Kalemden Sürgüne: Tanzimat Dönemi’nin Sürgüne Gönderilmiş Sanatçıları

Editör:
Sinem Aykın, Mehmet Samet Acar
spot_img

Doğruyu söyleyenin, yalnızca fikrini ifade edenlerin dahi huzur bulamadığı; yazarın, gazetecinin kalemine sansür uygulanan dönemlerden biri: Tanzimat Dönemi!

Tanzimat Döneminde Osmanlı ve Edebiyat

Sultan Abdülmecid | fikriyatcom

Tanzimat DönemiOsmanlı‘nın üst üste mağlubiyetler aldığı, toprak kayıpları yaşadığı bir dönemdir. Osmanlı artık Batı’nın yeniliklerini kabul etmiş ve bu yeniliklere ayak uydurmak için Avrupa‘nın çeşitli yerlerine elçiler göndermeye başlamıştır. Osmanlı’nın aydınları da Avrupa’ya giderek oradan öğrendiklerini halka anlatmaya ve göstermeye çalışmışlardır. Hem yenilikleri takip edip hem de topraklarını korumaya çalışan Osmanlı, bu süreçte bir de Avrupalı devletlerin kışkırttığı azınlıklarla uğraşmaya çalışmıştır. Daha fazla gücü kalmayan dönemin padişahı Abdülmecit, azınlıklara ayrıcalık tanıyan Tanzimat Fermanı‘nı yayımlamıştır. Bu fermanla 1839 yılında Tanzimat Dönemi başlamıştır. Yani Tanzimat Dönemi’nde Osmanlı; savaşlar ve topraklar kaybeden, gelişmeleri takip edemeyen, Avrupalı devletlerin iç işlerine karıştığı bir devlet haline gelmiştir.

Bu süreçte Tanzimat Dönemi sanatçıları da halkı bilgilendirmek ve eğitmek için çeşitli işler yapmıştır. Batı’da ortaya çıkan roman, tiyatro, hikaye, anı gibi edebi türleri Osmanlı‘ya getirmişlerdir. Vatan, hürriyet, millet, hak, adalet gibi kavramları eserlerine işleyerek halka sunmuşlardır. Noktalama işaretleri ilk defa bu dönemde kullanılmış, konuşma diliyle eserler ortaya çıkarma denemeleri yapılmıştır. Bu dönemde ayrıca sanatçılar arasında sanatın sanat için mi toplum için mi yapılması gerektiği konusunda fikir ayrılığı yaşanmış bu da Tanzimat Dönemi edebiyatını iki kola ayırmıştır.

Sürgün Kavramı

Rashid al Din Hemadani tarafından İranda yapılmış el yazması Bağdat | arkeofilicom

Edebiyat tarihimize baktığımızda birçok sanatçının çeşitli sebeplerle sürgün edildiğini görürüz. Sürgün, bir kişinin bir yerden başka bir yere gönüllü ya da gönülsüz gönderilip orada belli bir süre tutulmasıdır. Genelde sürgün yeri olarak hayat şartları zor ve kısıtlı, İstanbul’a uzak yerler seçilirdi. Osmanlı’da da birçok sürgün yeri vardı. Bu yerlerden bazıları Gelibolu, Trablusgarp, Kıbrıs, Adana, Malta, Rodos, Bağdat şeklindedir. Bu sürgün yerlerinin hepsinin kişiye, cezayı veren makama göre anlamları vardır.

Sürgüne Gönderilmiş Sanatçılar

Namık Kemal

tyborg

Edebiyatımızın önemli isimlerinden olan vatan şairi ünvanına layık görülmüş olan Namık Kemal, hayatı boyunca toplumu için eserler icra etmiştir. Vatan Yahut Silistre, İntibah, Cezmi adlı eserleriyle edebiyat tarihimize önemli katkılarda bulunmuştur. Vatanseverliği ve milliyetçiliği ile bilinen, sanatını büyük bir aşkla icra etmiş bir sanatçıdır. Peki vatanını, milletini çok seven şairimiz neden sürgüne yollandı? Aslında tam da bu sebepten gönderildi sürgüne. Milletini ve topraklarını çok seven Kemal, kötü yönetime sessiz kalmamış, gerek edebî gerek gazeteci kimliği ile yönetimi eleştirmiştir.

Namık Kemal tiyatronun edebiyatımızdaki en önemli temsilcisidir. Tiyatroyu halkımıza sunmada ve sevdirmede önemli rol oynamıştır. Sahnelenen ilk tiyatro eserimiz olan Vatan Yahut Silistre 1 Nisan 1873’te Gedikpaşa tiyatrosunda ilk sahnesini almış, vatan ve millet sevgisini artıran ifadelerle dolu olan bu eserleri ve söylenen marşlar izleyiciyi coşturmuştur. Bu coşku ile Namık Kemal lehine sloganlar atılmış, tiyatro binası adeta alkıştan yıkılacak hale gelmiştir. Hatta halk binayı da aşmış sokaklara dökülmüş soluğu İbret gazetesinin binası önünde, Namık Kemal’in evinde almıştır. Halk, İbret gazetesine Namık Kemal’e ulaşması için “Hakikaten tiyatro edebiyatın ruhu imiş edebiyatın en parlak kısmı imiş gönüllerin meftunu imiş yaşasın vatan; bir diğerinde ise gerçekten tiyatro sahip olduğu güçlü ruhu ile insanı güldürüyor, ağlatıyor, vicdanını açıyor aydınlatıyor yaşasın vatan!” şeklinde bir mektup da bırakmıştır. İbret gazetesi de bu yazıyı yayımlamış ve yazı ardından sokaklarda ‘Yaşasın Kemal! Yaşasın milletin Kemali!’ sesleri yükselmiştir. Tüm bunlar dönemin padişahı Abdülaziz‘in kulağına gitmiş ve Abdülaziz de bu tezahüratlardan ötürü ve İbret gazetesinin 131. sayısındaki Namık Kemal’e rağbetlerin nedenlerini içeren yazılardan dolayı dergiyi kapatmıştır. Daha sonra da 9 Nisan 1873’te İbret gazetesinin yazarlarının halkın zihnini bulandırdığı gerekçesiyle tüm yazarlar sürgüne gönderilmişlerdir. Kıbrıs’taki Magosa Kalesi’ne sürgüne gönderilen Namık Kemal’in sürgünü otuz sekiz ay sürmüştür. Daha sonra V. Murad‘ın cülusu ile affedilerek İstanbul’a dönmüş ve bir daha gazetecilik yapmamıştır. Sürgün öncesinde yalnızca Vatan Yahut Silistre’yi kaleme alabilmiş olan Namık Kemal; Âkif Bey, Zavallı Çocuk, Kara Bela, Kanije, Silistre Muhasarası, Rüyâ, İntibah, Tahrîb-i Harabat, Tâkîb-i Harabat gibi eserlerini Mogasa sürgününde kaleme almıştır.

“Pencereden bakıp da sahrâlar dolu harâbelerini, dağlar parçalanmışçasına taş yığınlarını gördükçe, Sûr-ı İsrâfil çalınmış, fakat ben işitmemişim zannediyorum.”

Magosa Mektupları‘ndan alınan bu kısımda Magosa’nın yapısı anlaşılmaktadır. Yine bu mektuplarda Magosa’da yaşamın pahalı olmasından, olumsuz iklim ve doğa koşullarına sahip olmasından; “Fâresi zümre-i küttâb gibî nâ- mahdûd / Pîresî leşker-i küffâr gibi bî-pâyân” beyitiyle fare ve pire çokluğundan bahsetmiştir. Yine bu mektuplarında odasına ilk geldiğin andan itibaren yaşadıklarına, hissettiklerine ve duygularına da yer vermiştir.

Ahmet Mithat Efendi

maarifansiklopedisiorg

Ahmet Mithat Efendi ilk hikayeyi, ilk tarihi uzun hikaye-roman denemesini, ilk polisiye romanı kaleme alarak edebiyatımızın önemli isimlerinden olmuştur. Eserlerinde her zaman öğüt vermeyi amaçlamıştır. Ahmet Mithat Efendi’nin edebi yönünün yanında gazetecilik yönü de ağır başmıştır. Ahmet Mithat Efendi’nin sürgünü de Namık Kemal gibi İbret gazetesi ile ilişkilidir. Onun İbret gazetesi ile tanışması Namık Kemal aracılığı ile gazeteyi iki yıllığına kiralaması ile olmuştur ve bu gazetede yazılarını yayımlamıştır. Dikkat çeken yazılarda imzası olmasa da İbret gazetesinin yazar kadrosunda olduğundan 9 Nisan 1873’te yapılan sürgünde Ahmet Mithat Efendi de Rodos Adası’na sürülmüştür. Otuz sekiz ay süren sürgün sırasında Rodoslu çocuklara dersler vermiş, ilkokul açmış, Kırkanbar dergisine yazılar yollamış ve Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Dünyaya Yeniden Geliş adlı eserlerini kaleme almıştır. V. Murad‘ın tahta geçmesiyle çıkan af ile İstanbul’a dönmüştür. Sürgün sonrasında gazetecilik tarihimizin uzun ömürlü gazetelerinden Tercümân-ı Hakîkat‘i çıkarmaya başlamıştır.

Ali Suavi

maarifansiklopedisiorg

Birçok sayıda bilimsel çalışma yapmış Ali Suavi, en çok ihtilalci ve partizan kimliği ile ön plana çıkmıştır. Yeni Osmanlılar Cemiyeti‘nde fikir ve mücadele adamı kimliği ile varolan Ali Suavi felsefeden filolojiye birçok alanda araştırma yapmış ve Osmanlı Devleti‘nin geleceği için çözümler aramıştır. Muhbir gazetesinde yazdığı yazılarda kullandığı dil, içinde bulunduğu örgüt ve hükümete yaptığı eleştirilerden dolayı Kastamonu’ya sürgün edilmiş sürgünden Fransa’ya kaçmıştır. On yıl Avrupa’da kalmış ve daha sonra padişah izniyle İstanbul’a dönmüştür.

Ziya Paşa

kararcom

Sultan Abdülaziz ile arası iyi olan Ziya Paşa, Abdülaziz için Cülûsiyye ve çeşitli şiirler yazmıştır. Abdülaziz’in yakınlarında olan Ziya Paşa, padişahın sadrazam şeçimlerini de etkilemiştir. Ziya Paşa’nın sürgünü gönüllü ve gönülsüz olarak ikiye ayrılır. Avrupa’ya gönüllü sürgün giden Ziya Paşa, Avrupa sürgününe gidişini Arz-ı Hal adlı eserinde ve Abdülaziz’e yazdığı kasidelerde anlatmıştır. Sadrazam Reşid Paşa’dan sonra gelecek sadrazam olarak sarayda söz sahibi olan Âli Paşa‘nın geleceği düşünülürken Ziya Paşa’nın Fuâd Paşa‘yı önermesiyle sadrazamlık makamına Fuâd Paşa getirilmiştir. Bunun üzerine Fuâd Paşa ve Âli Paşa bir olarak Ziyâ Paşa’yı sürgüne göndermişlerdir.

Bir hasm-ı bî-mürüvvete dûş etti kim beni
Kalb-i haşîni bilmez idi rahm ü şefkati
İtfâya bezl-i himmet ederdi hased ile
Her kimde görse zerre fürûğ-ı liyâkat

Ziya Paşa‘nın Avrupa sürgününde kaleme aldığı kasideden beyitlerde Avrupa sürgünün sebebinin Âli Paşa olduğu anlaşılmaktadır. Bunu üzerine Paris’te kaldığı süreçte Âli Paşa tarafından yaşama şartlarının zor olduğu Kıbrıs’a sürgüne gönderilir.

Encâm-ı kâr Kıbrıs’a nefy etmek istedi
Gördüm ki câna kasd idi ma’nâda niyyeti
Bir başka çâre kalmadı tahlis-i cân içün
Terk-i diyara eyledim âhir azimeti

Yukarıdaki beyitlerden görüldüğü gibi Ziya Paşa Kıbrıs’a gönderilmesinin “cana kast etmek” olduğunu belirtmiştir.

Her bakımdan zor bir dönem olan Tanzimat Dönemi‘nde hükümet ile aynı fikirde olmayan cezalandırılmıştır. Devletin buhranı sanatçının ve toplumun fikirlerine de yansımıştır. Aynı şekilde yönetimde yaşanan dalgalanmalar ile devletin her kademesi yönetime dahil olmuştur.


Kaynakça

  1. “Tanzimat Fermanı’nından Bugüne Edebi Sürgün”. DergiPark. Web. 27.09.2024
  2. Ataç, Nilay. Mutlu, Buket. Özdemir, Ayşe Nur. Limanlık, Pınar. ” Tanzimat Dönemi Edebiyatı”. On Dokuz Mayıs Üniversitesi. 27.09.2024
  3. Kotan, Suna. “Türk Basın Tarihinde İbret Gazetesi ve Kapatılmasına Neden Olan Yazılar”. Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, 1 (2020): 85,86,87,88. 27.09.2024
  4. “Nâmık Kemal”. TDV İslam Ansiklopedisi. Web. 27.09.2024
  5. Aydoğan, Bedri. “Namık Kemal’in Magosa Sürgünlüğü”. Marmara Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Sempozyumu Bildirisi. Web. 2023.
  6. Okay, M.Orhan. “Ahmed Midhat Efendi”. Karatay Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021: 173,196. 27.09.2024
  7. Köybaşı, Olcay. “Ziyâ Paşa’nın Sürgün Süreci ve Avrupa Sürgünündeki Çelişkiler”. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 2022: 1102, 1104, 1108, 1109. 27.09.2024

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.