Odysseia, Batı edebiyatının temelini oluşturan ve günümüze dek sinema, edebiyat ve popüler kültürü etkilemiş destansı bir şiirdir. Homeros’un nesiller boyu aktarılan anlatıları derleyerek oluşturduğu düşünülen bu epik hikâye, Truva Savaşı’nda yaşananların anlatıldığı İlyada destanının ardından savaş kahramanı Odysseus’un eve ve ülkesine dönme yolculuğunu anlatır.
Kelime anlamı olarak uzun yolculuk anlamına gelen Odysseia, kahramanın eve dönüş yolculuğunda önüne çıkan engelleri nasıl aştığını, tanrılar, tanrıçalar ve canavarlar gibi mitolojik unsurlarla harmanlar. Hikâyede yer alan her bir macera pek çok detay içerse de Odysseia destanının temel taşını Odysseus’un yolculuğu ve bu yolculuğun onun hayatındaki önemi oluşturur.
Tanrıların Laneti

Odysseus, on yıl süren Truva Savaşı’nda kurnazlığı ve kıvrak zekasıyla tahtadan dev bir at inşa edip içine askerleri saklama, yani Truva Atı fikrini bularak askeri bir kahramana dönüşmüştür. Bu hilenin ardından savaşın bitmesiyle eve dönüş yolculuğu başlar. Aynı zamanda Ithaka adasının kralı olan Odysseus, ordusundan sağ kalanlarla bir an önce krallığına ve ailesine dönmenin arzusu içindedir. Ancak bu kavuşma, beklediği kadar kolay olmayacaktır. Destanın başlarında ordusuyla pek çok güçlükle karşılaşsa da onun için asıl kırılma noktası, deniz tanrısı olan Poseidon’un oğlu Polyphemus’u kör etmesidir.
Polyphemus, Yunan mitolojisinde Kiklop adı verilen tek gözlü devlerden biridir. Odysseus, bir adada adamlarıyla birlikte devin mağarasında hapsolur ve kurtulabilmek için onu kör eder; kendiyle gurur duyarak büyük bir kibirle isminin Odysseus olduğunu ifşa eder. Bunun üzerine Poseidon, oğlunu yaralayan bu adamın yolculuğunu lanetler ve Odysseus’un on yıl sürecek zorluklar içindeki eve dönüşü tam olarak başlamış olur.
“Bu belalar bitmeyecek gibime gelir,
Tanrılar yeni acılar mı yığacak başıma?”
Odysseus, pek çok engeli aşıp eve dönmeye çalışırken Ithaka’da ise uzun yıllar sürecek bir belirsizlik hakimdir. Odysseus’un eşi Penelope ve hiç görmediği oğlu Telemachus, yıllarca krallarından bir haber beklerler. Yaşadığından bile emin olamadıkları bir eşin, bir babanın ve bir otoritenin yokluğu, onların hayatlarında derin bir yer kaplar. Penelope’nin ve dolayısıyla Ithaka’nın yıllarca krallığın gücünü eline almak isteyen talipler tarafından kuşatılması bunun en önemli göstergelerinden biridir.
Telemachus babasının kahramanlık hikâyeleriyle büyüse de, hayatındaki baba figürünün eksikliği onun ipleri eline alma ve Ithaca’yı taliplerden kurtarma cesaretini kırmıştır. Bu noktada Odysseus’u da koruyan bilgelik tanrıçası Athena, kılık değiştirerek Telemachus’a kahraman babasını hatırlatır ve kendi gücünün farkına varmasını sağlar. Destanda Odysseus’un dış faktörlerle dolu yolculuğu anlatılırken aynı zamanda oğlu Telemachus’un kendini ve kimliğini keşfettiği içsel yolculuğu da aktarılır. Telemachus genç ve tecrübesiz bir delikanlıdan ailesini ve babasının mirasını koruyabilecek cesur bir adama dönüşür.
Kibirden Bilgeliğe

Odysseus’un yolculuğu, fiziksel olduğu kadar ruhani ve psikolojik bir tamamlanma öyküsüdür de. İnsan hayatının önemli bir bölümünü oluşturan yirmi yıl, Odysseus için bir arayış içinde geçer. Onun daha iyi bir insan olma yolunda dönüşmesini sağlar. Truva Savaşı döneminde kıvrak zekası ve kurnazlıklarıyla kendini tanrılarla eşit görecek kadar kibirli bir kral olan Odysseus; tanrıların onu cezalandırmasının ardından alçakgönüllü, egosunu bir kenara bırakmış, ailesine ve evine dönme umudundan asla vazgeçmeyen kararlı bir insana dönüşür. Bu değişim, başına gelen maceralarda takındığı tavırda da kendini gösterir. Örneğin Calypso adlı perinin ölümsüzlük teklifini reddedip insan hayatının sınırlarını ve ölümlü olmanın sorumluluklarını kabul etmesi, Odysseus’un gelişiminin en önemli göstergelerinden biridir. Yunan mitolojisinde doğanın küçük tanrıçalarından biri olan Calypso, Odysseus’u adasında yedi yıl boyunca alıkoymasına rağmen onun ailesine ve evine duyduğu özlem çok daha ağır basmıştır.
Odysseia, kahramanın başından geçen maceralarla olduğu kadar felsefesiyle de edebiyatın temellerini atan destanlardan biri olmuştur. Odysseus’un yolculuğunda bir tek hedefi vardır, Ithaka’ya ulaşmak. Ithaka onun için yolun sonundaki ışık ve varış noktasıdır. Gözü sadece hedefini görür, gerisinin bir önemi yoktur. Bu yolculukta farkında olmadan yaşadığı kişisel gelişim ve kazanımlarla kibirli bir kraldan bilge bir insana dönüşümü ise Ithaka’nın sembolik anlamını oluşturur. Çünkü Ithaka yalnızca Odysseus’un gitmeye çalıştığı yuvası anlamına gelmez, aynı zamanda şimdiye kadar yaşadığı tüm maceraların nedeni ve sonucudur da. Önemli olan amaç olarak Ithaka’ya ulaşmak değil, bu maceralarda ve yolda kazanılan deneyimlerdir.
Ithaka’ya Ulaşmak

Yüzyıllar boyu Odysseus karakterinin ve Ithaka’nın sembolize ettiği bu değerlerden edebiyatçılar da ilham almış ve metaforlarından faydalanmıştır. Örneğin Yunan şair C.P. Cavafy, “Ithaka” isimli şiirinde Odysseus üzerinden tüm insanlığa kişisel “Ithaka”larını bulma öğüdü verir. Şiirde Ithaka; insanın dünyaya geliş amacı ve kaderi olarak yorumlanmıştır. Aslında Odysseus’un yolculuğu, insanın hayattaki asıl amacını keşfetme arayışını simgeler. Her bir insanın hayatında Ithaka’lar vardır ve önemli olan, onlara ulaşma yolunda atılan adımlardır.
“Hiç aklından çıkarma Ithaka’yı.
Oraya varmak senin başlıca yazgın.”
Cavafy şiirinde Ithaka’ya farklı perspektiflerden bakmıştır. Odysseus için ulaşılmak istenen yer her ne kadar en değerli amacı olsa da şiirde vurgulanan asıl çarpıcı kısım varış noktasının yolculukla birlikte anlam kazanmasıdır. Süreçte edinilen tecrübeler kişiye bilgelik ve olgunluk katar, bu bağlamda yolculuk her insanın Ithaka’sına ulaşmak için bir hazırlık görevi görür.
“Ithaka’ya doğru yola çıktığın zaman,
dile ki uzun sürsün yolculuğun,
serüven dolu, bilgi dolu olsun.”
Odysseus’un yolculuğu aynı zamanda hayatın kendisi olarak da yorumlanabilir. Tüm tecrübeleri, hataları ve serüvenleriyle hayatı bir yolculuk olarak görmek, kişisel “Ithaka’lara” ulaşmak için en doğru adımları atmayı sağlar. Keyif almadan ve deneyimlemeden sadece belli bir hedefe doğru hızlıca yaşamaya çalışmak ise sınırlı insan hayatına karşı takınılan tutum olmamalıdır. Hayatın içinde sürekli bir yere varmak için acele etmek, etrafta olup biten güzelliklerin farkında olmadan yaşamak, belki de insanın kendini gerçekleştirmesinin ve keşfetmesinin önündeki en büyük engeldir.
Kaynakça
Sarı, A., and F. Güler. ‘Nibelungen ve Odysseia Destanlarında Eve Dönüş Miti’. Diyalog Interkulturelle Zeitschrift Für Germanistik, vol. 7, no. 2, 2019, pp. 233–241.
Umay. “Calypso: Sürükleyici Hikayesi Ve Odysseus.” Mitoloji.org.tr, 1 May 2024.
Greekacom. “Ithaca Poem.” Greeka.com.
Homeros, Odysseia. Çev. Azra Erhat, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2021.
Cavafy, C.P.. Ithaka.
Kapak Görseli: nationalgeographic.com