Mezoamerika’nın son büyük yerli medeniyeti Aztekler, 13.yüzyılın başlarında göçebe bir kabile olarak ortaya çıktılar. Sosyal, politik, ticari ve dini organizasyonları son derece karmaşık olmasına rağmen başarılı bir şekilde yürüterek Orta Meksika’da baskın güç olmayı başardılar. Aynı zamanda zanaat, mimari, tarım vs. yeniliklerle ön plana çıkan; renkli sanat eserleri, yüksek piramitler ve büyük su kemerleriyle donattıkları ihtişamlı şehirler inşa ettiler.
16.yüzyılın başlarında İspanyol denizci Hernan Cortes ve yerli müttefikleri tarafından ele geçirilen Tenochtitlan (Başkent, günümüzde Mexico City), Aztek Medeniyeti’nin son direniş noktası olmuştur. Fakat artık tarihin tozlu sayfalarına karışmış olan, geçmişin hayaletleri Aztekler hakkında ne biliyoruz? Günümüzde hâlâ büyük merakla araştırılan ve zaman zaman yeni bilgiler eklenen bu kadim uygarlık hakkında merak edilenlere gelin hep birlikte göz atalım.
Aztekler Nasıl Ortaya Çıktı?

Tam olarak kökenleri bilinmemekle birlikte Kuzeybatı Meksika bölgesinden verimli topraklar için güneye doğru inen avcı-toplayıcı bir halk olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Bir kaktüsün üzerinde pençeleriyle yılan avlayan kartal gördüklerinde bunu koruyucu tanrıları Huitzilopochtli’den bir işaret olarak algılayıp bu bölgeye yerleşmeye karar verdikleri bilinmektedir. Aztlan (Aztek dili Nahuatl’da “beyaz topraklar” anlamına gelir ve bulunamadığı için varlığı kesin değildir) adı verilen, Meksika’nın kuzeybatısında yer alan bir şehirden göç ettikleri düşünülmektedir.
13.yüzyılın başlarında Mezoamerika’da kurdukları ittifaklarla baskın güç olmayı başarmışlardır. Küçük kabile devletlerini vergiye bağlayarak yönetimlerine karışmamışlardır. Bütün yönetimlerini başkentleri Tenochtitlan’dan yürüttükleri siyasi bir düzen kurmuşlardır. Çok tanrılı bir dini inanışa sahiptiler. Gelişmiş tarım sistemleri ve güçlü bir askeri gelenekleri başarılı bir devlet olmalarındaki en büyük etkenlerdir.
Azteklerin Yaşayış Şekilleri

Aztek tarihini genel olarak, ağaç kabuğuna yazılmış ve akordeon şeklinde katlanmış kâğıtlardan ve kodeks parçalarından öğreniriz. Bunun yanı sıra, İspanyol askerler ve Hıristiyan din adamlarının da uzun ve ayrıntılı hesaplarını içeren kaynaklarla belgelenmiş haklarında en çok bilgiye sahip olduğumuz Mezoamerikan uygarlıktır.
Çoğu zaman savaşları ve dini ritüelleriyle anılsalar da gündelik yaşamlarında bilim, sanat, tarım ve mühendislik konularına da uğraş verdikleri bilinir. Hatta Yüzen bahçeler denen bir tarım sistemleri vardı. Yapılan araştırmalara göre bu sistemin oldukça verimli olduğu da söylenir. Şehre su taşıyan devasa su kemerleri ve su depolayabilecekleri yerler inşa etmişlerdir.
Zengin insanlar genellikle taştan ve güneşte kurutulmuş tuğladan yapılma evlerde yaşıyorlardı. Daha fakir olanlar genelde palmiye ve sazdan yapılmış küçük kulübe benzeri evlerde yaşıyorlardı. Banyo yapmak Azteklerde önemli bir günlük yaşam faaliyetiydi. Fakat genellikle zenginlerin evlerinde ayrı banyo odaları olurdu.
Giyimleri sınıfsal olarak farklılık gösterirdi. Yalnızca soylular tüylerle süslenmiş elbiseler giyebilirdi ve yine sadece imparator turkuaz renginde pelerin giyebilirdi. Fakir insanlar genellikle kendi kumaşlarını dokurdular.
Belki de en önemli faaliyetleri eğitim sistemleriydi. Kız, erkek, köle, soylu fark etmeksizin herkesin eğitim görmesi zorunluydu. Kızlar ve erkekler ayrı okullara giderlerdi. Kızlar ayinle ilgili şarkılar, danslar ve dini bilgilerin yanı sıra yemek pişirmeyi ve giyim yapmayı da öğrenirlerdi. Erkekler de çiftçilik, çömlekçilik gibi zanaatların yanı sıra; dini ve savaşmayı öğrenirlerdi.
Azteklerin Tanrı İnanışı ve Dini Ritüelleri

Aztekler, çok karmaşık ve çeşitli tanrı-tanrıça panteonuna inanıyorlardı: Huitzilopochtli (koruyucu tanrı), Tlaloc (yağmur ve fırtına tanrısı), Tonatiuh (güneş tanrısı), Tlaltechutli (toprak tanrıçası). Aztek dinini inceleyen bilim insanları en az 200 tanrı tanımlamışlardır. Yukarıda ismi geçen tanrı ve tanrıçalar, uğruna en çok kurban verilenlerden bazıları olarak karşımıza çıkar. Azteklerde tanrılara kurban vermek vazgeçilmez bir gelenekti. Yeni doğan bebeklerin ağlamaları ve gözyaşları kutsal sayılırdı ve Tlaloc için çoğu zaman çocuklar kurban edilirdi. Tenochtitlan’da yer alan Templo Mayor, Huitzilopochtli ve Tlaloc tanrılarına adanmış ana tapınaklardan biriydi. Şehrin birçok yerinde tanrılar için yapılmış tapınaklar veya putlar yer alırdı. Azteklerin tanrı inanışı ve konuştukları dil diğer etnik topluluklarla beraber, onlardan önce varlığını sürdürmüş olan, Olmec ve Maya İmpratorluklarında da benzerlik gösterir.
Avrupalı İstilacıların Gelişi

1519 yılına gelindiğinde Aztekler en geniş haline ulaşmıştı. Fakat iradesi altında olmayan ve onlara boyun eğmeyen birkaç kabile vardı. Hernan Cortes kıtaya ayak bastıktan sonra istila süreci başladı. Aztekler, ilk başlarda sağlam bir direniş gösterseler de, Cortes’in yerli halklarla kurduğu ittifak direnişi büyük ölçüde kırmıştı. Özellikle Tlaxcala’da yaşayan ve hiçbir zaman Azteklere boyun eğmeyen Tlaxcalılar, bu ittifakı fırsat bilip Azteklerin çöküşüne büyük destek vermiştir. Avrupalıların ağır silahları karşısında Aztekler, sağlam bir direniş gösterseler de kaçınılmaz son onları bekliyordu.
Ağır silahların yanı sıra Azteklerin çöküş sürecine neden olan en büyük etken, Avrupalıların gelirken yanlarında getirdiği hastalıklardır. Çoğu araştırma gösteriyor ki çiçek, kızamık gibi hastalıklar başta olmak üzere yerli halkın bağışıklığının bulunmadığı birkaç hastalık nüfusun dörtte birinin hatta neredeyse yarısının yok olmasına sebep olmuştu. Zaten mevcut iç sorunlarla da uğraşan dönemin yöneticisi Cuauhtemoc, daha fazla direniş gösteremedi.
1521’e gelindiğinde Cortes, idaresindeki binlerce askerle Tenochtitlan’a ulaşmış ve şehri ele geçirmişti. Böylece Mezoamerika’nın son yerli medeniyeti tarihin tozlu sayfalarına karışmış oldu.
Günümüzde Aztekler

Mezoamerika veya Orta Meksika birçok yerli medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunların sonuncusu olarak bilinen Aztekler; günümüze kadar gelmiş yapıları, taş ve seramiklerden yapılma sanat eserleriyle döneminde sofistike bir uygarlık kurmayı başarmışlardır.
Kendilerine Mexica diyen Aztek halkı, aslında günümüzde hâlâ varlığını sürdürmektedir. Meksika’da milyonlarca insan Nahuatl dilini konuşmaktalar. Ne kadar İspanyol hâkimiyeti altında kalsalar da günümüze kadar dillerini baskın bir şekilde taşımışlardır.
Kaynakça:
“Aztec Civilization”. National Geographic. Web. 10.02.2025
“Aztecs”. history.com. Web. 10.02.2025
Cartwright, Mark. “Aztek Medeniyeti”. World History Encyclopedia. Web. 10.02.2025
Kırdök, Yaren. “Aztek Uygarlığı: Meksika’nın Son Yerli İmparatorluğu”. Arkeofili. Web. 10.02.2025
Maestri, Nicoletta. “Important Aztec Gods and Goddesses”. ThoughtCo. Web. 10.02.2025
Schmal, John. “The Nahuatl Language of Mexico: From Aztlan to the Present Day” INDIGENOUS MEXICO. Web. 10.02.2025
Öne Çıkan Görsel: history.com.