Sanat, belirli kalıplardan ibaret olmasa da değerlendirme sürecinde kategorilere ayrılıyor. Sinema alanındaysa Akademi Ödülleri ya da halk arasında bilinen ismiyle Oscar, senede bir kere düzenlediği törenlerle sahiplerine kavuşuyor. Akademi üyeleri tarafından oylanan yapımlar, yapısal ve sanatsal alanlarda film sektöründeki rakiplerinden sıyrılmayı başararak bir adım öne çıkıyor. Kazananlara ödülleri, merkezi Kaliforniya olan Academy of Motion Picture Arts and Sciences tarafından takdim ediliyor. Küçük bir bilgilendirmeyle bu yazımızda, ne izleyebileceğinize yardımcı olmak amacıyla Oscar ödülü alan dram filmlerini sizin için derledik.
Coda (2021)
Hayattaki bazı sorunlarla erkenden başa çıkmak zorunda kalabiliyoruz. Ruby Rossi için işitme engelli bir ailenin duyan tek üyesi olması sebebiyle büyük sorumluluklar üstleniyordu. Aile mesleği olan balıkçılıkla ilgilenen babasının, annesinin ve abisinin dili olan Ruby; ergenlik çağının değişen hayat dinamiğinde bazı kararlar vermek zorunda kalıyor. Müzik, hayallerini süsleyen tek şey olmasına rağmen ailesine karşı duyduğu sorumluluk vicdanını rahat bırakmıyordu ve her şeye rağmen bir seçim yapmak zorundaydı.
Yönetmenliğini ve senaristliğini Sian Heder’in üstlendiği film, konusuyla izleyicilerin içini ısıtmayı başarmıştır. Ayrıca Ruby’nin babası olan Frank Rossi karakterini canlandıran Troy Kotsur, kişisel yaşamında da işitme engelli bir oyuncudur. Üstelik sergilediği performansıyla, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ına layık görülmüştür.
Nomadland (2020)
Eşinizi, yaşadığınız yeri ve bildiğiniz bütün doğruları kaybetseydiniz ne yapardınız? Eğer bu durumda Fern’in kendine nasıl bir yol haritası çizdiğini merak ediyorsanız Nomadland’e bir şans verebilirsiniz. Karşılaştığı kayıplardan sonra Fern, bulunduğu Nevada kırsalını terk etme kararı alıyor. İçinde minik bir yaşam alanı oluşturduğu minibüsüyle, modern göçebe gibi hayatını sürdürürken yeni deneyimler kazanıyor.
Başrol olarak izlediğimiz Frances McDormand, filmin yapımcılığını üstlenmekle birlikte sergilediği performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ının sahibi oldu. Chloé Zhao senaristliğini yaptığı bu filmde, dramın yanında western türünün kültürünü ve yaşam tarzını yansıtarak izleyicilere farklı bir hayat sundu ve bunu Fern ile adeta bütünleştirdi.
12 Years A Slave (2013)
1840’larda köleliğin süregeldiği dönemde Solomon Northup, New York’ta yaşayan özgür ve yetenekli bir müzisyendir. Katıldığı davetlerde çaldığı parçalar ile insanları büyülerken iki adamla tanışır. Adamlar Northup’a vaatlerde bulunarak onu kaçırırlar ve köle olarak satarlar. Artık hayat, Solomon Northup için tamamen değişmiştir ve on iki sene boyunca geride bıraktığı sevdiklerine kavuşmanın yolunu arayacaktır.
Senaristliğini Jonh Ridley’in yaptığı film, “Twelve Years a Slave” isimli eserden uyarlama siyasal bir dramdır. Geçmişte büyük hasarlar bırakan köleliğin acısı ve hüznü, Chiwetel Ejiofor’un hayat verdiği Solomon karakteriyle derinden hissettirilmiştir. Yönetmen koltuğunda Steve McQueen’i gördüğümüz film; kadrosunda Michael Fassbender, Benedict Cumberbatch, Sarah Paulson ve Brad Pitt gibi yıldız isimleri de bulunduruyor.
The Artist (2011)
1927’de sinema sektöründe büyük bir değişim yaşanarak ilk sesli film çekildi. Sahneler arasında, ekranda gösterilen bazı repliklerden de öte oyuncular kelimeler ile kendini ifade etmeye başladı. Fakat bu değişimle birlikte, sinemaya olan ilgi artsa da Hollywood içinde bazı krizlerin yükselmesi kaçınılmaz oldu çünkü sesli sinema her oyuncunun uyum sağlayabileceği bir durum değildi. Bazıları aksanlarıyla problem yaşarken bazıları sesini kullanmakta iyi olamadı.
Başrollerini Jean Dujardin, Bérénice Bejo ve John Goodman’in paylaştığı Michel Hazanavicius’un yönetmenliğindeki yapım; Hollywood’un bu döneminde kariyeri sönen oyuncuların yaşamını konu almıştır. Fransız romantikliğini derinden hissettiren sessiz filmde, oyuncular jest ve mimikleriyle izleyicilerine 1920’leri başarıyla tattırdı.
A Beautiful Mind (2001)
Çocukluğundan beri iyi eğitimler alan John Nash, zeki fakat asosyal bir matematikçidir. Üniversite yıllarında, daha iyi yerlere gelebilmek için sıradanlıktan uzak bir çalışma hırsıyla yanıp tutuşurken bilmediği bir gerçekle yaşamaya devam ediyordu. Şizofreni, John Nash’i gittikçe etkisi altına alırken hayal dünyasıyla gerçekliği ayırt etmek neredeyse imkansız hale gelmişti. Ayrıca eğitim verdiği okulda Alicia ile tanışınca aşk ikili için kaçınılmaz olmuştu fakat ajan Parcher’dan aldığı gizli görev teklifinin Nash için başka planları vardı.
Ünlü matematikçi John Forbes Nash Jr.’ın hayatından esinlenilen filmde Russell Crowe, başrolleri Ed Harris ve Jennifer Connelly ile paylaşıyor. Ron Howard yönetmenliğindeki yapım, her ne kadar doğrudan matematikçinin hayatını yansıtmıyor olsa da izleyicilerin beğenisini kazanmayı başardı. Ayrıca film sadece En İyi Film Oscar’ı ile sınırlı kalmayıp Jennifer Connelly’nin En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ı ve En İyi Uyarlama Senaryo Oscar’ı gibi birçok ödüle de layık görülmesiyle sonuçlandı.
American Beauty (1999)
Ortalama bir yaşam süren Burnham ailesindeki sıkıntılar gittikçe boy göstermeye başlar. Orta yaş kriziyle uğraşmak zorunda kalan Lester Burnham için hayat gittikçe monotonlaşmaya başlamıştır. Ev ile ilişkisi günden güne zayıflarken işten ayrılmasıyla artık yeni maceralar peşinde sürüklenmek yeni uğraşı haline gelir. Yaşamı boyunca verdiği kararları yeniden gözden geçirmesinin yanında, kızının arkadaşıyla arasında beklenmedik bir kıvılcım oluşur. Artık ailenin kaderi yeniden şekillenmeye başlamıştır.
Filmin yönetmenliğini Sam Mendes, yapımcılığını Bruce Cohen ve Dan Jinks üstlendi. Yapım izleyiciler için klasik bir konuya sahipmiş gibi gözüküyordu fakat o dönemlerde Amerikan toplumlarında sıkça rastlanan aile çöküntüsü problemine yer veriyordu. Bununla birlikte En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran performansıyla Kevin Spacey, izleyicilerin gözlerini kamaştırıyor.
Schindler’s List (1993)
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Yahudi nefreti gittikçe daha fazla acıyı doğuruyordu. Almanya işgali altında olan Polonya’da ünlü iş adamı Oskar Schindler bir fabrika kurma kararı alır ve işçileri binden fazla Yahudi insanlardan oluşur. Bu işgücüyle birlikte Schindler, yüzlerce Yahudi’nin hayatını kurtarmış olur.
Gerçek bir hikayeden uyarlanan filmin yönetmenliğini Steven Spielberg üstlenmiştir. Yönetmen bu önemli yapımıyla En İyi Yönetmen Oscar’ını da kazanmıştır. Steven Zaillian senaristliğinde, başrollerini Liam Neeson, Ralph Fiennes ve Ben Kingsley’in paylaştığı film; savaşı ve acıyı izleyicisine içtenlikle yansıtmıştır.
Kaynakça:
Beyazperde. Web. 13.03.2023
IMBd. Web. 13.03.2023