Rosamund Pike, 27 Ocak 1979 yılında Londra’nın Hammersmith semtinde, opera sanatçıları olan Caroline Friend ve Julian Pike‘ın tek çocukları olarak dünyaya geldi. Tam adı Rosamund Mary Elizabeth Pike‘dır. Çocukluğunun ilk yıllarını ailesinin işi nedeniyle Avrupa’nın farklı yerlerinde geçirdi. İngiltere’nin Bristol şehrinde bulunan bir Badminton Okulu’ndan burs aldı ve Ulusal Gençlik Tiyatrosu’nda oyunculuğa ilk adımını attı. “Romeo ve Juliet” adlı oyunda Juliet’i sahnelerken bir menajer tarafından fark edildi ve bu adım profesyonel kariyerine başlamasında etkili oldu. Daha sonra eğitimine Wadham Koleji, Oxford Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyarak devam etti.
Burada eğitim aldığı sırada tiyatro sahnelerinde boy göstermeye devam ederken, sahne deneyimlerini de genişletti. İlk olarak sahne performanslarıyla adını duyurdu ve ardından televizyon dizilerinde ve filmlerinde kendine yer bulmaya başladı. Rosamund Pike’ın kariyerindeki başarılarının yanı sıra, sivil toplum çalışmalarına da önem verdiği bilinmektedir. Aktif bir insan hakları savunucusu olan Pike, çeşitli yardım kuruluşlarına destek vermektedir.
Profesyonel Kariyeri ve Projeleri
İlk projesi 1998 yılında oynadığı “A Rather English Marriage” adlı filmdi. Bu filmi 1999 yılında “Wives and Daughters” adlı dizi takip etti. 2002 yılında ise “Die Another Day” adlı James Bond filmiyle büyük bir çıkış yakaladı ve bu rolle uluslararası düzeyde dikkat çekmeyi başardı. Ancak gerçek çıkışını David Fincher’ın yönettiği “Gone Girl” adlı 2014 yapımı gerilim filmi ile elde etti. Canlandırdığı Amy Dunne karakteriyle bu filmdeki etkileyici performansı, eleştirmenler ve izleyiciler tarafından büyük övgü topladı. Bu rol ona bir çok ödül kazandırdı.
Rosamund Pike daha öncede bahsettiğimiz gibi birçok dizi ve filmde yer almıştır. Gelin başarılı oyuncunun filmografisine biraz daha yakından bakalım.
Die Another Day (2002)

Film, James Bond’un Kuzey Kore’de yaptığı bir görev sırasında esir düşmesiyle başlar. Esaretten kurtulduktan sonra, Bond, ona ihanet eden kişiyi bulup intikam almaya karar verir. Bu süreçte ona yardım eden Amerikalı bir hükümet ajanı olan Jinx ile tanışır. James Bond serisinin bir parçası olan bu filmde Rosamund Pike, zeki bir karakter olan MI6 ajanı Miranda Frost karakterini canlandırıyor. Miranda Frost, bu filmde James Bond’un karşısına çıkan gizemli ve çekici bir karakter olarak öne çıkıyor.
The Libertine (2004)

Film, 17. yüzyıl İngiltere’sinde yaşananları anlatıyor. Başrolde Johnny Depp yer alırken, Rosamund Pike da Elizabeth Malet‘i canlandırarak filmde yer almıştır. Elizabeth Malet, gerçek bir kişilik olan John Wilmot‘un (Johnny Depp) hayatında yer alan bir karakterdir. John Wilmot, 2. Earl of Rochester olarak bilinen bir şair ve oyun yazarıdır. Film, John Wilmot’un şöhretini ve düşüşünü, döneminin İngiltere’sinin sosyal ve kültürel yapısını yansıtarak anlatır. Aynı zamanda sanatsal özgürlük, ahlaki değerler ve toplumsal kurallar gibi temaları da işler.
Filmin konusu ve karakterlerinin gerçek tarih ve kişiliklere dayandığı göz önüne alındığında, Rosamund Pike’ın Elizabeth Malet karakteri de filmin tarihî ve dramatik anlatısına katkıda bulunan bir figür olarak öne çıkar.
Pride and Prejudice (2005)
Jane Austen‘e ait Gurur ve Önyargı adlı klasik romanından uyarlanan bu filmde Rosamund Pike, başroldeki Keira Knigleight‘in oynadığı Elizabeth Bennet‘in kız kardeşlerinden olan Jane Bennet karakterine hayat veriyor. Hikaye, İngiltere’nin taşralarında geçer ve Bennet ailesinin beş kızı, yani Elizabeth, Jane, Lydia, Kitty ve Mary ile başlar. Bennet ailesi, ailenin mirasını alacak uygun bir damat bulma umuduyla beklemektedir. Bu nedenle Bay Bennet ve eşi, kızlarını evlenmeye teşvik ederler.
Jane Bennet karakteri oldukça iyi kalpli ve sevgi dolu bir karaktere sahiptir. Bu rolde Rosamund Pike‘ın partneri Charles Bingley karakterini canlandıran Simon Woods‘tur.
An Education (2009)

Film, Lynn Barber‘ın aynı adlı anılarına dayanmaktadır. Genç bir kadının yetişkinliğe geçiş sürecini, kendi değerlerini bulma çabalarını ve hayatta hangi önceliklere sahip olması gerektiğini keşfetmesini işler. Rosamund Pike, 1960’ların Londra’sında geçen bu filmde başrol Carey Mulligan‘ın oynadığı karakter Jenny Mellor‘un arkadaşı olan Helen‘i canlandırmaktadır. Helen, Jenny’nin hayatına eğlence, macera ve düşünceleriyle birlikte renk katan bir karakter olarak karşımıza çıkar.
Wrath of The Titans (2012)

Hikaye, Perseus adlı kahramanın maceralarını takip eder. Perseus, tanrı Zeus’un oğlu olarak doğmuş ve yarı tanrı, yarı insan bir varlıktır. Ancak Perseus, tanrısal güçlerine rağmen sakin bir yaşam sürmeyi tercih etmektedir. Wrath of the Titans filminde Rosamund Pike, Andromeda karakterini canlandırmıştır. Andromeda, Yunan mitolojisinden esinlenilen bu filmlerde önemli bir karakterdir. “Wrath of the Titans” filminde, Andromeda‘nın rolü, kahraman Perseus ile olan ilişkisi ve olayların gelişimindeki katkıları ile öne çıkabilir. Filmde Andromeda, Perseus‘un maceralarında önemli bir figür olarak yer alır.
Jack Reacher (2012)

Rosemund Pike, bu filmde Helen Rodin adında başarılı, özverili ve güçü bir avukat rolünde oynamıştır. Filmde Helen’in babası Alex Rodin bir cinayetle suçlanır ve Jack Racher (Tom Cruise) Helen‘in babasının masumiyetini kanıtlamak için çabalar. Helen, babasının suçsuzluğuna inanan ve onun adını temize çıkarmak için çabalayan bir karakter olarak ön plana çıkar.
Helen karakteri, hukuk ve adaletin peşinde olan bir avukat olarak hem hikayenin ilerlemesine hem de Jack Reacher‘ın soruşturmasına katkıda bulunur. Filmdeki dinamiklerin bir parçası olarak, Rosamund Pike‘ın oyunculuğu bu karakterin duygusal yönünü ve kararlılığını başarılı bir şekilde yansıtır.
Gone Girl (2014)

David Fincher‘ın yönettiği bir gerilim filmi olan “Gone Girl” filminde Rosamund Pike, Amy Elliot Dunne karakterini canlandırmıştı. Bu film aynı zamanda Rosamund Pike’ın kariyerinde büyük bir yere sahiptir. Bu filmle Golden Globe dahil olmak üzere birçok ödül kazanmıştır.
Amy Elliot Dunne, hikayenin ana karakterlerinden biridir ve filmdeki olayların merkezinde yer alır. Amy, filmin başlarında özgür ruhlu, eğlenceli,zeki ve cazibeli bir kadın olarak tanıtılır. Ancak eşi Nick Dunne (Ben Affleck) ile olan evliliğinde bir süre sonra sorunlar yaşamaya başlar. Amy, evliliğindeki zorlukları ve monotonluğu günlüklerine kaydeder. Filmdeki ana çatışma, Amy’nin gizemli bir şekilde kaybolması ve araştırmanın Nick üzerinde yoğunlaşmasıyla başlar. İzleyiciler, Amy’nin kaybolmasının ardında ne olduğunu çözmeye çalışırken, hikaye giderek daha karmaşık hale gelir.
Amy Elliott Dunne karakteri, filmdeki tüm olayların derinliğini ve dönüşlerini yönlendiren kilit karakterlerden biridir. Oynadığı karakter, başarılı bir evlilikten evliliğin iç yüzüne, toplumsal beklentilerden kişisel arzulara kadar birçok farklı yönü temsil eder. Rosamund Pike‘ın performansı, karakterin karmaşıklığını ve sıradışı özelliklerini ustalıkla yansıtırken, filmdeki sürpriz gelişmeleri seyirciye aktarır.
A United Kingdom (2016)

Rosamund Pike, bu filmde Ruth Williams Khame karakterini canlandırır. Film, gerçek bir hikayeden esinlenmiştir. 1940’ların İngiltere’sinde geçmektedir. Filmde Ruth, Seretse Khama adlı Botswana Kraliyet ailesine mensup bir prensle tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Ancak bu ilişkiye elbette ki aileleri ve toplum tarafından karşı çıkılır ve engellenmeye çalışılır.
Ruth, Botswana’nın gelecekteki kraliçesi olarak hayatına devam ederken, hem kendi içindeki zorluklarla hem de çevresindeki toplumsal baskılarla mücadele etmek zorunda kalır. Film, ırk ayrımcılığı ve toplumsal engellerle yüzleşen Ruth’un hikayesini anlatırken, onun cesaretini ve sevgisini vurgular.
Radioactive (2020)

Marie Curie, tarihî bir figür olan Polonyalı-Fransız bilim insanıdır. Film, Marie Curie‘nin hayatına odaklanırken, Rosamund Pike, onun hayatını ve bilimsel keşiflerini başarılı bir şekilde yansıtarak Marie Curie‘yi canlandırmıştır.
Marie Curie, radyoaktiviteyi keşfetmesi ve radyum ve polonyum elementlerini bulmasıyla tanınır. Bu keşifleri, bilim dünyasında önemli bir dönüm noktasıydı ve modern nükleer fizik alanının temellerini atmıştır. Ayrıca, Curie, iki Nobel Ödülü kazanan ilk kadın bilim insanıdır. Rosamund Pike’ın performansı, Marie Curie‘nin bilimsel merakını, özverisini ve zorluklarla dolu yaşamını başarılı bir şekilde yansıtır. Film, Curie‘nin bilimsel keşiflerinin yanı sıra kadın bilim insanları için verdiği mücadeleyi de ele alır. Marie Curie‘nin yaşamına ve çalışmalarına odaklanan “Radioactive”, onun mirasını ve bilimsel etkisini vurgular.
I Care A Lot (2020)

Rosemund Pike‘ın canlandırdığı Marla Grayson oldukça karmaşık ve özgün bir karakterdir. Marla, yasal bir velayet dolandırıcısıdır. Yani, yaşlı ve savunmasız kişilerin yasal velayetlerini ele geçirerek onların mülklerini ve paralarını kontrol eder. Ancak Marla’nın sonraki “müşterisi” Jennifer Peterson (Dianne Wiest) hakkında yaptığı tahminler hiç beklenmedik bir şekilde yanlış çıkar ve işler karışır. Film, Marla‘nın Jennifer’ın gerçek kimliğini keşfetmeye çalışırken karmaşık ve gerilim dolu bir hikaye çevresinde gelişir.
The Wheel of Time (2021)

Son olarak Pike, 2021 yılında çıkan ve günümüzde de devam eden, Robert Jordan’ın aynı adlı fantastik romanından uyarlanan “The Wheel of the Time” dizisinde Moiraine Damodred karakterine hayat vermektedir.
Moraine Damodred, “The Wheel of Time” evreninde Aes Sedai adı verilen büyücülerden biridir. Kendisi Aes Sedai tarikatına mensuptur ve güçlü bir kadın karakter olarak ön plana çıkar. Dizi, Moraine ve diğer karakterlerin hikayesini anlatarak fantezi ve macera dolu bir dünyaya davet ediyor.
Dizin 2. sezonu 1 Eylül 2023 tarihinde Prime Video kütüphanesinde yer alacak. Dizinin 2. sezon fragmanını izlemek isteyenler için fragmanı aşağıya bırakıyoruz.