İklim krizi, iklim değişikliğinin tehlike boyutunu ifade eder ve biyoçeşitlilik kaybıyla dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biridir. Artan küresel ortalama sıcaklıklar iklimimiz üzerinde derin bir etkiye sahip ve bu etkiler önümüzdeki yıllarda daha şiddetli hale gelecek. Korktuğumuzdan hızlı gerçekleşen bu küresel tehdit karşısında bütünüyle güçsüz olduğumuzu söylemek mümkün değil. İklim krizine karşı harekete geçme ve önleme şansımız var. Bu yazıda iklim değişikliği ve iklim değişikliğiyle mücadele kavramlarına yakından bakalım.
İklim Değişikliği Nedir?

İklim değişikliği, dünyanın ortalama sıcaklık ve hava koşullarındaki uzun vadeli değişimdir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde (1992) iklim değişikliği; doğal iklim değişikliğine ek olarak insan faaliyetleri sonucu atmosfer bileşiminde gerçekleşen değişikliklerden kaynaklanan iklim durumundaki değişiklik, şeklinde tanımlanmıştır. İklim değişikliği, doğal iç süreçler sonucu ortaya çıkabileceği gibi volkanik patlamalar veya insan kaynaklı değişiklikler gibi dış kuvvetler tarafından da gerçekleşebilmektedir (IPCC, 2023).
Dünyamızın iklimi son on yılda, 19. yüzyılın sonlarına göre ortalama 1.2 °C daha sıcaktı. Güncel verilerde ise küresel ısınmanın Şubat 2023 ile Ocak 2024 arasındaki 12 aylık dönemde 1.5 °C’yi aştığı doğrulandı. Ardından 2023 en sıcak yıl ilan edildi (BBC, 2024). Bu kadar kısa bir süre içinde değişime neyin neden olduğunu anlamamız son derece önemlidir. Ortalama sıcaklıklardaki artışa küresel ısınma denir. Bilimsel fikir birliği, küresel ısınmanın öncelikle fosil yakıtların yakılması sonucu atmosfere başta karbondioksit (CO2) olmak üzere sera gazları salımı yoluyla insan faaliyetlerinden kaynaklandığı yönündedir. Sera etkisi yaratan gazların atmosferde birikmesi sonucu sera etkisi; sera etkisi sonucunda küresel ısınma, küresel ısınma sonucunda da küresel iklim değişikliği meydana gelir (Tuna, 2012).
İnsanlar İklim Değişikliğine Nasıl Neden Oluyor?

İklim, dünya tarihi boyunca değişti ve El Niño gibi doğal faktörler, 2023’te olduğu gibi havayı daha kısa süreler boyunca etkiledi. Ancak BM’nin iklim organı IPCC’ye göre, doğal nedenler özellikle 20. yüzyılda görülen bu hızlı ısınmayı açıklamıyor. IPCC, bu uzun vadeli iklim değişikliğinin insan faaliyetlerinden kaynaklandığını söylüyor.
İklim değişikliğinin doğal ve antropolojik olmak üzere iki temel sebebi vardır (Özkerim Güner, 2018). İklimin antropolojik yani insan kaynaklı değişiminin başlangıcı Sanayi Devrimi kabul edilir. İnsan kaynaklı değişimler de ikiye ayrılır. Birincisi, sanayileşmiş ülkelerin sera gazı salımı artışıdır. Fosil yakıtlar yandığında çoğunlukla karbondioksit (CO2) olmak üzere sera gazları açığa çıkarırlar. Bu, atmosferde fazladan enerjiyi hapsederek gezegenin ısınmasına neden olur. Sanayi Devrimi’nin başlangıcından bu yana – insanlar büyük miktarlarda fosil yakıt yakmaya başladıklarında – atmosferdeki bu yakıtlardan salınan karbondioksit miktarı fazlaca arttı. Antropolojik değişimin ikinci nedeni olarak toprak kullanımındaki değişim gösterilmektedir (Özkerim Güner, 2018). Ormanların yok edilmesi ile toprakta daha fazla karbondioksit birikmekte ve bu iklim değişimine sebep olmaktadır.
İklim Değişikliğinin Güncel Etkileri Nelerdir?

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli Raporu’na (IPCC, 2023) göre sanayi sonrası dönemde gerçeklesen insan faaliyetleri sonucu, dünya yaklaşık 1°C ısındı. Özellikle son on yılda görülen 1.2 °C’lik küresel ortalama sıcaklık artışı kulağa büyük bir sayı olarak gelmese de çevre üzerinde büyük bir etkisi oldu.
IPCC’ye göre küresel ısınmanın artış hızı yavaşlatılamaz ve sera gazi emisyonlarında azalmalar olmazsa tahminlere göre 21. yüzyılda 1.5 ve 2 °C’lik küresel ısınmaya ulaşılacaktır. Bu durumun şimdiden dünyanın her bölgesinde aşırı hava ve iklim olaylarına, buzulların erimesine, deniz seviyelerinin artmasına, kuraklığa, yangınlara ve sellerin artmasına yol açtığı bilinmektedir (IPCC, 2023). Küresel ısınma sonucu insanların yaşamları da kaçınılmaz olarak değişti. Örneğin, Doğu Afrika’nın bazı bölgeleri son 40 yılın en kötü kuraklığını yaşadı ve 20 milyondan fazla insanı şiddetli açlık riskine soktu. 2022’de ise yoğun Avrupa sıcak dalgaları ölümlerde anormal bir artışa yol açtı (BBC, 2024). Aynı zamanda iklim değişikliğinin yıkıcı psikolojik etkilerini tanımlayan solastalji veya eko-kaygı kavramı da literatüre girmiş durumda.
1.5 ° C Neden Önemlidir ve İklim Değişikliği Dünyayı Nasıl Etkileyecek?

Küresel sıcaklık artışını 1.5 °C‘ye sınırlama çağrısı “devrilme noktalarını” geçmemek için tasarlandı. 1.5 °C’lik bir sıcaklık artışı kulağa az gelse de, IPCC raporu bunun ciddi sonuçları olacağını gösteriyor. Ortalama sıcaklıklar ne kadar artarsa iklim değişikliğinin etkileri de o kadar kötüleşir.
Tam olarak kesin değil ancak 2 °C küresel ısınmanın 1.5 °C’ye karşı sonuçları şunları içerebilir: Aşırı sıcak günler, deniz seviyesindeki artış, 10 milyona kadar insanı daha sık sel gibi afetlere maruz bırakacaktır. Mercan resiflerinin %99’undan fazlası kaybolacaktır. Bitki ve omurgalılar, bulundukları coğrafi alanın yarısından fazlasında uygun olmayan iklim koşullarına maruz kalacaktır 2050 yılına kadar 1.5 °C’den birkaç yüz milyon daha fazla insan iklimle ilgili risklere ve yoksulluğa maruz kalabilir. 1.5 °C gibi eşikler geçildikten sonra, Grönland Buz Tabakasının çökmesi gibi değişiklikler hızlanabilir ve geri döndürülemez hale gelebilir (BBC, 2024).
IPCC’ye göre yaklaşık 3,3 ila 3,6 milyar insan iklim değişikliğine karşı oldukça savunmasız. Yoksul ülkelerde yaşayan insanlar, uyum sağlayacak daha az kaynağa sahip oldukları için en riskli kesim olarak biliniyor. Bununla birlikte, iklim değişikliği geniş alanlarda da çarpma etkileri yaratabilir. Örneğin, aşırı hava koşullarıyla bağlantılı mahsul arızaları küresel gıda fiyatlarını yükseltebilir.
Hükümetler İklim Değişikliği Konusunda Ne Yapıyor?

Dünya liderleri iklim taahhütlerini tartışmak için her yıl BM İklim Değişikliği Zirvesi COP’ta bir araya geliyor. BM COP, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nı simgeler. Bu konferanslar, dünya genelindeki hükümetlerin bir araya gelmesine ve iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını koordine etmeye olanak tanır. UNFCCC bünyesinde düzenlenen Taraflar Konferansı iklim değişikliği politikalarının oluşturulması, uygulanması ve izlenmesi için bir platform sağlar.
2015 yılında Paris’te imzalanan bir dönüm noktası anlaşmasında, yaklaşık 200 ülke küresel ısınmayı 1.5 °C’nin altına düşürme sözü verdi (BBC, 2024). Bu bağlamda pek çok ülke net sıfır hedefini belirledi. Net sıfır hedefi, sera gazı emisyonlarını mümkün olduğunca azaltmak ve atmosferden kalan emisyonları ortadan kaldırmak anlamına gelir. Ancak IPCC, sera gazı seviyelerinin hâlâ hızla yükseldiğini ve dünyanın 1.5 °C’nin üzerinde ısınmasının “muhtemel” olduğunu söylüyor. Yine de yenilenebilir enerji ve elektrikli araçların büyümesi gibi bazı alanlarda ilerleme kaydedilmiştir. IPCC’nin raporu, 2018 itibariyle küresel ısınmayı maksimum 1.5 °C ile sınırlamak için yalnızca 12 yılımız kaldığını söylüyor. Bu konuda yapabileceğimiz çok fazla şey var. İklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek için sürdürülebilir yaşam tarzını benimsemek ve başkalarını da aynısını yapmaya teşvik etmek gereklidir.
İklim Değişikliğiyle Mücadeleye Yardımcı Olmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

İklim değişikliğiyle mücadelede bireyler olarak karbon ayak izimizi azaltmaya çalışmak temel hedeflerden biridir. Karbon ayak izi; bir kişinin, bir organizasyonun veya bir etkinliğin sera gazı emisyonlarının miktarını ölçen bir metriktir. Bu emisyonlar genellikle karbondioksit cinsinden ifade edildiğinden bu şekilde adlandırılır. Aşağıda yer alan bazı uygulamalarla karbon ayak izini azaltmak mümkündür.
- Enerji tasarruflu cihazlar kullanarak veya güneş, rüzgar, hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak enerji verimliliğinizi mümkün olduğunca arttırın.
- Tek kullanımlık malzemelerden kaçının ve bunun yerine mümkün olduğunca tekrar kullanın. Yeniden kullanamıyorsanız geri dönüştürerek atıklarınızı azaltmaya çalışın.
- Ormanları koruma ve yeniden ağaçlandırma projelerine destek verin. Ormanlar, atmosferdeki karbondioksiti emerek karbonu tutarlar, depolarlar ve oksijen üretirler.
- Et tüketimini azaltmak da oldukça önemlidir. Vegan ve vejetaryen seçeneklerini deneyin.
- Sürdürülebilir tarım uygulamalarını destekleyin.
-
Mümkünse toplu taşıma araçlarını, bisiklet veya elektrikli araçlar tercih edin.
- Sürdürülebilir markaları satın alın. EKO etiket taşıyan çevre dostu ürünler de bir alternatif olabilir.
- Yerel politikacılarınızı iklim değişikliğine yönelik farkındalık geliştirmeye ve çevre yanlısı politikaları desteklemeye teşvik edin.
- İklim değişikliği hakkında bilinçlendirme çalışmalarına katılmak ve insanların bilinçlenmesine yardımcı olmak, toplumun iklim değişikliği ile mücadelede daha bilinçli adımlar atmasına yardımcı olur.
Her şeyden önce aktif olun, iklim değişikliği ve sürdürülebilir bir şekilde nasıl yaşayabileceğimiz hakkında toplulukları eyleme geçmeye davet edin.
Ulusal ve uluslararası kamuoyunda “artık iklim değişikliği değil, iklim krizi” olarak bilinen bu risk gezegenimizin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Bu nedenle, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak önlemler almalıyız. İklim değişikliğine uyum sağlamak için altyapıyı güçlendirmeli, bireysel ve toplumsal bağlamda çevresel bilinci artırmalıyız.
Kaynakça
U.S. Department of State. The Climate Crisis: Working Together for Future Generations. State.gov, www.state.gov/policy-issues/climate-crisis/.
Climate Change: Causes and Consequences. Ekoenergy.org, www.ekoenergy.org/extras/climate-change/.
BBC News. “What Is Climate Change? A Really Simple Guide.” BBC News, 8 Feb. 2024, www.bbc.com/news/science-environment-24021772.
Tuna, Muammer. Çevresel Süreçlerin ve Çevresel Sorunların Küreselleşmesi, Çevre Sosyolojisi. Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2012.
Özkerim Güner, Neslihan. İklim Değişikliği Nedeniyle Devletlerin Sorumluluğu. PhD dissertation, Ankara, 2018.
Korkmaz, Taylan Umut. Genç İklim Aktivistlerinin İklim Krizi Karşısındaki Deneyimlerinin Yorumlayıcı Fenomenolojik Analiz ile İncelenmesi. MA thesis, İstanbul Medipol Üniversitesi, 2023.
Kapak görseli: shorefire.com