Bazı dünya klasikleri sizi duygusallığın zirvelerine çıkardığı gibi bulunduğunuz zamandan koparıp bambaşka bir dünyaya girmenize neden olur. Bu bambaşka dünyaların en keyiflilerinden biri de İngiltere kırsallarıdır. Kitap boyunca ormanda yürüyüşlere çıkar ilişkilerin şekillenmesini harika doğa betimlemeleriyle birlikte okursunuz. Hal böyle olunca bu klasiklerin filme uyarlanması bulunmaz bir fırsata dönüşür. Çünkü zihninizde canlandırmaya çalıştığınız doğa manzaralarını bizzat izleme şansı sunar size filmler. Biz de İngiltere kırsallarında geçen ve kadınların dönemlerine göre dik duruşlarının konu edinildiği 5 farklı filmi sizler için bu listede topladık. 4 film dünya klasiğinden uyarlanmış biri ise bir yazarın hayat hikayesi niteliğinde. Mektuplaşmalar, kütüphanede kitap okumalar, yerleşik kadın anlayışına ve kabulüne eleştiriler, tutku, gurur-aşk arası çekişmelerle dolu bu filmleri umarız keyifle izlersiniz. Haydi başlayalım!
1) Pride and Prejudice
Jane Austen‘ın aynı isimli romanından uyarlanmış olan 2005 yapımlı filmde Elizabeth Bennet karakterini Keira Knightley, Mr. Darcy karakterini ise Matthew Macfadyen canlandırıyor. Kadının değerinin evlilik yapıp yapmamasından belirlenmesine karşı olan yazar bu eleştirilerini Elizabeth aracılığıyla bizlere aktarıyor. Zira Elizabeth’in annesi Mrs. Bennet’ın tek amacı da 5 kızının zengin evlilikler yapması. Baş karakterimiz ise aksine evlenmek için aşık olmayı bekleyen ve bu yüzden evlenemeyeceğini düşünen bir yapıda. Aynı zamanda imkansızlıklara rağmen kendini geliştirmeye çalışan güçlü bir yapısı var. Darcy karakteri de dik duruşu ve kadınlara karşı önyargılı tavırlarıyla bir anda bu insanların hayatına giriyor.
Evlilik, gurur, önyargı, aşk, sınıf farklılıkları gibi konuların işlendiği filmde İngiltere kırsallarında yürüyüşlere çıkabiliyor ve dönem yapılarını ziyaret edebiliyorsunuz. Darcy karakterinin evi ve bahçesi bu anlamda bulunmaz bir fırsat. Mektuplar, dans partileri, piyano eşliğinde sohbetler gibi dönemin yaşantısından izler bulabileceğiniz bu tutku dolu film size ilk önerimiz olsun. Tabii kitabını okumayı da unutmayın!
Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.
2) Jane Eyre
Jane Eyre yine bir kitabın filme uyarlanmış hali olarak karşımıza çıkıyor. 2011 yapımlı filmin başrolünü Mia Wasikowska ve Michael Fassbender paylaşıyor. Ailesi olmadığı için yengesi ve kuzenleriyle büyüyen Jane zorlu bir çocukluk geçirir. Ardından bir yatılı okulda kalmaya başlar. Bu süreçlerden sonra bir eve öğretmenlik yapmaya gitmesiyle hayatı tümüyle değişir. Charlotte Bronte bu romanda bir kadının kendi ayakları üstünde durma çabasını anlatır dönem koşullarıyla birlikte. Aşkı ve gururu arasında seçim yapması gerekir Jane’in. Ancak hiç beklemediği anda yaşadığı olaylarla filmin gidişatını beklemediğimiz yerlere sürükler. Kır hayatını doyasıya izleyebileceğiniz bu film ve kitap bizim size ikinci önerimiz.
Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.
3) Becoming Jane
2007 yapımlı film İngiliz edebiyatının önemli yazarlarından olan Jane Austen’ın hayatına odaklanıyor. Aşk kitaplarının aranan isimlerinden olan yazarın aşk hayatının bizlere sunulduğu filmde Jane Austen karakterini Anne Hathaway, Tom Lefroy’u ise James McAvoy canlandırıyor. Film boyunca Jane’in kitaplarının nasıl oluştuğunu parça parça izleyebiliyoruz. Bir kadın olarak yazarlık yapma kararının ardından yaşadığı zorluklar da filme güzel bir şekilde yansıtılmış. Kadın eleştirilerine kitaplarıyla olduğu kadar yaşamıyla da cevap vermiş Jane Austen. Filmde başka bir kadın yazarla tanışıp konuşması detayı bize bunu daha derinden hissettiriyor. Kitaplarındaki gibi mutlu sona kavuşamayan Jane’in aşkla ve hayatla mücadelesini, dönem koşullarını göz önüne aldığımızda, takdir edebiliriz. Bir aşkın filizlenişini doğa yürüyüşlerinde bulabileceğiniz bu filmi seveceğinizi düşünüyoruz.
Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.
4)Far from the Madding Crowd
Başrolü Carey Mulligan, Matthias Schoenaerts, Juno Templen ve Michael Sheen‘in paylaştığı 2015 yapımlı film Thomas Hardy‘nin aynı isimli romanından uyarlanmış. 19. yüzyıl İngiltere kırsalında geçen filmde, kadının davranışlarını sınırlayan tüm kurallara rağmen amcasından miras kalan çiftliği tek başına yönetme kararı alan Batsheba’nın hayatını izliyoruz. Halk tarafından garipsenen bu duruma rağmen işleri olması gerektiği gibi halleden Batsheba saygınlığını kendi elleriyle inşa ediyor. Ona aşık olan 3 adam üzerinden bir kadının hayat ve aşkla olan savaşını harika kır manzaraları eşliğinde izleyebilirsiniz. Dönemini yansıtan detayları kaçırmadan tabii.
Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.
5) Mansfield Park
Ve geldik listenin son filmine. İngiltere, roman ve kadın denince akla gelenlerden biri Jane Austen hiç şüphesiz. Hal böyle olunca bu listede de adını birden fazla kez anmamız gerekti. Mansfield Park onun yine bu konular etrafında yazdığı bir kitabı. 1999 yapımlı film ise kitabın güzel bir uyarlaması olarak karşımıza çıkıyor. Frances O’Connor (Fanny Price) ve Jonny Lee Miller’ın (Edmund Bertram) başrolde olduğu filmde evlatlık gittiği evde içe kapanık biri olarak büyümüş Fanny’nin dönüştüğü güçlü karakteri izliyoruz film boyunca. Bertram’ların malikanesi olan Mansfield Park Fanny için başta çekilmez bir yer olsa da o kendi kendine bir hayat kurmayı başarır ve zamanla hak ettiğinden çok daha iyi yerlere gelir. Birlikte kitap okunan, yürüyüşler yapılan hatta bir tiyatronun organize edildiği bu filmde ilişki sorgulamalarını yapmak da bize kalıyor. Umarız hepimiz hak ettiğimiz mutlu sonlara ulaşırız!
Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.
