Ölümlü Dünya: Benim Parolam Sevgidir

spot_img

2018 yapımı Ölümlü Dünya Ali Atay‘ın yönetmenlik koltuğunda oturduğu ilk film unvanını taşımaktadır. Filmin oyuncu kadrosu yakından tanıdığımız isimlerle doludur. Feyyaz Yiğit, Ahmet Mümtaz Taylan, Doğu Demirkol ve Sarp Apak gibi isimler film için kamera karşısına geçmişlerdir.

Ölümlü Dünya birçok açıdan Türk sinemasında yenilikçi bir tavır takınmıştır. Bu yenilikçi tavır aslında kendisinden sonra gelecek olan filmlere yol gösterir niteliktedir. Ölümlü Dünya gibi absürt bir yapımın topladığı beğeni diğer yönetmen ve yapımcılara da bir cesaret kaynağı olmuş, birbirini tekrar eden Türk komedisine yeni bir soluk getirmiştir.

 

Ölümlü Dünya filmi nerede çekildi, oyuncuları kim, ne kadar izlendi gişe, hangi kanalda oynuyor, ne zaman

Abartılı yönleri olan, basit olaylar karşısında aşırı tepkiler veren, anlama ve yorumlama yetenekleri sınırlı ve birbirinin neredeyse kopyası denebilecek benzerlikler gösteren baş karakterlerin mevsimine göre ya tatile ya işe gönderildiği; ya bir yakınını kaybettiği ya da aşık olduğu hatta bazen bunların tamamının aynı anda yaşandığı kurgulardan öteye geçemeyen Türk komedisi için Ölümlü Dünya yeni bir soluk gibiydi. Bu yeni soluk cesur olduğu kadar riskli de bir hamleydi zira izleyicinin alışmış olduğu şeyin dışında bir yapım olma özelliği taşıyordu. Tek bir karakterin saçma sayılabilecek davranışlarını kahkaha efektiyle birleştirmek yerine hayatın çok içinden olan çok sıradan bir grup insanı sıra dışı sayılacak bir olayın içine sokmayı tercih ediyordu film.

Feyyaz Yiğit, Aziz Kedi ve Ali Atay’ın senaryosunu birlikte yazdığı yapımda birbirinden çok farklı karakterlerin bir aile formuna bürünmesini gözlemliyoruz. Bu aileye bir mercek tutmak gerek.

Aile her şeyden geçimini kiralık katillik yaparak sağlıyor. Fakat kiralık katil imajı sinemanın bize dayattığı kimseyle konuşmayan korkutucu tiplemeler yerine hayatın çok içinden insanlara yüklenmiş durumda. Öyle ki paravan olarak Anadolu Tat 1071 adında bir ev yemekleri restoranı işleten aile bu işi de gayet iyi beceriyor gibi duruyor. Tam da bu sebeple kamufle olmak konusunda herhangi bir güçlük yaşamıyorlar. Hatta filmin belli başlı yerlerinde kendileri itiraf etmelerine rağmen başkalarını kendilerinin katil olduğuna inandırmakta güçlük çekiyorlar.

Ne İzledik? Ölümlü Dünya Film YorumuAilenin babası Gazanfer (Ahmet Mümtaz Taylan) o kadar uzun süredir bu örgütün bir parçası ki artık neden bu örgütte olduğundan bile emin değil. Fakat kendi ifadeleriyle dedesinden ve babasından beri devam eden, ondan sonra da çocukları tarafından devam edecek bir gelenek gibi sürüp gidiyor. Serhan (Sarp Apak) ise örgütün bir numaralı kuralını hiçe saymış bir genç. Kendisi Begüm‘e (İrem Sak) aşık oluyor ve bu aşk uğruna her şeyi göze alıyor. Zafer (Doğu Demirkol) ise etrafında olan bitenden haberi dahi olmayan bir tipleme. Takıntılı kişiliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Serbest (Feyyaz Yiğit) de yine kendi deyimiyle patlamaya hazır bir bomba ve her gece yeminler ediyor.

Maceramız Serbest’in çapkınlık yapmak uğruna bir kıza kendisinin çok gizli bir örgüte üye olduğunu, para için adam öldürdüğünü ve restoran işinin paravan olduğunu anlatmasıyla başlıyor. Genel merkezden soruşturma için gelen yetkililer Serbest’in infazını istiyor. Serbest her ne kadar kendi deyimiyle ”Parolası sevgi olan, şiddeti bir enstrüman olarak kullanan” bir kişi olsa da örgüt karşısında pek şansı olmadığını kendisi de fark ediyor. Ailenin lideri olarak Gazanfer gelen yetkilileri öldürüp hızlı bir kaçış planı organize ediyor.

İşlerin bu noktadan sonrasını Türk mahalle kültürünün hala aktif yaşandığı mahallelerinde geçebilecek bir Bond filmi gibi anlatmak çok da yanlış olmayacaktır. Silahlı çatışmaların dahi bir şekilde komediyle bağdaştırıldığı filmde Serbest’in ”Bana paspasla adam öldürttünüz.” tiradı kahkahaların zirveye çıktığı yer olarak akıllarda kalıyor.

 

Türk Komedi kültürüne yeni bir soluk getiren yapım kendisinden sonra çıkacak olan Cinayet Süsü filmi ve Gibi dizisi gibi başarılı işlerin de yolunu açmış oluyor.

spot_img
Emre Yenidere
Emre Yenidere
Benden bu kadar. Katilimin gözlerinden öperim.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.