Çizer: Öykü Temelkuran
Kurt Cobain Kimdir?
Kurt Cobain 20 Şubat 1967’de Gray’s Harbor Devlet Hastanesi Washington’da dünyaya geldi. Çalkantılı bir çocukluk geçiren Kurt’ün, enerji dolu ve meraklı ve müzik ile ilgilenen bir çocuk olduğunu çevresindekiler ifade etmiştir. Aynı zamanda Kurt hakkında beyni hiç durmadan çalışan bir çocuk olduğunu ve sürekli meşgul olacağı şeylerle uğraştığını söylemişlerdir. Küçük yaşta olmasına rağmen Kurt’ün hedefi hep en iyisi olmak, iyi gitar çalmak, iyi şarkı söylemek üzerineydi.
Kurt Cobain’in Çocukluk Yılları
Enerji dolu olduğu söylenen Kurt, 8 yaşındayken anne ve babasının boşanmasıyla hayatında farklı bir pencere açılmış ve bundan dolayı çok acı çekmiştir. Boşanma sonucu Kurt daha da asileşmeye ve babasıyla yaşamaya başlamıştır. İkinci evliliği yapan babası, Kurt’ü kontrol etmekte epey zorlanmış ve bu asi davranışlara daha fazla katlanamayan üvey annesi Kurt’ün evden gitmesini istemiştir. Kurt büyükanne ve büyükbabasıyla yaşamaya başlar ancak onlarla birlikte yaşaması da çok uzun sürmez ve annesi Kurt sekizinci sınıfta okurken, onu mecburen yanına alır. Anne evinde sorunları dinmeyen Kurt, sorunlarından uzaklaşmak için uyuşturucuya başladığını söylemiştir. Babası bir müzik şirketine üye olduktan sonra Led Zeppelin, Black Sabbath ve Kiss gibi grupları dinlemeye başlayan Kurt çok geçmeden daha 12 yaşındayken Aberdeen‘da çalan The Melvins grubuyla birlikte gitar çalmayı öğrenir.
Kurt küçük yaştan itibaren ileride çok ünlü bir müzisyen olacağını ve günün birinde kendini öldüreceğini çevresindekilere söylemiştir. Nitekim dediğini de yapmıştır. Davranışlarından da anladığımız üzere asi olan Kurt’e annesi daha fazla dayanamayıp onu evden kovmuştur. Dışarıdaki hayatla baş başa kalan ve mücadele etmesi gereken Kurt hademelik, tamircilik, temizlikçilik gibi pek çok işte çalışmıştır.
İlk Grup, İlk Demo ve Nirvana
1985 yılında The Melvins grubunun davulcusu olan Dale Crover ile birlikte Fecal Matter isimli bir grup kurarak ilk demosunu kaydetmiştir. 1987 yılında ise Dave Grohl ile birlikte ünlü grunge müzik grubu Nirvana’yı kurmuştur. 1989 yılında çıkardıkları ilk albüm olan Bleach ile Nirvana grubu pek fazla sesini duyuramamış olsa da, bu başarısızlıktan ders alıp daha çok çalışarak 1991 yılında Nevermind albümünü çıkarmışlardır. Bu albümle deyim yerindeyse yer yerinden oynamıştı. Aslında bir başına, fark edilmeden müzikle uğraşmak isteyen Kurt’e ünlü olmak cazip gelmemişti. O; müzik yapmak, duygularını, içindeki fırtınaları bu yolla ortaya dökmek istiyordu.
Nirvana, 1992 yılının sonlarında Incesticide albümünü çıkardı fakat albüm beklenildiği kadar ilgi görmedi. Yine aynı zamanlarda Kurt Cobain ile ilgili bir haber çok ses getirmişti. Bu haber kendisi gibi Rock sanatçısı ve uyuşturucu bağımlısı Courtney Love ile aşk yaşadığı yönündeydi. Aslında bu haber doğruydu ve çok geçmeden Courtney’in hamile kaldığı öğrenildi. 24 Şubat 1992’de Kurt Cobain ve Courtney Love evlendi. Frances Bean isimli bir kız çocukları oldu. Kurt kızı doğduktan sonra kendini toplamaya karar vererek iyi bir baba olmayı seçti.
Zaman geçerken ve hayat devam ederken Kurt’ün içindeki çatışmalar hiçbir zaman son bulmuyordu. İnsanların önünde şarkı söylemekten, sürekli göz önünde olmaktan ve kendisi gibi olamamaktan şikayetçi olan Kurt kendini gruptan da soyutlamıştı. Kurt’ün bu duygu durumu atmosfere hakimken, Nirvana bir süre müziğe ara verdi. Grup, bir süre sonra New York’taki Roseland dans salonunda kısa bir performans sergiledi. Grubun turneleri devam ederken diğer üyelerle Amerika’ya dönmeyen ve bunun yerine Roma’ya giden Kurt otel odasında yüksek doz uyku ilacı ile birlikte şampanya alarak komaya girdi. Tam o sıralarda Courtney Love, eşini görmek isteyince Kurt ölümden döndü ve bu olaylar üzerine Kurt uyuşturucu tedavisi görmeye başladı. Defalarca kendisini uyuşturucudan arındırmaya çalışan Kurt ruhen çok yorulmuştu. Eşi Courtney ile de kavganın hakim olduğu bir ilişki yaşadığı için huzurlu değildi. Bütün bu olanlardan bunalan Kurt, bir gün kendini odaya kilitledi. Bu durumdan korkan Courtney polisi arayarak onun intihar edeceğini ve odada tüfek bulunduğunu söylese de polisler geldiğinde Kurt böyle bir niyetinin olmadığını, eşinden uzak kalmak için kendini odaya kilitlediğini söyledi. Polis yaptığı aramada çeşitli tüfek, tabanca ve çeşitli haplar buldu. Bu olayın üzerine Cobain, Courtney ile birlikte Los Angeles’ta bir uyuşturucu tedavi merkezine gitti ancak kısa bir süre geçtikten sonra orayı da terk ederek kendinden haber alınamamasını sağladı. Kurt canına mı kıymıştı? Yoksa kendini herkesten soyutlamak ve kaçmak mı istiyordu? Evet, defalarca kendini öldürmek istediğini söyleyen Kurt 1994 senesinde 27 yaşındayken Seattle’daki evinde tek bir kurşun ile kendi hayatına son vermişti. Ardında bir intihar mektubu bırakan Kurt’ün hala hayatımızda olduğunu belirterek, okuyucularla mektubunu ve onun hayatını ailesinden dinleme fırsatına eriştiğimiz filmi paylaşarak yazımızı noktalıyoruz.
Kurt Cobain’in İntihar Mektubu
Daha çocukça şikayetleri olan, tükenmiş, deneyimli bir ahmağın ağzından konuşuyor olmak. Bu bayağı kolay anlaşılabilir bir not olmalı. Yıllar boyunca, diyelim ki, cemiyetimizin serbestliği ve benimsemesi ile ilgili ahlak Punk Rock 101 derslerinden alınan öğütlerin ne kadar doğru olduğunu kanıtlamıştır. Çok uzun yıllardır okuyup yazmakla birlikte dinlemekten, yaratmaktan da olduğu gibi heyecan almadım. Bunlar için kelimelerle anlatılamayacak bir suçluluk duyuyorum.
Mesela sahne arkasındayken ve ışıklar sönüp kalabalığın çılgın tezahüratı karşısında, beni hayran olduğum ve kıskandığım Freddy Mercury’e olduğu gibi etkilemedi. Gerçek şu ki sizi aptal yerine koyamam. Hiçbirinizi. Bu basitçe ne sizin ne de benim için adil değil. Aklıma gelen en kötü suç, insanlara karşı sahtekarlık yapıp %100 eğleniyormuşum gibi görünerek dolap çevirmek. Bazen sahneye çıkmadan önce saati yumruklamak, zamanı durdurmak geçiyor içimden. Kulisteyken, ışıklar söndüğünde duyduğum çığlıklar da etkilemiyor beni.
Gücümün yettiğince değer vermek için her şeyi denedim ve deniyorum. Tanrım, inan bana deniyorum, ama bu yeterli olmuyor. Benim ve bizim birçok insanı etkilediğimiz ve eğlendirdiğimiz gerçeğine saygı duyuyorum. Elden kaybolduktan sonra kıymet veren biri, o narsistlerden biri olur. Ben çok hassasım. Bir zamanlar bir çocukken sahip olduğum hevesi yeniden kazanmak için biraz uyuşmaya ihtiyacım var. Son üç turumuzda şahsen tanıdıklarıma ve müziğimizin hayranı olan tüm insanlara daha çok değer verdim, ama hâlâ herkes için beslediğim asabiyet, suçluluk ve anlayışı aşamadım.
Hepinizin içinde iyilik var ve sanırım insanları çok fazla seviyorum. Öyle çok ki, bu beni mutsuz hissettiriyor. Üzgün, küçük, hassas, değer vermeyen balık burcu. İsa oğlum! Neden tadını çıkarmıyorsunuz? Bilmiyorum! İhtiras ve anlayış yemini eden cazibeli bir karım var ve bana eski halimi çok fazla hatırlatan bir kızım. Sevgi ve neşe dolu, her gördüğü insanı öpüyor çünkü herkes çok iyidir ve ona kimse zarar vermez! Frances’ in üzgün, kendine zarar veren, ölü bir rock’çı olduğumu düşünecek olmasına dayanamıyorum. İyi yapıyorum, çok iyi. Ve minnettarım, ama yedi yaşından beri insanlara karşı genel bir nefret duydum… Sırf insanlara iyi geçinmek ve anlayış sahibi olmak çok kolay görünüyor diye. Anlayış! Sanırım sadece insanları çok sevdiğim ve sanırım sadece insanları çok sevdiğim ve onlara çok üzüldüğüm için. Geçen yıllar boyunca mektuplarınız ve ilginiz için alevler içindeki mide ağrısı cehenneminden hepinize teşekkür ediyorum.
Ben çok kararsızım, ümitsizim! Artık eski tutkum yok, ve şunu hatırla, sönüp gitmektense yanmak daha iyidir.
Barış, sevgi ve hoşgörü dileğiyle, Frances ve Courtney sunağınızda olacağım. Lütfen devam et Courtney. Frances için hayatı çok daha mutlu olacak bensiz… Sizi seviyorum, sizi seviyorum!
Film
Montage of Hack(Kahrolası Montaj): Brett Morgen
Kaynakça
Gitarmaj, Kurt Coban’in Hayatı, https://gitarmaj.com/kurt-cobain-hayati/
Çağdaş, Burcu, İntiharıyla Bir Dönemi Büyük Yasa Boğan Kurt Cobain’in Çalkantılı Hayat Hikayesi, https://listelist.com/kurt-cobain-hayati/
Felsefehayat, Kurt Cobain’in İntihar Mektubu, http://www.felsefehayat.net/kurt-cobainin-intihar-mektubu.html
Yazınızı okudum. Gayet akıcı ve güzel. Genel kültür yönüyle de bilgilendirici. Ancak katılmadığım iki husus var:
Hayatımızdan demek yerine (çünkü biz Amerikalı değiliz) O’nu sevenlerin ve şarkılarını dinleyip seveceklerin hayatından çıkmayacak biri demek doğru olur.
İkincisi uyuşturucu kullanan, genç yaşta intihar eden biri insanlığa ışık olamaz!