Okeanos: Tüm Tanrıların Atası

Editör:
Ece Günay
spot_img

Yunan mitinde yeryüzünü temsil eden ve toprak ana olarak da anılan Gaia, Khaos adı verilen bir hiçlikten ortaya çıkan ve yaşama katılan ilk canlıydı; diğer tüm tanrı ve tanrıçaların anasıydı. Gaia, kendi var oluşu ardından gökyüzü Uranos‘u, bir diğer adıyla gök babayı doğurdu. Uranos’un da yaşama katılmasıyla birlikte birbirine taban tabana zıt olan yeryüzü ve gökyüzünün binlerce çocuğu oldu, bu birleşimden doğan ilk tür Titanlardı. Titanlar ardından ise Kyklop (Tepegöz) ve Hekatonkheirlerin (Yüz Elliler) dünyaya geldi ancak sonradan doğan bu iki türün anomalili olmasından hoşnut olmayan Uranos, onları Gaia’nın bağrına gömdü.

Irmak Tanrısı Okeanos Heykeli Capitolini Müzesi Wikimedia Commons

Çocuklarının gömülmesinden rahatsız olan Gaia, Titanlardan babaları Uranos’u devirmesini istedi; bu Titanlar arasında ilk Titan Okeanos da bulunuyordu. Primordiyal deniz tanrıçası Thalassa ile okyanusu paylaşmakta bir sakınca görmeyen Okeanos ve Thetis, Gaia’nın bu isteği karşısında bir taraf tutmadı. Daha sonrasında çıkacak olan Titanlar Savaşı (Titanomakhia) öncesinde Zeus, Gaia’nın bağrında hapsolan Kyklop ve Hekatonkheirleri serbest bıraktı ve diğer Titanlardan farklı olarak Okeanos, bu savaşa katılmadı.

İlyada ve Odysseia’da Okeanos

Homeros’un İlyada ve Odysseiası‘nda Okeanos, kendisi gibi Titan olan Thetis ile bütün tanrı ve varlıkların sahibi olarak anlatılır. Okeanos ve Thetis, yeryüzünü sararak güneş ve ay gibi gök cisimlerinin içine doğru battığına inanılan tanrılardır. Bu nedenle insanlar, deniz yolculuğu öncesinde bu iki Titan’a taparak onlara hürmet etmekteydi:

“Gidiyorum bol ürün veren toprağın bir ucuna,

tanrıların atası Okeanos’la, ana Tethys’i görmeye,

onlar almışlardı beni Rheia’nın elinden,

saraylarında iyice beslemiş, büyütmüşlerdi.” (İlyada, XIV, 200-202)

 

“Senin için geldim Olympos’tan buraya,

Kızarsın diye düşündüm sana haber vermeden gidersem

derin derin akan Okeanos’un sarayına.” (İlyada, XIV, 310)

Okeanos, mitlerde biraz daha dolaylı olarak geçmektedir. Örneğin cesur yarı tanrı Perseus, Medusa‘yı bulmak için Okeanos’un arka tarafına, dünyanın bir diğer ucuna gider. Bir diğer örnekte ise yememesi gereken bir otu yiyerek ölen balıkçı Glaukos‘un tanrı olması için yardımına koşan yine Okeanos ve Thetis olmuştur.

Şafak tanrıçası Eos, elinde meşalesiyle Pegasus’un üzerinde Okeanos’tan çıkar:

“Şimdi iyi bekçilik edersin Melanthios, bütün gece,

bir döşek işte tam sana göre, yumuşacık,

altın tahtına oturduğu saati artık kaçırmazsın

Okeanos akıntılarından yükselen erkenci Şafak’ın,

sen keçilerini konağa o saatte götürürsün hani

                hazır etsinler diye senin su taliplerin yemeğini.” (Odysseia, XXII, 197)

 Okeanos ve Thetis Mozaiği Pinterest

Gaziantep Zeugma Müzesi’nde bulunan Okeanos ve Thetis tasviri, Okeanos’un evinin sütunlu avlusundaki sığ havuzun taban mozaiğinde yer alır. Mozaikte Okeanos’un sakalı, kaba bıyığı ve omuzlarına kadar inen ince, gür saçları vardır. Sağa dönük başı çift ıstakozla taçlandırılırken sağ omzu, dümene yaslanmıştır. Solunda duran karısı Thetis’in başı ve omuzları hafifçe sola dönüktür. Düz ve uzun saçları omuzlarına kadar dökülür. Başında çift kanatlı bir taç vardır. Okeanos ve Thetis’in arasında yılan gövdeli nehir canavarı, başlarının üzerindeyse balıklar yer alır.

Yukarıdaki ve bir önceki görseldeki mozaiklerde görüldüğü gibi Okeanos, üstü insan altı balık görünümünde tasvir edilir. Bunun sebeplerinden birisi hiç şüphesiz Titanlardan en büyüğü olan Okeanos’un dünyayı çevreleyen bir ırmak olarak bütün suları doğurmasıdır.

Thetis

Okeanos‘un ilk eşi Thetis, aynı zamanda meşhur Akhilleus‘un annesidir ve bu nedenle mitlerde oldukça önemli bir yere sahiptir. Thetis, ölümlü Peleus‘tan olan oğlu Akhilleus’un da ölümsüz olmasını istediği için onu daha bebekken yanan bir ateşe topuklarından tutarak sarkıtmıştır. Böylece Akhilleus’un tüm insani özellikleri ateşle birlikte silinecekti. Ancak bu ana şahit olan Peleus, bu durumdan hoşlanmaz ve oğlunu ateşten çeker. Ateş topuklarına henüz ulaşmadığı için Akhilleus, tüm hayatı boyunca zayıf topuklarıyla kalmıştır. Sonrasında topuğuna alacağı bir darbe, onun ölümüne sebep olacaktır.

Okeanidler

Okeanidlerden biri olan Klymene’nin Apollon’dan olan oğlu, kendini kanıtlamak uğruna normalde babasının sürdüğü güneş şarını kendisi sürmek isteyen Phateon‘dan başkası değildi. Yine Apollon’un kendine aşık edip sonra sıkıldığı ve ardında aşk acısı çektirdiği bir Okeanid olan Kyltie, kahrından öldü. Klytie’nin anısını ise Heliotrope, yani günebakan çiçeği yaşatır; günebakanın da tıpkı Kyltie gibi yüzünü her daim güneşe dönmesi bu sebeptendir.

Klytie Okeanid Günebakana Dönüşüyor Charles de La Fosse Wikimedia

Bir diğer Okeanid olan Amphitrite ise güzelliğiyle koskoca Poseidon’u etkiledi ve ikilinin başta Triton olmak üzere birçok çocuğu oldu. Üflediğinde kudurmuş dalga sesi çıkaran bir boruyla Triton, İbrahimi dinlerdeki dört büyük melekten Mikail’e benzetilebilir.

Hades tarafından kaçırılmadan önce de Kore, yine Okeanidlerle birlikte çayır çimen gezmekteydi. Hades’in sonradan metresi yaptığı ve güneşsizliğe dayanamayıp ölen Leuke’nin de bir başka Okeanid olması ilginç bir tesadüftür.


Kaynakça

  • Can, Şefik. 2011. Klasik Yunan Mitolojisi. Ötüken Yayınları.
  • Milbourne, Anna ve Louie Stowel. 2011. Yunan Mitolojisi. Esin Uslu. İletişim Yayınları.
  • Homeros. Odysseia. 2014. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
  • Homeros. İlyada. 2014. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
  • Clarke, Helen A. 2023. Mitoloji Rehberi. Ezgi Uğur. Maya Kitap Yayınları.
  • Erhat, Azra. 2021. Homeros – Gül ile Söyleşi. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
spot_img
Doğa Songür
Doğa Songür
Ege Üniversitesi Almanca Mütercim Tercümanlık

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.