Dünyaca ünlü İranlı yönetmen Abbas Kiarostami‘nin ölmeden önceki son isteğiyle ünü daha da yayılan Nobahari, Farsçada ilkbahar anlamına gelmektedir. Ölümün kıyısındaki bir insanın, kalan kısıtlı vaktini ayırdığı bu değerli şarkıyı birlikte inceleyelim.
Yazının devamında dinlemeniz için sizlere Mohsen Namjoo‘nun sesinden Nobahari şarkısını bırakıyoruz.
Farsçada ilkbahar anlamına gelen Nobahari‘yi basit bir şarkının ötesine taşıyan detay; sözleri ve o sözlerin sahibi Şeyh Sadi-i Şirazi‘dir.
Ne haldedir şimdi bahçe,
Ey ilkbahar rüzgârı?
Sebep olan; bülbüllerin
Huzursuz feryâdına.
İran’ın Şiraz kentinde dünyaya gelen Şirazi, eğitimini Nizamiye Medreseleri’nde tamamlamıştır ve yaklaşık 30 yıl boyunca Hindistan ve Kuzey Afrika’yı gezmiştir. Evinden geçirdiği uzun yıllar sonunda geri dönen Şirazi, şiirlerini yazmaya başlamıştır. Kaleminden çıkan bütün şiirlerinde Sadi mahlasını görebileceğimiz Şirazi, aynı zamanda Moğol ve Haçlılar arasında gerçekleşen savaşlara da katılmış; Haçlılara esir düşmüştür.
Bir çiçek yoktur ki denk olsun
Büyüleyici yüzüne senin.
Çünkü çiçeklerin içinde sen,
Dikenlerin içindeki gül gibisin.
Şirazi’nin kaleminden çıkan Nobahari şiiri, aynı isimle Mohsen Namjoo tarafından bestelenmiş ve seslendirilmiştir. Mohsen Namjoo, bestelediği bu şarkıyı da bir başka İranlı müzisyen olan Şehram Nazıri‘ye ithaf etmiştir.
Mohsen Namjoo‘nun sesinde hayat bulan bu eşsiz dizeler, 2016 yılında kanserden vefat eden ünlü yönetmen Kiarostami‘nin son arzusu ile kendisini yeniden hatırlatmıştır.
Ey her derde deva olan hazine!
Bak da gör dertlileri!
Merhem senin elindeyken
Yaralı bırakıyorsun bizi.
4 Temmuz 2016’da kanser yüzünden Paris’te vefat eden Abbas Kiarostami’nin ölmeden önceki son arzusunu, müzisyen Solmaz Naraghi gerçekleştirmiştir. Şarkının adı ilkbahar olsa da sözlerine kulak verdiğimiz zaman ilkbahar coşkusundan ziyade hüznü hissediyorsunuz.
Solmaz Naraghi ile Abbas Kiarostami buluşmasını ise İranlı yönetmen Cafer Penahi ölümsüzleştiriyor. Kiarostami’nin ölüm yıl dönümünde dijital platformdan yayımlaması sayesinde bugün, bu ana tekrardan tanıklık edebiliyoruz.
Videoyu dikkatlice izlerseniz, şarkının bir bölümünde Kiarostami‘nin göz yaşlarını sildiğini görebilirsiniz.
Lazım bir ömür daha;
Ölümümüzden sonra.
Zira süren ömrümüz
Geçti umutlanmakla.
Son dizelerle birlikte aslında ölümün her zaman tazeliğini koruduğunu ve kendisine yer bulduğu her alanda dikkat çekebildiğini görüyoruz. Umut ederek harcadığımız bir ömrün ardından insanlar, sahip olduklarından çok sahip olamadıkları için hayıflanır; bir şansları daha olması için yalvarırlar hayata.
Bebeklik, çocukluk, yetişkinlik ve yaşlılık şeklinde geçip giden hayatımızın her aşamasında, daha da ileriye gitmek için adımlar atarız. Fakat artık ayaklarımızın ileriye değil de geri geri gitmeye başladığını anladığımız an, Şirazi‘nin dizeleri ile yüzleşiriz:
“Bir ömür daha lazım vefatımızdan sonra
Çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanarak geçirdik.”
Ölüme adım adım ilerlerken sadece umutlanarak geçip giden günlerimizi hatırlatan bu şarkı ile baş başa bırakıyoruz sizleri.
Şiir Sadi’nin hangi eserinin içinde yer alıyor?
Sadi-i Şirazi’nin eserleri genelde bölümlere ayrılmıştır. Bu yüzden “559. Gazel” şeklinde arama yaparsanız şiirin tamamına ulaşabilirsiniz.