Özgün Modernitede Mimari: I. ve II. Ulusal Mimarlık Akımları

spot_img

Birinci ve İkinci Ulusal Mimarlık akımları cumhuriyet döneminin ardından baş gösteren sanatın ve kültürel arka planın mimari alana yansımasıdır.

1910 1930 yılları arasında Türk mimarlığında etkili olan ve 1970’lerden sonra Birinci Ulusal Mimarlık Akımı olarak adlandırılan dönemdir. 1938–1950 yılları arasında etkili olan mimari akım ise İkinci Ulusal Mimarlık akımıdır.

Bu akımlar bir takım mimari özellikler ışığında bazı tipik özellikler taşır. Son Osmanlı döneminde başlayan batılılaşma etkileri özellikle kültür sanat alanında oldukça etkili olmuştur. Bu etkiler Türk kültürüne üslup ve tarih açısından cumhuriyet dönemi sonrasına kadar etki göstermiştir.

I. Ulusal Mimari

1910-30 yılları arasında Türk mimarlığında etkili olan ve 1970’lerden sonra Birinci Ulusal Mimarlık Akımı olarak adlandırılan dönemdir.1908’de II. Meşrutiyetin ilanıyla birlikteortaya çıkan milliyetçiliğin mimariye yansıma şeklidir de diyebiliriz. Özellikle 19.yy ‘da etkiliolan batıya has neoklasik öğelerin mimaride sıklıkla uygulandığı eklektik döneme karşı olarak ancak özünde yine eklektik bir anlayışla batıya has öğelerin yerine tamamen Türk mimarisineait biçemlerin yeni bir platformda ele alınması söz konusu bu dönemde akımın öncüleri Mimar Kemalettin ve Mimar Vedat’tır (Kıcalı, yayında, academia).

Milli Mimari Rönasansı ya da Neoklasik Türk Üslubu  olarak da adlandırılan bu dönem mimaride neoklasik üslubu yansıtmaktadır. Bu dönemin özelliklerine bakacak olursak, amaç özgün bir Türk üslubu oluşturmaktır. Fakat Batılılaşma etikleri de yapılarda egemendir. Bu dönemin yapılarında karma etkiler görülebilmektedir. Hem Osmanlı dönemi bezemeleri hem batı etkileri taşıyan barok-rokoko karakterli süslemeler mimaride kendini hissttirmektedir. Gelin, detaylarla inceleyelim.

Mimar Kemalettin Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi Fatih İstanbul

Yapı büyük bir okul binası olmakla birlikte, yoğun pencereleri ile dikkati çekmektedir. Ön plana çıkarılan 3 sıra penceleri alan binanın ana girişidir. Anadolu Selçuklu yapılarında ön plana ihtişamla çıkartılan taç kapılar gibi ön plandadır. 3 sıra pencereli alanın yanlarında dizili pencerelin biçimi dahi bize farklı etkiler ışığında yapıldığını göstemektedir. En alt ve orta iki sıra dikdörtgen tarzda yapılmış, bu durum Türk mimarisinin özgün yönünü vurgular. En üst sıra daha sivri kemerler ile inşa edilmiştir. Bu pencere şekli ise Batı üslubunu yansıtır. Vurgulu ana giriş kısmının üst sırasındaki pencerelerin üstü çiniler ile bezenmiştir. Bu durum ise bizi Osmanlı sanatına götürür.

Mimar Kemalettin Çamlıca Kız Lisesi

Rıfat Ilgaz‘ın eseri olan Hababam Sınıfı serisinin çekildiği bu bina Birinci Ulusal Mimari özellikleri taşımaktadır. Balkonlar ve çatı üslubu Safranbol evlerinde de görldüğü gibi özgün Türk mimarisini yansıtırken pencere ve pencere aralarındaki korint başlıklı sütunlar Batı sanatına atıfta bulunur.

Mimar Kemalettin Hüsnü Paşa Türbesi

Hüsnü Paşa Türbesi Mimar Kemalettin’in diğer yapılarına göre daha ihtişamlı görünürken kompleks bir kültür çeşitliliği barındırmaktadır. Türbenin ana girişindeki mukarnas Anadolu Selçuklu sanatına atıfta bulunurken o mukarnasın üst tarafındaki üçgen alınlık Mimar Sinan yapılarına, yani klasik Osmanlı dönemine atıfta bulunur. Ana girişin yanındaki gülbezekler Gotik Avrupa döneminne bir gönderme yapar. Bu alanın, yani yapının sağ ve sol kenarlarındaki alanda dikdörtgen kartuşlar ve alınlık ise erken bizi Erken Osmanlı dönemine götürür.

Büyük Postane Mimar Vedat Tek 1909

Birinci Ulusal Mimarlık Akımının bir başka önemli temsilcilerinden biri de Mimar Vedat’tır. 1909 yılında inşa edilen Büyük Postane Türkiye’nin en büyük postanelerinden biridir. Küçük ayrıntıları ile eklektik bir mimari oluştıran yapının pencere aralarındaki korint başlıklı sütunceler, sekizgen kubbe, Batı sanatını temsil ederken pencere üstleri ve sütunceler arasındaki çini bezemeler İslam sanatını yansıtır. Üçlü pencere kurguları farklı yapı tümlemerinde görüldüğü üzere biçimleri ile de eklektik görünüm sağlar.

II. Ulusal Mimari

1940 ve 1950 yılları arasında etkili olan mimarlık akımı Milli Mimarlık ya da Modern Mimarlık olarak da adlandırılmaktadır. Yabancı mimarlara tepkilerin artması, II. Dünya Savaşı’nın başlaması, savaşın getirdiği olumsuzluklar ve milliyetçilik yönelimlerinin artması, İkinci Ulusal Mimarlık Akımının temelini oluşturmuştur. Birinci Ulusal Mimarlık akımında görüldüğü gibi eklektik bir kültür etkisi görülmez. Daha çok ulusal ve milliyetçi hareketle inşa edilen yapılar ön plana çıkmaktadır. Türk kültür-sanat literatüründe yer alan Geleneksel Türk Konut mimarisinin bu dönemde temelleri atılmıştır. Az önce bahsettiğimiz gibi bu dönem yapılarında Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemi yapılarının etkileri sıklıkla görülmektedir. Fakat bu salt bir milliyetçilik anlayışı değildir. Modern bir çağın gerektirdiği takdirde özgün bir yapı strüktürü ortaya koyar.

Günümüz modern mimarisinin de temellerini gösteren bir eskiz;

Sedad Hakkı Eldem Eskiz Arşivinden Rahmi M Koç Arşivi ve SALT

“Mimarlık bahisleriyle yalnız mimarların değil, her münevverin ilgilenmesi lazımdır.Çünkü, unutmamak lâzımdır ki Türkler, hele mimarlıkta büyük bir varlık göstermişlerdir.Kuvvetli ve yaratıcı bir millet, her zaman mimarlık eserleriyle kendini gösterebilmiştir. Bugün yok olmuş medeniyetleri, bilhassa bıraktıkları binalarla tanıyoruz. Mimarlık,herkes tarafından daima görülen, daima ortada olan bir sanattır.”– Sedad Hakkı Eldem

Sedad Hakkı Eldem geleneksel Türk konut mimarisi ile modern mimariyi harmanlayarak özgün bir sivil mimari yaratmıştır. Eldem, özellikle Osmanlı dönemi evleri ve 18.-19. yy. saray ve köşkleri üzerinde yaptığı çalışmalar ve klasik Osmanlı mimarisi üzerine yaptığı
araştırmalarla, mimari tasarımda geleneksel motiflerin yeniden kullanılmasına öncülük edenlerden biri olmuştur.

Taşlık Şark Kahvesi 1948 1950
Sedad Hakkı Eldem İstanbul Üniversitesi Edabiyat Fakultesi

Mehmet Emin Onat da Sedad Hakkı Eldem gibi bu dönemde etki yaratan önemli mimarlardan birisidir.

Mehmet Emin Onat Moda Apartmanı

1 Mart 1941’de Anıtkabir için açılan uluslararası yarışmaya  Emin Onat da katıldı. Ve Anıtkabir’in inşasını Ahmet Orhan ile birlikte yaptı.

Mehmet Emin Onat Anıtkabirin İnşası
Mehmet Emin Onat Anıtkabir 9 Ekim 1945

Anıtkabir 4 kısım olarak tasarlanmıştır. 1. Kısım, Bu kısımda toprak seviyesi ayarlaması yapılmıştır. Ayrıca Atamızın kabirine doğru uzanan aslanlı yoldaki istinat duvarı yapılmıştır.Yaklaşık olarak 1 yıl sürmüştür.2. Kısım, Mozole ve törenin yapıldığı alanı kapsamaktadır. Ayrıca meydanın çevresindeki benzer amaçlarla kullanılacak binaların yapılmasını kapsamaktadır. Yine 2. kısım inşaatta anıt kütlesinin projesi tasarlanmıştır. Giriş kuleleleri ve Anıtkabir’e uzanan yolun önemli bölümü tamamlanmıştır. Ayrıca arazide ağaçlandırma gerçekleştirilimiş.Sulama sistemi yapılmıştır. Yaklaşık 5 yıl sürmüştür.
3. Kısım, Anıta çıkan yollar ve aslanlı yol tamamlanmıştır. Ayrıca tören meydanı ile mozolenin üst döşemeleri gerçekleştirilmiştir. Anıta çıkan merdiven basamakları yapılmıştır. 4. Kısım, artık anıtkabirin tamamlanması için son aşamadır. Şeref holü ve tonozlar yapılandırılmış. Buralardaki taş profiller ve saçak süslemeleri yapılmıştır. Bu inşaat aşamaları bittikten sonra anıtkabirin 9 yıl süren inşaatı son bulmuştur.

Kaynaklar

Kuban D., Sanat, Mimarlık, Toplum Kültürü Üzerine Makaleler, Boyut Yay., 2016.

Kıcalı, B., ”I. ve II. Ulusal Mimarlık Dönemi Özellikleri ve Eserleri” ,Academia, Yayında.

Erişim Linki: http://mimdap.org/2017/09/mehmet-emin-onat/ Erişim Tarihi: 24.12.21.

Erişim Linki: https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/59602/mod_resource/content/1/11.%20%C4%B0kinci%20Ulusal%20Mimarl%C4%B1k%20D%C3%B6nemi-Mimarlar.pdf Erişim Tarihi: 24.12.21.

spot_img
Aslı Karadağlı
Aslı Karadağlı
Sanat Tarihçisi, İçerik Üretici.

2 YORUM

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.