Refik Halit Karay’ın Realist Öykücülüğü

spot_img

Daha çok roman ve öyküleri ile tanıdığımız, “kirpi” lakabıyla anılan Refik Halit Karay, Türk Edebiyatının önde gelen isimlerinden biridir. 1888 yılı İstanbul’da dünyaya gelen Refik Halit Karay, Türk Edebiyat tarihine çokça öykü, roman, mizah, anı, makale ve günlük türünde eserler bırakarak  edebiyat dünyasına adını kazımıştır. Köy edebiyatının öncüsü olarak da bilinen Karay, öykülerinde memleket meseleleri, sosyal problemler, yalnızlık, gurbet teması ve Anadolu insanının yaşam tarzını yer yer ince bir mizah anlayışı ile yansıtmıştır. Karay’ın eserlerinde kullandığı edebi dilin kuvveti, akıcılığı ve sadeliği ile de göze çarpmaktadır.  Refik Halit Karay birçok ünlü edebiyatçımız gibi hayatının çoğunu sürgünde geçirmiştir. Anadolu sürgününden sonra Memleket Hikayeleri’ni, Yurt dışı sürgününden sonra ise Gurbet Hikayeleri’ni kaleme almıştır. Gurbet Hikayeleri 1930-1937 yılları arasında yazdığı 17 hikayeden oluşmaktadır. Refik Halit Karay’ın sürgünde geçirdiği bu vakit ise, onun muhalif yönünü daha çok beslemiştir.

Refik Halit Karay, hikayeleri bakımından her zaman saygı görmüş, gerçek bir üne mizah yazarlığı ve hikayeleri ile kavuşmuştur. Hikayeleri ile ün kazanmış olmasına rağmen hikaye tarzında fazla eser üretmemiştir. Bunun sebebi hikaye türüne karşı olan titizliğinden geçmektedir ve bunu verdiği bir röportajdan şu şekilde anlayabiliyoruz;

“Hikâye haftada bir bile çoktur. Her gün yazanlar bunu kafalarından çıkarmazlar. Hikâye, roman demektir. Küçülmüş roman, komprime roman. Emin olun roman yazmak daha kolaydır. Zira meydan geniştir, vaktiniz müsaittir. Halbuki hikâyede sütun mahduttur. Evvela karie alaka verecek bir başlangıç bulmaya mecbursunuz. Sonra gelecek satırlar vakanın izahile beraber o merakı devam ettirecek. Asıl güç nokta hikâyenin son bırakacağı tesirdir. Bunun gayet kuvvetli ve dimağda iz bırakıcı olması lazım. Bizde bazı hikâyeler, berbad fıkralar gibi ‘e… sonra? ..’ dedirtiyor. Onun için ben haftada bir hikâyeyi bile çok görüyorum. Hikâyeleri eskiden beri güçlükle düşünür, güçlükle yazarım.”

Hikayelerinin yanı sıra ilk romanı olan İstanbul’un Bir Yüzü’nde İttihat ve Terakki’nin gelişinden Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan İstanbul’un sosyal ve siyasi dönemini yansıtmıştır. Bu sebeplerle, Refik Halit Karay’ın bıraktığı eserler 20. Yüzyıl edebiyatı ve tarihi hakkında bilgiler kazanmamız açısından önemli kaynaklardır.

Karay’ın eserlerini ve öykülerinden alıntıları sizler için derledik!

Eserleri:

Roman:

İstanbul’un Bir Yüzü (1920) , Yezidin Kızı (1939) , Çete (1939) , Sürgün (1941) ,Anahtar (1947) ,Bu Bizim Hayatımız (1950), Nilgün (3 cilt, 1950-1952) ,Yeraltında Dünya Var (1953) ,Dişi Örümcek (1953), Bugünün Saraylısı (1954) ,2000 Yılının Sevgilisi (1954) ,İki Cisimli kadın (1955) ,Kadınlar Tekkesi (1956), Karlı Dağdaki Ateş (1956) ,Dört Yapraklı Yonca (1957) ,Sonuncu Kadeh (1965) ,Yerini Seven Fidan (1977), Ekmek Elden Su Gölden (1980) ,Ayın On Dördü (1980), Yüzen Bahçe (1981)

Öykü:

Memleket Hikâyeleri (1919), Gurbet Hikâyeleri (1940)

Mizah:

Sakın Aldanma İnanma Kanma (1915) ,Kirpinin Dedikleri (1918) ,Ago Paşa’nın Hatıratı (1918) ,Ay Peşinde (1922) ,Tanıdıklarım (1922) ,Guguklu Saat (1925)

Günlük:

Bir İçim Su (1931) ,Bir Avuç Saçma (1939) ,İlk Adım (1941) ,Üç Nesil Üç Hayat (1943) ,Makyajlı Kadın (1943) ,Tanrıya Şikâyet (1944)

Anı:

Minelbab İlelmihrab (1946), Bir Ömür Boyunca (1980)

Alıntılar:

“Çevrede zelzeleden korkarak sokaklara dökülmüş bir yoksul memleket durumu vardı.”

“…kendini böyle sokağa atan hükümeti hatırladı , insan kalbinde daima ,yer bulan kötülükçülüğe , kıyıcılığa karşı uzun süre şaşkınlıkla düşündü , çözemedi …”

“Hayat yine evvelki durgunluğuyla, yine evvelki lezzetsizliğiyle başlamıştı.”

“O zaman düşündü ki insanlar yalnız kendi saadetlerini iyice duymak için yalnız başkalarının felaketlerini arar”

Memleket hikayeleri

 

“Emin olunuz, bütün bildiğimiz hayvanların içinde en ihtiyatsız ve en ibret almazı insandır.”

“Zira herkesinkine benzemeyen acı maceralar, hatta felaketler dar muhitlerde eğlence sayılıp gülüşülen sohbet mevzuları olurdu.”

Gurbet Hikayeleri

 

KAYNAKÇA:

Çötök, Nesrin A. Bir Sürgün Entelektüeli: Refik Halid Karay’ın Eserlerine Yansıyan Toplum

Zengin, Z. Refik Halid Karay’ın Hikâyeciliği

 

 

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.