Modern Sinemanın Klasikleşen 10 Filmi

Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

Bazı filmler vardır ki izleyicilerin kalbini fethetmiş ve sinema dünyasında mükemmellik ölçütü haline gelmişlerdir. Sinema tarihinde, zamana meydan okumayı başarmış sayısız klasik filmle karşılaştık. Birçok yaratıcı yönetmen, özgün perspektifleri ve sanatsal dokunuşlarıyla sinema dünyasına unutulmaz başyapıtlar kazandırdı. Godfather serisinden Titanik‘e, Ölü Ozanlar Derneği‘nden Matrix serisine, aklınıza gelebilecek her janrdan devrim niteliğinde filmler izledik günümüze kadar.

Özellikle her geçen gün yeni nitelikler ve birbirinden yaratıcı başyapıtlar kazanan modern sinema dünyasında henüz 10 yılını bile doldurmamış olmasına rağmen klasikleşmeyi başarmış eserlere tanıklık edebildiğimiz şanslı bir dönemdeyiz. Gelin birlikte 2010 sonrası yapılmış ve bugün klasik olarak nitelendirdiğimiz filmlere bir göz atalım!

1- Inception, 2010

Elbette listenin açılışını son yılların en kafa karıştırıcı, bir o kadar da ikonik filmi Inception ile yapmazsak olmaz. Nolan‘ın yazıp yönettiği, 2010 yılında izleyiciyle buluşan film, zihin ve gerçeklik teması üzerinden ilerliyor. Çıktığı günden beri izleyicisine gerçeklik olgusunu sorgulatan ve akıllarda daima bir şüphe bırakan filmin kadrosunda Leonardo DiCaprio, Joseph-Gordon Levitt, Tom Hardy, Marion Cotillard ve daha birçok yıldız isim yer alıyor. Kusursuz görsel efektleri, büyüleyici sahne tasarımı, Hans Zimmer imzalı müzikleri ve tabi ki Christopher Nolan‘ın akıl almaz senaryosu bu filme 4 dalda Oscar Ödülü kazandırmayı başardı. Hâliyle bizler de bugün bu filmi modern bir klasik olarak nitelendirmeyi borç biliriz.

2- Parasite, 2019

Listemizin en genç filmi Parasite. Çıktığı günden bu yana büyük ses getirdi. 2019’da Cannes‘da Altın Palmiye‘ye ve 2020 yılında “Yılın En İyi Filmi” de dahil olmak üzere 4 ayrı Oscar Ödülü‘ne layık görüldü. Toplumsal sınıf ayrımına parmak basmasıyla dikkatleri üzerine çeken Bong Joon-ho imzalı film, oldukça etkileyici bir sinematografiye sahip. Filmin başından sonuna kadar kullanılan renkler ve ışıklandırmalarla, kurmak istediği atmosferik gerilimi izleyiciye başarıyla geçirmişti. Sınıf farklılıklarının gerilim ve mizah bağlamlarında ustaca ele alınmış olması ve filmin izleyicilerin zihinlerine kazınması da bu filmi klasik yapan en önemli unsurlardan.

3- La La Land, 2016

Bolca aşk ve bolca caz barındıran, Damien Chazelle imzalı bir görsel şölen. Emma Stone ve Ryan Gosling‘in başarılı oyunculuğuyla birleşince sinema dünyasında tarih yazan La La Land, bizlere “yanlış zaman, doğru insan” ikilemini yaşatarak kalbimizden bıçaklamıştı bizi. Justin Hurwitz‘in nefis müzikleri ve filmin dans koreografileri izleyiciyi bambaşka bir atmosfere taşıyor. Müzikal türüne yepyeni bir soluk getirerek çığır açan film, 2017 Oscar Töreni’nden tam 6 ödülle evine dönmüştü. Los Angeles’ı eşsiz bir renk paletiyle birleştiren bu oldukça estetik film, uzun bir süre boyunca bir klasik olarak anılacakmış gibi görünüyor.

Bu modern müzikalin birbirinden sihirli şarkılarında tekrar tekrar kaybolmak isteyenler için de filmin albümü burada:

4- Interstellar, 2014

Modern bilim kurgu sinemasının hiç şüphesiz başyapıtlardan biri ve listemizin ikinci Nolan filmi: Interstellar. Film, baş döndürücü görsel efektleri, etkileyici müzikleri ve unutulmaz oyunculuk performanslarıyla izleyenleri farklı bir evrene taşıyor. Hayal gücünü ve duygusal derinliği ustaca bir araya getiren Nolan, karakterlerin iç dünyalarını yansıtışıyla ve etkileyici görsel efektlerle büyük beğeni toplamıştı. Matthew McConaughey, Anne Hathaway ve Jessica Chastain de üstün oyunculuk performanslarıyla filmi bambaşka bir boyuta taşıyor. İnsanlığın sonsuzluğa uzanan yolculuğunun heyecanını, cesaretini ve insanın varoluşsal sorgulamalarını ele alan Interstellar, izleyiciye unutulmaz bir deneyim sunuyor ve modern klasikler arasında yerini almayı da başarıyor.

5- Her, 2013

Spike Jonze‘un yönetmenliğinde 2013’te izleyiciyle buluşan Her, ilk çıktığında kimileri tarafından büyük ilgi gördü, kimilerininse zevkine hiç hitap etmedi. Fakat bütün bu eleştiriler bir yana, insan-doğa-makine ilişkisini bambaşka bir açıdan ele alan bu film, sinema dünyasına farklı bir soluk getirdiğinden bugün artık bir klasik olarak anılmaya layık bizce. Film, yalnız bir adamın, yapay zekalı bir işletim sistemine aşık olmasıyla gelişen hikayesini anlatıyor. Filmdeki renk paleti ve çekim teknikleri, distopik bir geleceğin içinde yalnız bir adamın karanlık dünyasını yansıtıyor. Bunun yanı sıra, filmin müzikleri de ayrıca övgüye değer. Arcade Fire tarafından bestelenen müzikler, filmin atmosferini derinleştirerek, izleyicileri bu yalnız dünyanın içine çekiyor. Ve nihayetinde Jonze’un yönetmenliği ve senaryosu, insan aşkının ne olduğunu sorgulatan ve izleyiciyi derin bir düşüncenin içine sürükleyen sanatsal bir başyapıt olarak karşımıza çıkıyor.

6- Get Out, 2017

Son yıllarda izlediğimiz gerilim filmlerinin belki de en başarılısı olarak görülen bu Jordan Peele filmi, “En İyi Özgün Senaryo” Oscar’ına da layık görülerek birçok ödül töreninde başarısını kanıtlamıştı. Amerika’daki ırk ilişkilerine farklı bir açıdan bakarak, gerilim dolu bir deneyim sunuyor Get Out. İzleyiciye bir labirentte sıkışıp kalmışlık hissi yaşatan bu film, görsel teknikleri sayesinde gizemli ve ürkütücü atmosferi yaratıyor. Ayrıca başarılı oyunculuk performansları da filmin gerilim seviyesini katbekat artırıyor. Irk ve toplum analizleriyle izleyiciyi hem düşündüren hem de ekrana kilitleyen bu filmi gerilim sevenlerin kaçırmamasını öneriyoruz.

7- The Grand Budapest Hotel, 2014

Renk paleti ve sanat yönetmenliğiyle oldukça göz dolduran bir Wes Anderson filmi var listemizde. 1930’ların Avrupa’sında geçen hikaye, İkinci Dünya Savaşı öncesindeki lüks yaşamın zengin görsel detaylarıyla süslü bir masal gibi anlatılıyor. Ayrıca, filmdeki karakterlerin tarzları ve kostümleri de, filmi bir sanat eserine dönüştürüyor. Gustave H karakteri, kendine özgü giyim tarzı ile dikkat çekiyor ve Ralph Fiennes‘in oyunculuğuyla birleşince, hikayenin merkezinde unutulmaz bir karaktere dönüşüyor. Sanat ve hayal gücünün birleştiği bu eser, pastel renkli atmosferiyle seyirci için sadece bir film olmaktan çıkıyor ve adeta büyülü bir masal hissi yaşatıyor.

8- Mad Max: Fury Road, 2015

Elbette ki aksiyon ve macera filmlerini de unutmadık. İlginç karakter gelişimleri ve toplumsal eleştirilerle dolu bu film, yüksek hızlı aksiyon sahneleri ve sinematik başarısıyla dikkat çekiyor. George Miller‘ın yönettiği bu film, distopik bir dünyada geçiyor ve anlatılan hikaye, dünyanın sonuna doğru gitmesiyle birlikte hayatta kalmaya çalışan insanların mücadelesini anlatıyor. Ayrıca doğal kaynakların tükenmesi, güçlü devletlerin yıkımı ve insanların hayatta kalma mücadelesi gibi günümüz dünyasının güncel konularına da değiniliyor. Charlize Theron ve Tom Hardy‘nin unutulmaz oyunculuk performanslarına da değinmeden geçemeyiz. Sanatsal sinematografisi ve her sahnenin kendine özgü atmosferi ile Mad Max kesinlikle sadece bir aksiyon filmi değil, aynı zamanda sanatsal ve anlamlı bir sinema deneyimi.

9- Black Swan, 2010

Black Swan, karakter gelişimi, psikolojik gerilim ve sanatsal özelliklerin uyumlu bir şekilde bir araya geldiği bir film. Etkileyici koreografiler ve filmin ana teması olarak kullanılan Tchaikovsky‘nin “Kuğu Gölü” seyirciyi büyülüyor. Yönetmen koltuğunda Darren Aronofsky ve başrolünde unutulmaz performansıyla Natalie Portman‘ı görüyoruz. Psikolojik gerilim türüne yeni bir bakış açısı getiren film, ana karakterin iç dünyasına girerken seyirciyi rahatsız eden bir etki yaratıyor. Aronofsky, seyirciyi karanlık bir dünyanın içine çekerek karakterin çaresizliğiyle rahatsız ediyor ve seyirciye uzun bir süre unutamayacağı sahneler bırakıyor.

10- Whiplash, 2014

Listemizin son filmi tekrar Damien Chazelle‘den geliyor ve bizi bir kez daha müzik ve sinemanın mükemmel birleşimiyle buluşturuyor. Bir müzik öğrencisi ve onun acımasız müzik öğretmeni arasındaki çekişmeli ilişkiyi konu alan film, müzikal dünyanın acımasızlığını ve başarıya ulaşmak için kaçınılmaz fedakarlıkları ele alıyor. Sanatsal ve teknik açıdan müthiş bir film demek hiç de yanlış olmaz. Miles Teller ve J.K. Simmons‘ın hayat verdiği karakterlerle film, insanın en yüksek seviyeye ulaşmak için neler yapabileceğini ve müziğin insan hayatındaki önemini konu alıyor. Filmdeki müzikler, özellikle de final performansı, seyirciyi büyüleyen bir etki yaratıyor ve filmi unutulmaz kılıyor.

Her geçen gün birbirinden yaratıcı yeni işler gördüğümüz bu dönemlerde sizlerin kesinlikle klasik olduğunu düşündüğünüz filmler hangileri? Bizlerle paylaşmayı unutmayın!

 

 

Kaynak:

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.