Kadınlar Cephesinden Cam Tavan Sendromu

spot_img

Cam Tavan (Glass Ceiling) Nedir?

Günümüz iş hayatında, bilhassa özel sektörde karşımıza çıkan cam tavan sendromu en basit haliyle bireyin kendi kendine yarattığı ve yükselmesine engel olan görünmez bir bariyere yapılan metafordur. Statü, din, etnik köken veya cinsiyet fark etmeksizin karşımıza çıkan bu sendrom; kurumsal hiyerarşi basamaklarında bireyin iç ve dış kaynaklı önyargılardan dolayı yükselme tutkusunun her seferinde hayali bir tavana çarparak, kendisine engel olması olarak da adlandırılabilir. 

Cam Tavan Sendromunu, ünlü pire deneyi üzerinden anlatmak gerekirse; bilim insanları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini gördüklerinde birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Zemin ısıtıldığında sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar fakat başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Tekrar tekrar zıplamaya devam etseler de her seferinde aynı sonucu alan pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. Deneyin ikinci aşamasında tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler 30 cm yukarıya zıplarlar. Aslında daha yukarı zıplayabilecek olan pireler buna cesaret edemez. Çünkü artık engel, zihinlerindedir. Bunu aşabileceklerine inanmadıkları için, denemekten vazgeçmişlerdir. 

Expochat: Join Us Wednesday - Are You Leaning In? Can the Glass Ceiling Be Shattered? | TSNN Trade Show News

Cam tavan sendromu, kadınları da aynı pire deneyindeki gibi kıskıvrak yakalar. Geçerli bir sebep olmasa da kadın çalışan, kurum hiyerarşisinin içindeki yoğun erkek egemenliğinde kendisini “daha yükseğe zıplayamayacakmış gibi” hisseder, potansiyelini keşfedip kullanma imkanı bulamaz. Fatma Büyükyaprak bir çalışmasında cam tavan kavramını kurumlarda istihdam edilen kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği analiz etmek için kullanılan etkili bir metot olup kadın çalışanların bekledikleri terfileri karşılaştıkları engellerden dolayı alamaması olarak da açıklarSendrom, çoğu zaman geleneksel tutumlardan beslenir. 

Asian American women face a glass ceiling and a bamboo ceiling at work.

Cam tavan metaforunu kadınlar üzerinden incelediğimizde, kulağımıza aşina birçok basmakalıp düşünceyi hatırlayacağız: 

  •  Evlenene kadar çalış tabii, harçlığını çıkartmış olursun! 
  •  Neyse, çocuk doğana kadar da çalış bari hevesini al! 
  •  Kadın bir mühendis olarak, erkeklere sözünü geçiremezsin! 
  •  Özel sektör bir kadının asıl sorumluluklarına mani olur! 
  •  Öğretmenlik, hemşirelik gibi meslekler kadının anaç tabiatına daha uygun! 

Bu satırlar bizlere kadınların hangi basmakalıp yargılarla yetiştirildiğini ve iş hayatlarına hangi önyargılarla başladıklarını gösterir. Erkeğin çalışması doğanın olağan, olması gereken bir süreci gibiyken kadınlar çocukluktan itibaren çalışsalar dahi bir gün işlerinden ayrılıp ev hayatına geri dönecekleri beklentileriyle iş hayatına atılır. Yükselip, yönetici pozisyonlarına ulaşabilmek için karakterleriyle, becerileriyle veya çalışma disiplinleriyle ilgisi olmayan bu yargıları parçalamak çoğu zaman kişiyi yıpratan bir süreç olur. Kendilerini bu kalıplardan sıyırıp işlerine odaklamaya çalıştıklarında da bu yorucu süreç birkaç başarısız girişimle birleştiğinde de kadınlar kendi cam tavanlarını yaratmaya başlarlar. 

Tüm bu toplumsal düşünceler ve geleneksel tutumlar iş verenin de zihnine etki eder. Her ne kadar iyi niyetli bir tutum içinde olmaya çalışıp kadın çalışanına güvenmek istese de bir gün kadın çalışanının evlendiğinde işi bırakacağı veya anne olduktan sonra artan görev ve sorumluluklara konsantre olamayacağını düşünerek, çalışanına terfi vermekten kendini geri tutar. 

Sürecin devamı bekar ve evli kadın çalışan için benzer şekilde ilerliyor diyebiliriz. Ne kadar çaba gösterirse göstersin, karşılığını alamayan kadın; bunun sebebini kendi yetersizliğinde görür, iş hayatında yükselebileceğine dair inancını kaybeder. Kendi cam tavanını oluşturur ve süreç depresyonla, özgüven kaybıyla sonuçlanır.  

Peki bu önyargıların haksız olduğunu söyleyebilir miyiz? 

Bu noktada “çoklu rol üstlenme” kavramını cinsiyet bağlamında değerlendirmek gerekir. İçinde bulunduğumuz 2021 yılında dahi hala kadının geleneksel rollerdeki başarısı, erkeğin geleneksel rollerdeki başarısından daha fazla önemsendiği yadsınamaz bir gerçek. Toplumda “çoklu rol” kavramlarının kadınlar için “en iyi eş, en iyi anne, en iyi aşçı, en iyi gelin, en iyi evlat” gibi kavramlar olduğunu düşünürsek tüm bu konularda en iyi olma yarışının içine atılan kadın sektördeki iş yükünü de başarıyla göğüsleyebilmesi gayet tabii zorlu bir süreç. Fakat kendisinden geleneksel rollerde “en iyi” olması beklenmeyen erkek bir yetersizlik duygusu hissetmeksizin mesaisi bittiğinde kendisini ev hayatının görevlerinden soyutlayıp dinlenmeye veya kendisini daha iyi hissettiren hobilerine vakit ayırabilir. Örneklendirmek gerekirse aynı işte çalışıp aynı saatte mesaisi biten bir çift modelini zihnimizde canlandırdığımızda, eve geldiklerinde televizyon karşısında sofranın hazırlanmasını bekleyen bir baba figürüne karşın apar topar yemek hazırlamaya girişen, sofrayı kurup kaldıran, çocukların ödevleriyle ilgilenip ertesi günün ütüsünü yapan bir anne figürünü aklımıza getirmek hiç de zor olmayacaktır. Dolayısıyla bir kadının iş hayatında bir erkek kadar yükselebilmesi için daha büyük bir efor sarf etmeye ihtiyaç duyduğu haklı bir gerçektir. 

Görünmeyen Engellerle Savaşan Kadınlar: Cam Tavan Sendromu

Cam Tavanı Kırmak Mümkün Mü? 

Cam tavanı kırmak karmaşık, uzun ve iş birliği isteyen bir süreçtir. Geleneksel tutumları yıkmak, kadın erkek eşitliğini hayatımıza dahil etmek, iş-yaşam dengesini oluşturmanın yanı sıra ayrıca çalışma saatleri ve izin hakları gibi konularda devletin de planlayıcı ve samimi olması gerekir. Bireysel çabalar, kapsamlı ve iyi araştırılmış politikalarla birleştiğinde kalıcı bir çözüm mümkün olabilir.

Kaynakça:

Büyükyaprak, F. (2015). Çalışan Kadın Personelin Kariyer Gelişimi Engellerinden Cam Tavan Sendromu

İPÇİOĞLU, İ., EĞİLMEZ, Ö., & Hilal, Ş. E. N. (2018). CAM TAVAN SENDROMU: İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLERİ BAĞLAMINDA BİR ARAŞTIRMA-GLASS CEILING SYNDROME: A RESEARCH IN THE CONTEXT OF HUMAN RESOURCES MANAGERS. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi10(25), 686-709.

Ki̇ri̇şci̇, G , Can, N. (2020). Eğitim ve Okul Yöneticilerinin Cam Tavan Sendromuna İlişkin Görüşleri .

www.investopedia.com/
www.inhersight.com/ 

Görseller:
Tsnn.com
Freepik.com 

spot_img
Melisa Özaltun
Melisa Özaltun
filolog olmaya çalışan biri.. yani fil...

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.