Beden olumlama; bireyin bedenine atfedilen hiçbir kalıba sığmak durumunda olmadığının ve dış görünüşün hiçbir bireyi sınıflandırmak adına kullanılamayacağının bilincine varmamızı sağlayan önemli bir harekettir. Her bireyin bedenine dair söz hakkının yine kendine ait olduğunun farkında olan bireyler, ayrımcılığın ve her türlü şiddetin karşısında durmaktadır. Bununla birlikte özellikle kadınların fiziksel görünümüne yönelik baskılarla mücadelenin bir diğer yolu olan sanatın gücünü yadsımamak gerekir.
Sanat, dünyada bu baskılara maruz kalan her bireyin kendini ifade etmek üzere kullanabileceği evrensel bir güçtür.
Klasik güzellik algısını yıkmak isteyen birey, tuvale rastgele boyalar sıçratan bir sanatçıyı kendine ilham kaynağı olarak seçebilecektir. Ne de olsa sanat, sanatçının hiçbir prangaya bağlı kalmadan zihnindekileri özgürce yansıtabilmesinde sakınca görmeyecek kadar hoşgörülüdür.
Hoşgörü ve evrenselliği harmanlayarak var olduğuna inandığımız sanat, somut maddeleri kullanarak duyguları açığa çıkarmayı başaran sanatçıları bünyesinde barındırmaktadır. Emel Vardar da, kadına dair düşüncelerini heykelleriyle ifade etmeyi amaçlamış bir kadın sanatçıdır. Klasik güzellik algısının beklentilerine sırt çeviren sanatçı, güzelliği açığa çıkarmaktan da çekinmemektedir. Zaten onun sanatında güzellik bilinen anlamının ötesindedir ve iç güzelliği ikinci plana atmamakta, dolayısıyla güzelliğin fiziksel görünüşten ibaret olmadığına dikkat çekmektedir. Heykellerinde kadın tasvirini ön planda tutan Emel Vardar, izleyicisine kadının içsel dünyasının zenginliklerinin yansıyacağı heykeller yapmaktadır.

Sanat hayatına resimle başlayan sanatçı, bir arkadaşının, kendisinin büstünü yaptığı sırada heykel sanatından etkilenerek bu alana adım atmaya karar vermiştir. Eserlerinde sade bir üslupla çalıştığı görülmektedir.

Sanat eğitimini, Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzeleri Derneği Atölyesinde tamamlamakla birlikte, sanatta yönünü ‘güzelliği aramaya’ karar vererek belirlemiştir. Heykellerinde, sıcak cam serbest şekillendirme tekniği örnek olmak üzere pek çok teknik kullanan sanatçı, heykellerinde; cam, bronz ve çelik gibi maddeleri kullanmaktadır.

Cam ve bronz gibi somut maddeleri kullanarak duyguları ortaya çıkarmanın sanat aracılığıyla ne kadar mümkün olduğunu, sanatçının on dört eserinin tanıtıldığı 5 Ağustos 2017’de Yakaköy–Datça‘da UKKSA Knidos Sanat Festivali‘nde yer alan şu ifadelerinden anlayabiliriz:
Heykellerimdeki kadınlar da anlatmak istediğim kadının duyguları ve bu duyguların gücü. Kısaca vermek istediğim mesaj bu. Heykellerin bir hikayesi her zaman var. Kimi zaman kadına şiddet, kimi zaman kiloları ile barışık bir kadın… Sadece heykel gibi kadınlar yapmıyorum. (…) sanatımla yaptığım heykellerde kadını koruma altına alıyor ve adeta dokunulmaz kılmaya çalışıyorum.

Dünya çapında ilgi gören sanatçımız, Türkiye’de kişisel sergiler, grup sergileri, sanat fuarları ve festivaller içinde yer almanın yanı sıra; sanatında ortaya çıkardığı mesajla birlikte Amerika, Avrupa ve Asya’daki pek çok ülkede uluslararası sanat fuarları, müze sergileri, grup sergileri ve bienaller içinde yer almaktadır. Sanatçının yer aldığı sergiler hakkında bilgi almak için aşağıdaki bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz:
http://www.emelvardar.com/sergilerden-secmeler/
Kaynak: http://www.emelvardar.com/