Hikayesi Olan Şarkılar: Yeni Türkü’den ”Fırtına” ve ”Çember”

Yazı İçindekiler [hide]

spot_img

FIRTINA

“Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar”

Yukarıdaki dizelerle efsaneleşmiş Murathan Mungan imzalı şarkı Yeni Türkü’nün 1988 yılında yayınlanan Yeşilmişik albümünde yer almaktadır.

Eserin sahibi Murathan Mungan’a bu dizeleri yazdıran 12 Eylül sonrası öğrenci yürüyüşleriydi. 12 Eylül sakıncaların ve yasakların gündemde olduğu bir dönemdi. Yasaklı kitaplar ve bu kitapların yargılanan yazarları vardı bu dönemde. Bugün çoğumuzun sevip saydığı yazarlar da bu sakıncalardan nasiplerini almışlardı: Yaşar Kemal, Adalet Ağaoğlu, Tomris Uyar, Leyla Erbil gibi pek çok yazar ve şair hakimin karşısına çıkmıştı. Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere Mungan, karanlıktan çıkmaya çalışan gençlere bu karanlıkların aydınlıklara dönüşeceğine dair “Umut”  aşılıyor. Daha doğrusu “Ümit edilen huzur” u göstermeye çalışıyor. Bu yönüyle bu şiir bir devrim marşını andırabilir. Ancak şarkının bestesini üstlenen Yeni Türkü, bu şarkının apaçık bir devrim şarkısı niteliğinde olmadığını daha doğrusu kendilerinin böyle bir amaçları olmadığını şu sözlerle belirtiyor:

“Biz devrimci hamasetten hiç hoşlanmadık, onun içine hiç girmedik. Daha matematik kafalı insanlarız belki. Hezeyana kapılmadan aklıselim davranan insanlarız. Nasıl yaptığımızın cevabını pek bilemiyorum…”

Yeni Türkü, müzikal kaygıları bırakmadan seksenlerin karanlık günlerinde bile dinledikçe dünyanın değişebileceğine inanan, umudun türküleriyle birlikte yaşanmışlığın öyküsünü dinleyicilerine aktarmaya çalışan bir grup oldu hep. Yenilgi edebiyatının aksine onların şarkılarında hep “umut” kendine yer bulmuştu. Kendilerine gelen bir geri dönütten de bunu kolaylıkla anlayabiliyoruz:

“ Mesela o günlerde içeride kalıp 85’te falan dışarı çıkan insanlar da bize bunu söylüyor; ‘o dönemin ışığı, umuduydunuz’ diyor. Bu bizi çok onurlandırıyor tabii.”

Şarkıyı yeniden dinlemek ve sözlerine tekrardan bir göz gezdirmek isteyenleri buraya alıp şarkının sözleriyle baş başa bırakıyoruz:

Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Yeniden yanyana onlar

Ne geçmiş tükendi
Ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar

ÇEMBER

Tıpkı fırtına gibi Murathan Mungan imzası taşıyan bu eser, Yeni Türkü’nün 1983 tarihli “Akdeniz Akdeniz” adlı albümünde yayınlanmıştır. “Ya dışındasındır çemberin/ Ya da içinde yer alacaksın”  dizelerindeki çember, matematik öğretmenimizin “içi boş daire” diye tanımladığı bir kavram değildir sadece. Bu metafor iki farklı anlama dayanmaktadır: Birincisi dönemin içinde bulunduğu siyasal ve sosyal özellikleri bir çember gibi biçimlendirilmiş ve bu çemberler arasında sıkışıp kalan bireylerin, olmak istedikleri yerle oldukları yer arasındaki fark ve bu düzenin içinde sürdürdükleri yaşama ayna tutmaktadır.  İnsanlara çizilmiş sınırları ve bu sınırlar dahilinde hayatı yaşamayı, var olmayı bizce çok iyi aktarmış Mungan. Kısacası çember; içinde bulunduğumuz durumları, istediğimiz bir yaşamın var olabileceğini lakin o yaşama risk alıp geçebilenlerle geçemeyenler arasındaki farkı simgelemektedir.

Çember’le ilgili bir diğer hikaye ise Ezidi inancındaki Kutsal Çember den gelmektedir. Murathan Mungan’ın Mezopotamya Üçlemesi” nin ilk kitabı olan tiyatro oyunu Mahmud ile Yezida da geçmektedir. Oyunu kısaca özetleyecek olursak: Mahmud ile Yezida inançları bakımından birbirine düşman olan Müslüman ve Ezidi köylerinin birbirine aşık iki gencidir. Yine inançları gereği birbirleriyle evlenmeleri yasaklanmıştır. Bu iki genç birbirlerine kavuşmanın yollarını çaresizce ararlarken en sonunda kaçınılmaz sonuca ulaşırlar: Birlikte kaçacaklardır. Tam bu karar verilmişken Müslüman köyün ağası devletin toprak reformundan etkilenmemek için Ezidi köyünün civarında bulunan bataklığı kurutup, tarla yapmak istemektedir. Ezidi halkının karşı çıkmaması için de tüm köyün dairelenmesine karar verilir. Çünkü Ezidi inancına göre bir çember çizilirse ve Ezidi inancına sahip biri o çemberin içinde kalırsa çemberi çizen kişi silene kadar çemberin içinde kalmaya mecburdur. Köyün dairelenmesinin sonucunda ne Yezida Mahmud’a kaçabilir ne de Ezidi halkı tarla olayına müdahale edebilir. Bir zaman sonra daire silinir ve Mahmud, Yezida’nın köyüne gelir ancak halk tarafından fark edilen Mahmud yine halk tarafından öldürülmüştür. Yezida, sevdiğinin öldürüldüğünü görünce çıldırır ve bir ölüm çemberi çizerek kendini oraya hapseder. Günlerce yemek yemez, kimseyle konuşmaz. Annesi de başında nöbet tutar ancak nafile… Yezida kendini orada o çemberin içinde ölümün kollarına bırakır ve oyun biter.

Murathan Mungan ise bu  “Çember” meselesi ile ilgili şöyle demiştir:

“Çember, çemberi çizen için komedi, içindeki içinse dramdır ama eğer biri kendini çember içine almışsa bu trajedidir.”

Bu bahsettiğimiz Ezidi inancındaki “Çember” rivayetinin asılsız ve magazinsel olduğunu, sadece yazılmış romanlar sayesinde yayıldığını Ezidi halkıyla büyümüş ve onların inançlarını iyi bilen birisi ise şu sözlerle belirtiyor:

“Bunlar aslında bize öğretilmiş bilgiler. Mesela bu çember olayını Murathan Mungan yazmasaydı bu kadar büyük, sansasyonel bir haber haline dönüşmeyecekti. Biz de bunu fazla önemsemeyecektik. Veya Murathan Mungan kendi oyununun bir parçası haline getirdiği için bu bu kadar önemli ve yaygın bir bilgi haline dönüştü. Bugün gidin bir Ezidi’nin çevresine bir çember çizin güler size. Yok öyle bir şey.”

Çember şarkısını yeniden dinlemek ve sözlerine tekrardan bir göz gezdirmek isteyenleri ise buraya alabiliriz.

Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken
Kafan dışındaysa

Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksın

Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken
Kafan dışındaysa

Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksın

Şiirlerle şarkılarla
Kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın

Şiirlerle şarkılarla
Kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın

Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken
Kafan dışındaysa

 

 


KAYNAKÇA

spot_img
Arşiv
Arşiv
Söylenti Dergi'de geçmiş zamanda yazar olan dostlarımızın eserleri bu hesapta arşivlenmektedir. Yazar onayı olduğu sürece kaynak göstererek kullanmak serbesttir.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.