Türk müzik kültürünün bir parçası haline gelen ve yürek burkan hikâyesiyle bizleri derinden etkileyen Çemberimde Gül Oya türküsü nasıl popüler oldu?
Kısaca Çemberimde Gül Oya Türküsünün Hikâyesi

Türküler, Türk müzik kültüründe yaşanılan olayları nesilden nesile aktarılmasını sağladığı için önemli bir yere sahiptir. Bireysel ve toplumsal acılar, sevinçler gibi birçok farklı konuya değinebilen türküler, şiirsel bir dil kullanarak yaşanılanları acısıyla tatlısıyla bizlere aktarır. Bir bölgenin veyahut yörenin türkülerine bakarak oranın geçmişi ve gelenekleri hakkındaki izlerine rastlayabiliriz. Çemberimde Gül Oya türküsünde de bu izlere sıklıkla rastlayacaksınız.
“Çemberimde gül oya,
Gülmedim doya doya”
Çemberimde Gül Oya türküsü, Çanakkale’nin Biga ilçesinin Karahamzalar Köyü’nden Kamil Nizam Bigalı tarafından kaleme alınmıştır. Farklı türkülerde de sıklıkla rastladığımız bir motif olan “aşk“, Çemberimde Gül Oya’da da karşımıza çıkıyor ve bizleri sevip kavuşamayan iki aşığın hikâyesinde konuk olarak ağırlıyor.
Hüzünlü bir sonla biten aşk hikâyesinin kahramanları, Ümit ve Zarife adında iki gençtir. Ümit ve Zarife birbirlerini çok sevmelerine rağmen Zarife’nin ailesinin ve Ümit’in farklı siyasi görüşlere sahip olması sebebiyle Zarife’nin babası iki gencin evlenmesine karşı çıkmakta, bunun sonucunda Zarife sevdiği ve ailesi arasında bir seçim yapmak zorunda kalır. Zarife, seçimini ailesinden yana kullansa da Ümit’e olan karşı konulamaz aşkı hiç azalmaz. Ümit’in siyasi olaylar sonucu hapse girmesi sonucunda ise ikilinin kavuşması iyice zorlaşmış ve bu durum türküye ilham kaynağı olmuştur.
“Dertlere karıyorum,
Günleri saya saya
Al beni kıyamam seni”
Kültürel Bir Öge Olarak Çemberin Yeri

Türküde bahsi geçen Zarife, Ümit’ten ayrı olduğu bu süreçte sürekli evdedir ve vaktini oya işleyerek geçirir. Farklı yörelerde “yazma” olarak da bilinen, kenarları oyalı başörtüsüne Çanakkale’de “çember” denir. Kenarlarına genellikle iğne ile oya işlenen çemberler, hem duyguların kıyafetlere yansıtılması açısından önemlidir hem de bölge kültüründe önemli bir yere sahiptir. Zarife’nin çemberine gül oyası işlemesi ancak sevdiğinden ayrı olduğu için doya doya gülememesi buna güzel bir örnektir. Oyalar çeşit çeşittir, özellikle Anadolu’da oyalı çemberler hediyeleşmelerde de sık sık kullanılırlar ve işleyenin oyasına göre çeşitli anlamlar ifade edebilirler. İğne oyası, tığ oyası, makine oyası, boncuklu oya gibi teknikler oyaların yapımında kullanılan ve yöreden yöreye değişebilen farklı tekniklerden birkaçıdır. Zarife’nin işlediği gül oyaları ise aşkı, hüznü, özlemi ve yaşadığı zorluklara karşı sitemini bizlere yansıtıyor.
“Pembe gül idim soldum,
Ak güle ibret oldum
Karşı karşı dururken,
Yüzüne hasret kaldım
Al beni kıyamam seni”
Peki Türkü Nasıl Bu Kadar Popülerleşti?
Çemberimde Gül Oya türküsünün popülerliğine, Zarife’nin duygularını kısa ve öz şekilde ifade etmesi, bölgenin kültüründe önemli bir yere sahip olan ve herkesçe sıklıkla kullanılan çember motifini taşıması önemli faktörlerdendir. Bunların yanı sıra bu popülerliğin en önemli sebeplerinden biri de hiç şüphesiz türkü ile aynı adı taşıyan 2004 yapımı Kanal D dizisidir.
Çemberimde Gül Oya dizisi, yayın hayatına 2004 yılında Kanal D ekranlarında başlamıştır. Kırkıncı bölümü ile ekranlara veda eden dizi Çağan Irmak imzasına sahip. Dizide bizleri Özge Özberk, Mehmet Ali Nuroğlu, Tuba Büyüküstün, Selda Alkor, Işıl Yücesoy gibi isimler karşılıyor. Dizinin konusu ise ülkemizde 70’li yıllarda meydana gelen siyasi, politik ve günlük olayların o zamanlarda bir üniversite öğrencisi olan Yurdanur’un üzerinden şekillenmekte. Dizi; senaryosu, oyuncuları, kamera önü ve arkası ekibi ile bolca övgü almış ve aldığı yüksek IMDb skorları ile de adını Türk dizi tarihinin sayfalarına altın harflerde yazdırmayı başarmıştır.
“Avlu dibi beklerim,
Vay benim emeklerim
Dümbeleği çala çala,
Yoruldu bileklerim
Al beni kıyamam seni”
Çemberimde Gül Oya, ayrıca pek çok farklı sanatçı tarafından oldukça farklı tarzlarda yorumlanmıştır. Hikayesi ve sözleri oldukça hüzünlü olsa da farklı yorumlarda türkü başka hayatlara sahip olmuştur diyebiliriz. Haluk Levent, Selda Bağcan, Gülnur Gökçe gibi isimler bunlardan sadece bazılarıdır.
Gülnur Gökçe‘nin yorumunda türkümüzün hüznünü unutup ritim tutmaya başlarız,
Haluk Levent‘i dinlerken ise bunun bir türkü olduğunu unutup bir rock havası içinde adeta yüzmeye başlarız,
Türkünün bir diğer yorumları ise Cansu Koç, Zara, Gönül Akkor gibi isimlere aittir. Selda Bağcan ise güçlü ve kendine özgü tarzıyla bize Zarife’yi dinletir ve onun acısını derinden hissettirir. Ayrıca türküyü ilk seslendiren kişi Selda Bağcan’dır.
Çemberimde Gül Oya türküsü, birbirini sevip kavuşamayan Ümit ve Zarife’nin hikâyesini bizlerle buluşturur. Zarife’nin evde Ümit’i düşünüp işlediği oyalarla, pembe bir gül iken solmasıyla ve sevdiği karşısında olmasına rağmen ona hasret duymasıyla yer yer bizler de kendimizi onun yerinde hissedebiliriz.