Ölümlü Dünya 2: Sedyesi Olan Alıp Götürüyor

Editör:
Ayçe Cansu Yaşar
spot_img

Yerli komediye yepyeni bir soluk getiren Ölümlü Dünya‘nın heyecanla beklenen ikinci filmi sonunda vizyona girdi. 1 Aralık’ta vizyona giren film, ilk üç günde 400 bin izlenmeyi aşarak durgunlaşan sinema salonlarını hareketlendirdi. Filmde Feyyaz Yiğit, Ahmet Mümtaz Taylan, Doğu Demirkol, Sarp Apak ve İrem Sak gibi isimlerin yanında kadroya yeni katılan isimler de var. Son zamanlarda “Prens” dizisi ile adından konuşturan başarılı oyuncu Giray Altınok‘u, usta oyuncu Reha Özcan‘ı ve stand-up gösterileriyle tanıdığımız komedyen Baturay Özdemir‘i oyuncu kadrosunun yeni isimleri arasında sayabiliriz.

İlk film nesiller boyu bir örgüt için tetikçilik yapan Mermer ailesinin örgütün hedefi haline geldikten sonrak kaçış macerası ile bitmişti. Bu filmde ise Doğu Demirkol’un canlandırdığı Zafer karakterinin örgüt tarafından kaçırılması üzerine Mermer ailesinin onu kurtarmak için atıldığı macera işleniyor.

İlk Filmi Geçebilecek mi?

Genelde devam filmlerinin izleyici tarafından tam not alması zor olur. Ancak Ölümlü Dünya 2 için bunun tam tersini söylemek mümkün. İkinci filmle ilk film arasında fazla zaman aralığı olmaması hatta kurgusal zaman akışı açısından ikinci filmin birinci filmin hemen sonrasını anlatması, Ölümlü Dünya 2’nin avantajı olmuş diyebiliriz. Ölümlü Dünya 2, konusu ve yeni oyuncularıyla hem bambaşka hem de çok tanıdık bir hikâyeyi izliyor hissi uyandırıyor. İzleyicilerden de ikinci filmin daha iyi olduğuna dair birçok yorum görmek mümkün. Ne yalan söyleyelim biz de ikinci filmde daha çok güldük.

Ölümlü Dünya 2 Senaryo Ekibi

Ölümlü Dünya’nın yanı sıra Limonata, Cinayet Süsü filmleri ile de yönetmenliğini kanıtlayan Ali Atay yine harikalar yaratmış diyebiliriz. Senaryo ekibi ile de müthiş bir uyum yakaladıkları gözden kaçmıyor. İsmini “Gibi” ile iyice duyuran ve hem kalemi hem oyunculuğu ile çok beğenilen Feyyaz Yiğit bu filmdeki sahneleriyle de çok konuşulacağa benziyor. Ayrıca Disko Kralı‘ndan bugüne absürt komedi konusunda kendini ispatlamış Aziz Kedi‘den bahsetmeden geçmek de olmaz. Gerçi biz bahsetmesek de o bizi her an bir otobüsle yakalayabilir. Bu ekibi beraber görmeye devam etmeyi umuyoruz.

Yazının bundan sonraki kısmı Ölümlü Dünya 2 filmiyle ilgili sürpriz bozan detaylar (spoiler) içermektedir.

Film, Reha Özcan’ın canlandırdığı Escobar esintileri görülen romantik bir adam olan Maestro karakterinin sahnesi ile başlıyor. Mermer ailesine küçük bir karşılık alarak yardım etmeyi kabul eden Maestro, örgütün bütün işlerinin kayıt altında olduğu dört usb cihazından bahsediyor. Ekibimiz de örgüt ile masaya oturup anlaşmak üzere usb’lerin peşine düşüyor. İlk filmden farklı olarak daha fazla macera sahnesi vardı. İlk filme atıfta bulunan birçok sahne de mevcuttu. Bu sefer m60’ı unutmamaları gibi. Begüm, hamileliğinin son zamanlarında olmasına rağmen ekiple bir oradan bir buraya savruluyor ve bundan da bir hayli şikayetçi. İrem Sak’ın başarılı oyunculuğu da tartışma sahnelerinde adeta Serhan’la beraber azarlanıyormuş gibi hissettiriyor.

Son sahne dışında Zafer karakterinin sahneleri ekipten uzakta, filmin dinamiğine göre daha sakin sahneler olmuş. Senaryo gereği mi böyle tercih edilmiş yoksa Doğu Demirkol’un müsaitlik durumu mu bunu gerektirmiş bilinmiyor. Serbest‘in ilk filmdeki yalnız bırakılma tiradının benzerini bu filmde de görüyoruz. Yine bir bilgi sızdırma sahnesi de mevcut. Serbest’i tutabilmek için bu sefer daha da uğraşmaları gerekse de Serbest kimseyi umursamadan operasyonun ortasında keyfinin peşine düşüyor. Burada onu en iyi anlayan da Şenol oluyor. Baturay Özdemir kendi imajından farklı bir karakteri başarıyla oynamış, kısa bir sahnesi olsa da bu sahnenin filmin unutulmayacak ikonik sahnelerinden biri olacağı kesin diyebiliriz.

20 kilo Yeşil Hulk mu

Giray Altınok hem canlandırdığı Şenol karakteri hem de oyunculuğu ile adeta yeni bir soluk getirmiş senaryoya. Ekibe sonradan dahil olmuş olmasına rağmen adeta ilk filmde de varmış gibi hissettirdi. Şenol başlarda dolandırıcı gibi bir imaj çizse de aslında onun da tek istediği bu örgüt uğruna daha fazla kayıp vermemekti. Bu yüzden de hemen ailenin bir üyesi gibi oldu. Şenol ile Feyyaz Yiğit’in canlandırdığı Serbest karakteri de güzel bir uyum yakaladı. Şenol’la Serbest adeta esprileri paslaştılar, sağlam bir ikili oldular; ikisinin olduğu sahneler su gibi aktı diyebiliriz.

Ölümlü Dünya 2 Film Müzikleri

Özdemir Erdoğan’ın Gurbet’iyle başlayan ilk film kullanılan müziklerle çokça konuşulmuş, Anadolu Tat 1071 jingle’ı hepimizin diline pelesenk olmuştu. İkinci filmde de aynı tarzda devam edilmiş. Duman’ın Dağlar Bağlar‘ından Peyk’in Derdini Bul‘una kadar yine çok güzel seçimler yapılmış. Anadolu rock esintilerini bolca duyduğumuz filme “Gel Desen Gelemem ki de ayrı bir yakışmış. Üstelik Anadolu Tat 1071 gibi dillere pelesenk olacak yeni bir jingle’ımız daha oldu. Otobüs sahnesiyle tanıdığımız belediye başkan adayı Dündar Dinç filmin en ikonik karakteri olmuş diyebiliriz.

DENGELİ, DEĞİŞİK, DURU, DİYALEKTİK, DİNAMİK, DELİŞMEN: DÜNDAR DİNÇ! Çağdaş bir belediyecilik, kol gibi dimdik belediyeci.

Ölümlü Dünya 2 Bekleneni Karşıladı Mı? Neler Farklı Olabilirdi?

Ölümlü Dünya 2 filminde ilk filme göre daha fazla küfür ve bel altı mizah görüyoruz. Senaryo ekibinin çok iyi olması ile bunu sahnelere yedirebildiklerini ve yine de güldürdüğünü söyleyebiliriz. Ancak dozajı daha az olabilirdi. Sevil yengenin ölümü hızlı bir şekilde geçiştirilmiş, azalan kadın karakter boşluğunu Begüm sahnelerinin tekrarı ile doldurulmaya çalışmaları da izlerken yorabiliyor. İlk filmde sevilmiş ve hatta kültleşmiş sahneleri ikinci filmde de benzer haliyle görebiliyoruz. Yine güldürmüş olsa da ilk filmde sevildiği için eklenmiş olduğu bariz belli oluyor.

Hikayesi, ekibi, müthiş oyunculukları ile verdiği seyir keyfi ve Türk komedi sektörüne getirdiği yeni bir soluk için teşekkürlerimizi iletiyor, herkesin emeğine sağlık diyoruz!

Fragman için:

 

spot_img

3 YORUM

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.