Korku Kültürünün İnşası: Toplumdaki Korku Histerisi Nasıl Başladı?

Editör:
Sibel Sancaklı
spot_img

İnsanı insan yapan duygulardan biri olan korku yaşamımızı sürdürebilmemiz için oldukça önemlidir. Ancak bu duygunun toplumun bireyselleşmesi amacıyla kullanımı yaşamayı zorlaştıran bir unsur haline gelmektedir. Toplumumuzda karşılaşabileceğimiz en yaygın örnek farklı olanı bir tehdit olarak görerek onu da aynı şekle bürünmeye zorlamaktır. Çünkü farklı olan her zaman değişikliği, yeniliği getirecek kişidir ve toplum buna hazır değildir. Bu sebeple korku kültürünün ne olduğunu, ilişkilerdeki ve medyadaki rollerini inceledik.

Korku Kültürü Nedir?

Kaynak pixabaycom

Kültürel aktarımlarla toplumu düzene sokmak için oluşturulan korku kültürü, bireyi küçük yaşlardan itibaren belirli konular üzerinden korkuya alıştırarak kişinin kaçınması gereken durumları zihnine işler. Toplumsallaşmanın başlangıcında da insanların bireysel korkularının uzaklaşması yeni bir korku dalgasının oluşmasına sebep olmuştur. Bu korku dalgasının oluşturduğu bir nevi bireylerin geliştirdiği koruma mekanizmasına sen-ben anlayışı denmektedir.

Sen Anlayışı

Kişinin kendi kararlarından herhangi bir sorumluluk almamasına denir ve bu anlayışa sahip kişiler karşılarındaki insanların kendi sorumluluklarını da üstlenmesi beklentisindedirler. Bu anlayışın altındaysa aşağılık duygusu vardır. Bu insanlar, sorumluluktan kaçarak dokunulmazlıklarını ilan eder, özgür düşünmekten ve üretken olmaktan yoksun bir kişiliğe bürünürler.

Ben Anlayışı

Ben anlayışı bireylerde karşılarındaki insanlara güvenememe ve onları denetleme isteğine neden olur. Ben anlayışının altındaki düşünce kişinin her konuya en hakim olanın kendisi olduğunu ve her şeyin kendisinin kontrolünün altında olması gerektiğidir. Bunun yanında kişi bağımsızlığına düşkündür fakat bu bağımsızlığı besleyen şeyler insanların üzerinde kurduğu baskılardır.

 İnsan İlişkilerinde Korku Kültürü

Kaynak pexelscom

Korku kültürüyle baskılanmış bireyler, gelecekte kuracakları ilişkilerde zorluk çekerler. Örneğin kadın-erkek ilişkilerinde yakınlık kurulması için yapılan jest ve mimikler taciz olarak düşünülebilir. Bunun yanında yaşanan tartışmalar bireylerin birbirlerine yabancılaşmasına sebep olabilir. Ayrıca Sosyal Psikoloji adlı kitabın da yazarı psikolog Jean Maisonneuve‘ye göre prestij hiyerarşisindeki normatif ve değersel statü ve sınıf olgusu, korkunun karşılıklı iletişimdeki yerlerini belirlemesindeki yapı taşıdır.

Korku Kültürünün Medyadaki Rolü

Kaynak pexelscom

Kitlesel bir iletişim alanı olan medya insanları maddi ve manevi yönden bir çok alanda etkilemektedir. Öyle ki toplumun bugünkü ortamını oluşturan bir iletişim aracıdır. Ancak medyanın farklı alanlarda kullanılarak toplumdaki mit kavramını oluşturması, medya ve korku kültürünün ilişkisinin toplumu olumlu veya olumsuz etkileyebilecek sosyal gerçeklikler yaratmasına sebep olur. ABD’li medya okuryazarı Benjamin Radford’a göre bu alanlar gazeteciler, politikacılar, aktivistler, reklamcılar ve diğer alanlardır. Bu gruplar/meslek grupları medyaya yaydıkları çeşitli hikayeler, komplo teorileri ortaya atarak insanların düşünce yapısını manipüle ederek gerçeği olduğundan çok uzak bir pencereden anlatarak korkuyu körüklerler.

Medyanın topluma karşı olan eğlendirmek, eğitmek, kamuoyu oluşturmak, bilgilendirmek, sosyal sorumlulukları paylaşmak ve farkındalık yaratmak gibi sorumlulukları yerine getirmeleri beklenir. Bu sorumlulukların ilki kamunun yararı için kararlar alınmasıdır. Bir diğeri ise medyanın bir olayı/durumu bütünüyle aktarmasını bir sorumluluk olarak görmesidir. Örneğin; bir haber yapılırken sadece tek bir tarafın açıklaması değil, diğer tarafın da açıklaması paylaşılmalıdır. Üçüncüsü ise mesleki ilkelerini benimsenmesi, objektif ve gerçekçi olunmasıdır. Taraflı yayın yapmamak buna en uygun örnektir. Dördüncü olarak medya haberlerinde eğitici aktarımlar yapılmalı, kültür ve sanata yer verilmelidir. Bir sanatçının ya da sanatın öneminin altını çizerek rağbetini arttırmak gibi. Son olarak medya toplumun sağlığını düşünmeli ve toplumda olumsuzluklara yol açabilecek yayınlardan kaçınmalıdır. Mesela bir televizyon kanalı yayınladığı bir dizide aile içi şiddeti paylaşmamalı veya bunun doğru olmadığını üstüne basarak açıklamalıdır.


Kaynakça

Eren, Altay. “Korku Kültürü, Değerler Kültürü ve Şiddet” web.

Altan, H. Zeynep. “Kişilerarası İletişimde Bir Sosyal Baskı Düzeneği: Korku Kültürü” web.

Yurdigül, Aslı. “Televizyon Ana Haber Bültenlerinde Korku Kültürünün İnşası” web.

Kapak görseli: Pexels.com

spot_img
Fatma Zeynep Kuşçu
Fatma Zeynep Kuşçu
English Language and Literature

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.