Edebiyat akımları; doğdukları çağın toplumsal yapısının, bu yapıya bağlı düşünüş biçiminin ürünüdürler. Klasisizm, romantizm, realizm, parnasizm ve sembolizm Batı’da doğup gelişen akımlardan bazılarıdır. Bahsi geçen edebiyat akımlarını ele almadan önce “edebiyat” ve “edebiyat akımı” kavramlarının üzerinde duralım.
Edebiyat
Duygu, düşünce ve hayallerin okuyucuda; heyecan, hayranlık ve estetik zevk uyandıracak şekilde dil aracılığıyla ifade edilmesi sanatı olan edebiyatın malzemesi dildir, başka bir deyişle kelimelerdir. Bir sanat dalı olarak nazım ve nesir türleri olan edebiyat, hem sözlü hem de yazılı ürünleri içine alır. Edebiyat sanatının konusu her şeyden önce insandır. Edebi eser; kurgusuyla yazara, birikimiyle bütün insanlığa aittir.
“Nerede edebiyat varsa, orada umut vardır.”
Edebiyat Akımı
Edebiyat akımı, toplumsal düzenin ve onun değişiminin gereği olarak dünya görüşü ve sanat anlayışı bakımından birleşen kişilerin eserleriyle ortaya koydukları ilkelerin toplamından doğan tutarlılıktır. Edebi akımlar, edebi eserin değerlendirilmesinde ölçüt olarak kullanılır. Bir edebiyat akımı, genellikle kendinden önceki edebiyat akımına tepki olarak doğar. Bu tepki her zaman kendinden öncekini tümüyle reddetme anlamına gelmez. Her yeni edebi akım, geleneğin yeni değerlerle zenginleşmesine yardım eder. Edebi akımların başlangıç ve bitişi için kesin bir tarih belirtmek zordur.
O zaman gelin, bu edebi akımlardan bazılarına daha yakından bakalım.
1. Klasisizm
Klasisizm, Klasik Antik Çağ yazarlarının eserlerini örnek alan Fransız yazarları tarafından Fransa’da 17. yüzyıl ortalarında oluşan bir edebi akımdır. Klasisizm, edebiyatın akla dayanması gerektiğini ileri sürer. Sanatçı, evrenseli ve sürekliyi ele almayı hedefler. Sanatçının görevi, insan tabiatını taklit etmektir.
“Klasisizme göre sanatın üç temel öğesi vardır: Akıl, sağduyu ve tabiat. Her eser güzelliğini akıldan alır. Sağduyuya uymayan bir anlatımın hiçbir anlamı ve değeri yoktur. Bu yüzden hiçbir şey gerçekten daha güzel değildir. İnsan ancak inandığı şeyden heyecan duyar. Tabiatta bulunan her şey sanatta da vardır. Bundan ötürü tabiatı taklit etmek gereği önemlidir”. Esere hâkim olan en önemli unsur ise dengedir.
Dünya edebiyatında klasisizm akımının en önemli temsilcileri; Pierre Corneille, Jean Racine, Molière, La Fontaine ve Daniel Defoe’dur. Türk edebiyatında ise Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa bu akımın önde gelen isimleridir. Şinasi’nin La Fontaine’den; Ahmet Vefik Paşa’nın ise Molière’den yaptığı çeviriler bu akımı edebiyatımıza tanıtmıştır.
“Sanat bir fantezi değildir. Öğretici ve ahlaki olduğu oranda değer kazanır.” anlayışı devrin sanat görüşünü özetler.
2. Romantizm
Romantizm akımının doğuşunda Avrupa’yı sosyal, siyasi vb. yönlerden etkileyen Fransız Devrimi‘nin etkisi vardır. Romantizm, klasisizm akımının kuralcı ve sert yaklaşımına bir tepki olarak gelişmiştir. Duyguların karışık dünyasını tasvir eden, tabiat, geçmişe özlem, tarih duygusu, ideal âlemlerin tasavvuru üzerinde yoğunlaşan akım; yazarın hedefini “sadece kendisi olması” ve “kalbine inanması” olarak belirler.
Almanya’da klasisizme karşı bir eğilimden doğan romantizm, ilk defa Madame de Staël tarafından Fransa’da telaffuz edilen ve Almanya’daki şekliyle Fransız edebiyatına tanıtılan bir akımdır. İngiltere’de de kendini gösteren bu akımı tek bir ülkeye vakfetmekten ziyade Avrupa hareketi olarak nitelendirilebiliriz. François-René de Chateaubriand, Madame de Staël ve Jean-Jacques Rousseau kaleme aldığı eserlerle romantik ruhu hazırlayan yazarlardır.
Romantizm’in en belirgin özelliği, bireye verdiği önemdir. Klasik anlayışın ön plana aldığı genel insan anlayışını reddeder. Birey, kendisini başkalarından ayıran özellikleriyle işlenir. Aklın netliği yerini duyguların değişkenliğine ve belirsizliğine bırakır. Lirizm, şüphe, melankoli romantizm akımının belli başlı unsurlarıdır.
Dünya edebiyatında en tanınmış romantik nesil; Alfred de Vigny, Victor Hugo, Honoré de Balzac ve Jules Michelet neslidir. Türk edebiyatında ise romantizm akımını; Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hamit Tarhan ve Recaizade Mahmut Ekrem temsil eder.
3. Realizm (Gerçekçilik)
19. yüzyılda Auguste Comte‘un pozitivizm felsefesi realizm, diğer adıyla gerçekçilik akımının doğmasına sebep olmuştur. Pozitivizm felsefesine göre; olaylar arasındaki bağlantılar, gözlem ve deneyler sonucu ortaya çıkacak değişmez kanunlarla açıklanabilir. Realizm, Fransa’da romantizm akımının aşırı duygusallığına tepki olarak ortaya çıkmıştır. Gözleme önem veren realistler, insanın duygularının onu aldatacağını savunmuşlardır. .
Realistler, eserlerinde olağanüstü kişilere ve olaylara yer vermezler. Eserde karşımıza çıkan konu, her gün görülebilen basit olaylardır. Sanatçılar, eserlerinde günlük hayatlardan ve ruh hallerinden yararlanır. Öte yandan realistlerin eserlerinde kullandıkları dil; açık, yalın ve yapmacıklıktan uzaktır.
Dünya edebiyatında realizm akımının en önemli temsilcileri; Gustave Flaubert, Stendhal, Anton Çehov, Lev Tolstoy ve Fyodor Dostoyevski’dir. Türk edebiyatında ise realizm akımının başlıca temsilcileri; Recâizade Mahmut Ekrem, Sâmipaşazâde Sezâi, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Ömer Seyfettin’dir. Samîpaşazâde Sezâi’nin “Sergüzeşt”, Recaizâde Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası” adlı romanları, edebiyatımızda realizm akımının etkisinin görüldüğü ilk örneklerdir.
4. Parnasizm
19. yüzyılın ikinci yarısında romantik şiir anlayışına tepki olarak doğan parnasizm, adını 1866’da yayımlanan “Le Parnasse Contemporain” (Çağdaş Parnaslar) adlı şiir dergisinden almıştır. Realizm ve natüralizmin şiirdeki sentezi olan parnas şiiri; biçimciliği amaçlayan, bireycilikten soyutlanmış şiirdir. Parnas ozanları “şiirsel doğalcılığı” başlatmışlar, “sanat için sanat” görüşüyle şiirlerini yazmışlardır.
Parnas ozanları romantizm akımının duygusallığını eleştirerek nesnel, gerçekçi ve ölçülü şekilde şiirlerini kaleme almışlardır. Sembolizmdeki kapalı anlatım yerine şiirlerinde açık ve yalın bir dil kullanmışlardır. Başarılı bir şekilde doğayı betimleyen şairler “tablo gibi şiir” anlayışına yönelmişlerdir.
Dünya edebiyatında parnasizm şiir akımının en önemli temsilcileri; Théophile Gautier, Théodore de Banville, François Coppée, José María de Heredia ve Leconte de Lisle’dir. Türk edebiyatında ise parnasizm akımını; Yahya Kemal Beyatlı, Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin temsil eder.
5. Sembolizm
Sembolizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında parnasizme tepki olarak ortaya çıkmıştır. Anlamda kapalılığı benimseyen edebi akımda, dış dünyayı sembollerle anlatmak esastır. Sembolistlere göre şiir, düşüncelere değil duygulara seslenmelidir. Bundan dolayı sembolistler, insanın iç dünyasına yönelmişlerdir. Öyle ki “Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.” görüşünü savunmuşlardır.
Asıl anlamını şiir türünde kazanan edebi akımı, Paul Verlaine şiir türünün ilkelerini açıkladığı “Art Poetigue” (Şiir Sanatı) ile tanıtır. Sembolistlerin şiirlerinde kullandıkları yeni ve alışılmamış imgeler dikkat çeker. Ayrıca sanatçılar, lirizmden yararlanarak şiirlerini oluşturmuşlardır. Öte yandan şiirde serbest nazım biçimlerini tercih etmişlerdir.
Dünya edebiyatında sembolist olarak gösterilen en önemli isimler; Edgar Allan Poe, Charles Baudelaire, Stéphane Mallarmé, Arthur Rimbaud ve Paul Valéry’dir. Türk edebiyatında ise sembolizm akımını; Ahmet Haşim, Cenap Sahabettin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Muhip Dıranas temsil eder.
Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirisini yaptığı Charles Baudelaire’ın “İçe Kapanış” adlı şiiri, sembolist şiire örnektir:
“Derdim, yeter, sâkin ol, dinlen biraz artık!
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülerle sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.”
Herkesin bilmesi gereken klasisizm, romantizm, realizm, parnasizm ve sembolizm akımlarını sizler için inceledik.
Peki size soralım: Sanat, sanat için midir yoksa sanat, toplum için midir?
Kaynakça:
- Kara, Ö. T. (2010). Toplumsal Olayların Etkisiyle Gelişen Üç Büyük Akımın Türk ve Dünya Edebiyatında İzleri. Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi, 2 (2), 73-96.
- Özkırımlı, A. (1981). Türk Yazın Tarihinde Akımlar. Türk Dili Dergisi, 1 (349), 411-435.
- Türüt Kesim, G. (2015). Türk ve Dünya Edebiyatlarındaki Örnekleriyle Edebi Akımların Öğretimi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Çanakkale.
- Yetiş, K. (2018). Temel Kavramlar. İstanbul Aydın Üniversitesi.