Hint Mitolojisi‘nin renkli dünyasında, birçok tanrı ve tanrıça insanlığa rehberlik etmiştir. İlahi öğretileriyle insanların ilgisini üzerinde toplayan Hint Mitolojisi; Brahma, Vişnu ve Şiva başta olmak üzere çeşitli mitolojik karakter ve tanrılarla sağlam bir yapıya sahiptir. Bu tanrı ve tanrıçalardan biri de şefkat ve sevgi tanrıçası olarak Krişna‘dır. Güçlü kişiliği, olağanüstü yetenekleri ve eşsiz hikmetleriyle Hint mitolojisinin önemli karakterlerinden biri olmuştur.

Krişna’nın Mitolojik Kökenleri
Krişna, yaygın Hint geleneklerine göre Vişnu‘nun sekizinci avatarı/enkarnasyonu olarak kabul edilen ve bazı Vaişnava okullarında Yüce tanrı olarak tapılan bir figürdür. O, flüt çalan bir sığır çobanı veya felsefi nasihatler veren genç bir prens olarak tasvir edilir. Geleneksel olarak, Krişna’nın Kamsa adlı kötü bir kralın kardeşi olan Devaki‘nin çocuğu olduğuna inanılır. Kamsa‘nın kendisini öldüreceği haberini alan Kamsa, Devaki‘nin çocuklarını öldürmeye çalışır ancak sonunda Krişna tarafından öldürülür.

Krişna sözcüğü, Sanskritçede siyah anlamına gelir ve genellikle resimlerde mavi veya koyu mavi bir cilt tonu ile tasvir edilir. Krişna hakkında birçok efsane anlatılır ve bunlar farklı Hindu öğretilerine göre değişiklik gösterir. Krişna’nın ilahî enkarnasyonuna, pastoral bir çocukluk ve gençlik dönemine, daha sonra ise bir kahraman olarak yaşamına vurgu yapılır. Hinduizm‘in yanı sıra Jainizm, Budizm gibi diğer dinlerde de Krişna’ya rastlanır ancak rolü ve hikâyesi bu dinlerde farklılık gösterir.
Hindu mitolojisinde önemli bir figür olan ve çocukluğundan itibaren tanrısal güçlere sahip olduğuna inanılan tanrıça; Yadava soyundan gelir ve en önemli tanrı Vişnu‘nun bir avatarı olarak kabul edilir. Hint mitolojisine göre Vişnu, evreni koruma ve dengeleme görevine sahip olan en yüce tanrıdır. Mitolojiye göre ise Krishnu, Vişnu’nun en yüce tecellisi olarak kabul edilmiştir.
Krişna’nın Doğuşu, Kaliya Yılanı ve Kamsa ile Mücadelesi
Krişna‘nın doğuşu, dünyadaki karanlığı yok etmek ve iyiliği desteklemek amacıyla gerçekleşmiştir. Krişna’nın doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Hindu takvimine göre yaz aylarının ortalarında, özellikle de Janmashtami adı verilen festivalin kutlandığı aylar arasında doğduğuna inanılır.
Krişna; Mathura şehrinde, Vasudeva ve Devaki adında iki soylu ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ancak, Krişna’nın doğumu, Kral Kamsa‘nın Krişna‘nın doğacak olan sekizinci kardeşini öldürme korkusuyla dolu bir ortamda gerçekleşti. Kamsa, kardeşi Devaki‘nin evliliğinden doğacak olan her çocuğu öldürmek amacıyla Devaki ve Vasudeva‘yı hapse attı. Krişna’nın doğduğu gece, bir mucize gerçekleşti ve Vasudeva, Krişna’yı Mathura‘dan Gokula‘ya kaçırmak için bir plan yaptı. Vasudeva, Krişna’yı bir sepete koyarak onu güvenli bir yere götürdü ve yerine bir kız çocuğu olan Yashoda‘nın bebeğini getirdi. Bu sayede Kamsa’nın dikkatinden kaçtı ve Krişna güvende kaldı.

Krişna, Gokula’da büyüdü ve orada çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdi. Gokula’da, arkadaşlarıyla birlikte olağanüstü maceralara atıldı, Krişna‘nın kötü güçlerle mücadele ettiği ve halkı koruduğu birçok hikaye gelişti. Bunlardan en önemlisi Krişna’nın kötücül yılan Kaliya ile mücadelesidir. Bu hikaye ile tanrıça, kahramanlık ve cesaretini gösterecek şekilde öne çıkmıştır. Daha sonra Krişna, Vrindavan adlı bir yerleşim yerine taşındı ve orada yaşamaya başladı. Burada özellikle Gopi adlı köy kızlarıyla etkileyici ilişkisi anlatılır. Krişna, flüt çalarak, dans ederek ve büyüleyici kişiliğiyle Gopileri büyüledi. Özellikle bu kızlardan Radha, Krişna’ya olan sevgisi ve bağlılığı bilinmektedir.

Vrindavan’da geçen zamanın sonrasında Krişna, Kamsa‘yı yenmek ve halkını kötülüklerden kurtarmak için Mathura’ya geri dönmüştür. Krişna’nın Kamsa ile yaptığı mücadeleler, Krişna’nın cesaretini, akıllılığını ve adalet anlayışını gösteren önemli anekdotlardır.
Krişna, Kamsa’nın zorluklarına karşı başarıyla mücadele ederek Kamsa’yı yendi ve halkını özgürleştirdi. Ardından Mathura’da hükümdar olarak tahta çıktı ve Dvaraka adlı bir krallık kurdu. Dvaraka, Krişna’nın yönettiği ve barış ve refahın hüküm sürdüğü bir yer haline geldi. Krişna’nın adaleti, bilgeliği ve liderlik yetenekleri, Dvaraka halkının sevgi ve saygısını kazandı. Hint Mitolojisi’nin kutsal kitaplarından olan Bhagavad Gita‘da Krişna, tanrıyı şöyle tanımalaktadır:
“Ben bütün yaratılmışların kalbinde vicdanım
Ben onların başlangıcı, onların varlıkları, onların sonu
Ben duyuların zihniyim
Ben ışıklar arasında parlak güneşim
Ben kutsal lore şarkısıyım
Ben tanrıların kralıyım
Ben büyük rahiplerin rahibiyim…”

Krişna’nın Eylemleri, Şefkati, Sevgisi ve Öğretileri
Gençlik yıllarında, Krişna kötülüğe karşı savaşan ve adaleti sağlayan cesur bir savaşçı olarak bilinir. Kutsal kitaplar, Krişna’nın pek çok kötü gücü yenerek halkı koruduğunu anlatır. O, cesareti, zekası ve adalet duygusuyla tanınır. Ayrıca, ünlü bir flüt çalar ve bu müziğiyle insanların kalplerine sevgi ve huzur aşılar.
Krişna, sadece bir savaşçı olmanın ötesinde, büyük bir şefkat ve sevgi kaynağıdır. İnsanları korurken, onlara sevgi ve hoşgörü öğretir. Krişna’nın öğretilerinde merhamet, dostluk, sadakat ve sevgi önemli bir yer tutar. Onun evrensel mesajı, herkesi kabul eden ve her türlü insanlık arasında sevgiyi teşvik eden bir mesajdır. Bhagavad Gita‘da Krişna insanlığa öğütler vermiş ve onları kendi felsefesinde buluşmaya davet etmiştir.
- “Kim ki zihni zorlukta huzursuz olmaz, arzulardan özgürdür. Ve bağımlılıklardan, korkudan ve öfkeden yoksundur. Böyle bir kişi değişmek bilgiye sahip bilge olarak tanımlanır.”
- “Kişi, duyularını objelerden tıpkı bir kaplumbağanın uzuvlarını her taraftan çekmesi gibi çekebildiğinde, onun bilgeliği kesinlik kazanır.”
- “Öfke hayal yaratır, hayal hafızanın karışmasına yol açar. Hafızanın karışması, ayırt edici bilginin yok olmasına sebep olur, ve ayırt edicinin bilginin kaybı da, kişinin mahvolması anlamına gelir.”
- “Duyularını kontrol edemeyen bir kişi, ruhani idrake sahip değildir. Onun meditasyon için kapasitesi de yoktur. Meditasyon yapmayan için huzur yoktur. Ve zihninde huzur olmayan için mutluluk nerededir?”

Sonuç olarak Krişna, Hindistan’da derin bir dini ve kültürel öneme sahip olduğunu söylemek mümkündür. Krişna’nın doğum günü olan Janmashtami büyük bir coşkuyla kutlanır ve danslar, şarkılar ve tiyatral gösterilerle Krişna’nın yaşamı canlandırılır. Krişna’nın öğretileri ve hikayeleri sevgi, hoşgörü ve adaletin önemini vurgular. Bhagavad Gita’da ise Krişna’nın rehberlik ve öğütleri yer alır. Tanrıça Krişna, insanlara doğru yolu göstermek, ruhani bilgeliği paylaşmak ve kişisel gelişim için dünyaya gönderilmiştir. Onun yaşamı sevgi, şefkat, adalet, cesaret ve ruhani bilgeliğin sembolü olarak kabul görmüştür.
Kaynakça
- Öztürk, Özhan. “Krişna (Hint Mitolojisi)”. Özhan Öztürk. https://ozhanozturk.com/2018/01/29/krisna-hint-mitolojisi/. Erişim Tarihi:29.01.2018.
- Das, Subhamoy. “Who İs Lord Krishna?”. Learn Relagion. https://www.learnreligions.com/who-is-krishna-1770452. Erişim Tarihi:03.07.2019.
- Çetintaş, Çetin. “Bhagavad Gita; Neye Karşı, Kime Karşı Bu Savaş?”. Çetin Çetintaş. https://www.cetincetintas.com/tr/bhagavad-gita-neye-karsi-kime-karsi-bu-savasbhagavad-gita-neye-karsi-kime-karsi-bu-savas/. Erişim Tarihi:03.07.2019.