İzleyenlerin son derece eleştirdiği 6. bölümün ardından House of the Dragon’un 7. bölümü yayınlandı. Sezon finalinden önceki bölümü sizler için detaylıca inceledik!
Önceki bölümün incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.
Yeşiller

Bölümde Yeşiller tarafına baktığımızda ilk olarak Alicent‘ın geçen bölümde Kral’ın Şehri’nde çıkan isyan sebebiyle aldığı yaranın Orwell tarafından tedavi edildiğini görüyoruz. İlk sezonda Rhaenyra‘yı da aynı yerden yaraladığını görmüştük. Orwell burada “İz kalacak ama kolayca gizlenebilir.” diyor. İlk sezonda koluna dikiş atan üstat Rhaenyra’ya “İz kalacak ama yara iyileşecek” demişti. Alicent’ta işlenmeye çalışan depresyonun izlerini ağır ağır görebiliyoruz bu sahnede. Pişmanlıkları ve artık önüne geçemeyeceği bir savaşın bıraktığı yükü omuzlarında hissedebiliyor bizce.
Diğer yandan Larys ve Jasper‘ın Seasmoke ve yeni binicisi hakkında konuştuğunu görüyoruz. Burada Rhena‘nın Seasmoke’u sahiplenmeye çalıştığını ancak başaramadığını da öğrenmiş olduk. Larys’in Jasper’ın bilgi kaynağını küçümsediğini de bu sahnede rahatlıkla görebiliyoruz.
Larys’in Aegon‘u Orwell ile birlikte bir an önce ayaklandırmak istediğini görüyoruz. Bu sahneye geçmeden önce bir önceki sahnede Viserys‘in son zamanlarındaki hâlini Deamon‘ın görülerinde gördük. Burada bizlere tacın altında ezildiğinde bahsettikten sonra Aegon sahnesine geçmemiz oldukça manidâr bir geçiş olmuş diyebiliriz.
Yeşillerin Küçük Konseyi‘nde de Alicent’ın en küçük oğlu Daeron‘ın ejderhasının havalandığının haberini alıyoruz. Böylece Yeşiller’de Vhagar ve Tessarion olmak üzere iki aktif ejderha olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan Helaena‘nın Dreamfyre adlı ejderhası var ancak onu son zamanlarda hiç görmedik. 8. bölümün fragmanında Aemond’ın Helaena’ya ona ihtiyacı olduğunu söylediğini görüyoruz. Dizi bu noktada nasıl bir ilerleme kaydedecek merak konusu.
Harrenhal

Bu bölüm Daemon‘ın Harrenhal‘de ordu toplamak için -nihayet- büyük bir adım attığını gördük. Geçen bölümde Alys Rivers‘ın tüm Nehirovalıları bir araya getirmenin tek yolunun Tully Hanesi‘nin çağrı yapması gerektiğini söylediğini biliyoruz. Grover Tully‘nin ölmesiyle yerine Oscar Tully‘nin geçmesi, artık Tully Hanesi’nin aktif bir şekilde bu iç savaşta rol oynaması demek oluyor. Bu noktada Oscar Tully’nin kendini ezdirmemesi ve Daemon karşısında durabilmesi bizleri oldukça etkiledi. Daemon, önceki bölümlerde işlediği suçlardan dolayı emir verdiği Blackwood lordunu idam etmesiyle de Nehirova’nın sadakatini almış oldu.
Diğer yandan Viserys’i gördüğü görüyle birlikte de tahttan her bölüm uzaklaşan Daemon’ın karakter gelişimini net bir şekilde görebilmek oldukça önemli. Çünkü dizinin dayandığı kitap bir tarih kitabı ve karakterlerin iç dünyası hakkında bilgi vermiyor. Karakterlerin gelişimini ve iç dünyasını görebildiğimiz tek yer dizi aslında.
Siyahlar

Bölümün genel olarak Siyahlar tarafında işlendiğini söyleyebiliriz. Özellikle Seasmoke’un sahiplenilmesinin ardından bölümü direkt olarak Addam ve Rhaenyra sahnesiyle açıyoruz. Addam’ın Seasmoke’u sahiplenmesiyle Rhaneyra, alt tabaka insanların da ejderhaları sahiplenebileceğinin farkına varıyor. Bu da Targaryen Hanesi‘nin gayri meşru çocuklarının ejderha sahiplenme denemesi içine girmesine sebep oluyor. Bölüm de adını tam olarak buradan alıyor. Çünkü bu gayri meşru çocukların genel adı aslında “Ejder Tohumları”. Dizi böylelikle bu tohumların hasadını çok kanlı bir şekilde bu bölümde yapıyor.
Bu fikre -her zaman olduğu gibi- Rhaenyra’nın konseyi sıcak bakmıyor. Konsey sahnelerinin artık izleyici açısından yorucu olduğunu da söylemeden edemeyeceğiz. Özellikle Lord Celtigar yediği tokattan sonra pek de muhalifliği bırakmış gibi görünmüyor.

Coryls‘in Addam‘a “Aferin” demesiyle Addam’ın buna son derece sevindiğini gördük. Bildiğiniz gibi Addam da Corlys’in gayri meşru çocuklarından birisi. Ayrıca burada Corlys’in Alyn‘e görev verip Addam’ın ejderha binicisi olduğunu söyledikten sonra Alyn’in “Ben deniz ve tuzum.” demesi önceki bölümlere bir atıf aslında.
Diğer yandan Jace ve Rhaenyra sahnesi de oldukça güçlü bir sahneydi diyebiliriz. Jace’in Mysaria‘dan rahatsız olduğunu görmek mümkün. Ayrıca kendisinin de bir gayri meşru çocuk olması sebebiyle Rhaneyra’nın ejder tohumları için verdiği kararı son derece eleştiriyor. Çünkü onu meşru kılan şey ejderhasıydı ancak Rhaenyra, tüm gayri meşru Targaryenlara bu hakkı vererek Jace’in tutunduğu tek şeyi elinden almış oldu. Bu fikir ayrılıkları bizleri nereye götürecek bilemiyoruz.
Sezon başından beri yavaş yavaş işledikleri ejder tohumlarının hikâyesi bu bölümle bir sonuca bağlanmış oldu. Demirci Hugh, Vermithor’u sahiplenirken Ulf da Silverwing‘i sahiplendi. Bizler kitapta her ikisinin de kimin çocukları olduğunu bilmiyorduk ancak dizi bize bu netliği sağlamış oldu. Ulf, önceki bölümlerde dediği gibi Baelon Targaryen‘in oğlu, Deamon ve Viserys’in kardeşi. Hugh da Jaehaerys‘in kızı Saera Targaryen‘in oğlu. Yani Ulf, Rhaneyra’nın amcası, Hugh da Deamon ve Viserys’in kuzeni oluyor.
Vermithor’un sahiplenilmesinden hemen önce yaşanan Rhaneyra ve Vermithor sahnesi bizleri oldukça heyecanlandırdı. Emma D’Arcy‘nin oyunculuğundan yine gözlerimizi alamadık.
Silverwing’in Kral’ın Şehri’nde uçmasıyla Aemond‘un koşarak Vhagar‘a bindiğini gördük. Ejderha Kayası‘na doğru uçsa da üç büyük ejderhaya karşı Vhagar’ın bile şansı yok. Son sahnede Rhaenyra’nın üç ejderhanın önünde Vhagar’a doğru bakmasıyla Ejderha Kraliçe lakabını sonuna kadar hak ettiğini de görmüş olduk.
Sonraki bölümün incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.