Modern Türk edebiyatının gelişip kök salmasında önemli katkıları olan Adalet Ağaoğlu, kendine has üslubu ve seçtiği konular ile edebiyatımızın öncü isimlerinden olmuştur.
Türkiye’nin değişik dönemlerini, bu dönemlerin insan hayatlarına etkisini inceleyen eserler vermiştir. Romanlarının dışında hikaye, anı, deneme türünde eserler vererek zaman kavramı eserlerinde önemli bir yer edinmiştir. Romanlarında iç monolog ve bilinçaltı tekniklerine yer vererek farklı tekniklerde kullanmıştır. Bu tekniklerle ”gerçeği bütün boyutlarıyla kavrayıp yansıtmak” ve ”görünenin altında var olan ilişkileri yakalayarak ”ortaya koymaya çalışmıştır.
Adalet Ağaoğlu’nun Bazı Eserlerinin Konusu
1973′ de yayımladığı ilk romanı ” Ölmeye Yatmak” da önemli sorunlarından biri zaman kavramı olmuştur. Bu eserde iç hesaplaşmasıyla beraber 1938-1968 yıllarında Türkiye’deki toplumsal gelişmeyi vermeyi de başarmıştır.
”İlk kitabımdan başlayarak hep insanın zamanla ilişkisini yakalamaya çalıştım. Örneğin: Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi ve Hayır’dan oluşan üçlememe ”Dar Zamanlar” adını verdim, çünkü bu kitaplarda öznel olarak son derece geniş ama nesnel olarak çok dar zaman dilimleri ele alınıyor.”
Bu üç romanı, yazar belki önceden tasarlamıştı ancak ‘Ölmeye Yatmak’tan Bir
Düğün Gecesi’ne, Bir Düğün Gecesi’nden, Hayır’a uzanan yazarlık serüveninde yazarın gelişme kaydettiğini görebiliriz. Adalet Ağaoğlu, tematik süreklilik bağlamında Cumhuriyet ideolojisiyle başlattığı hesaplaşmasını, bireyleşme ve kendini gerçekleştirme sorunsalını her üç romanda da sürdürmüştür, üç romanda da aynı kişi kadrosunun yer aldığını görebilmekteyiz. Ama üç romanda da birbirinden farklı kurgulama yöntemlerini kullanmıştır yazar.
1976 yılında yayımladığı ”Fikrimin İnce Gülü” eserinde de iç monolog tekniğini kullanmıştır. Ölmeye Yatmak kitabının devamı sayılabilecek Bir Düğün Gecesi adlı romanda, bir düğün gecesine katılan kişilerin arka planlarını anlatılıp iç monoloğa yer verildiğini görebiliriz.
”Yaz-sonu” romanında ise birkaç günlük yaz sonu dinlencesinde iç hesaplaşmasını yapmaya çalışan kentli bir kadının, Akdeniz ortamı içinde yalnızlık, cinsellik, sanat, kültür ve evlilik gibi konulardaki düşünceleri, çelişkileri işlenir. Romanlarında olduğu kadar öykülerinde de belli bir oluşum içindeki insan gerçeğini vermeye çalışan Adalet Ağaoğlu’nun, anlatım tekniği açısından da değişik arayışlar içinde olduğunu yine bu eserinde de görebiliriz.
Hayatı
Adalet Ağaoğlu, 23 Ekim 1929’da Nallıhan’da dünyaya geldi. Babası, kumaş tüccarı Hafız Mustafa Sümer’dir. Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu ve tek kızıdır. Kardeşleri Dr. Cazip Sümer, Güner Sümer ve iş adamı Ayhan Sümer’dir.
İlköğrenimini Nallıhan’da tamamladıktan sonra 1938’de ailesi ile birlikte Ankara’ya yerleşti. Ortaöğrenimini Ankara Kız Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1950 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu.
Edebiyata ilgisi lise yaşamında şiirlerle başladı, kısa bir süre sonra oyun yazarlığına yöneldi. İlk defa 1946’da Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yayımlayarak yazarlığa başladı. 1948-50 arasında Kaynak Dergisi’nde şiirleri yayımlandı.
1951-1970 yılları arasında TRT’de çeşitli görevlerde bulundu. Ankara Radyosu’nda göreve başladığı yıl ilk radyo oyunu olan “Aşk Şarkısı’nı” yazdı. Radyo’da görev yaparken tiyatro oyuncusu ve yönetmen dört arkadaşı (Kartal Tibet, Üner İlsever, Çetin Köroğlu, Nur Sabuncu) ile birlikte Ankara’nın ilk özel tiyatrosu olan “Meydan Sahnesi’ni kurdu. Meydan Sahne Dergisi’ni çıkardı. 1953 yılında tiyatro konusunda görgü ve bilgisin arttırmak üzere Paris’e gitti. 1953’te Sevim Uzungören’le birlikte yazdığı “Bir Piyes Yazalım” tiyatro oyunu aynı yıl Ankara’da sahnelendi. 1954 yılında mühendis Halim Ağaoğlu ile evlenen sanatçı, ilk romanını yazana kadar oyun yazarlığını sürdürdü. Üst üste yazdığı oyunlarla altmışlı ve yetmişli yılların önde gelen oyun yazarlarından oldu. TRT’nin özerkliğine el konulması gerekçesiyle TRT Radyo Dairesi Başkanlığı’ndan 1970 ‘te istifa eden sanatçı o tarihten bu yana yazarlıktan başka bir işle uğraşmadı. Edebiyat yaşamının bazı dönemlerinde “Remüs Tealada” ve “Parker Quinck” gibi takma adlar kullanmıştır. 1996’da ciddi bir trafik kazası geçiren ve iki yıl hastande yatan Adalet Ağaoğlu için Can Yücel’in söylediği “Sen Türkiye’nin en güzel kazasısın” sözü, Feridun Andaç’ın Adalet Ağaoğlu ile yaptığı nehir söyleşi tarzında bir kitabın adı oldu. Kitap, 2006’da basıldı.
Adalet Ağaoğlu’nun bugün ölüm haberini yayıncı ve yazar Semih Gümüş Twitter hesabından, ‘Adalet Ağaoğlu’nu bu sabah kaybetmişiz. Edebiyatımızın en önemli yazarlarındandı. Romanları çok özeldi. Onu hiç tanımadan iki romanı hakkında iki küçük kitap yazmıştım. Sonra tanıştık. Çok konuştuk. Bu fotoğraftaki eşi Halim Ağbi de ayrıca özel bir insandı. Her şey çok üzücü’ sözleriyle duyurdu.
Boğaziçi Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, “Edebiyatımızın büyük ismi, Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktora sahibi değerli yazar Adalet Ağaoğlu’nu kaybettik. Eserleriyle her zaman yaşayacak” denildi.
Edebiyatımızın önemli yazarlarındandı ve hep öyle kalacaktır.
Adalet Ağaoğlu Eserleri
Oyun: Bir Piyes Yazalım (Sevim Uzgören’le; oynanışı: 1950/1951 dönemi); Evcilik Oyunu (oynanışı, basılışı: 1964); Çatıdaki Çatlak (oynanışı: 1965/1966 dönemi; basılışı 1970); Tombala (1967); Sınırlarda (1970); Üç Oyun (Çıkış; Kozalar; Bir Kahramanın Ölümü, 1973; 1974 Türk Dil Kurumu Oyun Ödülü); Kendini Yazlan Şarkı (1977); Oyunlar (Bir Piyes Yazalım dışındaki bütün oyunları, 1982); Çok Uzak Fazla Yakın (1991); Duvar Öyküsü (1992); Çağımızın Tellalı (2011).
Roman: Ölmeye Yatmak (1973); Fikrimin İnce Gülü (1976; 1992’de sinemaya uyarlandı); Bir Düğün Gecesi (1979; 1980 Sedat Simavi Vakfı Ödülü; Orhan Kemal ve Madaralı Roman ödülleri); Yaz sonu (1981); Üç Beş Kişi (1984); Hayır (1987); Ruh Üşümesi (1991); Gece Hayatım (1992); Romantik Bir Viyana Yazı (1993); Dert Dinleme Uzmanı (2014).
Öykü: Yüksek Gerilim (1974; 1975 Sait Faik Hikaye Armağanı); Sessizliğin İlk Sesi (1978); Hadi Gidelim (982); Hayatı Savunma Biçimleri (1997).
Anı: Göç Temizliği (1985).
Deneme-eleştiri: Geçerken (1986); Başka Karşılaşmalar (1996); Öyle Kargaşada Böyle Karşılaşmalar (2002): Yeni Karşılaşmalar (2011).
Adalet Ağaoğlu Ödülleri
1974- TDK Tiyatro Ödülü
1975- Sait Faik Hikâye Armağanı, Yüksek Gerilim ile
1979- Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, Bir Düğün Gecesi ile
1980- Orhan Kemal Roman Armağanı Bir Düğün Gecesi ile
1980- Madaralı Roman Ödülü, Bir Düğün Gecesi ile
1991- Türkiye İş Bankası Büyük Ödülü, Çok Uzak Fazla Yakın ile
1992- Lebon Kültür Merkezi (Lebon Cinema Clup) Edebiyat Ödülü, Ruh Üşümesi ile
1997- Aydın Doğan Roman Ödülü, Romantik Bir Viyana Yazı ile
2018- Erdal Öz Edebiyat Ödülü
Hakkındaki çalışmalar
Adalet Ağaoğlu,1993 BBC Türkçe
Acaba hiç kendim olmuş muydum? Hiç kendimiz olduk mu? Görevlerin birlikte götürülmediği bir yerim oldu mu hiç?
Kaynakça
edebiyatdenizi.com+edebiyat.k12.org.tr.+istanbulsanatevi.com+beyaztarih.com