Tarihe her ne kadar fikirler ve idealler yön vermiş olsa da; tarih sıklıkla isimler üzerinden okunmuş ve değerlendirilmiştir. Fikirleri için savaşan insanlar ise her zaman ilgiye ve keşfedilmeye değer olmuştur. II. Dünya Savaşı, keşfedilmeye değer onlarca isim ortaya çıkarmıştır.
Savaşa Giden Yol
Savaşın en önemli ismi şüphesiz Adolf Hitler’dir. Hitler’in kısa sürede Almanya’nın başına geçmesi ve tüm siyasi başarılarının yanında Bavyera ordusunda sadece bir Gefreiter (Onbaşı) iken Wehrmacht’ın Başkomutanı olması eşine az rastlanır bir sıçramadır. Ancak Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’nın ağır koşulları altında ezilmesi ve Hitler’in cüretkar hamlelerine başta İngiliz ve Fransızların kayıtsız kalmış olması Nazilerin işini oldukça kolaylaştırmıştır.

İngilizlere göre Almanya ezilmiş ve oldukça zor durumdaydı, kendileri için bir tehdit olması düşünülemezdi. Bu yüzden Hitler’in Bulgaristan’ı işgali, Çekoslovakya üzerindeki hak iddiası gibi talepleri ve ordusunu hızla silahlandırma hamleleri göz ardı edilmiştir. Hitler durdurulamayacak bir güç oluncaya kadar adeta serbest bırakılmıştır. Adolf mevcut siyasi durumu ve İngilizlerin öngörüsüzlüklerini kendi lehine kullanmış kısa sürede önce tüm Avrupa’ya daha sonra ise tüm dünyaya gözdağı verecek güce ulaşmıştı. En güçlü rakibi olan Sovyet Rusya ile saldırmazlık anlaşması imzalayan Hitler, 1 Eylül 1939 tarihinde Polonya’nın işgaline girişince İngilizler ve Fransızlar uykularından uyandılar ve Nazi Almanya’sına savaş ilan ettiler; böylece II. Dünya Savaşı başlamış oldu.
Liderler ve Kararlar
Savaş başladıktan kısa bir süre sonra İngiltere’nin Başbakanı olan isim Lord Winston Churchill’dir. Churchill esasen liberal demokrasiyi savunmaktadır. Faşizmin yayılması ve militarist Nazi Almanya’sına karşı silahlı mücadelenin tek çözüm yolu olduğunu savunmuştur.
Josef Stalin, Adolf Hitler, Winston Churchill, Benito Mussolini gibi isimler devlet başkanı olmaları sebebiyle savaşın doğal olarak en önemli isimleridir. Hitler Yahudi Soykırımı, esir kampları, gaz odaları gibi insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işlenmesine neden olurken öte yandan Churchill, Dresden Bombardımanı ile binlerce sivilin ölmesine neden olmuştur. Amerikan Başkanı Truman ise Almanların teslim olması üzerine Rusların dikkatini Pasifik’e yöneltmesinin önüne geçmek ve kazanımlarını korumak için Pasifik Cephesi’nde savaşa bir an önce son vermek istemiştir. Bunun için Hiroşima ve Nagazaki şehirlerinin üstüne dünya tarihinde ilk kez nükleer bomba atılması emrini vermiştir. Masadaki isimler kadar önemli olan diğer isimler de cephede orduları yöneten isimlerdir.
Eric von Manstein
Polonya’nın işgaline kurmay başkan olarak katılan Manstein, işgalin hızlı ve daha az zayiatla tamamlanmasını sağlamıştır. Sovyetlerle anlaşmazlık paktını imzalamış olan Hitler, Polonya sonrası yönünü batıya çevirmiş ve Fransa’nın işgali için hazırlık yapılması emrini vermiştir.
Uygulanması muhtemel olan plana karşı olan Manstein’ın Fransa’nın işgali için daha iyi bir planı vardı. Fransızlar, I. Dünya Savaşı sonrası doğu sınırına kilometrelerce uzunlukta bir hat, Maginot Hattı inşa etmişlerdi. Bu hat, Fransa’ya doğrudan saldırmayı önlüyor ve Belçika üzerinden yapılacak saldırı cepheyi genişletiyordu. Müttefik kuvvetlerin Belçika üzerinden bir saldırı beklediğini düşünen Manstein’in planı ise Fransa’nın geçilemez dediği dar engebeli araziden oluşan ormanın içerisinden yol almak; böylece Fransa’ya direkt saldırmaktı. Hitler planı kabul etti. Manstein’ın planı Fransızların yapımı on yıllar süren kilometrelerce uzunluktaki Maginot Hattını işlevsiz bırakmış ve Fransa’nın işgalini oldukça kolaylaştırmıştı. Bu planı sayesinde Manstein Nasyonal Sosyalist Parti üyesi olmadığı halde generalliğe terfi etmişti.

Manstein’ın sonraki başarısı ise 1942 yılında Kırım’ın alınması olmuştur. Sovyetler, Sivastopol ve Kelt Boğazında tutunmakta ve adanın tamamen Alman kontrolüne girmesini önlemekteydi. Manstein Toy Kuşu operasyonuyla Sovyetleri Kelt bölgesinden geriye doğru itmiş ve Sovyetlere 185.000 kayıp verdirirken Nazi ordusu’ndan sadece 3.000 zayiat vermiştir. Bu askeri başarı Manstein’ın stratejik ve askeri zekasının zirve yaptığı andır. Manstein Alman ordusunda Mareşalliğe kadar yükselmiştir. Daha sonra Stalingrad ve Leningrad’da başarılar kazansa da parti üyesi olmaması ve Luftwaffe Komutanı Göring ile anlaşamaması nedeniyle görevinden alınmıştır.
Manstein 1945’te yargılandığı Nürnberg Mahkemeleri’nde 18 yıl hapis cezası alırken Göring ise idam cezasına çarptırılacaktı. Manstein, 1973 yılında öldüğünde cenazesine her rütbeden yüzlerce asker katılmış ve 13 Haziran 1973 tarihli The Times onun için: “Onun gücü ve nüfuzu askerleri üzerinde kurduğu baskı ve otoriter tavırlardan değil, zekanın gücünden ve bilginin derinliğinden geliyordu.” demiştir.
Erwin Rommel
Hitler‘in özel koruma komutanlığı görevini yapmış olan Rommel, Polonya’nın işgalinden sonra doğrudan Hitler tarafından, Alman askeri geleneğine aykırı biçimde, saha tecrübesi yok denecek kadar az olmasına rağmen 7. Panzer Tümeni Komutanlığı’na atanmıştır.
Rommel’in komuta ettiği Panzer Tümeni Fransa’nın işgalinde Manş Denizine ulaşan ilk birlik olmuştur. Bu başarısı ile kendinden söz ettiren Rommel daha sonra Kuzey Afrika Cephesi’ne gönderilmiştir. Burada mağlup olmak üzere olan İtalyan ordusunu toparlamış ve İngiliz ordusunu Mısır’a kadar geri çekilmek zorunda bırakmıştır. Rommel, kendisinden 3 kat daha büyük olan İngiliz ordusuna karşı arabalara tahtayla tank şekli verme, 80’lik topları toprağa gömme, tankların arkasına çalı-çırpı bağlayarak düşmanı psikolojik olarak çökertme gibi hamleleri sayesinde kısa sürede çok büyük başarılar elde etmiş ve bu sayede kendisine Çöl Tilkisi lakabıyla anılmıştır.
1942 yılında mareşalliğe kadar yükselen Rommel, tüm askeri başarılarına rağmen komploya karıştığından Hitler tarafından ölümle cezalandırılmış ve 14 Ekim 1944 tarihinde intihar etmiştir.
Georgi Jukov
Sovyet Rusya’nın en önemli komutanlarından olan Jukov, Stalin’in oldukça güvendiği bir isimdi. Jukov Nazilerin Kiev’i kuşatması üzerine Kiev’in bırakılmasını ve daha geride savunma pozisyonu alınmasını önermiştir. Daha sonra ise Hitler için adeta bir saplantı haline gelen Leningrad cephesinde savunma için görevlendirilmiştir. Jukov’un katı savunması sayesinde Leningrad, şimdiki adıyla St. Petersburg, 900 gün boyunca kuşatmaya direnmiş ve teslim olmamıştır.

Güneyde ise Jukov’un öngörüleri doğru çıkmış ve daha geride savunma pozisyonu alan Sovyet ordusu Nazilere ağır kayıplar verdirmiştir. Jukov daha sonra Stalingrad Kuşatması‘nın kırılması için düzenlene Uranüs Harekatı’nı komuta etmiş ve Moskova-Stalingrad yakınlarında yapılan Nazi saldırılarının püskürtülmesini sağlamıştır. Bu başarıları ile askerlerine öylesine güven vermiştir ki askerlerinin onun için “Jukov’u bulduğunuz yerde zaferi de bulmuş olursunuz.” dediği söylenegelmiştir.
Sovyet ordusunun en yüksek rütbesi olan mareşalliğe kadar yükselmiş olan Jukov savaştan sonra Savunma Bakan Yardımcılığı’na atanmış olsa da kişisel zenginlik nedeniyle bu görevinden uzaklaştırılmıştır.
George Smith Patton
Amerikan ordusunun aykırı generali olan Patton, yaptıklarıyla olduğu kadar yapmak istedikleriyle de öne çıkan isimlerdendir. Patton, müttefiklerin Kuzey Afrika Cephesi’nde zafer kazanmasında önemli rol oynamış ve devamında İtalya’nın işgalinde görev almıştır. İşgal sırasında askerlere kötü muamele ettiği gerekçesiyle müttefiklerin Normandiya Çıkarması sırasında kendisine görev verilmemiştir. Ancak çıkarmanın tehlikeye düşmesi ve başarısızlık ihtimali üzerine General Eisenhower tarafından göreve çağırılmıştır. Burada üstün başarı gösteren Patton, Alman hatlarını süratle yarmış ve beklenenden fazla ilerleme katetmiştir. Patton’u durduran ise üstleri tarafından yakıt ikmalinin kesilmesi ve ordunun geri kalanını beklemek zorunda bırakılması olmuştur.
Patton, Alman ordularını mağlup ettikten sonra Almanları müttefik alarak Sovyetler Birliği’ne saldırılmasını teklif etmiştir. Bu husus her ne kadar birincil kaynaklardan doğrulanmasa da savaştan kısa süre sonra düşük hızlı bir araba kazası nedeniyle ölmüş olması Patton’un suikast sonucu öldürüldüğü tezini akıllara getirmektedir.
“Faşist ya da Nazi totaliterizminin ortaya çıkmasının nedeni bir Hitler ya da bir Mussolini’nin iktidarı ele geçirmeye karar vermesi değil. Uluslar dayanılmaz bir ekonomik talep sürecine girdiğinde ve hem psikolojik hem tinsel anlamda içleri boşaldığında totaliterizm oluşan bu boşluğu doldurur ve insanlar artık katlanılmaz bir hal alan endişeden kurtulabilmek için özgürlüklerini satmaya hazır hale gelirler.”
(Kendini Arayan İnsan, Rollo May)
Kaynakça
- Lovelace, Alex. “George Patton”. Britannica. 29.03.2023 tarihinde erişildi.
- Görlitz, Walter. “Erwin Rommel”. Britannica. 29.03.2023 tarihinde erişildi.
- May, Rollo. Kendini Arayan İnsan. İstanbul:Okuyan Us, 2019.