İnsanlar Neden İntihar Eder?: Emile Durkheim’in Penceresinden İntihar Olguları

Editör:
Asya Yüce
spot_img

Ölüm gerçeğinin kaçınılmaz olduğu dünyada insanın gerçek manada sahip olduğu tek şey kendi varlığıdır. Fakat yalnız olmadığımız bu dünyada her karar ve davranışımız mutlaka kendi sınırlarımızın dışına taşıp bir başkasının sınırlarına ulaşmakta; dış dünyada hesaba katmadığımız ve çoğu zaman farkında olmadığımız etki alanları oluşturmaktadır. Bu yazıda, kişinin kendi varlığı ile ne yapacağı gibi son derece kişisel bir edimin bile toplumsal dünyadan ayrı incelenemeyeceğini savunarak intihar olgusuna sosyolojik bir boyut kazandıran Durkheim ve sunmuş olduğu intihar olgularını inceleyeceğiz.

İntihar Olgusu

Kaynak mlivecom

Her kültürde farklı şekillerde kendini gösteren intihar olgusu üzerine pek çok fikir ileri sürülmüştür. Genel hatlarıyla bakıldığında intihar olgusuna tarih boyunca sosyolojik, psikolojik, felsefi vb. farklı birçok açıdan yaklaşılmıştır. Ayrıca hemen hemen her toplumun bu olgu ile ilgili kendi ilke ve kurallarını ortaya koyduğu da görülmektedir. Antik toplumlardan ilkel kabilelere kadar her kültür kendine göre intihar ile ilgi inanışlar ve mitler oluşturmuştur.

İntihar, geçmişte bazı toplumlarda benimsenmiş ve hatta bazı durumlarda başvurulması zorunlu bir davranış biçimi olarak kabul edilmiştir. Eski İskandinavlarda doğal ölüm utanç verici kabul edilir ve yaşlanan kişiler, daha onurlu bir ölüm biçimi olarak kabul edildiği için kendilerini uçurumdan atarlardı. Bugün bile bazı Güney Pasifik adalarında intihar onurlu bir davranış olarak değerlendirilir.

İlkel toplumlardaki intihar olgusu daha çok kahramanlık türünden olan intiharlardır. Durkheim ilkellerde “elcil” (altruistic) intiharların daha sık olduğunu belirtmiştir. İntiharla ilgili en eski yazıt olan Oedipus Mitolojisindeki Epikaste’in intiharı da bu türden bir intihardır. Bazı antropolojik incelemeler ilkel kabilelerin bazılarında intihar olaylarına hiç rastlanılmadığını bildirirler. İlkel insan, uygar insanla kıyaslandığında kendi içindeki intihar eğilimin farkında değildir. İlkel insanlar yüksek uygarlıktan haberdar olunca intihar oranları artmaya başlamıştır. Örneğin; Eski Yunanlılar Roma Uygarlığına katıldıklarında intihar oranı en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

Durkheim ve İntihar

Kaynak indyturkcom

Fransız sosyolog Emile Durkheim, sosyal bilimlerde istatistik yöntemlerin kullanıldığı ilk çalışma niteliği taşıyan kapsamlı çalışmasında önce intihar hakkında genelleşmiş kanıları karşılaştırma yöntemini kullanmıştır. Sosyal bilimler için doğa bilimlerinde olduğu gibi kesin ve kabul edilebilir sonuçlar elde etmeyi amaçlayarak istatistiki verilerle kalıplaşmış görüşlerin ve kelimelerin anlamlarını da irdelemiştir. İrdelemesini yaptığı görüşler intiharı akıl hastalığı, ırk, kalıtım, iklim ve hava sıcaklığı, yanılsama etkenleriyle açıklamak isteyen görüşler olmuştur. Durkheim’ın tezine göre intiharların esas nedenleri toplumsaldır. Nitekim kendisi, “Geriye bir tek etken kalıyor: Toplum etkeni!” demiştir.

Durkheim çalışmasında şu ögeler üzerinde durmuştur:

İntihar üzerinde toplum dışı etkenler; ruhsal bozukluklardan kaynaklı olarak ele alınabilir. Örneğin melankoli, saplantı, tepkisel intiharlar gibi psikolojik durumlar intihar üzerinde etkili olabilir. Öte yandan Durkheim, “intihar ile arasında düzenli ve tartışma götürmez bir ilişki bulunan hiçbir ruhsal bozukluk durumu yoktur” sonucuna varmıştır. İntiharın kalıtsal yönünü işleyen kuramların geçersiz olduğunu German, Kelt-Romen, Islav, Ural-Altay türleri arasında örnekleyerek açıklamış ve bir nedensellik bağı kuramamıştır. Yine “intiharın yaşlara göre değişiklik göstermesi, herhangi bir organik durumun onun belirleyici nedeni olmayacağını göstermektedir” saptaması toplumsal etkene verdiği değeri ortaya çıkarmaya yetmiştir. Fakat Durkheim intihar oranları ile kozmik nedenler arasındaki ilişkiyi de araştırmıştır. İKlim ve mevsimlik hava sıcaklık değişimlerini ele almıştır. Ve yine bunun da intihara etkisini tam anlamıyla saptayamamıştır.

Kaynak memodcom

Durkheim intiharı toplumsal nedenlere bağlı bir eğilim olarak görmeyi tercih etmiş, temelde dört ayrı grupta ele almıştır.

Bencil (Egoistic) İntihar

Kaynak spectrumnewsorg

Bireyin üyesi olduğu kümeler arasındaki bağlar ne kadar zayıflarsa onlara bağımlılığı o ölçüde azalır. Sonuç olarak da yalnızca kendi kendisine dayanır ve kendi kişisel çıkarları üzerine kurulu davranış kuralları benimseyerek onlardan başka kural tanımaz hale gelir. Bu durumda, bireysel ben’in toplumsal ben karşısında ve onun aleyhinde aşırı ölçüde
vurgulanmasını bencillik olarak kabul edersek aşırı bir bireycilikten kaynaklanan özel
intihar türüne bencil intihar denebilir.

Topluma bağlı olarak yaşamak ihtiyacında olduğumuzu savunan Durkheim, bireyin dinsel zümre, aile kurumu, siyasal toplum, politik zümre ile bütünleşme ölçüsüyle ters orantılı olarak intihar oranlarının değişmekte olduğunu belirtir. Toplumsal bir varlık olan birey, ancak çevresini oluşturan toplum içinde bir bütün olmakla birlikte sosyal rollerini yerine getirebilir. Bu durum bireyin benlik bütünlüğüne ve sosyal uyumuna olumlu yansır; bunun tersi durumlar ise bireyi toplumsal anlamda yalnızlaştırarak toplumun dışına sürükler. Sosyal uyumsuzluk da bireyi bencil intiharlara sürükleyebilir. Aşırı bireyleşme intihara götürdüğü gibi, yeterince bireyleşememe de aynı sonuçları doğurur.

Elcil (Altruistic) İntihar

Kaynak thebraveunioncom

İnsan, toplumdan koptuğunda kolaylıkla intihara başvurabileceği gibi toplumla gereğinden fazla bütünleştiğinde de kendini öldürebilmektedir. Bu intiharlarda toplumu aşırı içselleştirme söz konusudur. Duruma göre bu intiharlar yiğitlik ve saygınlık göstergesi olarak kabul edilebilmektedir. Kendini öldüren kişi, toplumsal bir ödevi yerine getirmek amacıyla bu eylemi gerçekleştirir. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen kimse onursuzlukla suçlanır, çoğu zaman da dinsel cezalara çarptırılır. Bazı dinlerde; Budizm, Hinduizm, Jainist dini ve özellikle Japon kültüründe abartılmış erdem biçimiyle bu tür intiharlara sıkça rastlanmaktadır.

Anomik (Anomic) İntihar

Anomik intiharlar, toplumun yapısında meydana gelen değişiklerle bireyin yaşam biçiminin, değerlerinin alt-üst olması sonucu gerçekleşen intiharlardır. Ekonomik krizlerin intihara neden olduğunu belirten Durkheim, bunun nedeninin aslında zenginlik ya da fakirlik değil; toplumsal yapıdaki değişiklik olduğunu belirtir. Asıl dikkate alınması gereken şey, toplumda meydana gelen değişikliğin bireyin yaşam koşullarını doğrudan veya dolaylı olarak alt-üst etmiş olmasıdır. İşte, intiharların nedeni tam da bu anomi (kargaşalık) halidir. Durkheim’in çağdaş toplumların en belirgin özelliklerinden biri olarak nitelediği anomik intiharlar, bireyin toplum arasındaki bağların zayıflaması ve sosyal çözülmenin giderek gelişmesi yeni çağdaş toplumumuzun evrensel bunalımı olarak da nitelendirilebilir.

Kaderci (Fatalistic) İntihar

Durkheim, gerçekte var olmasının pek olası olmadığını düşündüğü teorik bir intihar, anomi intiharlarının tam zıddı olan intihar türüne de değindi. Bu tür intiharlar baskıcı koşullar altında benliğin ve failliğin inkarıyla sonuçlanan, aşırı sosyal düzenleme koşulları altında meydana gelen kaderci (fatalistic) intiharlardır. Sürekli istismar ve aşırı düzenlemenin olduğu hapishanelerde mahkumlar yaşamak yerine ölmeyi isteyebilir. Durkheim, geliştirdiği diğer kavramların aksine kaderci intiharın yalnızca teorik bir kavram olduğunu ve gerçekte var olmasının pek olası olmadığını düşünüyordu.

Sonuç

Durkheim’a göre intihar, nedenleri yadsınamayacak kadar toplumsal olan bir olgudur. Bu olgunun nedenlerini belirleyen güçler, belirli bir toplumda oluşan ve kişide intihar dürtüsü yaratmanın da ötesinde kolaylıkla intiharın kendisine sürükleyebilen itici güçlerdir. İntihara götüren bu toplumsal güçler muhakkak ki bir toplumdan diğerine ya da kültürler arasında dahi değişiklik gösterecektir. Durkheim’in çalışmalarında vardığı sonuç, ilk bakışta bireysel yapının bir sonucu gibi görünen intiharların gerçekte toplumsal yapının bir sonucu olduğudur.

Kaynakça

Sümer, N. Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi • Cilt:1 • Sayı1 • s. 83-116, Antik ve İlkel Toplumlarda İntihar Olgusu.

Şeker, A. (2019). Mavi Atlas, 7(1): 90-110. Araştırma Makalesi, Durkheim’in Sosyolojisinde İntihar ve İntiharla Mücadelede Sosyal Hizmetin İşlevi.

Hazır, M. Toplumsal Çözülme Üzerine Bir Deneme, DergiPark.

Durkheim, E. Theory of Suicide, Unacademy.

Learn About Emile Durkheim’s Classic Study of Suicide in Sociology, ThoughtCo.

M. Marson, S. ACSW, Understanding Elder Suicide with Durkheim, Southern Gerontological Society | SGS.

Explaining Suicide in Organizations: Durkheim Revisited, WILEY Online Library.

The Social Roots of Suicide: Theorizing How the External Social World Matters to Suicide and Suicide Prevention, Frontiers.

Kapak görseli: socialchangecentral.com

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.