“Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat, insan hayatı ise müzik mutlaka vardır.”
Mustafa Kemal Atatürk
Alman besteci Paul Hindemith, çağdaş dönem ve Avrupa müzik tarihinin önemli bir ismi olmasının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin müzik tarihinde de büyük katkısı vardır. Ankara Devlet Konservatuvarı ve Ankara Devlet Operası‘nın kurucularından birisi olan Paul Hindemith‘i ve Cumhuriyet müzik kültürüne olan katkılarını inceleyelim.

Paul Hindemith Kimdir?
16 Kasım 1895 Almanya doğumlu Paul Hindemith, besteci, kemancı, viyola çalıcısı, müzik teoricisi, orkestra şefi ve eğitmendir. Birçok ünlü besteci gibi Paul Hindemith de çocukluğundan itibaren müziğin içerisinde bir yaşam sürmüş, temellerini sağlam atmıştır. Müzik eğitimini aldığı sırada yaşadığı şehir ve çevre şehirlerde çalışarak maddi ihtiyacını kendisi karşılamıştır.
1914 yılından itibaren Frankfurt Opera Orkestrası’nda yardımcı lider olarak başlayan profesyonel müzik hayatı, baş kemancı olarak ve gerçekleştirdiği çeşitli konserler ile ünlendi.
Paul Hindemith ve Türkiye Cumhuriyeti
Paul Hindemith‘in Türkiye ile ilişkileri 1930’lu yıllarda gelişmeye başlamıştır. Çeşitli zamanlarda birden fazla kez Ankara’ya ziyaretlerde bulunan Hindemith, özellikle Atatürk‘ün özel daveti ile Cumhuriyet tarihinde müzik alanında önemli katkılarda bulunmuştur. Polifonik müziğin ülkemizde yerleşmesi için Ankara Devlet Konservatuvarı ve Ankara Devlet Operası’nın kurulmasında öncülük etmiş, kurucularından birisi sayılmıştır.
(Polifonik müzik, aynı anda iki veya daha fazla eş zamanlı bağımsız melodilerden meydana gelen müzik yapısıdır.)
Paul Hindemith‘in o dönemde Almanya’da iktidarda olan Nazi Partisi ile ilişkisi oldukça karmaşıktır. Kendisine ait eserlerinin çalınmasına izin verilmemiştir. Ülkesindeki karışıklıktan dolayı Hindemith, 1935 yılından itibaren birkaç yıl boyunca Türkiye’ye ziyaretlerde bulunmuştur. 1935 yılında ülkemize gelen Hindemith, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, ülkemizin müzik eğitimini organize etmesi için materyal hazırlamakla görevlendirilmiştir. Ankara Musiki Muallim Mektebi‘nde Alman sahne direktörü Carl Ebert ile dersler vermiş; devlet müşaviri olarak görev almıştır. Paul Hindemith ve Cart Ebert’e Türk hükümeti tarafından Ankara Devlet Konservatuvarı’nda kadrolu hocalık yapmaları istenmiş, Carl Ebert bu teklifi kabul ederken Paul Hindemith reddetmek durumunda kalmıştır. Hindemith bu teklifi kabul etmese de 1935-1937 yılları arasında kısa dönemlerde devlet müşaviri olarak çalışmaya gelmiş, kurumlarda inceleme yaparak raporlar çıkarmıştır. 1938 yılında karısının Yahudi asıllı olmasından dolayı İsviçre’ye göç etmiştir. Paul Hindemith, 28 Aralık 1963 yılında, 68 yaşında vefat etmiştir.

Paul Hindemith’in yaşamı ve özellikle müzik dünyasına yaptığı katkıların bilinmesinde, ölümünden sonra eşi Gertrud Hindemith’in katkısı büyüktür. Paul Hindemith’in yaşamı esnasında Almanya’da yaşanan karışıklıklar, müzik kariyerinin siyaset ile ilişikilendirilmesi ve ABD ile olan ilişkileri, Hindemith’in Türkiye ile olan ilişkilerinin arka planda kalmasına sebep olmuştur. Birçok kaynağı incelediğimiz zaman ya Hindemith’in Türkiye ziyaretlerinden hiç bahsedilmez ya da ziyaret amacı, yapılan işlerden bahsedilmeden sadece basit bir ziyaret olarak yer alır. Bunun en büyük sebebi ise bu önemli ziyaretlerin belirtildiği belgelerin yayımlanmayı beklemesi ve ülkemizde yer alan kaynakların 1947 yılında çıkan yangında büyük bir kısmının yanarak yok olmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde müzik alanında yapılan büyük değişimler, Atatürk’ün gereken önemi vermesi sayesinde gerçekleşmiştir. Almanya başta olmak üzere yurt dışından birçok uzman ülkemize davet edilmiş, raporlar hazırlanmış ve yeniliklere imza atılmıştır. Tarih boyunca yeniliklere ve değişimlere karşı daima baş kaldırı olmuştur. Nitekim Hindemith’in ülkemizde müziğin gelişimi için hazırladığı raporlar ve yaşanan değişimler, her kesim tarafından mutlulukla karşılanmamış; itirazlar da gözlemlenmiştir. O zamanlarda, raporlarda bahsi geçen planların gerçekleşme ihtimalleri üzerinde şüphe duyulmuş olsa da günümüze baktığımız zaman, Avrupa müziği içerisinde başarılı piyanistlerimiz, orkestra ve bestecilerimiz ile başarılı bir konumda bulunduğumuzu görebiliriz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi‘nde yer alan “Ulusal Türk müziğinin yükselmesi ve evrensel müzikte yerini alması” sözüne bakarak Atatürk’ün müzik alanında ülkemizi dünya çapında getirmek istediği konum hakkındaki asıl amacını net bir şekilde anlayabiliriz.
Kaynakça:
ALTAY, S. (2022). Alman Sanatçı Paul Hindemith’in Türk Müzik Yaşamının Düzenlenmesine Yönelik Çalışmaları. CTAD: Journal of Modern Turkish History Studies, 18(35).
KAHRAMANKAPTAN, Ş., & YAVUZ, E. D. HİNDEMİTH RAPORLARI.
BOZKURT, Ö. TÜRK MÜZİK DEVRİMİNİN BAŞLANGICINA İLİŞKİN BİR BELGE. ARMAĞAN, 75.