Joan Didion: Bir Edebiyat İdolü

Editör:
Rümeysa Yıldız

Yazı İçindekiler [hide]

spot_img

Joan Didion: Merkez Dayanmayacak 2017 yapımı edebiyat idolü Joan Didion’un hayatının anlatıldığı belgesel. Yönetmenliğini yeğeni Griffin Dunne’ın yaptığı bu biyografik belgeselde Amerikalı yazar ve gazeteci Joan Didion’un doğduğu evi, kariyerini, evlilik ve annelik hayatını hem onun hem de arkadaşlarının gözünden dinliyoruz.

Joan Didion The New York Times

Joan Didion, 1934 Sacramento doğumlu Amerikalı yazar, gazeteci ve senaristtir. Küçük yaşlarından beri hikâyeler yazmayı çok seven Joan, 1950’lerin başında kazandığı yarışma sayesinde üniversiteyi bırakır ve  Vogue‘da çalışmak için New York’a gider. Bu yıllar yazarın kariyerinin başlangıcı olarak kabul edilir ve ona göre New York’un onun için nerede bittiğiyse kesin değildir. Buradayken ilk romanı Run River‘ı yayınlayan yazarın bu kitabi ilk başta hak ettiği değeri görmez ve çok az satar.

Heritage Auctions

“Haftada üç ya da dört kere sinemaya giderdik. John Wayne’i ilk kez görmüştüm. Sahnedeki kıza, onun için kavak ağaçlarının yetiştiği nehirde bir ev yapacağını söylediğini duymuştum. Yapay yağmurların yağdığı kalbimin derinliklerindeki o yerde hâlâ duymayı beklediğim bir repliktir.” diye yazan Joan, New York’ta tanıştığı ve aralarındaki ilişkinin süreceğine inandığı kendisi gibi yazar olan John Gregory Dunne ile evlenir. Joan aşkın ne olduğunu bilmediğini söylerken beraber kalabileceklerine olan güveninin onun için yeterli olduğunu hissettiğini belirtmiştir.

Evliliğinde geçirdiği zor zamanları da eserlerine yansıtan Joan, John’a olan sevgisini korurken sık sık onun ne kadar kolay her şeye sinirlenebildiğinden de bahseder. Uzun zaman evli kalan çift, birbirlerinin hayatının içinde kalıp yazılarında da daima birbirlerini geliştirmeye çabalamış. Birbirlerinin en iyi okuyucuları olduğunu belirten Joan, ikisinin de yayınlamadan önce birbirlerinin tüm eserlerini okuyup düzenlediğini söylüyor.

Joan ve John Deadline

Çift, sonraları New York’tan Kaliforniya’ya dönmeye karar verir ve okyanus kıyısındaki evlerindeyken Quintana‘nın evlat edilmesiyle üç kişilik bir aile olurlar. Joan için annelik ve kızıyla olan ilişkisi her zaman çok önemlidir ve bitirdikten sonra bir çok yazısını kızı için yazdığını fark etmiştir. Gazetecilik yaptığı dönemlerde Quintana’dan uzak kalmak durumunda kalan Joan bu dönemin onun için ne kadar zor olduğundan bahseder.

Quintana Roo Dunne John Gregory Dunne ve Joan Didion Malibuda 1976 The Paris Review

Joan Didion zamanının büyük isimleri Janis Joplin, Roman Polanski, Martin Scorsese gibi kişilerle arkadaşlık etmiş ve yaşadığı dönemim ruhunu kavramaya çalışmıştır.

Didion, 1960’lı yılların Amerika’sını ele geçirmiş olan hippi kültürüyle alakalı bir çok makale yayınlamış ve bu dönemi ve hissettiği şeylerin karmaşıklığını eserlerine de yansıtmıştır. 1969’da yaşanan Manson Olayı ile bu dönemin bittiğini ifade eden Joan için o dönem tehlikeli bir görünüşe sahiptir. 1983’te iki haftalığına iç savaş içindeki El Salvador’a gitmiş ve dönüşte Salvador isimli kitap uzunluğunda ünlü bir deneme yazmıştır. Politik olayları daha önce kaleme almamış olan Joan, Robert Silvers sayesinde bu konuda da eserler verebilmiştir. Yazılarını daha önce LIFE dergisinde okumuş olan New York Review of Books editörü Silvers, onun bu işi de yapabileceğini düşünmüş ve onu işe almıştır.

Zamanla Amerikan halkını ciddi anlamda eleştiren makaleler kaleme alan Didion, Bush yönetiminin sorunlarını dile getirmiştir. Irak Savaşı ve gidişatıyla alakalı yazdıkları döneminde çok etkili olmuştur.

Joan Didion, ayrıca Yeni Gazetecilik (New Journalism) tarzının öncülerinden kabul edilir. Bu geleneksele benzemeyen gazetecilik tarzına göre haber yazarken edebi bir tarz kullanılabilir. 1960 ve 1970’lerde oldukça popülerleşen bu akımın adını Tom Wolfe kazandırmıştır.

Vogue

2003’de kızı Quintana’nın hastalanmasıyla birlikte Joan’ın hayatı alışık olduğu hayat tarzından farklı bir çizgiye girer. Kızları yoğun bakımdayken John Dunne ani bir kalp kriziyle hayata veda eder. Kızının bir an önce iyileşmesi için gün sayan Joan için kocasının ani ölümü onu derinden sarsmıştır. Arkadaşları da bu şaşkınlığın içinde Joan’a olabilecek en iyi şekilde yardım etmeye çalışmışlardır fakat John’dan iki sene sonra Quintana’da 39 yaşında hayata veda etmiştir. Bu ölümlerin ardından Joan Didion yas sürecini atlatmak için kendini yazmaya vermiş ve ortaya çıkansa son yılların en etkileyici yas kitaplarından olan O Yılın Büyüsü (The Year of Magical Thinking) eseri olmuş. Çıktığı andan itibaren önce kendi ülkesi olan Amerika’da daha sonra da dünya genelinde yas ve kaybetme duygusuyla mücadele konusunda bir klasik kabul edilmiştir.

O Yılın Büyüsü eşinin ölümünden geçen sonraki bir seneyi anlattığı eseridir ve kızından hiç bahsetmez. Quintana’nın ardından yazdığı Mavi Geceler (Blue Nights) ise ancak kızının ölümünden altı yıl sonra yayınlanmıştır. Joan bu eseri için “Mavi Geceler parlaklığın ölümünün tersi ama habercisiydi.” demiştir.

The New Yorker

Bu kederli yıllarında eşi ve kızının ölümü ardından yaşamanın, normale dönmenin üstüne kafa yoran Joan için bazı eleştirmenler en acıklı yanının O Yılın Büyüsü’nde olduğu gibi acısını rapor eder gibi yazışıydı. Kendiyle arasına mesafe koyup, nasıl hissettiğini inceleyip bunları kendi ismini verdiği karakterin ağzından yazıyor gibiydi.

2007’de O Yılın Büyüsü David Hare yönetmenliğindeki tek kişilik bir tiyatro oyununa dönüştü. Hayatında ilk kez tiyatro eserleri için çalışan Joan Didion için bu yeni alan heyecan vericiydi. Sanatıyla yaşamının son senelerini, yas dolu zamanlarını, geçiren Joan Didion “Hey şey geri gelecek. Ben olmayı hatırlatacak. Her zaman önemli olan bu.” diyerek önemli olanın ne olduğunu vurgulamaya çalışıyor. Anlamsızlık ve boşluk duygularının arasında bile ürettiği eserleriyle her zaman hatırlanacak olan Joan 2021’de hayata veda etti.

“Artık ona ulaşamayacağımı biliyorum. Ona ulaşmaya çalıştıkça benden uzaklaşacağını biliyorum. Yok olacak. Hiçliğe geçecek. Mavi geceler gibi solacak. Parlaklığın sönüşü gibi. Maviye karışacak.”

Bu büyük sanatçının hayatını daha yakından öğrenmek isteyen herkesin izlemesi gereken bu belgeselin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz:

Kaynakça

Didion, Joan. Mavi Geceler. Alfred A. Knopf, 2011.

Murray, Cian. “What’s New Journalism?” Become A Writer Today. Web. 19 Nisan 2023.

spot_img
Sude Kara
Sude Kara
ne mutlu mutlulara!

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.