Bu yılın Oscar ödül töreninde en çok ismi duyulan filmlerden biri de Promising Young Woman oldu. Filmin yazar ve yönetmeni; oyuncu, yönetmen, senarist gibi sıfatlara sahip Emerald Fennell. Bu film Fennel’ın ilk uzun metraj yönetim deneyimi olmasına rağmen sonunda büyük bir başarı elde etti. Film Altın Küre ve Oscar ödüllerinde birçok dalda aday gösterildi ve Oscar’dan En İyi Özgün Senaryo kategorisinde ödül almayı başardı. Gelin, 2021’de dillerden düşmeyen bu filmin önemli detaylarına bakalım. Ayrıca filmi hala izlemeyenler için bir an önce izlemeleri gerektiğini ve bu yazının ağır spoiler içerdiğini belirtmemiz gerekiyor!
Filmin Konusu
Filmin başrolü Cassie, özgüvenli ve dengesiz yapısıyla ilginç bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Tıp fakültesini yarıda bırakarak arkadaşının işlettiği bir kafede çalışır ve 30 yaşına varmasına rağmen hâlâ ailesiyle yaşar. Bunun yanında ailesiyle iyi ilişkilere de sahip değildir. Bu genç kadın garip bir haftalık rutine sahiptir. Her hafta bir gece kulübüne gider ve yürüyemeyecek derecede sarhoş olmuş taklidi yapar. Güzel kadının durumunu fark eden bir erkek de kadına yardımcı olmak istiyor gibi davranıp cinsel istismara kalkışır. Kalkışılan bu istismar sırasında olanlar olur ve Cassie sarhoş olmayıp gayet ayık olduğunu göstererek onlara unutamayacakları ufak dersler verir. Her hafta yaptığı bu rutin adeta bir sosyal sorumluluk gibidir onun için. Hatta bir defteri dolduracak kadar büyük bir listesi vardır bu işle ilgili. Cassie’nin bu yaptıklarının sebebi içinde yatan derin travmasıdır.
Cassie, üniversite yıllarını çocukluktan beri arkadaşı olan Nina’yla geçirir. Nina bir gece partisinde cinsel istismar edilir ve olayın ağır etkisini atlatamadığı için intihar eder. Bu travmatik olaya maruz kalıp etkilenen Cassie de okuldan ayrılır. Olaydan sonra hiçbir erkeğe güvenmeyen Cassie’nin en büyük amacı, arkadaşının intikamını almak olmuştur.
Genç kadının karşısına seneler sonra üniversiteden bir arkadaşı çıkar ve bu adam Cassie’nin uzun süredir hissetmediği güzel duyguların geri gelmesine sebep olur. Erkeklere olan güvensizliğini sorgular ve her hafta yaptığı ritüeli sona erdirir.
İşte filmin akışının tam da buraya geldiği zaman temponun yavaşlaması sebebiyle izleyici filmin bitişini izliyor gibi hissediyor. Fakat ters köşe yapan ve bu yönüyle Oscar ödülü kazanan Emerald Fennell, gerçek finali bu andan itibaren göstermeye başlayıp filmin son yarım saatinde tempoyu arşa çıkarıyor diyebiliriz.
Son Yarım Saat
Cassie’nin istismara uğrayan arkadaşı Nina’nın yaşadıklarına burada derinlik veriliyor. Üniversite yıllarında bir partiye giden Nina bilinci kapanacak derecede sarhoş olur. Nina’nın bu durumundan istifade eden bir grup erkek arkadaşı genç kızı istismar ederken, okuldan bir diğer arkadaşı olan Al Monroe da tecavüz eder. Üstüne üstlük o çirkin anlar kameraya alınıp insanlara gönderilir. Bu olay sonrası Nina okuldan atılırken, erkek öğrenciler aklanıp eğitimlerine devam ederler. İşte öyle bir gerçek açığa çıkar ki Cassie’nin erkeklere olan güveni yeniden sıfırlanır: Genç kıza istismar anlarını kameraya alan kişi Cassie’nin yıllar sonraki ilk ve tek erkek arkadaşıdır!
Bu zorlu ve durumun açıkça belli olduğu süreçte de insanlar üç gruba ayrılmıştır: Nina’nın ilişkileri ve cinsel hayatı değişken yapıda olduğu için bu olayın (istek dışında yapılan cinsel istismar, tecavüz) onu etkilemeyeceğini düşünen kız arkadaşları, olaya ”erkek yapar, kadın kendine sahip çıkmalı (!)” gibi kadın erkek eşitliğine aykırı düşünceyle bakıp Nina’nın okuldan atılmasını gerekli gören akademisyenler, para için şeytanın avukatlığını yapan avukatlar…
İşte son yarım saatte başrolümüz bu üç grubun da cezasını kesiyor. Hepsiyle ayrı ayrı bir araya gelip intikam alıyor ve intikam sonunda da onların üniversitede Nina’ya yaptıklarını hatırlatmayı unutmuyor. Bu yüzleşmelerde farklı olan bir kişi çıkıyor karşımıza: Al Monroe’nin avukatı. Avukat yaptıklarından çok pişman olduğunu söyleyerek onu affetmesi için Cassie’nin ayaklarına kapanıyor. Pişmanlığını dile getirip af dileyen bu adamı affediyor Cassie.
Geriye tek bir kişi kalıyor: Al Monroe. Monroe’nun bekarlığa veda partisinin olacağını öğrenen Cassie, son ve asıl intikamını almak için striptizci kılığına girerek partiye gidiyor. Monroe dışında herkesi bayıltıp Monroe’yu da yatağa bağlıyor. Adamın karnını açıp ”Nina” ismini vücuduna kazımaya çalışırken aralarında bir boğuşma başlıyor ve Monroe bir kelepçeden kurtulmayı başarıyor. Cassie’yi alt ediyor ve yastıkla boğarak öldürüyor. Ertesi gün yanına gelen bir arkadaşı striptizci sandığı kadının öldüğünü görüyor ve arkadaşının haklı olduğunu söyleyerek olayın üstünü kapatmak için yardımcı oluyor. İşte buradan sonra izleyicinin karnına kramplar girmesi gayet normal. Al Monroe ve arkadaşı, Cassie’yi yakıyorlar.
Monroe’nun düğün günü geliyor çatıyor ve hiçbir sorun yokmuş gibi başlıyor. Bu sırada Cassie’nin ailesi kızlarının kayıp ilanını veriyor ve dedektif soruşturmak için genç kadının sevgilisinin yanına gidiyor. Filmin başında saf ve kusursuz erkek imajı veren Ryan, gerçek kişiliğini tam olarak ele veriyor ve Cassie hakkında bildiği hiçbir şeyi dedektife anlatmıyor. Üstüne ölen sevgilisinin aklı dengesinin yerinde olmadığını söylüyor. Fennell’ın bize ve Cassie’ye reva gördüğü son git gide daha da kötüleşiyor derken Cassie’nin en son nerede olduğunu bildirdiği bir mektubu, Al Monroe’nun eski avukatına yolladığını görüyoruz. Aynı zamanda Ryan’a da söylenecek son sözlerini hazırlamış önceden. Mesajlar ekrana tek tek polis sirenleri eşliğinde düşüyor ve polis gelip Monroe’yu tutukluyor.
Final Hakkında Yorumlar
İşte Fennell’ın yazdığı bu son epey tartışmalı. Cassie’nin önceden planladığı mesajlar, Monroe’nun eski avukatına güvenip tek şansını onda kullanması gibi bazı sorunlar, finali sorgulatıyor. Cassie’nin artık hayatta olmamasının, kadın erkek eşitsizliğini anlatarak toplumun kadınlara yaşattığı mağduriyeti gözler önüne seren bu filme yakışmadığını söyleyenler var. Özellikle filmin sonunun ortaya attığı mesajın Cassie ve Nina karakterleri için umutsuz oluşu bazı insanları rahatsız etmiş. Ancak, filmin yönetmeni Emerald Fenell bu değişik tepkilerden memnun. Söylediğine göre zaten filmi ile belli bir tartışma ortamı yaratmayı planlamış. İntikam kategorisine giren filmin sonundaki olay, içleri soğutmaya yetecek bir intikamla sonuçlandı mı? Bunu da sizin yorumlarınızla tartışmaya açıyorum.
Oscar ödülleri hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz ”93. Oscar Ödülleri” adlı yazımıza da göz atabilirsiniz.
https://www.soylentidergi.com/93-oscar-odulleri-oscar-2021-kazananlari-belli-oldu/
Kaynakça:
https://www.vulture.com/article/the-queasy-ending-of-promising-young-woman.html
https://www.dadanizm.com/mechul-bir-geri-donus-2021de-film-festivallerinin-kaderi-nasil-olacak
https://iyikigormusum.com/promising-young-woman-filmi