Roma İmparatorluğu’nun bize kattıklarından birisi de edebiyattır. Sanat ve felsefe konusunda gelişmeye açık ve anlayışlı olan Roma’da devlet adamları, senatörler hatta köleler bile edebiyat ve felsefe ile ilgilenmiştir. Romalılar köklü bir dil olan Latinceyi kullansalar da Antik Yunan ile olan ilişkileri sebebi ile çoğu yazıtlarında Grekçeye de rastlanır. Bu yazımızda Latin Edebiyatı’na hangi eserlerinden başlamamız gerektiğini aktaracağız.
Başlangıç Çağı
Latin Edebiyatı, Büyük İskender’in ölümü ve Roma’nın kurulması ile başlar. Çoğu toplum gibi Roma da edebi tarihine şiir ile adım atmıştır. Latin Edebiyatı’nda bilinen en eski şair Yunan Andronicus‘tur. Andronicus’un ana dili Latince değildir. Homeros’un Odysseia destanını ilk Latinceye çeviren kişi olmuştur. Edebi uğraşları sonucu Libertini (azat edilmiş köleler) sınıfına girmiştir. Bu dönemde Ennius, Plautus, Cato gibi şairlerde ortaya çıkmıştır.
Klasik Dönem

Bu süreçte Latin Edebiyatı iyice oturur ve şekillenir. Fakat bu tarihler arasında Roma’nın Bizans’ı merkezi hale getirme çabaları ile birlikte Grekçe de kullanılmaya başlanır. Klasik dönem bize pek çok önemli kişiyi katmıştır. Bu kişilerin bazıları arasında Stoacılık felsefesi oldukça yaygındır. Vergilius, Ovidius, Catullus, Caesar, Cicero gibi isimler bu dönemlerde eserler vermiştir.
Gerileme Çağı
Roma, hızlı yükselen ve gelişen bir imparatorluk haline gelir. Ama iç savaş, halkın anlaşmazlıkları ve siyasi görüşlerin anlaşamaması ile ikiye ayrıldığında, yükselişi gibi çöküşü de hızlı olur. Augustus’un parlak dönemi sonrası sınırların genişlemesi, Latinceye oldukça zarar vermiştir. Neron zamanında sanatta düzeysellik oluşmaya başlar. Bunlara rağmen Seneca, Persius, Tacitus gibi düşünürler kendilerini ortaya koyar.
Bu dönemlerden sonra uzun bir zaman Latince sessizliğe bürünmüş gibi gözükse de; Avrupa’da bazı sanatkarlar tarafından ilim için kullanılır. Bu sessizlik Rönesans’ta son bulur. Petrarca destan, Tasso hikaye türünde eserler verir. Dante ise Latince şiirler yazar. Yalnızca İlahi Komedya‘sı Toskana lehçesi ile yazılmıştır ve bu eser İtalyan anadiline bir geçiştir.
Kendime Düşünceler – Marcus Aurelius
”Sana dürüst davranmak istiyorum,’ diyen birisi nasıl çürümüş ve sahtekârdır. Ey insan, sen ne yapıyorsun? Bunu söylemene gerek yok. Dürüstlük kendiliğinden anlaşılmalı. Yüzünde yazmalı, sesinde çınlamalı.”
Latin Edebiyatı’na başlarken ilk olarak okumamızın güzel olacağı ve karşımıza da sıklıkla çıkacak olan eserlerden birisi diyebiliriz. MS 161 yılından MS 180 yılına kadar Roma İmparatoru Marcus Aurelius‘un kendisine özel notlarını ve düşüncelerini kaydeden bir dizi kişisel yazıdır. Bu yazılar bize Stoacı görüş hakkında da katkı sağlayacaktır.
Dostluk Üzerine – Cicero
”İnsan bir gün düşman olabileceği bir kimseyle dost olabilir mi? Üstelik yerme fırsatını çok bulabilmek için, dostunun yapabildiği kadar çok hata işlemesini bile isteyip dilemesi, öte yandan da dostunun doğru davranışları ve başarıları karşısında üzüntü, acı ve kıskançlık duyması gerekecek. Bunun için bu düşünce kimin olursa olsun, dostluğu ortadan kaldırmaktan başka bir işe yaramaz.”
Marcus Tullius Cicero MÖ (106-43) yılları arasında yaşamış Romalı bir filozof ve hukukçudur. Cicero’nun çoğu eserinde olduğu gibi kendi deneyim ve gözlemleriyle verdiği tavsiyeler ve felsefi demeçler hayata dair perspektifimizi genişletiyor. Cicero, eserinde erdemi dostlukla bir tutmuştur. Dostluk üzerine eseri de başlamak için oldukça anlaşılır ve sürükleyici bir kitap.
Aşk Sanatı – Ovidius
”Öyleyse bak, pek güvenme sen aldatıcı güzelliğe, kim olursan ol, bedenden çok daha fazlasına sahip ol. Kibarlıktır, büyüleyen zihinleri özellikle; kabalıksa nefret doğurur, yol açar vahşi cenklere, Atmacadan nefret ederiz, hep silahlı yaşıyor diye, nefret ederiz kurtlardan, hep ürkek kuzulara saldırıyor diye. Uysaldır oysa kırlangıç, tuzaklar kurdurup insanı sıçratmaz üzerine.”
Publius Ovidius Naso Romalı şair. Genelde aşk, terkedilmiş kadınlar ve mitolojik temalı şiirler yazmıştır. Naso, Publius Vergilius Maro ve Horatius ile beraber Latin Edebiyatı’nın üç kanonik şairinden biriydi.
Aşk sanatı eseri Antik Roma şairi Ovid’in üç kitabından oluşan eğitici bir ağıt dizisidir. MS 2 yılında yazılmıştır. Bu eserde Ovidius sevide başarılı olmak, uzlaşmak ve toplum kuralları ile ilgili öğütler vermiştir.
Divan – Francesco Petrarca
”Kimin en çok yandaşı varsa, onun çevresi sarılıdır en çok düşmanla. Ey tufan, toplanan kim bilir hangi yabancı çöllerden basmak için tatlı kırlarımızı! Kendi ellerimizle başımıza geliyorsa bu, peki kim kurtaracak bizi?”
İtalyan hümanizminin kurucusu sayılan Petrarca, 14.yüzyılda yaşamıştır. İki eseri hariç hep Latince eser vermiştir.
Canzoniere (Canzoniere ya da Dîvan) ile Triumphi (Utku Şiirleri) Latince olmayan eserleridir ama lirik şiirler açısından Divan önemli bir yapıttır. Canzoniere, iki temel kısma ayrılır: İn Vita (Laura yaşarken yazılmış şiirler) ve İn Morte (Laura’nın ölümünden yazılmış şiirler) olarak bilinir.
Aeneis – Vergilius
“Ey ışıktan çok sevdiğim kardeşim! Sen hep böyle, tek başına mı geçireceksin, acılı yaslı, güzelim gençliğini? Hiç tanımayacak mısın? tatlı çocuk sevgisini, Venus’un zevklerini? Ölülerin külleri, ya da toprağa gömülmüş atalarımız hiç aldırır mı bu işe sanki?”
Aeneis, Romalı şair Vergilius‘un Roma İmparatorluğu’nun destanı sayılan epik destanıdır. Destanın ana kişisi olan Aeneas, Troyalı bir kahramandır. Aeneas, efsanalere göre Ankhises’le Afrodit’in oğludur, Truva krallar soyundan gelir ve Hektor’un kuzenidir. Kitap on iki bölümden oluşur. Troia Savaşı’ndan babası, oğlu ve savaştan sağ kurtulanlar ile birlikte kaçtıktan sonrasına ve Roma yakınlarına varıp yerleştikleri zamana kadar başlarından geçen olayları anlatmaktadır.
Mutlu Yaşam Üzerine ~ Yaşamın Kısalığı Üzerine – Seneca
“Sürekli bir işle meşgul olanlar zavallıdır; kendi işleriyle meşgul olmayanlar, başkalarının uykusuna göre uyuyanlar, başkasının adımına göre yürüyenler ve kendilerine, yaşamdaki en özgürce eylemler olmasına rağmen, sevmeleri ve nefret etmeleri buyurulan kişiler daha zavallıdır. Bu kişiler yaşamlarının ne kadar kısa olduğunu bilmek istiyorsa, yaşamlarının ne kadar az bir kısmının kendilerine ait olduğunu düşünsün…”
Romalı Stoacı bir filozof ve devlet adamı olan Seneca, Mutlu Yaşam Üzerine ~ Yaşamın Kısalığı Üzerine eserinde doğaya uyumlu yaşama mecburiyetini çeşitli açılardan ve yaşadığı dönemden örnekler vererek ele alır. İlham verici bu iki metin, Stoacılığın Roma döneminde nasıl bir yaşam anlayışını salık verdiğine dair soruların yanıtlarını da barındırır.
Notlar – Caesar
Ve tabii ki büyük imparator Caesar‘ın savaşlarla ilgili notlar tuttuğu eserlerini okumakta tarihi gözlemlerimizi ve bilgimizi aydınlatacaktır. Bu notlar o dönemden bugüne ulaşan nadir kayıtlar arasında yer alır. Eser, Caesar’ın karşılaştığı ve savaştığı Galya, Germanya ve Britanya toplulukları hakkındaki gözlemlerini aktarması bakımından eşsizliğini hep korumuştur. Tarihi bir belge ve kaynak olarak çok önemlidir ve Ceasar’ın düşünce yapısını onun dilinden görmemizi sağlar.
Kaynakça
jimithekewl.com “Latin Edebiyatı” web
edebiyatfakultesi.com “Latin Edebiyatı” web