Mitski- Bury Me at Makeout Creek Şarkılarına Yakından Bakış

Editör:
Zeynep Kezer
spot_img

Mitski‘nin üçüncü stüdyo albümü olan Bury Me at Makeout Creek şarkılarını ve bu 10 yıllık albümün neler anlattığını gelin hep beraber inceleyelim.

Mitski sahnede | Pinterest

Texas Reznikoff

Albümde Mitski bizi buram buram özlem ve aşk kokan bir şarkı olan Texas Reznikoff ile karşılıyor. 2 dakikadan biraz uzun süren şarkı bu kısa sürede bize Mitski’nin sevmek, sevilmek ve özlem hakkındaki isteklerini çok iyi anlatıyor. Şarkıda Mitski geçmişe, eski partnerine özlem duyuyor. İkisinin de hayatlarında farklı yerlerde olduğunu, hem Mitski’nin hem de eski partnerinin her şeyi deneyimlediklerini ama Mitski’nin hala partnerine geri dönüp onunla olmak istediğini ve diğer hiçbir şeyin onun için önemli olmadığını anlıyoruz. Partner şarkıda anlatıldığına göre hayatında bir şeyler başarmışken, Mitski’yi sadece kendi hayallerinden vazgeçip bu eski partnerinin peşinden gitmeyi isterken görüyoruz.

“You’re the breeze in my Austin nights”
(Sen Austin gecelerimdeki esintisin)

Şarkıyı tam olarak anlamak için Texas ve Austin hakkında çok basit birkaç bilgiyi bilmemizde fayda var. Texas, ABD’nin tarım hayatı ve kırsal alanı fazla olan bir eyaletiyken, Austin bu eyalet içerisindeki bir şehir. Mitski şarkının başlarında kırsal bir yerde partneriyle olmaktan bahsediyorken şarkının sonlarında onu artık Austin’de, şehirde, ve eski partnerinden uzakta görüyoruz. Fakat Austin’in sıcak akşamlarında Mitski’yi rahatlatan ve ona huzur veren şey ise eski partnerinin hayali oluyor.

Townie

“And I’ve tried sharing and I’ve tried caring
(Ve paylaşmayı denedim ve umursamayı denedim)And I’ve tried putting out
(Ve dışarı atmayı denedim)But the boys, boys, boys keep coming on for
(Ama oğlanlar, oğlanlar, oğlanlar gelmeye devam ediyor)More, more, more
(Daha fazlası için, daha fazlası için, daha fazlası için)And change change change is gonna come, but
(Ve değişim, değişim, değişim gelecek ama)When, when, when?”
(Ne zaman, ne zaman, ne zaman?)

Townie albümdeki ikinci ve yoruma oldukça açık şarkılardan birisi. Şarkı genel olarak şehir hayatı, sağlıksız düşünceler ve baş etme yöntemlerini ele alıyor. Texas Reznikoff’u düşünerek yorumlarsak, Mitski’nin hala bir şehir hayatı yaşadığını anlıyoruz. Partiler, erkekler ve alkol Mitski’nin artık sıkça deneyimlediği şeyler olmuş durumda. Kendisi de artık bundan rahatsız olmasına rağmen ne zaman değişeceğini ve bunların duracağını bilmiyor ve tüm şarkı boyunca bu durumdan yakınıyor.

First Love/Last Spring

“The night breeze carries something sweet”
(Gece esintisi tatlı bir şey taşıyor)

First Love/Last Spring‘in daha ilk satırlarında Texas Reznikoff’a yapılan göndermeyi görüyoruz. Mitski, Texas Reznikoff’ta bu esintinin onu nasıl rahatlattığından bahsederken bu şarkıda yine bu esintiyi, yani eski partnerinin hayalini, tatlı bir şeye benzetiyor. Hemen sonrasında ise “Wild women don’t get the blues / But I find that lately I have been crying like a tall child” sözleriyle Townie‘deki hızlı hayatına gönderme yapıyor. Bu hızlı ve “mutlu” olması gereken hayata rağmen Mitski hala kendisinin bir çocuk gibi ağladığını söylüyor.

“Please, hurry, leave me, I can’t breathe”
(Lütfen, acele et, bırak beni, nefes alamıyorum)

Bu şarkıda Mitski’nin hala ilk aşkından vazgeçemediğini ve o kişi ne derse yapabileceğini ama bir taraftan da bu durumdan kurtulmak için yalvardığını görüyoruz.

Francis Forever

“I don’t need the world to see
(Dünyanın görmesine ihtiyacım yok)That I’ve been the best I can be, but
(Benim olabileceğimin en iyisi olduğumu, ama)I don’t think I could stand to be
(Dayanabileceğimi sanmıyorum)Where you don’t see me”
(Beni göremediğin yerde durmaya)

Bu şarkıda diğer şarkılara kıyasla çok daha depresif bir müzik duyuyoruz. Mitski’yi artık yalnız ve ne yapacağını bilmez bir halde görüyoruz. Vazgeçemediği ilk aşkının bıraktığı boşlukla boğuşan bir Mitski var Francis Forever’da. Eski ilişkisine dair özlemi artmış durumda ve artık onunla değilse hiçbir şey ona anlam vermiyor.

I Don’t Smoke

I Don’t Smoke, Mitski’nin bu kopamadığı geçmiş ilişkisinin aslında nasıl bir ilişki olduğunu bize çok açık bir şekilde anlatan bir şarkı: toksik, istismar içeren ve sağlıksız.

“Now the rest of my days are just waiting for when
(Şimdi geri kalan günlerim sadece)You come down and tell me I was meant for you, baby”
(Gelip bana benim senin için yaratıldığımı demeni beklemekle geçiyor)

İlişkinin ve eski partnerin toksikliğine rağmen Mitski hala eskiyi özlemeden duramıyor bu şarkıda da. Kalbi kırılmasına, kaba ve kötü davranılmasına rağmen Mitski yine de eski partnerinin geri gelmesini umut ediyor.

Jobless Monday

Bu şarkı da yine Mitski’nin yoruma açık şarkılarından birisi. Kimi hala ilk aşkının toksikliğinden bahsettiğini düşünürken kimisi bu şarkının Mitski’nin kendi müzik kariyeri ve finansal zorluklarıyla ilgili olduğunu söylüyor. Ben şahsen albüme bir bütün olarak bakmayı tercih ettiğim için şarkıyı yine ilk şarkıdan beri bahsettiği ilk aşkına bağlayarak yorumluyorum.

“Can’t afford to buy my food
(Yemeğimi almaya)Or the drive I need to go”
(Ya da gitmem gereken yere olan yolcuğa param yetmiyor)

Şarkının daha ilk satırlarında Mitski’nin artık temel sayılan ihtiyaçlarını karşılayamadığını duyuyoruz. Şarkının devamında ise geçmişe olan özlemi bir kez daha vurgulanıyor.

Burada aslında Mitski’nin çok sağlıklı bir mentalitede olmadığı bir kez daha anlaşılıyor. Şimdiye kadarki şarkılarda da hayatında ne kadar değişiklik isterse istesin bu sağlıksız baş etme yöntemlerini bırakamadığını ve daha da kötüleştiğini anlıyoruz.

Drunk Walk Home

Drunk Walk Home, albümdeki diğer şarkılara kıyasla sözleri ve müziğiyle daha agresif bir şarkı. Mitski şarkıda küfretmekten, bağırmaktan ve öfkesini dışa vurmaktan kaçınmıyor. Drunk Walk Home hem albümdeki olay örgüsüne bağlı hem de bundan bağımsız olarak yorumlanabilen şarkılardan bir diğeri.

“For I’m starting to learn I may never be free”
(Çünkü asla özgür olamayacağımı öğrenmeye başlıyorum)

Mitski burda ister ilk aşkı olarak ister toplumun normları ve kapitalizm olarak düşünelim asla tam anlamıyla özgür olamayacağından bahsediyor.

Şarkının ikinci kısmında da Mitski’nin isyanını ve sinirini duymaya devam ediyoruz. Birisi için hazırlanıp süslenirken reddedilmiş olmasının sinirini aktarıyor. Bunu yine onu vücudu için kullanan toksik ilk aşkı olarak ya da Mitski’nin toplumun arasına karışma çabasının boşa çıkması olarak da yorumlayabiliriz. İkinci yorumu da Mitski’nin yarı Amerikan yarı Japon olması ve beyaz ağırlıklı bir toplumda kendi kültürüne yabancılaşıp topluma uyma çabası ile destekleyebiliriz.

I Will

“I will take good care of you
(Sana iyi bakacağım)I will take good care of you
(Sana iyi bakacağım)Everything you feel is good
(Hissettiğin her şey güzel)If you would only let you
(Kendine bir izin versen)I will wash your hair at night
(Gece saçını yıkayacağım)And dry it off with care
(Ve özenle kurutacağım)I will see your body bare
(Vücudunu çıplak göreceğim)And still I will live here”
(Ve yine de burda yaşayacağım)

Albümde en sevdiğim şarkı I Will, benim şahsen albümün hikayesine bakmadan dinlemeyi ve yorumlamayı sevdiğim bir şarkı. I Will’i bir aşk şarkısı olarak da görebiliriz, Mitski’nin kendine verdiği bir söz olarak da. Bazı hayranlar bu şarkıyı Mitski’nin ilk aşkına yazdığını ve bu sözlerle onu geri çağırdığını düşünürken bazı hayranlar da Mitski’nin bunu aslında kendini düştüğü çıkmazdan çıkarmak için kendine verdiği sözler olarak yorumluyor. Bu iki yorum da şarkıya oldukça uyuyor.

Carry Me Out

“And I
(Ve ben)Say your name
(Adını söylüyorum)In hopes you’ll hear it in the stars”
(Belki yıldızlarda duyarsın umuduyla)

Carry Me Out, albümdeki diğer tüm şarkılar gibi hala Mitski’nin ilk aşkına olan amansız özlemini anlatıyor. Mitski’nin şehir hayatına devam ettiğini ve yine ilk aşkından uzakta olduğunu ama hala onu düşündüğünü anlıyoruz. Aradan oldukça zaman geçmesine rağmen ilk aşkı Mitski’nin aklından maalesef çıkamıyor.

Last Words of a Shooting Star

“I always wanted to die clean and pretty
(Her zaman temiz ve güzel ölmek istemişimdir)But I’d be too busy on working days
(Ama çalıştığım günler çok doluyum)So I am relieved that the turbulence wasn’t forecasted
(Türbülans tahmin edilmediği için çok mutluyum)I couldn’t have changed anyways”
(Zaten değiştirmezdim uçuşu diğer türlü de)

Last Words of a Shooting Star her ne kadar sakin bir müziğe sahip olsa da anlamı aksine o kadar üzücü. Mitski bu şarkıda ölümden ve intihardan bahsediyor. Şarkı, ani türbülans sebebiyle bir uçağın kaza yapmasını ve sonucundaki ölümü anlatırken aslında Mitski bunu kendi ani intihar kararı için bir metafor olarak kullanıyor. Ve albümü bu şekilde sonlandırıyor.

Kaynakça
Öne Çıkan Görsel: Pinterest

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.