İlk kadın sanatçımız Mihri Müşfik Hanım, Türk resim sanatının öncü isimlerinden biri olarak Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinde Türk Sanat Tarihine önemli ölçüde eserler ve büyük bir değer kazandırmıştır. Mihri Müşfik Hanım’ın çağdaş ve modern düşünürü Türkiye’nin modernleşme sürecinde kadınların sanat ve eğitim alanındaki varlığını güçlendirmiştir.
Türk Sanat Tarihimizde ilk kadın sanatçı olarak yerini alan çağdaş ve özgün ressamımız Mihri Müşfik Hanım’ın biyografisine, ülkemize kazandırdığı birçok eser ve değerlere tanıklık ediyoruz!
Mihri Müşfik Hanım’ın Biyografisi

26 Şubat 1886’da İstanbul’da gözlerini açan ilk çağdaş kadın ressam Mihri Müşfik Hanım tarihe iz bırakacağından habersizdi. Yaşamı boyunca o dönemin zor şartlarını deneyimleyen Mihri Hanım, varlıklı bir ailede yetişmiştir. Edebiyat, resim ve müzik alanlarının içinde resim alanına daha fazla ilgi duyarak bu alanda çalışmalar yapmaya başlar. Resim yapmayı bir tutku haline getiren Mihri Hanım, kendini geliştirmeye karar vererek yurt dışında eğitim almak istemiştir. Fakat o dönemde kadınların yurt dışına çıkmasını günah olarak algılayan bu toplum için şiddetle reddedilecek bir şeydi. Mihri Hanım, bu kısıtlamaya karşı resim tutkusunu bir mesleğe dönüştürmek için İtalya’ya kaçmaya karar vermiştir. Sonrasında sanatını icra etmeye devam etmek için Roma’dan Paris’e geçmiştir.

Portreler yaparak yaşamını sürdüren çağdaş sanatçımız, varlıklı ve saygın bir hayatı kendi idealleri uğruna bırakmıştır ve tutkusunun peşinde giderek resim yapmayı bir yaşam tarzı haline getirmiştir. Paris’te bulunduğu süre içerisinde Güzel Sanatlar Akademisi’ne girer ve ünlü ressamların atölyelerinde çalışmalar yapar. Eşi Müşfik Selami ile burada tanışır ve bilindiği şekilde adı Mihri Müşfik olur.
Türk Resim sanatının en önemli isimlerinden Mihri Müşfik Hanım, o döneme kadar kızların alabileceği en yüksek eğitimi almıştır. 1.Dünya Savaşı’nın başladığı 1914 yılında İnas Sanayi-i Nefise Mektebi kuruluşunda yer alarak öğretmen ve yönetici olarak çalışmıştır. Eğitimde ve sanattaki yenilikçi ve ileri görüşüyle kız öğrencilere ilham olmuştur. 1954 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde hayata gözlerini yuman Mihri Müşfik hanım Mustafa Kemal Atatürk gibi değerli insanların portreleriyle ve çağdaş sanatın ilk izlenimlerini taşıyan Türk kadın sanatçımız olarak tarihimizde yer almıştır.
Mihri Müşfik Hanımın Sanatı

İdealist ve hayallerinin peşinden giden Mihri Müşfik Hanımın eserlerine baktığımızda neredeyse hepsi yaptığı özgün portreleri oluşturduğunu görüyoruz. Natürmort çalışmaları bulunmasına rağmen zamanının büyük bir kısmını portreleri üzerine çalışmaya ayırmıştır. Başlarda kendi portrelerini oluşturan Mihri Müşfik Hanım, zamanla gittiği ülkelerdeki siyasi ve din adamları gibi saygın insanların da portrelerini yapmıştır.
Sanatçıların çevrelerinde gördükleri ve deneyimlendikleri olayları veya insanları; duyguları ve düşündürücü birçok yönden eserlerine yansıttığı 19. Yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan Empresyonizm akımı, Mihri Müşfik Hanımın eserlerinde de yer tutmuştur. Fakat bu akım bütün eserlerinde hâkim olmayıp tıpkı bir diğer akım olan Oryantalist akımdan faydalanılması Mihri Hanım tarafından fazlaca tercih edilmemiştir. Türk sanatında özgün bir yeri bulunan Mihri Müşfik, genellikle akademik üslupta çalışarak eserlerinde kendi bakış açısını yansıtmıştır. Yaşadığı dönemde başarılarıyla ve yeteneğiyle adından çokça söz ettirmeye devam etmiş ve o dönemin ileri gelenleri tarafından portre çalışmaları talep edilmiştir.
İlk Kadın Ressamımız Mihri Müşfik Hanımın Birkaç Portresi
Kardeşi Enise Hanım’ın Portresi

Mihri Hanım, kardeşi Enise Hanım’ı resmettiği, tıpkı izlenimcilik akımına ithafen kendi özgün çalışmalarından biri olarak bu resimde kız kardeşinin naifliğini ve kişiliğini ortaya koymuştur. Resimde sola doğru yumuşak bir ifade veren Enise Hanım, elinde tuttuğu pembe gülü ile gerçekten de temiz, masum ve kibar kişiliğinin izlenimini bizlere aktarıyor.
Tevfik Fikret’in Portresi (1920’ler)

Mihri Müşfik Hanımın dostluğunu kazandığı birçok isim bulunmaktadır. Onlardan birisi Tevfik Fikret olmuştur. Dostlukları Tevfik Fikret’in ölümüne dek sürmüş, yaşamının son zamanlarını birlikte geçirmişlerdir. Müşfik Hanım, Tevfik Fikret’in Aşiyan’daki evinde onun portresini yapmıştır. Yukarıda görmüş olduğumuz resim, Tevfik Fikret’in Mihri Hanım tarafından yapılarak şairin iyimserliğini ve rahatlığını ön planda tuttuğu bir eseri olmuştur. Tevfik Fikret’in portresi Topkapı Sarayı Müzesinde sergilenmiştir.
Tevfik Fikret, Aşiyan’daki evine gelen Mihri Müşfik’i siyasetçi, yazar ve Türk Dil Kurumunun kurucularından olan Ruşen Eşref’e şöyle tanıtmıştır:
“Yukarıda bir hanım var. Resimler yapıyor. Bilseniz Rübab’ı o kadar güzel yorumluyor ki, yazdıklarım bu kadar anlamlı mı imiş diye şaşırıyorum.”
(Toros, 1982 s.13-14)
Atatürk’ün Portresi (1922)

Mihri Hanım büyük bir Cumhuriyet yandaşıdır. 1922 yılında Türk ordusunun Yunanlılar’ı bozguna uğratmasının ardından Cumhuriyet’in hızlanması daha olası olmuştur. Bu olaydan sonra Mihri Hanım, Atatürk’e teşekkürünün bir göstergesi olarak onun bir portresini yapmak istemiştir. Mustafa Kemal Paşa ise Mihri Hanım’ı Çankaya Köşkü’ne davet ederek poz vermiştir.
İlk Türk Çağdaş Kadın Ressamımız Mihri Hanım, yaptığı natürmortlar, değerli insanların portreleri ve kendi otoportreleriyle biz sanatseverleri 21. yüzyılda da etkilemeye devam ediyor. Mihri Hanım’ın eserlerinin hemen hemen hepsi kendi izleniminden oluşmaktadır. Mihri Hanım, natürmortlarında ve resmettiği saygın kişilerin portrelerini yaparken düşündüğü veya hissettiği şeyleri bizlere de tattırıyor. Eserlerinin yanı sıra büyük bir kadın destekçisi olması yönüyle de kendisi, Türk Sanat Tarihinin unutulmaz isimlerinin başında geliyor.
Kaynakça
”Ressam Mihri”. Kim Mihri. Web. 04.02.2025
Tekdemir Dökeroğlu, Ö. (2018) “Bir Sanatçı İncelemesi: Mihri Müşfik Hanım ve Otoportreleri”. International Social Science Studies Journal, 4(25): 5432-5441