1960’lar İngiltere’sinde Syd Barrett (gitar), Nick Mason (bateri), Roger Waters (bas gitar) ve Richard Wright (klavye) tarafından kurulmuş olan Pink Floyd, sadece kuruldukları yıllarda değil günümüzde de hala rock severler tarafından keyifle dinlenmekte olan birçok başarılı şarkıya imza atmışlardır. Psikedelik, progresif ve space rock türlerinin sadece öncüsü olmakla kalmayıp aynı zamanda hem melodileri hem de sözleriyle zamanlarının çok ötesinde kalplere ve zihinlere hitap etmişlerdir.
Akıllarda iz bırakan melodisinin yanında, gerçek bir konser anılarından esinlenilerek yazılmış sözleriyle gönüllere taht kurmuş şarkılarından biri de adıyla bile derin bir yaşanmışlığın olduğuna dair sinyaller veren Comfortably Numb‘tır. “Huzurla hissizleştim” anlamına gelen şarkı, rivayet edilene göre bir Kuzey Amerika turnesi sırasında konserden hemen önce grubun hep beraber yaşadığı acı bir deneyimi konu edinmektedir. Gelin, hikayesini öğrenelim.
Nedir Bu Şarkının Hikayesi?
Grubun gitaristi Syd Barrett, hayatını ve performansını giderek daha çok berbat eden bir madde bağımlılığı batağına düşmüştür. Söylenilene göre Barrett, grubun Kuzey Amerika turnesinin konserlerinden birinden hemen önce odasında aldığı yüksek doz madde sebebiyle bu sefer yerinden kalkamayacak kadar kötü duruma gelmiş ve neredeyse bilincini kaybetmiştir.

Grubun diğer üyeleri ve menajeri, Barrett’in konser alanına bir türlü gelmemesi sebebiyle telaşa kapılmış ve onu aramaya gitmişlerdir. Kendisini buldukları sırada Barrett, aldığı uyuşturucu maddenin etkisiyle yerde cenin pozisyonunda kıvrılarak yatmaktaymış ve o anki durum ya da zamanla ilgisi olmayan şeyler fısıldamaktaymış. Ekip üyeleri endişe içinde onu kendine getirmeye çalışmış ancak bu çabaları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Syd, adeta katatonik bir halde anlamsız şeyler fısıldayamaya ve zihni çok uzaklarda kalmaya devam etmiştir. Şarkının birinci kıtası, hikayenin bu kısmına kadar olanları anlatmaktadır:
Hello?
(Merhaba?)
Is there anybody in there?
(Orada biri var mı?)
Just nod if you can hear me
(Duyuyorsan başını salla)
Is there anyone home?
(Evde kimse var mı?)
Come on (Come on, come on), now
(Hadi, şimdi)
I hear you’re feeling down
(Kötü hissettiğini duydum)
Well, I can ease your pain
(Peki, acını dindirebilirim)
And get you on your feet again
(Seni tekrar ayağa kaldırabilirim)
Relax
(Rahatla)
I’ll need some information first
(Önce bazı bilgilere ihtiyacım var)
Just the basic facts
(Sadece temel bilgiler)
Can you show me where it hurts?
(Bana neren acıyor gösterebilir misin?)
Ekip üyeleri çaresiz bir halde, Syd’in gitarını boynuna asıp konseri idareten sahnede bulunması için ona ayakta durabileceği bir şekilde gitarıyla pozisyon vermişlerdir ve en azından konserin ilk kısmını bu şekilde tamamlayabilmişlerdir. Konserin ikinci kısmına geçmeden mola sırasındayken Pink Floyd, Syd için doktor çağırmışlardır ve doktor Syd’e kendine gelip halüsinasyonlarının bitmesi için bir ilaç almasını sağlamışlardır. Bu sayede Syd, kendine gelip konsere devam edebilmiştir ve kendi bölümlerini gitarıyla çalabilecek gücü bulmuştur. Barrett, tamamen kendine gelmiştir ve Comfortably Numb‘ın ikinci kıtası da hikayenin bu kısmını anlatmaktadır. Şarkının nakarat kısımları da herkesin fark edebileceği üzere Syd’in ağzından yazılmıştır.
Okay
(Peki)
Just a little pinprick
(Sadece bir iğne)
There’ll be no more
(Başka yok)
But you may feel a little sick
(Ama biraz hasta hissedebilirsin)
Can you stand up?
(Ayağa kalkabilir misin)
I do believe it’s working, good
(İşe yaradığına inanıyorum, güzel)
That’ll keep you going through the show
(Bu, gösteriye çıkmanı sağlayacaktır)
Come on, it’s time to go
(Hadi, gitme vakti)
Şarkının nakarat kısımları da herkesin fark edebileceği üzere Syd’in ağzından yazılmıştır.
There is no pain, you are receding
(Acı yok, geri çekiliyorsun)
A distant ship, smoke on the horizon
(Ufuktaki bir geminin dumanı gibi)
You are only coming through in waves
(Dalgaların ardından geliyorsun)
Your lips move, but I can’t hear what you’re saying
(Dudakların kıpırdıyor ama dediklerini duyamıyorum)
When I was a child, I had a fever
(Çocukken ateşim çıkmıştı)
My hands felt just like two balloons
(Ellerim iki balon gibi şişmişti)
Now I’ve got that feeling once again
(Şimdi yine aynı hissediyorum, bir kez daha)
I can’t explain, you would not understand
(Anlatamam, anlatsan da anlamayacaksın)
This is not how I am
(Ben aslında böyle değildim)
Maalesef ki Syd’in madde bağımlılığı burada son bulmamıştır ve zamanla kendisiyle çalışılmasını imkansız hale getirmiştir. Bu noktadan sonra ekibin diğer üyeleri Syd’in yerine gruba David Gilmore’u davet etmiştir ve yollarına kendisiyle devam etmiştirler. Syd Barrett’in bu olaylarla ilgili herhangi bir şey yapabilmesi ise mümkün olmamıştır çünkü madde bağımlılığının etkisi altına girmiştir ve en sonunda kendisi “huzurla hissizleşmiştir”.
I have become comfortably numb.
(Huzurla hissizleştim)
Kaynakça
Listelist. “Ping Floyd’un Huzurla Hissizleşen Bir Hayatı Anlattığı Şarkısı Comfortably Numb’ın Hikayesi”. Erişim Tarihi: 06.10.2016. Web.