“Döndürme” anlamına gelen konversiyon bozukluğu kişinin yaşadığı psikolojik problemi fiziksel bir probleme döndürme sürecidir. Bir anlamda bu bozukluk, beynin baş edemediği durumlarda şarteli indirmesi olarak tarif edilebilir. Konversiyon bozukluğu genellikle bayılma, titreme veya kusma şeklinde görülmektedir. Bu yazıda konversiyon bozukluğu ve psikolojik hastalıklara tanı koymada kullanılan DSM-5 el kitabına göre hastalığın tanı kriterlerinin ne olduğunu ele aldık.
Konversiyon Bozukluğu Nedir?

Bilinen herhangi bir tıbbi bozuklukla açıklanamayan, somut bir sebep olmaksızın bireyin motor veya duyu fonksiyonlarında kayıp yaşanmasına konversiyon bozukluğu denir. Bireyin psikolojik bir çatışma yaşaması sonucunda fiziksel olarak kayıplar ortaya çıkmaktadır. Bu kayıplar ilk etapta tıbbi bir durum olarak gözükse de temeli kişiler arası çatışma ya da stres gibi psikolojik rahatsızlıklara dayanmaktadır. Konversiyon bozukluk nöroloji ve psikiyatri alanında uzun süredir yer alan bir konudur.
Fiziksel rahatsızlık nedeniyle hastanelere başvuran hastaların derin araştırmalar sonucunda hiçbir tıbbi hastalığının olmaması konversiyon bozukluğunu akla getirmektedir. Konversiyon bozukluğu genel olarak hiçbir zaman ilk olarak akla gelen bir bozukluk değildir. Diğer tüm tıbbi rahatsızlık ihtimalinin dışarıda bırakılması sonucunda teşhis koyulmaktadır.
DSM-5’a Göre Hastalığın Tanı Kriterleri

- Bir veya birden çok motor ya da duyusal işlev değişiklikleri
- Hastanın var olan belirtisi ile genel tıp durumları arasındaki uyuşmazlık
- Herhangi başka bir sağlık sorunuyla açıklanamaması
- Hastanın var olan şikâyeti sağlık açısından değerlendirilmeyi gerektirecek boyutta olması
konversiyon bozukluğa sahip hastaların genel özellikleridir.
Konversiyon Bozukluğuna Sahip Bireyler
- Güçsüzlük ya da inme
- Olağandışı hareketler (yürüme bozukluğu vs.)
- Atak ya da kasılma
- Duyusal belirtiler (görme, koku, tat vs.) gibi belirtiler göstermektedir.
Konversiyon Bozukluk Vaka İncelemesi

- Vaka: 39 yaşında olan erkek, evli, 3 çocuklu hasta DÜ; polikliniğe 10 gün önce başlayan bacaklarda ağrı, güçsüzlük ve yürümede zorluk yakınması ile başvurmuştur. Şikayetleri sağ bacakta ağrı ile başlamış ve 3-4 gün sonra bu şikayetine sol bacakta ağrı eklenmiştir. Eğilip kalkmakta, parmak ucunda durmakta ve merdiven inip çıkmakta zorlandığını ifade etmektedir. Hastada her iki bacakta geceleri daha fazla olan uyuşma ve karıncalanma da devam etmektedir. Mevcut şikayetleri öncesinde travma, enfeksiyon gibi bir öykü yoktur. Hasta ileri tetkik amacıyla kliniğe yatırılmıştır. Hastada yapılan tetkikler sonucunda nörolojik hiçbir bulguya rastlanmaması sonucunda psikiyatri kliniğine sevk edilmiştir. İnceleme sonrasında duygularını ifade edememe ve hafif obsesif yapısı olduğu saptanmıştır. Konversiyon bozukluk teşhisi koyulan hastada 3 aylık ilaç tedavisi sonrasında şikayetlerinde düzelme olduğu görülmüştür.
Konversiyon bozukluk tanısı koyulurken oldukça dikkatli olunmalı ve diğer tüm patolojiler dışlandıktan sonra hastalığın tanısı koyulabilmektedir.
- Vaka: 27 yaşında kadın, evli, yüksekokul mezunu, orta halli bir ailenin 2 kız çocuğundan küçüğü olan bir hasta; sağlık teknisyeni olarak bir hastanede çalışmaktadır. Hasta iç hastalıkları servisinde yatarken görülmüştür ve hastanın şikâyeti şiddetli, durdurulamayan titremeler, bulantı ve tüm vücutta yaygın ağrıdır. Hastanın tarif edilen titremeleri yattığı yatağı sarsacak niteliktedir. Bu titreme nöbetleri yaklaşık 15-20 dk sürmekte, sabahları olmakta ve sonrasında hasta hiçbir soruya yanıt veremeyecek kadar yorgun düşüp uykuya dalmaktadır. Hastanın titremelerinin öncesinde “bayıltacak kadar kötü” olarak tanımladığı bulantıları olmaktadır. İç hastalıkları kliniği tarafından yatırılan hastaya Ailevi Akdeniz Ateşi ön tanısı ile tedavi başlanmıştır. Sonrasında ise ağrının şiddeti gittikçe artmış, diz kapaklarını açamayacak ve yürüyemeyecek hale gelmiştir sadece tuvalet ihtiyacı için yardımla yataktan kalkabilmektedir. Gittikçe sağa doğru eğilmiştir ve tekerlekli sandalye kullanmaya başlamıştır. Sonrasında hastaya kortizon başlanmış ve ilaç sonrasında omuzlarda şiddetli ağrı başlamış tamamen tekerlekli sandalyeye bağlı kalmıştır.
Yapılan psikiyatrik müdahale sonucunda hastanın somut bir nedene dayanmayan ağrılarının konversiyon bozukluğu olduğu sonucuna varılmıştır. İlaç tedavisi ve psikoterapiye başlanmıştır. Yapılan psikoterapi sırasında hastanın evliliğinde sorunlar olduğu fakat dahil olduğu dini grup tarafından yanlış karşılanacağı dolayısıyla sorunlarını sakladığı ortaya çıkmıştır. Tedavinin ikinci ayında hastanın titremeleri azalmış ve sekiz ay sonunda herhangi bir problem kalmamıştır.
Beden- zihin ilişkisi sıkı bağlantıları olan bir ilişkidir. Bedensel bir rahatsızlık olarak görünen sorunların temelinde psikolojik rahatsızlıklar yatabilmektedir.
- Vaka: L. H. 59 yaşında, ilkokul mezunu, ev hanımı, evli, 2 çocuk sahibi ve eşi ile yaşayan bir kadın hastadır. Danışan kendi isteği ile görüşmeye gelmiştir. Danışan 20 yıldır süren ve ara ara tekrarlayan önce nefes alamamakla başlayan daha sonra dudaklardan bütün yüze yayılan karıncalanmaların olduğunu ve ellerde kasılmalarının olduğunu belirtmiştir. Uzun bir süre atak geçirmemiş fakat evlilik hayatında yaşadığı problemleri kızı da evliliğinde yaşadığı için tekrardan atakları başlamıştır. Uyku ve iştah da azalma yaşadığını belirtmiştir. Alkol problemi olan babası nedeniyle evlerinde aile ortamı olmamıştır. Ev içerisinde tartışmalar yaşandığında nefes darlığı ve uyuşma gibi ataklar geçirdiğini belirtmiştir. Kendisi de aile kurduktan sonra eşiyle olan tartışmalarında ve hamileliği sırasında sürekli olarak atak geçirmiştir. Eşiyle yaşadığı problemler nedeniyle terapi almış ve ataklarında azalma olmuştur.
İncelenen vakada çocukluk çağına dair şiddet, alkolik baba gibi faktörlerin olduğu görülmektedir. Konversiyon bozukluğa sahip bireylerde çocukluk çağında oluşan travmalar dikkat çekmektedir.
Konversiyon Bozukluğuna Dair Değerlendirmeler

Araştırmacılar konversiyon bozukluğa sahip bireylerin beyin fonksiyonlarında herhangi bir farklılık olup olmadığına dair çalışmalar yapmıştır. Bunlardan biri şöyledir; çalışma, ayak bileklerinde temeli nörolojik bozukluğa dayanmayan uyuşmalar olan dört hasta üzerinde yapılmıştır. Hastalardan hem ağrıdığı düşünülen bileklerini hem de diğer bileklerini oynatmaları istenmiş ve araştırmacılar tarafından beyin fonksiyonları izlenmiştir. Aynı zamanda dört sağlıklı birey çalışmaya dahil ederek konversiyon bozukluğu olan bireyleri taklit etmeleri ve bileklerinde ağrı varmış gibi düşünerek bileklerini hareket etmeleri istenmiştir.
Çalışmanın sonucunda ise konversiyon bozukluğa sahip bireylerin sağlıklı bireylere göre daha fazla zihinsel çaba gösterdikleri gözlenmiştir. Hiçbir sorunu olmayan bileğinizi ağrı varmış gibi bükmeye çalıştığınızı düşünün. Bunun için çok fazla çaba göstermeniz gerekecektir. Aynı şekilde konversiyon bozukluğu olan bireylerde herhangi bir sorun olmayan bir yerde ağrı yaratmaya çalıştığında sağlıklı bir insana göre zihinsel olarak daha fazla çaba göstermektedir.
Konversiyon Bozukluğun Tedavisi

Konversiyon bozuklukların temelinde stres ve kaygı yer almaktadır. Hastalık konusunda kaygılı bireylerin kanser veya tümör gibi kelimelerle dahi tetiklendikleri görülebilir. Hastalık üzerine yoğunlaşmak bir kısır döngüyü doğuracaktır. Stres ve kaygı sonucunda terleme ve ateş gibi fiziksel sonuçlar görülebilir. Bu görülen fiziksel sonuçlar ise insanı gerçekten hasta olduğuna inandırarak döngüyü devam ettirir.
Konversiyon bozukluğa sahip bireylerde ilaç ile belli bir düzeyde tutulan hastalığın psikoterapi ile iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Psikoterapi tedavisinde kişinin hangi problemini döndürerek fiziksel rahatsızlığa dönüştürdüğü saptanmalı ve tedavi yöntemi uygulanmalıdır.
Kaynakça
Gülden, Gizem ve diğerleri. “Konversiyon Bozukluğu ile İlgili Gözden Geçirme ve Vaka Sunumu”. ISPEC International Journal of Social Sciences & Humanities. 2023: 318-324.
Doğan, Şebnem ve diğerleri. “Nörolojik Bozuklukları Taklit Eden Konversiyon Bozukluğu:
Olgu Sunumu”. Kocatepe Tıp Dergisi. 2013: 101-103.
Yaluğ, İrem ve diğerleri. “Konversiyon Bozukluğu ile Đlgili Literatürün Bir Olgu Nedeni ile Gözden Geçirilmesi”. Türkiye Klinikleri. 2007: 458-462.
Diagnostic And Statistical Manual Of Mental Disorders Dsm-5. Association. (2013).
Kapak görseli: elearningindustry.com