Akitanya; Fransa’nın güneybatı sahillerinde bulunan, Orta Çağ’ın en güçlü dükalıklardan biriydi. Milattan sonra 4. yüzyılda Gallia Aquitania adıyla bilinen Akitanya, Romalılar tarafından dört parçaya ayrıldı. 5. yüzyılda ise önce Vizigotların, sonra Frankların hakimiyetine girdi. 1361 yılında İngilizlerin bölgeye gelmesiyle Akitanya Prensliği kuruldu, bölge 1453 yılına kadar İngilizlerin elinde kaldı. 1453 yılından itibaren ise Akitanya, Fransa’nın tarihi ve coğrafi bir bölgesi haline gelmiştir. Bu yazımızda sizlerle beraber Akitanya’da doğmuş ve adından güçlü otoritesiyle söz ettirmiş olan Kraliçe II. Eleanor ‘u inceliyoruz.

II. Eleanor Kimdir?
Eleanor, ünü 12. yüzyılda duyulmaya başlayan Akitanya Dükü X. William ve Aenor de Châtellerault‘un en büyük çocuğudur. Doğum tarihi net olarak bilinmeyen Eleanor’un ismini annesinden aldığı düşünülmektedir. Eleanor’un isminin orijinali Alie Aenor‘dur ve zamanla Eleanor halini almıştır. Alie Aenor; diğer Aenor anlamındadır yani annesi haricindeki Aenor, Aenor’un kızı anlamındadır.
Matematik, astroloji, edebiyat ve tarih dersleri alan Eleanor, zeka oyunları, müzik kültürü, binicilik sporu ve sosyal bilimler hakkında ciddi bir bilgi birikimine sahipti. Arp çalmayı biliyor, sesini iyi kullanabiliyordu. Anadiline ek olarak Latince öğrenmişti ve bu dili akıcı bir şekilde konuşuyordu. O dönemin belgelerinde not edilene göre Eleanor, zeki ve yetenekli bir kadındı. Sahip olduğu bu geniş bilgi yelpazesi ile dönemin soylu erkek çocuklarından bile üstün bir tarafı vardı.
Annesi ve erkek kardeşi, Eleanor henüz küçük bir çocukken Talmont Kalesi’nde öldüler. Bu olay dolayısı ile Eleanor, Akitanya tahtının ve babasına ait tüm mal varlığının tek varisi oldu. 15 yaşında sahip olduğu bu otorite, onu diğer soylu ailelerin çocukların bir kez daha öne atmıştı.

Eleanor’un Akitanya Düşesi ve Fransa Kraliçesi Olması
Babasının ölümü üzerine Eleanor, 15 yaşında Akitanya Düşesi oldu. Bu kadar küçük yaşta otoritesinin bu denli yüksek olması, onu Avrupa’nın en gözde düşesi konumuna getirdi. Soylu bir aileden geldiği için zaten sayısız hakka sahip olan Eleanor, yaptığı evlilikler ile bu hakların çok daha fazlasına sahip olacaktı.
İlk evliliği ise şu şekilde oldu: Eleanor’un babası olan X. William, kızlarını korumasını gerektiğini yıllar önceden düşünmüştü. Kendisi öldükten sonra kızları kaçırılıp evliliğe zorlanmasın diye başta Eleanor olmak üzere meşru ve gayrimeşru tüm kızlarını Fransa Kralı VI. Louis‘ye emanet etmişti. Şişman Louis olarak bilinen bu kral dizanteriydi ve durumu ağırdı. Kral Louis, stratejik bir hamleyle kendisinden sonra tahta geçecek oğlu VII. Louis ile Eleanor’u evlendirdi. Bu evlilik ile kraliyete dahil olan Akitanya Düşesi Eleanor, Fransa Kraliçesi oldu.
VII. Louis ile Eleanor’un 8 yıllık evlilikleri boyunca çocukları olmadı. Bu durum kraliyet içinde krize sebep oldu. Derken çiftin sonradan iki kızları oldu. Çok geçmeden Haçlı Seferleri krizi ortaya çıktı ve yapılan sefer çağrısının ardından kral, sefere katılacağını duyurdu. Kraliçe Eleanor da sefere katıldı ancak kraliyet ailesinin ya da soyluların yanında değildi. Eleanor, Haçlı Seferleri‘ne yanındaki kadın savaşçılarla katıldı.
Kraliçe’nin bu davranışı, halk tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Halkı, cesaretiyle kendisine hayran bıraktı ve bu tutumu övgüyle karşılandı. Ancak bu kez Haçlı Seferi başarısız oldu, 1147 yılındaki II. Haçlı Seferi‘nde tam bir bozguna uğrayan Haçlılar, ağır bir yenilgiyle geri döndü. Urfa ve Kudüs‘ü Müslümanlardan geri almak istediler ancak istediklerini alamadan geri döndüler. Bu yenilginin ardından kral ve kraliçe on beş yıllık beraberliklerini noktalama kararı aldı ve böylece VII. Louis ve II. Eleanor, boşandı.

Eleanor’un İngiltere Kraliçesi Olması
Eleanor, soylu ve güçlü otoriteye bir kraliçeydi. Her kralın ailesinde olmasını isteyeceği bir kraliçe. Bu sebepten, VII. Louis‘ten boşanır boşanmaz kendisine yeni bir teklif geldi: O zamanlar dük olan, gelecekte II. Henry olarak tarih sahnesinde göreceğimiz Normandiya Dükü, Eleanor’un yeni talibiydi. Eleanor bu teklifi kabul etti ancak bu sırada İngiltere’de siyasi durumlar çok karışıktı. Kraliyet ailesinin tüm büyük oğulları, birbiriyle taht mücadelesi içerisindeydi. Bu mücadelenin kazananı Henry oldu ve II. Henry adıyla Normandiya tahtına oturdu. İngiltere Kraliçesi olmasına olmuştu Eleanor ancak bu dönemlerde geri planda kaldı çünkü kralın ve kralın annesinin otoritesi onunkinden çok daha güçlüydü. Eleanor, geri planda kaldığı bu dönemde sekiz çocuk doğurdu.
II. Henry, Akitanya topraklarını ona sormadan rehin vermişti ve Eleanor bunu çok sonradan, Akitanya ziyaretine gitmek istediği sırada öğrendi. Akitanya’ya gidemezdi çünkü gitmek istediği yerler rehin verilmişti. Büyük oğlu Genç Henry ve gelecekte kral olacak oğulları Richard ve John ile, başta kral olmak üzere tüm kraliyet ailesine karşı bir isyan başlattı. Dönemin en iyi şövalyelerinden bazılarının, Eleanor’a olan hayranlıkları dolayısıyla bu isyana destek oldukları söylenir.

Eleanor’un yanında her ne kadar oğulları ve dönemin en iyi şövalyeleri de olsa Kral Henry bu isyanı bastırdı ve sonrasında bu isyanı başlatan oğulları Henry, Richard ve John’u affetti. Ancak Kraliçe’yi affetmedi ve Eleanor esir alındı. Kral Henry ölene ve yerine oğlu Richard geçene kadar, Eleanor tam 16 yıl boyunca farklı kalelerde hapis yattı. En nihayetinde Richard tahta geçti ve Eleanor serbest bırakıldı.
Richard tahta geçmişti geçmesine ancak annesinin otoritesine karşı gelecek kadar güçlü değildi. II. Henry‘nin zamanında yönetime karışamayan Eleanor, artık yönetimle ilgili her şeyde söz sahibiydi. Tüm kararlar kralın ağzından çıkıyor olsa bile arkada o kararları alan, alınmış kararları onayından geçiren bir Eleanor vardı. Hatta Richard’ın çok geçmeden III. Haçlı Seferi‘ne katılmasıyla yönetim tamamen Eleanor‘un tekeline kaldı. Bu seferde esir düşen oğlunu fidye ile kurtaran Eleanor, Richard’ın savaş alanında yaşadığı bir yaralanma sonucu ölmesinin önüne geçemedi ve tahta geçme sırası şimdi Eleanor’un diğer oğlu John’a gelmişti.

Kraliçe Eleanor’un Ölümü
John’un tahta geçtiği dönemde Eleanor iyice yaşlanmıştı ve bir süre daha yönetimde söz sahibi olduktan sonra Fontevraud Manastırı‘nda inzivaya çekildi. Yaşadığı dönem ne kadar ses getirdiyse, ölümü de bir o kadar sessiz oldu: Kraliçe Eleanor yatağında sessizce öldü. Tüm Avrupa’yı elinde tutan ve Avrupa’nın belki de kaderini değiştiren o hırslı düşes, hem Fransa’nın hem İngiltere’nin Kraliçesi olmuş bu kadın 1204 yılında dünyadan ayrıldı ancak çocukları ve torunları Avrupa’da hüküm sürmeye devam ettiler. Etkileyici şahsiyeti uzun süre anıldı, günümüzde de anılmaya devam ediyor.
Kaynakça
Arif, Mustafa. “Akitanya Düşesi Eleanor”. tufeyli.com. 2015. 15 Kasım 2022 tarihinde erişildi.
Togan, İsenbike. “Avrupa’nın Büyükannesi Akitanyalı Eleanor”. tarihdergi.com. 2015. 15 Kasım 2022 tarihinde erişildi.
Badem, Muzaffer. “Akitanya Bölgesinin Tarihi”. devridunya.blogspot.com. 2011. 15 Kasım 2022 tarihinde erişildi.
Duman, Ali Alper. “Postklasik Tarih: Akitanyalı Eleanor”. forum.strategyturk.com. 2019. 15 Kasım 2022 tarihinde erişildi.
Meade, Marion. “Eleanor of Aquitaine: A Biography” : Penguin Readers. 1992. 15 Kasım 2022 tarihinde erişildi.