Mitoloji 101: Sisifos

spot_img

Yunan Mitolojisinde Sisifos, Korint’in kralı hatta Homeros’a göre en kadim ve zeki kraldır. Hüküm sürebilmek için sarayına gelen misafirleri öldürmeyi göze alan bir zalimliği de mevcuttur. Aynı zamanda her iki yılda bir Poseidon onuruna düzenlenen olimpik oyunlardan biri olan dört büyük Panhellenik oyunundan Istmian’ın kurucusudur.

Sisifos, yeraltında sonsuza kadar bir kayayı dağın zirvesine çıkarmaya mahkûm edilmiştir. Efsaneye göre bu cezanın sebebi Sisyphus’un Zeus gibi yüce bir tanrının sırrını ortaya çıkarmaya cüret etmesidir. Efsanede Nehir Tanrısının kızı kaybolmuştur ve nereye bakılırsa bakılsın bir türlü bulunamaz. Sisifos gerçeği bilmektedir fakat söylemek için bir koşul belirtir: Nehir Tanrısı onun küçük krallığı için bir pınar oluşturmalıdır. Karşılığında Zeus’un kızını kaçırdığını söyler. Bu haberi duyan ve sırrının ortaya çıktığını anlayan Zeus o kadar öfkelenir ki Sisifos’a ölüm meleği Thanatos’u gönderir. Ölüm meleğine Sisifos’u zincirlemesini söyler fakat zeki ve ölümlü kral Thanatos’a zincirlerin işe yarayıp yaramayacağını önce kendi üstünde görmesini bu sayede Zeus’un karşısına Sisifos’u elinden kaçıran başarısız biri olarak çıkmayacağını söyleyip kandırır.

Thanatos’un zincirlenmesinden sonra hiçbir insan ölmez ve dünyada durumlar karmaşık hale gelir. Yaşlılar ıstırap içinde kıvranmaktadır. Durumu fark eden Hades Zeus’a giderek bu durumla ilgilenmesini söyler ve Zeus bu defa savaş tanrısı Ares’i Sisifos’un karşısına çıkarır. Kovalamaca sonucunda yakalanan kral Hades’e ve haliyle yer altı dünyasına gönderilir.

Efsanenin bu noktasından sonra iki farklı versiyon vardır. İlkinde Sisifos Hades’i kandırmayı başarır ve doğal yollardan ölünceye kadar dünyada yakalanmadan yaşar. İkincisinde ise Sisifos eşine öldüğünde adet olmasına rağmen cenaze töreni istemediğini söylemiştir. Fakat Hades bunu hoş karşılamaz ve bu yüzden dinsizlikle suçlayarak cezalandırması için bir günlüğüne Sisifos’u dünyaya, eşinin yanına gönderir ama Sisifos bir daha dönmez.

Efsanenin bir başka versiyonunda da Sisifos ölümünde önce karısına cesedini meydana atmasını söylemişti fakat bu onun kayıktayken Styx nehrinin kıyına düşmesine neden olmuştu. Sonrasında yeraltı tanrıçası Persephone’ye karısının onun cesedine yaptığının saygısızlık olduğundan yakınmış ve kendisini yer yüzüne göndermesi için tanrıçayı ikna etmeyi başarmıştır. Geri döndüğünde kendisine uygun bir cenaze töreni düzenlendi fakat Sisifos sonrasında geri dönmeyi reddetti ve Hermes onu bulup geri götürdü.

Her versiyonda da öldüğünde onu sonsuzluk içinde bir ceza beklemektedir. Zeus onu bir kayayı dağın zirvesine taşımakla lanetler ve kaya her zirveye ulaştığında elinden kaçıp geri yuvarlanmaktadır. Sisifos bu kayayı sonsuza kadar dağın zirvesine taşımakla cezalandırılır. Her seferinde her şeye yeniden başlar. Bu bir ceza mıdır yoksa pes etmeyişin bariz bir örneği midir?

Sisyphus oil on canvas by Titian 154849 in the Prado Museum Madrid

Kimi görüşlere göre Sisifos pes etmeyip kayayı taşımaya çalıştığı her defada zafer sahibidir. Ama eğer taşımaktan vazgeçerse zafer tanrıların ve tanrıçalarındır. Bu ceza aynı zamanda bitmek bilmeyen anlamsız işleri ve boşa çabalayan insanı temsil eden bir sembol haline de gelmiştir.

Sisifos’un cezasına kadar vazo resimlerinde yeraltı dünyası nadir görülen figürlerdendi fakat M.Ö 6. yüzyıldan sonra bu ceza sahnelerini içeren düzinelerce vazo bulunur. Bir Atina siyah figürlü M.Ö. 510 ait amforada (Yunan çömleği) British Museum’da Sisifos’un cezasının bir sahnesi resmedilir.

Sisifos, Albert Camus’ye de ilham kaynağı olmuştur. Fransız yazarın 1942 yılında yayımlanan ‘’Sisifos Söyleni’’ adlı deneme kitabında yaşamın bir o kadar anlamsızlığına fakat tüm baskı ve zorluklara rağmen direnmek zorunda olduğumuza dikkat çeker. Ona göre Sisifos bir kahramandır. Cezası bir boyun eğiş değil bir başkaldırıdır. Her insan aslında onun gibi belki de birden fazla kayayı zirveye taşımaya çalışır. Bu uğraşta pes etmemeli, zorlukların üstesinden gelinmelidir.

Panhellenik oyunlar, 5 farklı tanrıya adanan 4 oyunu içerir. Zeus için Olimpiyatlar, Poseidon için Istmian oyunları, Apollo için Pythian oyunları ve hem Zeus hem Herakles için Nemean oyunlarıdır. Her bir oyunun ödülü çeşitlidir. **

KAYNAKÇA

https://m.bianet.org/bianet/insan-haklari/180697-zeus-un-sirri-ve-sisifos 

https://www.britannica.com/topic/Sisyphus 

https://ancient.eu/sisyphus/

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.