Hephaistos, Yunan Mitolojisinde demirciler ve ateş tanrısı olarak geçmektedir. Zeus ile Hera’nın oğlu olarak bilinmesine rağmen, hikayelere göre Zeus’a karşı öfke ve kıskançlık duyan Hera, Hephaistos’u tek başına yaratmıştır. Heykel, taş döşeme, metal işleri ve demircilikten sorumlu tanrıdır. Olimpos Dağı’ndaki tüm tanrılar için silah ve makineler yapar. Roma mitolojisindeki özdeşi ise Sicilya’da Etna Yanardağı’nın altında olan Vulcanus’tur.
Hephaistos’un ismi tarihin birçok yerinde ve birçok olayında karşımıza çıkıyor. Truva Savaşı’ndan tutun da, Athena’nın tanrı Zeus’un kafasından çıkıp dünyaya geldiği ana kadar efsanevi birçok olayın içinde onun adı geçmektedir.
Hephaistos’un Doğumu ve Olimpos’tan Düşmesi
İlyada ve Odyssiea destanlarında Hephaistos’un Zeus ve Hera’nın çocuğu olarak dünyaya geldiği yazmaktadır. Fakat tarihçi Hesiodos Hera’nın, Zeus’a olan öfkesi nedeniyle tek başına yarattığını söyler. Bir hikayeye göre Hera, Hephaistos’un topalladığını görünce onu gökten yere fırlatmıştır. Fakat Okeanos Nehri doğru uçan bebek Hephaistos, Thetis ve Eurynome tarafından hemen kurtarılmıştır. Tanrıçalar onu denizin altındaki bir mağaraya saklarlar ve orda büyütürler. Bir başka hikayeye göre de Hephaistos, Zeus ile Hera arasında geçen bir kavgayı ayırmaya çalışırken topal kalmıştır. Zeus oğluna o kadar sinirlenir ki, onu gökten aşağıya atar. Bu hikayede, Okeanos nehrine değil Limni Adası’na düşmüştür. Bu adada Sinties ismi ile adlandırılan zanaatın tam erbabı olan kişi tarafından yetiştirilmiştir.
Hephaistos, hem topal hem de çirkin olması sebebiyle Olimpos tanrıları arasında tektir ve bu yüzden tanrılar onu kendilerinden aşağı görürler. Hephaistos, tanrıçalar tarafından kurtarıldıktan sonra ilk olarak 9 yıl boyunca tanrıçalara çeşitli mücevherler hazırlamıştır. Daha sonra annesi Hera’dan intikam almak için altından bir taht yapmıştır. Hikayeye göre bu tahta oturan Hera görünmez zincirler ile bağlanmıştır. Hera tahtına keyifle tahtına oturup altın tahtın keyfini çıkarırken, yerinden kalkmaya çalıştığı anda bunu başaramaz.
Uzunca bir süre uğraşan herkes Hera’yı yerinden kaldıramayınca tanrılar Hephaistos’a gidip Olympos’a gidip annesini kurtarmasını isterler. O da tanrıların teklifini reddeder ve Hera’yı kurtarmayacağını söyler. Tanrılar ise Hera’ya yardım etmek için Dionysos’u görevlendirmiştir. Dionysos, Hephaestus’u sarhoş ederek bir eşeğin sırtında Olimpos’a doğru götürmüştür. Olimpos’a vardıklarında Hephaistos bir oğul olarak üzerine düşeni yapmak zorunda kalmıştır. Tanrı Zeus’un emri ile Hera’yı büyülü olan tahtından kurtarmıştır. Böylelikle bu iyiliğinden dolayı hem Olimposlu tanrıların arasına yeniden dönmüş hem de Zeus, onun Afrodit’i ile evlenmesini sağlayarak, bu iyiliğinin karşısında bir ödül olarak almıştır.

Hephaistos ve Afrodit
Afrodit, Hephaistos ile evlendikten sonra ona sadık olmaz ve onu aldatır. Afrodit’in çok sayıda ilişkisi olduğu bilinmektedir. Bu yüzden ikisinin evliliği uzun sürmemiştir. Bir gün Ares ile Afrodit’in birlikte olduğunu duyan tanrı Hephaistos, demir ocağına gider ve kırılmaz ve çözülmez zincirden bir ağ örer. Bu ağı yatağına tuzak kurmak için kullanan Hephaistos, evinden Lemnos’a doğru yola çıkar. Hephaistos’un gittiğini gören Ares ise hemen Afrodit’in yanına gider. Afrodit ve Ares ise yatağa uzandıklarında birden ağ üzerlerine kapanır. Ne kadar uğraşsalar da ağın içinden kurtulamazlar. Hephaistos daha sonra tüm Olimpos tanrılarını gösteriye tanık olmaya çağırır. Sonunda serbest bırakıldıklarında Ares Trakya’ya, Afrodit ise Kıbrıs’ın Baf kentine kaçmıştır.
Hephaistos ve Tanrıça Athena
Athena’nın zanaatlarla olan ilişkisine bakıldığında, Hephaistos’u Athena’nın erkek hali olarak düşünebilmek mümkündür. Yunan mitolojisine göre her iki tanrı da birçok zanaatı ve sanat çeşidini insanlara öğretmişlerdir. Bundan dolayı Atina’da Athena ve Hephaistos’un adına tapınaklar yapılmıştır. İnsanlar tarafından oldukça değer verilen ve önem verilen bir tanrı olmuşlardır. Hephaistos’un gökten atıldığı esnada düştüğü Limni adasındaki toprağın birçok şeyi tedavi ettiğine inanmışlardır. Yılan sokmasının zehri, deliliği tedavi edişi, açık yaralardaki kanamaları durdurduğuna ve bunları tedavi ettiğine inanmışlar.
Aslında, Hephaistos ve Athena arasında oluşan bu yakınlık Athena’nın doğumuna dayanmaktadır. Eski bir kahinin söylediği bir dünyaya gelecek olan bir erkek çocuğunun kendisine hükmedip onu devireceğinden endişe duyan tanrı Zeus o korku ve endişe ile eşi Metis’i yutmuştur. Eşi Metis bu esnada Athena’ya hamiledir. Athena tanrı Zeus’un kafasının içerisinde bir yumru gibi gelişip büyümeye başlamıştır. Tanrı Zeus’un kafasında inanılmaz bir baş ağrısı çekmeye başlamıştır ve en sonundan dayanamayarak Hephaistos’a başını yarıp içindeki şişliğe bakmasını istemiştir. Hephaistos tanrı Zeus’un isteğini yerine getirmiş ve Zeus’un başını yarmıştır. Daha başını yardığı anda Athena elinde kalkanı ve zırhı ile Zeus’un başından dünyaya gelmiştir. Bu olaylar olduğunda Tanrı Zeus’un yanında Hephaistos ve Prometheus bulunmaktadır.

Hephaistosos’un Sanatı
Hephaistos oldukça becerikli ve zeki bir tanrı olarak biliniyor. Her ne kadar topal olduğu için diğer tanrılar onu kendilerinden aşağı görseler de, hiçbirinin yapamadığı şeyleri o yapıyordu. Eline geçen her türlü madeni ustalıkla işler ve eşsiz eserler ortaya çıkarırdı. Zeus’un asasını ve kalkanını, Hermes’in miğferini, Hera’nın odaları için gizli kilitleme kapılarını ve hatta kilden yonttuğu güzel ilk kadın Pandora’yı yapmakla tanınır. Tanrıça Athena’nın doğması için Zeus’un kafasını baltasıyla yarmıştır. Ayrıca Prometheus’u Kafkas dağındaki kayaya hapsedip zincirleyen de tanrı Hephaistos’tur.
Kaynakça
1- okuryazarim.com, Web, https://okuryazarim.com/demirciler-tanrisi-hephaistos/ Erişim tarihi: 11 Eylül 2022
2- mitolojiktanrılar.com, Web, https://mitolojiktanrilar.com/hephaestus-demirci-tanri/ Erişim tarihi: 11 Eylül 2022
3- worldhistory.org, Web, https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-10802/hephaistos/ Erişim tarihi: 11 Eylül 2022
Öne çıkan görsel: worldarkeoloji.blogspot.com