Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim el-Hayyam veya Ömer Hayyam. İranlı şâir, filozof, matematikçi ve astronomdur. (D. 18 Mayıs 1048- Ö. 4Aralık 1131)
Ömer Hayyam denilince akla ilk gelen rubaileridir. Hayyam, yaşadıklarını ve gördüklerini kendi ışığında yansıtmaya çalışmıştır.
Ömer Hayyam’ın Dörtlükleri, “Dörtlükler-Rubailer” kitabında bulunmaktadır.
RUBAİLER
1- Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.
2- Ben gönlü temiz insana kurban olayım.
Gezsin başım üstünde benim, hoş tutayım.
Hem insanı al karşına söylet azıcık.
Dön, sonra cehennem ne imiş gel anlatayım.
3- Celladına aşık olmuşsa bir millet,
İster ezan ister çan dinler.
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
Müstahaktır ona her türlü zillet.
4- Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna;
O şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna;
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü:
Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna.
5- Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk bu dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa.
6- Niceleri geldi neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
7- Karanlık, aydınlıktan,
Yalan, doğrudan kaçar.
Güneş yalnız da olsa,
Etrafına ışık saçar.
8- Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?
9- Sevdiğini mertçe seven kişi,
Pervane gibi özler ateşi,
Sevip de yanmaktan korkanın,
Masal anlatmaktır bütün işi.
10- Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
Bir başkasına tutulmuş, o da dertli;
Derdimin dermanı kendi derdinle:
Hekim hasta olunca kime gitmeli?
11- Yarım somonun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin..
12- Yalnız bilgili olmak değil adam olmak,
Vefalı mı değil mi insan, ona bak.
Yücelerin yücesine yükselirsin
Halka verdiğin sözün eri olarak.
13- Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin;
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok;
Yarın akılsız neyi bileceksin?
14- Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik,
Bildiklerimizle övünüp eğlendik.
Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra;
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik.
15- Biliyorum varlığın, yokluğun dış yüzünü;
Yükselmenin de alçalmanın da iç yüzünü;
Ne çıkar öte yanını da bilsem feleğin:
Bezmişim bilgiden, atmışım her türlüsünden.
Ömer Hayyam’ın Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi’ndeki Rubailer Kitabı:
