Oyun; çocuklar için rahatlatıcı, eğlenceli bir aktivite olmasının yanı sıra sosyalleşmeyi ve bazen kendini ifade etmeyi sağlayan, çocukların vazgeçemediği bir olgudur. Öyle ki Birleşmiş Milletler’in Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’nin 31. maddesi oyunu çocuklar için hak olarak düzenlemiştir (UNICEF, 1989). Bu yazımızda oyun terapisinin ne olduğunu öğreneceğiz. Öğrenmeyi, bir oyun terapisi vakasını örnek vererek pekiştireceğiz.
Oyun Terapisi Nedir?
Oyun oynamak çocuğu duygusal, fiziksel, bilişsel ve dilsel olarak geliştirir. Gelişiminde sorun yaşayan, psikolojik açıdan sarsılan ve dezavantajlı durumda olan çocukların hem oynayarak hem de tedavi edilerek oyun terapisine dahil olması kimimize göre bir mucizedir çünkü çocuk sevdiği bir eylem yoluyla sorunlarını dış dünyaya yansıtmaktadır. Klasik psikanalizin çocuklar için uygun olmadığı kanısına varılınca, çocuklara yönelik terapilerin oyunu içermesi gerektiğinden ilk bahsedenlerden biri Anna Freud olmuştur. Daha sonraki dönemde ise Melaine Klein ile birlikte ilk oyun terapisi yaklaşımları gelişmiştir. 1950’li yıllarda Carl Rogers danışan merkezli terapiyi geliştirmesiyle, bu terapi yaklaşımını ilk oyun terapisi ekollerinin kurucularından olan Virginia Axline çocuğa uyarlamıştır. Axline’e göre çocuklar kendini duygusal olarak iyileştirecek içsel güce sahiptir ve bu noktada mühim olan çocuğa güven duygusunu verdiğimiz bir ortam sunmaktır. Çocuklar oyun yoluyla içlerindeki kaygıyı, üzüntüyü, korkuyu, mutluluğu dışa vurur ve bu duygulara oyununda yer verir. Örneğin; anne babası sürekli kavga eden bir çocuk evcilik oyununda anne baba görevi verdiği bebekleri barıştırmaya çalışabilir veya kavga ettirebilir. Oyun terapisinde bir oda içinde bir sürü oyuncak vardır ve çocuk ne şekilde oynayacağını, nelerle oynayacağını kendisi seçer. İstediği şekilde oynamakta özgürdür. Çocuğun özgür olması kendisini daha iyi yansıtmasını sağlar. Oyun Terapisi genelde 0-10 yaş arasındaki çocuklarda kullanılmaktadır. 10 yaşından büyük olan çocukların bir odada oyuncaklarla oyun oynamak haliyle ilgisini çekmeyecektir.
Oyun Terapisi Çeşitleri
Kum Terapisi: Kum terapisinde terapist danışana iki adet kum tepsisi sunar, bu kumlardan biri kuru kum iken diğeri ıslak kumdur. Tepsinin içi maviye boyanmıştır ve bu mavilik suyu temsil eder. Danışan hangi tepsiyi kullanmak istediğini seçer ve terapist ona çeşitli minyatürler vererek danışanın istediği gibi oyunu şekillendirmesine, kurmasına izin verir. Oyunu oynayan danışan, çatışmalarını ve bilinçdışı süreçlerini sahnelendirdiği oyun ile dışarıya yansıtır ve bilinçdışı-bilinç arasında köprü kurar. Bu terapinin ilkeleri Jung’un terapi öğretisine dayanır.
Kukla Terapisi: Kukla terapisinde, çocuklar gerçek olmayan bir nesne kullandığı için duygularını kolaylıkla yansıtıp açığa çıkarabilir. Duygularını yansıtan çocuk, hiçbir şekilde yargılanmaya maruz kalmaz. Bu sayede çok daha özgür ve rahat bir şekilde bilinçdışını dışa vurur. Kukla terapisi ergen ve yetişkin terapilerinde de kullanılır. Kuklanın psikoterapide ilk ve en kapsamlı kullanımı 1935’li yıllarda Bender ve Waltman tarafından yapılmıştır
Theraplay: Theraplay’de anne ve baba da oyun terapisine dahil olur. Buradaki amaç aile ve çocuk arasındaki ilişkiyi güçlendirmektir. Diğer terapilerde oyuncaklarla dolu bir oda varken; Theraplay’de bu durum söz konusu değildir. Asıl nokta oyuncaklar değil oyundur. Terapist eğlence içeren, duygusal olarak besleyici, mücadele verilmesi gerektiren oyunları danışanlara sunar ve kendini yavaş yavaş geri çekerek aile ile çocuk arasındaki iletişimin, sınırların güçlenmesini sağlar. Terapistler hangi çocuk için hangi oyunun seçileceğine kendileri karar verir. Theraplay; öfke sorunları, depresyon, evlat edinilme, gelişimsel gerilikler ve otizm gibi rahatsızlıklarda kullanılabilir.
Virginia M.Axline adlı yazarın Oyun Terapisi adlı kitabından bir vaka örneği verelim:
Sheila Vakası-Yedi Yaş-Beşinci Görüşmeden Alıntı
Sheila oyun odasına gelir, hemen biberonu alır gelip terapistin karşısına oturur ve resim kağıdını önüne koyarak resim yapmaya başlar.
Sheila: Bak, bu bir saat. İşte burada sayılar var ve bunlar da el ve bu da saatin içi. Bu eller, saçlarını yıkamak zorunda olmayı sevmiyor. (Kağıdı katlar ve kıvırcık saçları olan bir kafa çizer.) Buraya benim için Bayan B (yuva annesi) ”Ben bu berbat saçı yıkamayı sevmiyorum dedi” yaz.
Terapist: Yuvadaki anne, kızın saçını sevmiyor. Onu yıkamak zorunda olmak istemiyor.
Shelia: (Kırmızı boyayı alıp kızıl saçın üzerine çizgiler çiziyor.) Bak ne kadar kirli. Bayan B dedi ki, “Ben bu berbat saçı yıkamak istemiyorum!” Böyle çalı gibi bir saç, kızıl olmalı. Gözleri de mavi, ha? Shirley’in de kızıl saçları ve mavi gözleri var ama ben ondan üç tane çizeceğim üçünde de onu ağlatacağım.
Terapist: Shirley’in güzel kızıl saçları, mavi gözleri var ve çok mutlu ama sen onu iç kere ağlatacaksın.
Sheila: Evet beni izle. (İki kafa daha çizer.) Bu gözyaşlarına bak.
Terapist: Onu gerçekten ağlatıyorsun, dediğini yaptın ve artık o mutlu değil.
Sheila: Bence de değil. Ve şimdi saçındaki kıvırcıkları alacağım. (Dümdüz çizgiler çizer.)
Terapist: Onun düz saçları olmasını isterdin.
Sheila: Tabii ki. Ama şimdi düz. Hah! Yüzünü tırmaladım. Artık annesi geldiğinde onu tanıyamayacak.
Terapist: Shirley’in annesinin onu ziyarete gelmesinden hoşlanmıyorsun. Yüzünü tırmaladın, saçındaki kıvırcıkları aldın böylece annesi onu tanıyamayacak.
Sheila: Annesi dün onu görmeye geldi ve bir torba şeker verdi Shirley bana bir tane bile vermedi.
Terapist: Shirley sana hiç şeker vermedi, bu senin hoşuna gitmedi ve sen de onun görünüşünü değiştirdin.
Sheila: Şuna bak! (Shirley’in kafasına bir top çizer.) Saçında sakız var.
Terapist: Saçına sakız koydun. O kızıl dalgaları iyice bozuyorsun.
Sheila: Artik hiç de güzel değiller, öyle değil mi?
Terapist: Artık güzel değiller.
Sheila: Şimdi şöyle yaz, “Ağla bebek, ağla, sulu gözlerini sil.” Sonra şuraya da sanki Shirley söylüyormuş gibi yaz “En çok Sheila’yı seviyorum.”
Terapist: Shirley’in seni sevmesini istiyorsun.
Sheila: Evet!
Vermiş olduğumuz vaka örneğinde de çocuğun duygularını oyun yoluyla ifade ettiğini, yaşadığı sıkıntıyı dışa vurduğunu görüyoruz. Oyun terapisi de tam olarak buna hizmet etmektedir.
Kaynakça
Halmatov, S. (2018). Oyun Terapisinde Pratik Teknikler, Çocuklar İçin Psikoegzersiz Eğitim Programları. Ankara: Pegem Akademi.
Teber, M. (2015).Gençlik Oyun ve Oyun Terapisi:Gençlik Araştırmaları Dergisi, Aralık 2015, 3(3): 1-22.
Virginia, M. Axeline (2019). Oyun Terapisi. Ankara: Panama Yayıncılık.