Kanlı Mary: Tacını Kendi Kazanan İlk İngiltere Kraliçesi

spot_img

I. Mary, İngiltere’nin ilk kraliçesidir. İngiltere’nin Mary’den önce hiç kadın bir hükümdarı olmamıştı. Kendinden önce gelen tüm kraliçeler unvanlarına, kral ile evli olmalarından veya henüz bir bebek olan oğullarının naibi olarak sahip olmuşlardı. Fakat Mary’e bu unvan yalnızca miras kalmadı. Benzeri görülmemiş bir hırsla onu engellemeye çalışan insanlara rağmen, Mary unvanını kazandı.

18 Şubat 1516’da doğan Mary, VIII. Henry ve Aragonlu Catherine‘in uzun zamandır bekledikleri oğul değildi. Bu yüzden yıllar sonra Henry, umutsuzca bir oğul arayışına başladı. Buna rağmen, gençlik yıllarına kadar halkın gözünde sevgili bir prenses olarak kalabildi.

Gayri meşru ilan edilen, “prenses” unvanından, “hanımefendi” unvanına indirilen ve annesinden ayrılan Mary, ebeveynlerinin boşanmasının geçerliliğini veya babasının İngiltere Kilisesi’nin başı olarak statüsünü kabul etmeyi reddetti. Annesinin idam edilmesinden ve Henry’nin Jane Seymour ile evlenmesinden sonra, Mary nihayet babasının şartlarını kabul etti.

Adım Adım Tahta Yolculuk

Mary, Kral Henry ve üç üvey annesine rağmen hayatta kalmayı başardı. Küçük üvey kardeşi Edward VI‘nın “protestan reformcu” olarak tahta geçişine ve Mary’nin katolikliğine karşı takındığı tavra şahitlik etti.

Edward altı yıl sonra öldüğünde ise, tacı Protestan kuzeni Leydi Jane Gray‘e bırakarak babasının isteklerini yok saydı. Kendisinden sonra hak sahibi olan Mary ve küçük kız kardeşi Elizabeth’in halefliklerini tanımadı. Mary, Avrupa’daki aile üyelerine sığınabilecek olmasına rağmen, İngiltere’de kalmayı ve kendisine ait olanlar için savaşmayı seçti. Düşmanlarının ordularını göz ardı ederek ülke çapındaki soyluların desteğini topladı ve Londra’ya yürüdü. Mary ve Elizabeth İngiltere’nin başkentinde, kraliçe ve sıradaki kraliçe olarak, yan yana geldiler.

 

Bir kralın kızıydı, bir kralın kız kardeşiydi ve bir kralın eşiydi. O bir kraliçeydi. Her şeye rağmen İngiltere tahtında hak iddia eden ilk kadındı.

-Winchester Psikoposu

İlk Kraliçe’nin Hükümdarlığı

Beş yıllık hükümdarlığı süresince Mary, bir kralın karısı olmaktan ziyade tacı kendi başına takan ilk İngiliz kraliçesi olma statüsüyle ilgili çeşitli zorluklara göğüs gerdi. Önceliği din oldu ve Katolik Kilisesi’nin İngiltere’deki üstünlüğünü yeniden sağlamayı amaçlayan reformlar ve kısıtlamalar uyguladı. En tartışmalı olanı, kafir olarak 280 Protestanın kazıkta yakılmasını emretmesi oldu.

İngiltere’nin ilk kadın hükümdarının hüzünlü hayatı; üvey kız kardeşi ve halefinin saltanatına kıyasla daha da trajik hale geldi. Mary Tudor, üvey kardeşi ve selefi gibi, İngiliz tarihinin iki devi, VIII.Henry ve I. Elizabeth arasında hayaletleşmeye mahkumdu. Nefret ettiği üvey kız kardeşi, fiziksel, politik, entelektüel, sanatsal her alanda onu gölgede bıraksa da; Mary’nin İngiliz tarihi üzerinde de müthiş bir etkisi oldu.

Hayatının ilk otuz yedi yılı, babasının ve Protestan kardeşi Edward VI ve konseyinin gölgesinde kaldı. Gerçek gücü ilk kez tattığı zaman, bu deneyimin hem sarhoş edici hem de talihsiz olması belki de kaçınılmazdı.

Kanlı Kraliçe Unvanı

I. Mary , daha çok reformu tersine çevirmeye ve İngiltere’yi katolikliğe döndürmeye çalışmasıyla hatırlanır. Hükümdarlığı ilerledikçe de, Mary’nin bu arzusu daha alevli bir hal almıştı. Kraliçe olduktan sonra, Papa’ya üstünlüğünü geri verdi. “Kilisenin başı” unvanını terk etti ve Roma Katolik psikoposlarını yeniden tanıdı.

Mary, ülkenin din değiştirmesini güvence altına almak için eski sapkın yasaları gün yüzüne çıkardı. İlerleyen üç senede ise yüzlerce Protestanı kazıkta yaktı. Protestanlar ise o zamandan beri Mary’nin hükümdarlığını kınadılar. 17. yüzyıla gelindiğinde Protestanlara uyguladığı vahşet, ona “Kanlı Mary” unvanını kazandırmıştı bile.

Ölümü ve Mirası

Mary, 1558’de grip salgını sırasında 42 yaşına geldiğinde öldü. Üvey kız kardeşi Elizabeth, Protestan hükümdar olarak onun yerini aldı ve İngiltere, Protestan olarak kaldı.

Yüzyıllar sonra Tudor Kraliçesi hala tarihin en acımasız figürlerinden biri olarak hatırlanıyor. Mary’nin hikayesi, eli babasından veya kendisinden önce gelen hiçbir hükümdardan daha kanlı olmayan; değişen ulusal kimlik, eski usul propaganda ile bugün kontrolsüz bir tiran imajı yaratan bir cinsiyetçilik öyküsüdür.

İngiltere’nin saltanat süren ilk kraliçesi, intikam arzusuyla dolup taşan şiddet meraklısı bir kadın değildi belki ama rahibe olarak daha iyi bir hayat yaşayacak sevgi dolu bir eş hiç değildi. İnatçı bir kişilik olan Mary, kendince kardeşinin egemenliği için bir nevi yolu temizledi. Fakat yaptığı bu hamle onun yüzyılladır “Kanlı Mary” olarak anılmasına sebep oldu.

Kaynakça:

 

spot_img
Berfin Sayarsoy
Berfin Sayarsoy
oradaydık ve şimdi buradayız

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.

Söylenti Konser Takvimi: Üç Büyükşehirde Kimler Var?

Söylenti müzik ekibi tarafından hazırlanan; İstanbul, Ankara ve İzmir'e müzik coşkusunu tattıracak birbirinden farklı Mayıs ayı konserleri sizlerle!

5 Farklı Sebeple Neden Yaşlı Adam ve Deniz Okumalıyız?

Yaşlı Adam ve Deniz, mücadelenin değerini ve kaybetmenin içinde de bir başarı ve onur olduğunu dile getiren zamansız bir hikayedir.

Türk Mitolojisinde Kartal Figürü

Kartal, Türk mitolojisinde önemli bir yere sahip hayvan figürüdür. Destanlara ve efsanelere konuk olarak hükümdarlık alametine dönüşmüştür.

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.