House of the Dragon 5. Bölüm İncelemesi: Biz Yolu Aydınlatırız

spot_img

 

Westeros’a dair emin olduğumuz bir şey var: Düğünler asla iyi bitmez. House of the Dragon‘un bu haftaki bölümü, Rhaenyra Targaryen ve Laenor Velaryon‘un düğününe odaklanıyor. Ancak bölüm daha en başından felakete doğru ilerliyor. Yasak aşk ve onun tehlikeleri ise bu düğünün ana temasını oluşturuyor.

Ava Giden Avlanır

Bölüm, Daemon Targaryen‘in Vale’deki karısı Rhea Royce’u ziyaret etmesiyle başlıyor. Arryn Hanesi‘nin baskıcı sınırlarının dışında, bu vadi tıpkı Lady Rhea gibi oldukça güzel görünüyor. Lady Rhea’nın çekici bir kadın olması, Daemon’un onu reddetmesine yeni bir katman ekliyor. Daemon’u bu kadar iğrendiren belki de karısının görünüşü veya tavrı değil, daha çok onun değerli bir kandan gelmiyor oluşudur. Gizli bir kılıkla avlanmakta olan karısını ziyaret eden Daemon, bu ziyareti onu öldürerek tamamlıyor. Daemon, Rhea’yı hemen öldürmeseydi belki bu nefretin katmanını daha net görebilirdik.

Kitaplarda bu sahne okuyucuya anlatılmıyor ve okuyucunun olabilecekleri tahmin etmesi bekleniyor. Daemon Targaryen’in insanları öldürmesinde kitaba bağlılık adına yanlış bir şey yok. Bunu daha önce yüzlerce kez yaptığını biliyor ve onu hala sevmeye devam edebiliyoruz. Buradaki sorun, Daemon’ın dizinin en karmaşık karakteri olması gerektiği ve bu tarz ilk akla gelenin yapıldığı bir kötülük güdüsünün çok fazla tek boyutlu bir eylem olması. Martin’in Ateş ve Kan kitabında yaptığı gibi, bu sahneyi kaldırmayı tercih etselerdi Daemon’ın yalnız başına düğüne katılması daha güçlü gözükebilirdi. Çünkü hayal etmenin bir kısmının izleyiciye kalması ise her zaman karakterler adına daha renkli hikayeler sunar.

Görev Aşkın Ölümüdür

Hasta olduğu belli olan Viserys, Corlys ile buluşuyor. Hem Corlys hem de Rhaenys‘in kabul ettiği bir evlilik fikrini ortaya atıyor. Daha sonra ikisi özel olarak konuşuyorlar. Kralın onlara acizlikten geldiği konusunda hemfikir oluyorlar ve bu durum onlara anlaşmada bir üstünlükleri sağlayabilir diye düşünüyorlar. Ancak Rhaenys, Laenor’un “gerçek doğası” konusundaki endişesini dile getiriyor ve Corlys’e Viserys öldüğü anda Rhaenyra’nın taht iddiasının sorgulanacağını hatırlatıyor. Corlys, evliliğin Westeros’taki en güçlü iki orduyu birleştireceğini söyleyerek bunu reddediyor. Ancak, Viserys ne kadar ilerici bir kral olursa olsun, krallık o kadar da ilerici değildir. Bu, Hiç Olmamış Kraliçe Rhaenys‘in her iki adamdan daha iyi bildiği bir gerçektir. Kral gücünü tanrılardan alır ve onun sözü kanundur. Ancak günün sonunda, kralları askerlerinden bir şey yapmalarını istediğinde, kabul etmekten çok kılıçlarını sallarlar.

Anne baba evlilikten bahsederken, çocuklar cinsellikten bahseder. Rhaenyra ve Laenor zevk hakkında metaforlarla konuşuyor ve evlilik düzenlemelerini tartışıyor. İkisi de günün sonunda birbirlerini istemiyorlar. Bu nedenle, hem Rhaenyra hem de Laenor olayı görev bilinciyle ve olgunlukla karşılıyor. Rhaenyra, amcasından seks ve güç hakkında öğrendiği dersleri, her ikisini de barındırabilecek bir evlilik önermek için kullanıyor. Görünüşe göre Laenor Velaryon, erkeklerin birlikteliğini kadınlara tercih ediyor. Tıpkı Margaery Tyrell gibi Rhaenyra da bununla başa çıkabileceğine karar veriyor. Laenor da benzer şekilde mantıklı bir taht oyuncusu olarak hareket ediyor ve krallığın çıkarlarına en uygun şekilde davranıyor. Krallığa karşı görevlerini tamamlamak için evliliklerini yerine getirip çocuk yapmak konusunda anlaşıyorlar. Anlaşmalarına göre Laenor erkek arkadaşını, Rhaenyra ise Kral Muhafızı Sör Criston Cole‘u görmeye devam edecektir. Rhaenyra ve Laenor’un anlaştıkları sahneler ise taht oyununu oynamayı bilen iki karakteri izleyiciye gösteriyor.

“Eski Şehir savaş çağrısı yapınca Hightower’daki fener hangi renk parlar?”

“Yeşil.”

Kraliçe Taraf Seçiyor

Bu sırada, Kraliçe Alicent Hightower, yakın zamanda Kral Eli olarak görevden alınan babası Otto Hightower‘a veda ediyor. Otto, Alicent’e taraf seçmesi gerektiğini söylüyor. Kral ölmektedir ve Rhaenyra’nın taht iddiası savaşa neden olacaktır. Bu durum ise Alicent’in oğlunu, kralın ilk doğan erkek çocuğunu tehlikeye atacaktır. Alicent seçim yapmakta zorlanıyor. Arkadaşı Rhaenyra’yı destekleyecek mi yoksa çocuğunu korumak için ona karşı mı hareket edecek?

Daha sonra avluda Alicent, Larys Strong ile konuşur. Larys, Daemon olayından sonraki gece üstadın Rhaenyra’ya bir çay verdiğine dair bir söylenti duymuştur. Bu yüzden Kraliçe’ye Rhaenyra’nın iyi olup olmadığını soruyor. Bu, üzgün ve kararsız görünen Alicent için bir işarettir. Bu çayın bahsi, Rhaenyra’nın kendisine yalan söylediği ve Otto’nun haklı olduğu anlamına gelir. Yani arkadaşına karşı taraf alması gerekecektir. Kraliçe, babasının bilgeliğinden faydalanıyor. Kral yakında ölecektir ve bu durum iç savaşı kışkırtacaktır. Kraliçe Cole ile tanışıp onu Daemon olayı hakkında sorguya çekiyor. Ancak Cole, Kraliçe’nin sorusunun kendisine değil Daemon’a yöneltildiğini fark edemeyecek kadar suçludur veya çok onurludur. Bu da Rhaenyra ile beraberliğini ortaya çıkarıyor. Alicent, arkadaşının bir yalancıdan daha fazlası olduğuna inanarak Cole’un gitmesine izin veriyor. Artık Rhaenyra ve Cole üzerinde hem bilgiye hem de güce sahiptir. Ayrıca bir seçim yapmış gibi görünüyor: Çocuğunu koruyacak ve yaklaşan iç savaşta Rhaenyra’ya karşı duracaktır.

Kalbi Kırık Muhafız

Renkli aşk hayatlarından bahsetmişken, Sör Criston Cole ve Rhaenyra’nın ilişkisinin asla bunlardan biri olamayacağını zaten biliyorduk. Criston Cole, beyaz pelerinini çıkardıktan sonra bu izleyici için netleşmişti. Beyaz pelerini artık kirlenmişti ve bu beyaz atlı prens masalından oldukça uzak bir öykü olacaktı. Fakat bu bölümde Criston Cole’un düşüşü, çok yoğun ve hızlı şekilde gerçekleşiyor. Sör Criston Rhaenyra’dan tahtı unutup onunla kaçmasını isteyerek işleri karmaşıklaştırıyor. Rhaenyra bir an için çelişkili görünse de, sonunda Criston’ın kalbini kıran bir konuşma yapıyor. Kraliyet benim diyor. Güçlü bir iradeye sahip prenses, beraberinde gelenlerden ne kadar şikayet ederse etsin, doğuştan gelen hakkından bu kadar kolay vazgeçmeyeceğini belli ediyor. Bu durum ise bölümün karanlık olaylarını harekete geçiriyor. Kralın yedi yeminli korumasından biri, bir kraliyet düğününde damadın partnerini yumruklayarak öldürüyor ve buna rağmen düğün devam ediyor. Cole, Rhaenyra ile evlenmeyi, içine düştüğü şeref yoksunu cehennemden çıkmanın tek yolu olarak görüyor. Bu fırsatı elinden aldığında, düğün gecelerini mahvediyor.

Bir Başkadır Westeros Düğünleri

Game of Thrones’dan alıştığımız kanlı düğünlerden sonra bu bölüm izleyici için şok etkisi yaratmaktan ziyade bu kez ne olacak heyecanı yaratıyor. Fakat bu kez ortalığı kızıştırabilecek çok fazla şey var: Corlys ve Rhaenys, birliktelikleri onaylanmayan Laenor ve Joffrey’i izliyor, kalbi kırık Sör Criston Cole içsel bir savaş veriyor, Prens Daemon aşırı cüretkar bir dönüş yapıyor ve hatta Alicent Hightower’ın Viserys’in konuşmasını bölmesi gibi nereden patlayacağı belli olmayan birçok gerginlik bulunuyor. Ayrıca Alicent geldiğinde ayağa kalkmayan tek kişinin Daemon oluşu da gözden kaçmıyor. Alicent’ın giydiği yeşil elbise ise dizinin geri kalanı için önem arz edecek bir unsurdur. Hightower‘ın fenerinin savaş için yeşil yanması, ilişkilerde meydana gelen sismik değişimin yeterli bir göstergesidir. Alicent soğukkanlılıkla bir zamanlar en yakın arkadaşı olan Rhaenyra’ya “üvey kızı” diye hitap etmesi ise ihtiyaç duyulan son damla oluyor. Sonunda oldukça kaotik bir dizi olay yaşanıyor. O kadar kaotik ki, Sör Criston’ın Joffrey’i vahşice öldüresiye dövdüğü ortaya çıkana kadar neler olup bittiği ve kimin tehlikede olduğu belli olmuyor. Joffrey taht oyunları oynamaya çalışırken ölümcül bir hata yapıyor: Criston’a şövalyenin en derin, en karanlık ve en tehlikeli sırrının o kadar da sır olmadığını söylüyor ve bir hata yapıyor. Criston gecenin sonunda Joffrey’i döverek öldürüyor.

Joffrey’nin söyledikleri, Criston’ın başkalarının da gerçeği öğreneceğine inanmasına yol açmış olabilir. Criston Cole da muhtemelen Joffrey’i öldürmeyi olayın gün yüzüne çıkmasını önlemenin bir yolu olarak gördü. Fakat aslında o anda Criston, Joffrey’i öldürmeye odaklanmıyor, öfkesini ve utancını kendine yöneltiyordu. Joffrey’i öldürdükten sonra Criston, kendi canını almaya hazırlandığı tanrı korusuna geri çekiliyor. Dizlerinin üzerine çökmeden önce beyaz pelerinini indirdiği için bunu neden yaptığının sembolizmi açıktır. Criston’ın Kral Muhafızları’na üye olması, hayatında yaptığı en önemli şey olarak görülüyordu ve ailesindeki herhangi birinin eriştiği en yüksek makamdı. Criston, Rhaenyra ile yatarak beyaz pelerinini çabucak kirletti. Criston için ölmek, bu utançla yaşamaktan daha iyi bir seçenek gibi görünüyor.

İç Savaş Yaklaşıyor

Her şey alt üst olduğunda, işler daha çirkin ve şiddetli bir hal alırken, evlilik töreninin kendisi görece daha sessiz bir olay olarak kalıyor. Düğün, Viserys’in bayılacak kadar kötüleşmesiyle noktalanıyor. Bu, bir düğünü sona erdirmek için uğursuz bir yoldur çünkü yıkıcı bir iç savaşın daha da yaklaştığının bir başka hatırlatıcısıdır.

House of the Dragon’un ilk sezonunun yarısını geçtik ve son bölümlere yaklaşırken savaş hatları iyice çizildi. Rhaenys ve Corlys artık Rhaenyra’ya bağlıdır. Alicent ve Hightower’lar kendi saflarındalar ve buna ek olarak Sör Criston artık onlarla ittifak halindedir. Viserys hala etrafındaki mayınlara göğüs germek istemiyor. Viserys’in en iyi planlarının da başarısız olacağı kesin gibi gözüküyor. Tüm bunlar Targaryen Hanesi’ni her zamankinden daha kırılgan bırakıyor.

spot_img
Berfin Sayarsoy
Berfin Sayarsoy
oradaydık ve şimdi buradayız

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.