Söylenti Dergi’nin sinema editörleri sizler için birbirinden güzel film önerilerinde bulundu.
Joyride (2022/Dram – Komedi)
Filmde, yeni doğmuş bebeğini arkadaşına vermeye karar veren Joy’un, yollarının kesiştiği Muller’la birlikte çıktıkları yolculukta başlarına gelenler anlatılıyor. Bu temelde bir yolculuk filmi, ama yolculuğun tema olduğu filmler karakterler için hep öğretici olmuştur. Bir yolculuğa çıkılır; ancak bu yolculukta çoğu zaman amaç varmak değildir, sadece öğrenmek ve değişim için atılmış bir adımdır.
Yolculuk fikrinin hem gerçek hem metafor olarak kullanıldığı filmlerde, insan kozasından çıkan bir kelebek misalidir. Karakterler çıkılan yollarda başladıkları halleriyle sona ulaşamazlar. Yolculuk, değişimi getirir.
Bu film aynı zamanda bir kadın filmi. Kadını merkezine alan, annelik hakkında sorgulatan, travmaların yoktan var olmadığını bir kez daha hatırlatan ve insanı duygularından yakalayan bir film olarak hafızalarımızda yer edinmeyi başarıyor. Ayrıca bütün insani bağların, aynı kanı paylaşmakla ilgili olmadığını da bir kez daha kanıtlıyor.
Yönetmenliğini Emer Reynolds‘un yaptığı filmin başrolünde başarılı performanslarıyla Olivia Colman‘ı ve Charlie Reid‘i izliyoruz.
Işılay Güzel Yılmaz önerdi.
Medusa (2021/Korku – Fantastik)
Medusa kötü bir kadın değil, o bir kurban. Cinsel özgürlüğünü kucaklamaya cüret etti ve bunun için de mahkûm edildi. Anavatanı Brezilya’da radikal Evanjelik Hıristiyan grupların yükselişinden ve kadının kadına olan şiddetinden ilham alan yönetmen Anita Rocha da Silveira, bu sözde dindarların dünyasını analiz ederken hicvin ve korkunun arasında gidip gelen bir film yaratıyor.
Medusa, vokal grubundan arkadaş olan, ayrıca kilise tarafından örgütlenip geceleri sokaklarda dolaşarak ‘ahlaka aykırı’ gördükleri hemcinslerini cezalandıran Mari ve Michele’yi konu alıyor.
Da Silveira’nın filmi, son derece tanıdık siyasi ve dini sorunları temel alarak, bu canavarca kadın kavramını ve özellikle kadınların içine düştükleri kafesleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Medusa miti de, tarih boyunca ilan edilen bu dinamiğin en eski örneklerinden biri olarak filme adını veriyor.
Günsu Akçatepe önerdi.
The Handmaiden (2016/Romantik – Dram)
Park Chan-Wook‘un yönettiği The Handmaiden, 1930’larda Japon işgali altındaki Kore’de geçen bir aşk hikayesi, intikam gerilimi ve puzzle filmidir. Kimi zaman bu bulmacanın parçaları açıklanamaz gelse de her bir parça özenle bir araya getirilmiştir.
Film, zengin eski bir kitap koleksiyoncusunun malikanesinde hizmetçi olarak işe giren ve Sook-heetakma adını kullanan bir yan kesicinin hikayesini anlatır. Sook-hee, koleksiyoncuya ve Leydi Hideko’ya hizmet eder. Kont Fujiwara olarak bilinen bir dolandırıcı, Sook-hee ile işbirliği yaparak Leydi Hideko’yu baştan çıkarıp onun mirasını çalmayı planlar.
Film, sanatsal yaratım eylemini ve bireysel özgürlüğü esas alır. The Handmaiden, aynı zamanda pek çok büyük sanatçıyı birbirine bağlayan ve detaylara takıntılı bir hikaye sunmayı başarır.
Filme MUBI‘den ulaşabilirsiniz.
Berfin Sayarsoy önerdi.
Something from Tiffany’s (2022 Romantik – Komedi)
Melissa Hill‘in aynı adlı romanından uyarlanan, Tamara Chestna‘nın senaryosunu ve Daryl Wein’in yönetmenliğini üstlendiği Tiffany’den Bir Şey filmi, tesadüflerin yol açtığı Noel temalı bir aşk hikayesini ekranlarınıza getiriyor.
Hikaye yılın bu zamanının tutkuyla kutlandığı sihirli şehir New York’ta geçiyor. Ethan, sevgilisi Vannessa ile ilişkilerini ileriye taşımak amacıyla yeni yıl hediyesi olarak bir yüzük almaya karar verir. Öbür taraftan Rachel ve Gary çifti her ne kadar mutlu bir ilişkileri olsa da henüz resmiyete hazır değillerdir. Küçük bir hediye karmaşası bu dört insanın kaderini değiştirebilir mi?
Başrollerini Zoey Deutch, Shay Mitchell, Kendrick Sampson ve Ray Nicholson’ın paylaştığı Tiffany’den Bir Şey’i Amazon Prime Video’dan izleyebilirsiniz.
Aleyna Kavak önerdi.
Deadstream (2022/Korku – Komedi)
Kendi korkularıyla yüzleştiği videoları sayesinde tanınan bir içerik üreticisi, kaybettiği sponsorları geri kazanmak için büyük oynamaya karar verir ve hayaletli bir köşke gider. Korkup kaçmasını engellemek için arabasını çalışmaz hale getirir ve kendini eve kilitler. İlk başta paranormal bir olaya şahit olmasa da bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ettiğinde geri dönmek için çok geç olacaktır.
Tamamen bir canlı video yayını şeklinde kurgulanmasıyla son dönemde örneklerini daha sık görmeye başladığımız screenlife filmlerinden biri olan Deadstream, protagonistin aksiyon kamera kullanımı ile de foundfootage korku filmlerine göz kırpıyor. İzleyiciyi sürekli birinci kişi olarak konumlandırması sayesinde korkutuculuğunu yüksek tutan yapım, komedi dozunu da asla ihmal etmiyor. Özellikle yayın sırasında gelen yorumlar hem sulu bir komedi için ortamı hazırlıyor hem de yer yer sosyal medyadaki kullanıcı tiplemelerini eleştiriyor.
Joseph ve Vanessa Winter’ın beraber yazıp yönettiği filmin başrolünde ise yine Joseph Winter yer alıyor ve üzerinde taşıdığı aksiyon kameralar ile senenin en iyi korku komedi filmine imza atıyor.
Berke Ateş Aytekin önerdi.