Yerli-Amerikalı şair Joy Harjo‘nun 1990 yılında yayınladığı Creek Kabilesi’nin yaşadığı mücadeleleri anlatan “In Mad Love and War” adlı şiir kitabı, yıllar önce ilk okuduğumdan beri beni etkisi altında bıraktı. Bu yazımda değinmek istediğim şiir olan “Strange Fruit”, azınlıkların Amerika tarihi boyunca yaşadıkları mücadeleleri anlatan bir şiirdir. İsmini Abel Meeropol’ün yazdığı ve Billie Holliday‘in 1939’da seslendirdiği “Strange Fruit” adlı şarkıdan alır. Bir savaş ilanı olarak kabul edilen bu şarkı, linç ve ırkçılık karşıtıdır. Beyazlar tarafından linç edildikten sonra asılan iki siyahı gösteren bir fotoğraftan esinlenerek yazılan şiir, Amerikan tarihinde 1950’ler ve 1960’lara damgasını vuran Sivil Haklar Hareketi’nin (Civil Rights Movement) başlangıcı olarak anılır.
Harjo’nun “Strange Fruit” adlı şiiri, ırkçılığa karşı bu isyan duygusu ve daha iyi bir gelecek umuduyla bağ kurar. Bu yazıda şiirin tematik motiflerini, tarihsel bağlamı ve Yerli Amerikalı (Native American) kimliği ile edebi perspektifinden analiz ediyoruz.
Joy Harjo Kimdir?

Joy Harjo; 1951 doğumlu bir Muscogee (Creek) Yerli Amerikalı şair, yazar ve müzisyendir. 2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk Yerli Amerikalı şair ödülü olan “Poet Laureate” unvanına layık görülmüştür. Harjo’nun eserlerinde sıklıkla Yerli Amerikalıların tarihi, kültürel mirası ve yaşadığı toplumsal zorluklar işlenir. Şiirlerinde çoğunlukla kimlik, adalet, doğa ve direnç temalarını işler. Amerika kıtasında yaşayan yerli halkların tarih boyunca yaşadığı ayrımcılık, zorunlu göç ve travmalar onun şiirlerine derin bir etki bırakmıştır.
Strange Fruit, Harjo’nun bu temaları somut imgelerle nasıl işlediğine iyi bir örnektir. Harjo; Ku Klux Klan gibi nefret dolu yapılanmalardan, azınlık gruplarına karşı uygulanan linç kültürüne kadar, Amerikan tarihinde yerli halkların maruz kaldığı adaletsizlikleri ve acıları sembolik bir dille anlatır. Bu şiir,;sadece Yerli Amerikalılar değil, tüm marjinalleştirilmiş azınlık grupları için bir ağıt niteliği taşır. Harjo, şiirlerinde sıklıkla “şifa” ve “ruhsal barınak” kavramlarına atıfta bulunur; Strange Fruit de bir sığınak olarak toplumdaki yaralı ruhların acılarını ve direnişini kucaklayan bir yapıt olarak görülebilir.
Strange Fruit İncelemesi

“Strange Fruit”, 1980’lerin sonunda yazılmış ve 1990 yılında yayımlanmıştır. “Sadece cenneti bebeğimin kollarında istiyorum, bebeğimin kollarında.” dizeleriyle, KKK’nın (Ku Klux Klan) eylemlerine ve azınlıklara karşı bitmeyen nefrete tanıklık eden Harjo, yaklaşan nesillerin aynı ayrımcılık ve zorlukları yaşayacağı endişesini taşır. 1980’den bu yana Yerli Amerikalı nüfusu %37,9 oranında artmıştır, fakat Harjo’ya göre gelecekte bu büyümenin anlamlı olması için geçmişin acılarının tekrarlanmaması gerekmektedir.
Azınlıklar; Amerikan tarihinde zorunlu göç, etnik temizlik, soykırım ve linç ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Harjo’ya göre, “şiirler ruhlar için evlerdir.” Bu bağlamda bu şiir, tüm yaralı ruhlar için bir ev ve sığınak olarak düşünülebilir. Harjo’nun Strange Fruit eseri; Meeropol’un eseri gibi, bir savaş ilanı ve Sivil Haklar Hareketi’nin önemini vurgulayan önemli bir şiir olarak görülebilir.

Şiirin ilk satırlarından ortalarına kadar kötü bir varlığın güçlü, ürkütücü bir betimlemesi yapılmaktadır; bu, rüyalarda görülen yanan haçlar ve yolun ortasında duran kara kedi gibi imgelerle belirginleşir. Şiirin kişisi, bu korkunç rüyadan uyanamaz ve korkmuş olsa da kötülüğe karşı hazırlıklıdır. Kendini ve sevdiklerini korumak isteyen bu kişi oldukça temkinli davranır. Şiir ilerledikçe ton değişir ve daha az grotesk bir hal alır. “… tatlı şeylerin büyüdüğü yerler. Bazıları ağaçlarda, bazıları ise başka yerlerde büyür. Ama bu ağaçta değil.” ifadesinden de anlaşıldığı üzere, bu temkinli ve nazik tavrı ona hiçbir zaman iyilikle karşılık bulmamıştır.
“How quickly I smelled evil, then saw the hooded sheets ride up in the not yet darkness, in the dusk carrying the moon, in the dust behind my tracks. Last night there were crosses burning in my dreams, and the day before a black cat stood in the middle of the road with a ghost riding its back. Something knocked on the window at midnight.”
“Ne kadar hızlı bir şekilde kötülüğün kokusunu aldım, sonra henüz karanlık basmamışken, alacakaranlıkta, ayı taşıyan o anda, izlerimin ardında tozu kaldırarak gelen örtülü çarşafları gördüm. Dün gece rüyalarımda haçlar yanıyordu, ondan önceki gün ise bir kara kedi yolun ortasında durmuş, sırtında bir hayalet taşıyordu. Gece yarısında pencereye bir şey vurdu.”
Harjo şiirinde tarihsel olarak marjinalleştirilen ve acılar çeken azınlık topluluklarının ruhsal ve fiziksel travmalarına odaklanır. Şiir, özellikle Amerikan tarihindeki ırkçı şiddetin ve linç kültürünün acı mirasını gözler önüne serer. Strange Fruit; zorbalık ve ayrımcılık karşısında bir direniş ve aynı zamanda, yaralı ruhlara bir sığınak sunma niteliği taşır. Harjo’nun şiiri, sadece geçmişe değil, geleceğe de bir uyarıdır; toplumsal hafızayı canlandırarak gelecek nesilleri koruma çabası taşır.
Tarihsel Bağlam: Zorunlu Göç, Kolektif Acı

1640 ile 1871 yıllarını inceleyen Amerikalı tarihçi Helen Hornbeck Tanner’a göre, bölgede Afrikalı Amerikalılar ve Yerli Amerikalılar arasında önemli bir birlikte var olma ve iş birliği geçmişi bulunmaktadır. Tanner, “Afrikalılar ve Yerliler arasındaki iş birliğinin önemli bir örneğinin Yerli Amerikalılar tarafından işletilen Yeraltı Demiryolu olduğunu” belirtir ve bu faaliyet hakkında tarihsel literatürde hiçbir bilgiye rastlanmadığını ifade eder. Buna ek olarak binlerce Cherokee’nin zorla Indian Territory’ye (Kızılderili Bölgesi) göç ettirildiği ünlü “Gözyaşı Yolu” trajedisi (Train of Tears) aynı zamanda Siyahilerin de bir göç yolculuğuydu. Cherokeelerin kölesi olan Afrikalı Amerikalılar, sahipleriyle birlikte bu yolu yürüdü. Bazı Afrikalı Amerikalılar, Yerli Amerikalıların köle sahipliği gerçeğiyle yüzleşmekten kaçınsa da bu durum, Cherokeeler ve Afrikalı Amerikalıları bir araya getiren ortak bir trajedidir. Şiir, belirli isimler vermeden azınlıkların yaşadığı zorlukları yansıtır. Bu bilgi doğrultusunda mücadelede herhangi bir ayrım yoktur; etnik köken veya ten renginden bağımsız, bir bütün olarak acı içinde bir birlik söz konusudur.
Şiirin son kısmı:
“See this scar under my arm. It’s from tripping over a rope when I was small; I was always a little clumsy. And my long, lean feet like my mother’s have known where to take me, to where the sweet things grow. Some grow on trees, and some grow in other places.
But not this tree.
I didn’t do anything wrong. I did not steal from your mother. My brother did not take your wife. I did not break into your home, tell you how to live or die. Please. Go away, hooded ghosts from hell on earth. I only want heaven in my baby’s arms, my baby’s arms. Down the road through the trees I see the kitchen light on and my lover fixing supper, the baby fussing for her milk, waiting for me to come home. The moon hangs from the sky like a swollen fruit.
My feet betray me, dance anyway from this killing tree.”
Türkçesi:
“Bak, kolumun altındaki şu yara izine. Küçükken bir ipe takılıp düştüğümde olmuştu; her zaman biraz sakardım. Ve anneminki gibi uzun, ince ayaklarım beni hep tatlı şeylerin büyüdüğü yerlere götürmeyi bilmiştir. Bazıları ağaçlarda, bazıları ise başka yerlerde büyür.
Ama bu ağaçta değil.
Hiçbir yanlış yapmadım. Annenizden bir şey çalmadım. Kardeşim karınızı almadı. Evinize zorla girmedim, size nasıl yaşamanız ya da ölmeniz gerektiğini söylemedim. Lütfen. Gidin buradan, cehennemden gelmiş örtülü hayaletler. Sadece cenneti bebeğimin kollarında istiyorum, bebeğimin kollarında. Ağaçların arasından ilerleyen yolda, mutfak ışığının yandığını görüyorum; sevgilim akşam yemeğini hazırlıyor, bebek sütünü istemek için huysuzlanıyor, beni eve gelmem için bekliyor. Ay, gökyüzünde şişkin bir meyve gibi asılı duruyor.
Ayaklarım bana ihanet ediyor, bu ölüm ağacından yine de dans edercesine uzaklaşıyor.”
Özetlemek gerekirse; Joy Harjo’nun Strange Fruit şiiri, Amerikan tarihinin karanlık sayfalarını simgesel bir dille yansıtarak marjinalleştirilmiş toplulukların ortak acılarına dikkat çeken etkileyici bir eser olarak öne çıkar. Şiir; özellikle Ku Klux Klan’ın nefret dolu eylemleri, linç kültürü ve azınlıkların tarih boyunca maruz kaldığı sistematik ayrımcılığı gözler önüne serer. Harjo’nun derin betimlemeleri, bireysel travmaları toplumsal bir bağlama yerleştirerek hem geçmişle bir yüzleşme hem de geleceğe yönelik bir uyarı niteliği taşır. Yani bu şiir; sadece bir ağıt değil, aynı zamanda yeni nesiller için bir umut ışığı ve adalet arayışında bir rehber denebilir. Harjo’nun sesi, tarih boyunca susturulmuş olanların yankısını taşıyan güçlü bir anlatıdır ve bu nedenle hem edebi hem de toplumsal açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Kaynakça
Crepelle, Adam. “Lies, Damn Lies, and Federal Indian Law: The Ethics of Citing Racist Precedent in Contemporary Federal Indian Law.” N.Y.U. Review of Law & Social Change, 2021.
“Joy Harjo.” Poetry Foundation, Poetry Foundation, www.poetryfoundation.org/poets/joy-harjo. Accessed 14 Nov. 2024.
Harjo, Joy. In Mad Love and War. Wesleyan University Press, 1990.
Passel, Jeffrey S. “ Changing Numbers, Changing Needs: American Indian Demography and Public Health.” National Library of Medicine.