Sinema dünyasında yolculuk etmeye hazır mısınız? Sinema editörleri olarak, özenle seçtiğimiz 5 filmle birlikte, aksiyondan drama, bilim kurgudan romantizme kadar geniş bir yelpazede öneriler sunuyoruz. Bizimle birlikte, sinemanın büyülü dünyasında yolculuk ederken, unutulmaz bir film deneyimi yaşamanın keyfini çıkarın. Haftanın öne çıkan filmlerini takip edin ve sinema dünyasının sınırsız olanaklarına bir adım daha yaklaşın!
Scott and Sid (2018)
2018 yapımı bir İngiliz drama filmi olan Scott and Sid’in yönetmenliğini Scott Elliott ve Sid Sadowskyj ikilisi üstlenmektedir ve film gerçek bir hikayeye dayanmakta, baş karakterlerin zorlu hayat mücadelesini konu almaktadır.
Hikaye, İngiltere’nin Yorkshire bölgesinde geçer ve film, iki genç adam olan Scott (Richard Mason) ve Sid (Tom Blyth) arasındaki dostluğa odaklanır. İkisi de zorlu geçmişlere sahip gençlerdir. Scott, ailesinin beklentilerini karşılamakta zorlanan, içine kapanık bir gençtir. Sid ise okulu bırakmış ve umutsuz bir durumda olan bir gencin portresidir. İki genç, birlikte daha iyi bir hayat kurma ve hayallerine ulaşma konusunda kararlıdır. Scott’un hikayesi, hayatın zorluklarına ve kişisel gelişime odaklanır. Sid ile birlikte, zorluğa ve olumsuzluğa rağmen hayallerine doğru adım atmaya karar verirler. “Scott and Sid,” gençlerin kendi yollarını bulma, zorluklarla başa çıkma ve hayallerini gerçekleştirme çabalarını ele alır. Film, dostluğun gücü, kişisel büyüme ve umut gibi evrensel temaları işler.
Aleyna Kavak önerdi.
Where Is the Friend’s House? (1987)
İranlı usta yönetmen Abbas Kiyarüstemi’nin başyapıtı Where Is the Friend’s House? (Arkadaşımın Evi Nerede?), yanlışlıkla sıra arkadaşının defterini eve götüren 8 yaşındaki Ahmed’in defteri arkadaşına geri vermeye çalışırken yaşadıklarını anlatır. Eğer defteri arkadaşına götüremezse arkadaşı ödevini yapamayacak ve büyük bir ceza ile karşı karşıya kalacaktır. Duyarlı, vicdanlı ve sorumluluk sahibi Ahmed, lafını büyüklere bir türlü dinletemese de defteri arkadaşına ulaştırmak için elinden geleni yapar.
Oldukça gündelik ve basit bir konuyu anlatısının merkezine yerleştiren Kiyarüstemi, bu filminde de en iyi yaptığı şeyi yapıyor ve en gösterişsiz konuyu bile şiirsel bir estetikle buluşturmayı başarıyor. Film boyunca seyirciyi aynı anda hem çok sakin hem de çok telaşlı bir arayışın peşine takan Kiyarüstemi, bir çocuğun bakış açısını olabilecek en sade ve etkili yolla anlatıyor. Yetişkinliğe ve çocuk olmaya dair enfes anlatımının yanı sıra geçtiği coğrafyayı ve bu coğrafyanın kültürünü de incelikle yansıtan bu mütevazı başyapıta mutlaka şans vermelisiniz.
Ayçe Cansu Yaşar önerdi.
Big Fish (2003)
Yönetmen Tim Burton’ın, içimizi ısıtan Big Fish filminde; bir baba ile oğlu arasındaki ilişki, bütün derinliğiyle ve eşsiz bir hayal gücü ile anlatılıyor. Edward Bloom, gençliğinden bu yana daima hayatına dair abartılı hikayeler anlatmıştır. Yolculuğa olan sevgisi onu Alabama’nın küçük bir kasabasından dünyanın her bir yanında bambaşka büyülü deneyimlere götürmüştür. Yolculuğu sırasında devler, kar fırtınaları ve cadılarla karşılaşmış, efsanevi maceralar yaşamıştır. Bloom’un hikayeleri, uzun süredir görüşmediği oğlu dışında herkes için oldukça ilgi çekicidir. Bloom’un biricik aşkı Sandra, oğlu ve eşini bir araya getirmeye çalışırken, bu hikayelerin doğruluğunu öğrenmekten daha fazlasına tanık oluyoruz: Neye inanırsak, dünyayı nasıl görmek istersek, o bizim gerçekliğimiz olur. Her ne kadar filmin tonu alışageldik Tim Burton karanlığından uzak olsa da her filminde mevcut olan daha iyi, daha farklı ancak yine de öteki kişi anlatımı burada da karşımıza çıkıyor.
Berfin Sayarsoy önerdi.
Aniden (2022)
Melisa Önel’in yönettiği Aniden, yıllarca Hamburg’da yaşayan Reyhan ve kocasının kısa bir süreliğine İstanbul’a geri dönmesi ile başlıyor. Bir süre İstanbul’da yaşadıktan sonra tam da Hamburg’a dönmesine kısa bir süre kala Reyhan koku alamadığını fark eder. Doktora giden Reyhan’ın yaptırdığı tetkikler, önemli bir sorun olabileceğini belirtir. Bu durum üzerine Reyhan, hastalığı ile ilgilenmek yerine, İstanbul’daki geçmişinin peşine düşer. Yolu bir otel ile kesişen Reyhan, burada yeni insanlarla tanışarak, kim olduğuna dair yeni keşifler yapıyor. Koku alma duyusu ve koku hafızasının aidiyetle güçlü bir ilişkisi olduğunu gözler önüne seren film, kendini görünmez hisseden bir karakterin nereye ait olduğunu bulma çırpınışlarını, koku alma duyusunu aniden kaybedişiyle kesiştiriyor. Defne Kayalar ve Öner Erkan’ın başarılı performansları ise seyir zevkini oldukça yükseğe taşıyor.
Günsu Akçatepe önerdi.
The Heat, Paul Feig, 2013
Paul Feig tarafından 2013 yılında çekilen The Heat, Sandra Bullock ile Melissa McCarthy’nin başrolleri paylaştığı ve büyük bir uyuşturucu tacirini yakalamaya çalıştıkları bir polisiye komedi. Sandra Bullock, gergin ve kurallara harfi harfine uyan FBI ajanı Sarah Ashburn’ü canlandırırken; McCarthy’i, laubali polis Shannon Mullins rolünde izliyoruz. Başta zıt kişilikleri nedeniyle birbirinden pek de hazzetmeyen bu ikili, organize suçlar içeren bu vakayı çözmek için farkılıklarını bir kenara bırakmak zorunda kalıyorlar. Bunun sonucunda ortaya, komik anlar ve beklenmedik dostluklar çıkıyor.
The Heat’in en dikkat çeken noktalarından biri, konvansiyonel olarak erkeklerin domine ettiği polisiye türünde, başrol olarak iki güçlü kadın karaktere yer vermesi. Sandra Bullock ve Melissa McCarthy, oyunculuk yeteneklerinin yanında, nüktadan kişiliklerini de performanslarına katarak oynadıkları karakterlere hem derinlik hem mizahi bir yön katmayı başarıyorlar. Yani The Heat, bu iki kadın karakteri merkezine alarak; stereotipleri yıkıyor, polisiye janrındaki geleneksel cinsiyet rollerine meydan okuyor ve türe yenileyici ve eğlenceli bir bakış açısı getiriyor. Dahası film, 43 milyon dolarlık bütçesine rağmen, gişede yaklaşık 230 milyon dolarlık hasılat yaparak, Hollywood’da kadın başrollü komedilerin ticari açıdan uygulanabilirliğinin kanıtlanmasına yardımcı oldu demek mümkün. Özetle, kahkaha attıran sahneleri, Bullock ve McCarthy’nin başarılı performansları ve komedi türündeki kadın odaklı anlatılara yaptığı katkılarla The Heat; kalıpları yıkan ve eğlenceli filmleri seven herkesin izlemesi gereken türden bir film.
Sedef Hızlan önerdi.
