“Bizim için sanat kendinde bir amaç değil, içinde yaşadığımız çağın doğru algılanması ve eleştirilmesi için bir fırsattır. Hugo Ball”
Dadaizm, 20. yüzyıl Avrupa çevresinde oluşan avangart sanat hareketidir. Akımın kavgacı ve gürültücü karakteristiği, 20. yüzyıl sanatının gidişatını da belirledi. Dada, sanatçıların odak noktasının estetik açıdan hoş nesneler yaratmak değil, genellikle burjuva duyarlılıklarını eleştiren ve toplum, sanatçının rolü ve amacı hakkında zor sorular üreten işler yapmaya odaklandığı kavramsal sanat hareketinin de öncülüdür.
Kübizm, Fütürizm, Konstrüktivizm ve Dışavurumculuk gibi diğer avangard hareketlerden etkilenen eserleri; performans sanatı, şiir, fotoğraf, heykel, resim ve kolaja kadar çeşitliydi. Dada’nın materyalist ve milliyetçi tavırlarla alay etmesiyle damgasını vuran yapısı, Berlin, Paris, New York ve Köln dahil, hepsi kendi gruplarını oluşturan birçok şehirde sanatçılar üzerinde güçlü bir etki yarattı.
Dönemin Tarihsel Arka Planı
On dokuzuncu yüzyılın sonlarına kadar sanat; kilise ve burjuva sınıfının merkezindeydi. Endüstri çağındaki sanat anlayışına bakıldığında; sanatçıların, halka hitap etme ve halkla ilişki kurma gibi, bu dönemin sanatçılarının başlıca amacıdır. Sanatçıların bu yolda karşılaştıkları en büyük güçlük; geçmişe körü körüne bağlı olan burjuva sınıfının sözcüsü tutucu aydınların, gelenek ve göreneklerine bağlı alışkanlıklarının, halk ile aydınlar arasına aşılmaz bir duvar örmesidir. Edilgen halk kitlelerinde yatan yaratıcı güçlerin uyandırılması için bu duvarın yıkılması yolundaki ilk girişimler, İtalya’da birinci Dünya Savaş’ından önce Fütürist sanatçılar tarafından gelmiştir. Fütürizm; hızı, heyecanlardaki-duyumlardaki eş zamanlılığı, makinenin ve eylemin güzelliğini, savaşı, erkekliği ve şiddeti yüceltmektedir (Gökçöl, 1993c: 1403).
1914 yılında başlayan ve 4 yıl süren 1. Dünya Savaşı Avrupa merkezli olmasına rağmen etkileri oldukça küresel olacak biçimde diğer kıtalara da yayılmıştır. 1.Dünya Savaşı’nın karışık yıllarına karşılık gelen 1914 yılı civarlarında İtalya ve Almanya gibi dünya sömürge ve pazarlarında silahlanırken İngiltere ve Fransa gibi ülkeler de karşılık vermek için tetikte beklemekteydi. Merkezi Avrupa olmak üzere, dünya büyük bir savaşa hazırlanıyordu. Almanya ve İtalya’da bazı sanatçılar da dahil olmak üzere yapılan savaş yanlısı propagandalar aracılığıyla halkı savaşın ulusal yaşantıyı güçlendireceğine ikna etmeye çalışıyorlardı.
Birinci Dünya Savaşının o zamana dek yapılmış savaşlardan en ayırt edici yanı teknolojinin gelişmesi, savaşta kimyasal gazların kullanılması gibi unsurların savaşın gidişatında etkili olmasıdır. Savaşa tepkisel duruşları etrafında gelişen bu hareketi benimseyen sanatçılar, modern kapitalist toplumun mantığını, aklını ve estetizmini reddederek yerine eserlerinde saçmalık, mantıksızlık ve anti-burjuva protestolarına yer verdiler.
Dada Kelimesi
Dada kelimesi; Fransızca “Tahta at” anlamına gelmektedir. Hareketin adının neden Dada olduğu konusunda bir fikir birliği yoktur; yaygın hikayeyse bir çocuğun ilk kelimelerini akla getirdiğini ve gruba hitap eden bir çocuksuluk ve saçmalık çağrıştırdığına işaret ediyor. Birkaçıysa, kelimenin herhangi bir dilde benzer bir anlamı -ya da belki hiçbir anlamı- uyandırmak için seçilmiş olabileceğini böylelikle de hareketin uluslararası yaygınlığını yansıttığını düşünüyor.
Fütürist Akım
Savaş, milyonlarca insanın ölümüne ve sakat kalmasına sebep olmuş, ailesiz kalan çocuklar, göç etmek zorunda bırakılan aileler büyük psikolojik travmaları beraberinde getirmiştir. Psikolojik buhranı anlatma ve yansıtma ihtiyacı duyan bazı topluluklar sanat ile ifadeyi tercih etmiş; bazıları ise toplumda kargaşa yaratmayı yeğlemişlerdir. Sanatın savaş hali ile var olduğu bu dönemde, özellikle savaşı destekler nitelikte olduğu düşünülerek Fütüristlerin ürettiği eserlerin “ikiyüzlü ve tutucu sanat” niteliği taşıdığı ileri sürülmüştür. Bu grup aynı zamanda erkekleri yücelterek de kadınların tepkisini toplamıştır. Sanat tarihinde bir dönemin diğerinin oluşumuna zemin hazırladığını da hesaba katarsak Dadaizm akımının ortaya çıkışı için Fütüristleri tanımak önemli. Fütüristlerin tam aksine Dadaist sanatçılar şiddete, savaşa ve milliyetçiliğe karşı hoşnutsuzluklarını dile getirdiler.
Dadaizm
Dadaist hareket monarşiyi, militarizmi ve muhafazakarlığı reddetti ve “sanat karşıtı” bir yön belirledi. Dadaistler, sanatın sınırları veya kısıtlamaları olmaması gerektiğini bunun yerine tepkisel hatta eğlenceli olabileceğini düşündüler. Bu duyguları, savaşın acımasızlığını gördükten sonra toplumun otoritenin rolünü sorgulamasına ve militarizmi reddetmesine neden olan Büyük Savaş’tan sonra ortaya çıktı. Birçok Dada eseri, Weimar Cumhuriyeti’ni ve onun Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’sında bir demokrasi yaratma konusundaki başarısız girişimini eleştiriyordu.

Dada sanatçıları, sanatçı tarafından çok az manipülasyonla sanat olarak satın alınabilen ve sunulabilen gündelik nesneler olan hazır ürünleri kullanmalarıyla tanınırlar.
Dadaist sanatçıların amacı yol gösterici ya da öğretici olmaktan ziyade içinde bulunulan savaş ortamının psikolojik kargaşa ve bunalımlarını, kısacası içinde oldukları ruh halini sanattan soyutlamanın aksine sanat eserlerini bu ruh halinin bir ürünü olarak yarattılar. Bu yol gösterici olmaktan uzak tavrı bireyselliğe bir vurgudur aslında. Toplumcu düşünce ve kolektivist bilinçten uzak kalmayı amaçlayarak bireysel duygu ve düşünce dünyalarını yansıtma amacı taşımışlardır.
Dadaistler savaş sırasında gençleri ölüme çağıran savaş afişlerine bunu tasarlayan sanatçılara ve finanse eden burjuvaziye de tepkiyle yaklaşmıştır ve bu tepkilere eserlerinde yer vermişlerdir.
Hans Richter’e göre Dada sanat değildi: Dada anti-Dada’ydı, sanat karşıtıydı, sanatın temsil ettiği her şeyin karşıtını temsil ediyordu. Sanatın geleneksel estetikle ilgili olduğu yerde, Dada estetiği görmezden geldi. Sanat, duyarlılıklara hitap edecekse, Dada gücendirmeyi amaçladı. Bu akımda; bir şeye karşı çıkmanın en etkin yollarından birinin onu gülünçleştirmek olduğu düşüncesi hakimdir. (İnce,1975:3)
Zürih
Zürihteki sanatçı topluluğu ara sıra toplanmaktaydı. Bunları düzenli bir biçimde yapmak isteyen Hugo Ball özgür ortamın tadını çıkarmak isteyen gençleri bir araya getirmeye karar vererek Voltaire Kabaresi adlı gece kulübünü açtı. Bu açılış için de bir sergi düşünüyordu; bu sergide dostlarının eserleri ya da tanınmamış sanatçıların farklı tekniklerle ürettikleri eserleri ödünç aldı. Duvarda Picasso, Artur Segal, Arp gibi sanatçıların yanında pek tanınmayan sanatçıların eserleri de mevcuttu.
Voltaire Kabaresi adı, Candide adlı romanı döneminin dini ve felsefi dogmalarıyla alay eden Fransız filozof Voltaire’e bir göndermeydi.

New York
Kapitalist kültürün yükselişine, savaşa ve eşzamanlı olarak sanatın yozlaşmasına tepki gösteren sanatçılar, 1910’ların başında yeni sanatı ya da Marcel Duchamp’ın tanımladığı gibi bir “anti-sanat”tan söz etmeye başladılar.
Marcel Duchamp

Duchamp’ın ünlü hazır yapımı Bisiklet Tekerleği, çalışmalarında bulunan, atılan ve yeniden kullanılan nesneleri kullanan birçok kişi için bir sanat işaretlemesi örneği oluşturdu.

1917’de Marcel Duchamp, Bağımsız Sanatçılar Derneği’ne bir pisuar gönderdi. Cemiyet, Çeşme’yi sanat eseri sayılamayacağına inandıkları için reddetti. Bu, Dadaistler arasında bir kargaşaya neden oldu ve Duchamp’ın Bağımsız Sanatçılar Kurulundan istifa etmesine neden oldu. Bu olay, sanatı neyin sanat yaptığı hakkında sayısız önemli soruyu gündeme getirdi ve 20. yüzyıl sanatında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edildi.
Man Ray
Sanatçı, modeli Kiki de Montparnasse’nin fotoğraf baskısının üzerine telli bir enstrümanın f deliklerini boyayıp baskıyı yeniden fotoğraflayarak, klasik bir nü olan kadın bedenini bir müzik aletine dönüştürdü.
Berlin
Romantik dönemden o yana romantize edilmiş bireysellik kavramına artık kuşkuyla yaklaşılmaya başlanmıştı bu dönemde. Berlin Dada grubundan George Grosz ve John Heartfield ortaklaşa oluşturdukları kesyaplarda bu kuşkularını yansıtır gibi görünmekte. Sanatçılar her daim başkalarının yardımına ihtiyaç duysa da son safhada attıkları imza kendilerinindir. Sanatın bireysel bir yaratım olduğu düşüncesi, modernizmle birlikte iyice abartılmış ve br sanatçının başka ellerden sakınması gerektiği düşüncesi yerleşmişti (Yılmaz, 158). Ancak Grosz ve Heartfield adeta ortak kesyapları ile bu modernist kanıyı sorguladılar. Heartfield örneğin gerek kendi çektiği gerek dergi ve gazetelerden topladığı görüntüleri değişik biçimlerde birleştirerek bazen eleştirel bazen anlatıya dayalı kurgular yapmaktaydı.
Jean Arp
Arp, modern toplumun akla aşırı bağımlı hale geldiğini hissetti. Doğanın form ve yasalarını onları kopyalamadan kendiliğinden bilinçte uyandırabileceği bir sanat biçemi yaratarak dengeyi sağlamayı amaçladı.

Bu kabartmadaki yuvarlak şekiller bulutları veya gezegenleri çağrıştırıyor olabilirken, başlığın ‘yasaları’ doğanın ‘erişilemez düzenini’ karakterize eden akış ve talih yasalarıdır. Arp’ın talihe ilgisi kabartmalarının yapımına kadar uzandı. Onları bir zanaatkardan sipariş etti, ancak zanaatkarın özgür yorumunu teşvik etmek için talimatlarını belirsiz bıraktı.
George Grosz
Bazı hiciv dergilerinde karikatürümsü çizimler de yayımlayan Grosz’un bazı çizimlerindeki eleştiriler oldukça ağırdır.

Saat Sabah Beşte İdareci Sınıfın Yüzü’nden alınan çizimde, ikiye bölünmüş karikatürün üst kısmında çalışmakta olan fabrikaların önünde, sabahın erken saatlerinde işlerine giden işçiler var. Aynı saatte işveren ve sermaye sahipleri ise içiyor, eğleniyor ve sevişiyorlar. Bir tanesi belli ki içkiden allak bullak olmuş, kusuyor.
Hannah Höch
Hannah Höch bir Alman Dada sanatçısıydı. En çok fotomontajın yaratıcılarından biri olduğu çalışmalarıyla tanınır. Popüler kültürden imgeler ödünç alan ve imgelerin parçalanıp yeniden birleştirilmesinden yararlanan bu kolajlar, diğer Dadacılar hareketin doğasında var olan cinsiyetçilik nedeniyle onun çalışmalarını kabul etmekte tereddüt etseler de, Dada estetiğine çok uygundur. Çalışmaları, Dadaist burjuva toplumunu küçümseme fikrine alaycı bir feminist içerik ekledi. Hem kadın kimliği hem de feminist yanı, erkek sanatçılar tarafından asla tam olarak kabul edilmemesine neden oldu.

Hareket Sürrealizm akımının yaygınlaşmasıyla dağıldı, ancak ortaya çıkardığı fikirler, modern ve çağdaş sanatın çeşitli kategorilerinin temel taşları haline geldi.
Kaynakça:
Gökçöl, Tanju, (1993c), “Gelişim Hachette”, Alfabetik Genel Kültür Ansiklopedisi, İnterpres Basım ve Yayıncılık, Cilt 4 ,Paris, ss. 1186, 1403.
İnce, Özdemir, (1975), Dada Akımının 60 Yılı, Milliyet Sanat Dergisi, Sayı 161,İstanbul, ss.3-35.
Yılmaz, M. (2013) Modernden Postmoderne Sanat. Ankara: Ütopya Yayınevi.Çetin, N.
İnternet Kaynakları:
https://www.wikiart.org/en/artists-by-art-movement/dada#!#resultType:masonry
https://www.theartstory.org/movement/dada/history-and-concepts/#beginnings_header