Artık geride bıraktığımız 2022 yılı, sanat dünyası adına bir yandan çok parlak ve üretken, ancak oldukça da yorucu bir yıl oldu. Söylenti Dergi sanat editörlerimizden Esra Şahin, geçtiğimiz zorlu bu bir yıl boyunca ne olursa olsun güzel işler yapmayı başarmış sanat dünyasının içinden 10 sanatçıya bir soru yöneltti. Tek sorulu ancak birden fazla konuklu bu röportaj içeriğinde dikkat çekmek istediğimiz asıl nokta, günümüzde sanat dünyasının hangi yönlerinin değişmesi, iyileşmesi gerektiği sorusunu bu dünyanın içinde olan ve düşüncelerine önem verdiğimiz sanatçılara sorup eleştirel ya da yapıcı yanıtlar alabilmek ve aynı zamanda geçtiğimiz bir yılın artılarını – eksilerini değerlendirebilmek aslında.
E: “Size bir şans verilseydi, 2023 yılında sanatla/sanat dünyasıyla ilgili neyi değiştirmek isterdiniz?”
Gizem Kızıl | Yönetmen

“Sanatla uğraşmak, özellikle bu topraklarda maalesef yaşam döngüsü içinde bir lüks. Siz inandığınız, içinde iyi hissettiğiniz üretimleri yaparken bir yandan da hayat mücadelesinde kayboluyorsunuz. Haliyle çoğunlukla kendinizi üretiminize yüzde yüz veremiyorsunuz. Hatta belki de bir çok yetenekli sanatçı kendini bile keşfedemeden hayatın rutini içinde kendini ve ne istediğini bulamıyor.
Fakat pandemide bir kırılma yaşandı. Hepimiz mecburen evlere kapandık. Bütün hayata ara verdiğimiz korkutucu ama bence şahane bir dönemdi. Sanatçıların bir çoğu evlerinde kendileriyle, haliyle sanatlarıyla baş başa kalabildi. Duygulardan ve etrafımızdan beslenen insanlar olarak önce bir süre karanlığa ve umutsuzluğa gömüldük. Ama bu karanlık bir ışığa dönüştü. Bir çok eser doğdu. Kendi adıma yeni fotoğrafçıları, ressamları, yazarları tanıdığım besleyici bir zaman dilimiydi. Benim gibi üretim için bir ekibe ihtiyaç duyan insanların “evde tek başıma ne yapabilirim”e kafa yordukları bir dönem oldu. Haliyle sanatınla baş başa kaldığında kurulan hayallerin ne kadar parladığını gördüm. Yani demem o ki 2023’ten dileğim; sanatın hak ettiği değeri madden ve manen görmesi, bizlerinde hayat kavgası içinde kaybolmadan üretim yapabilmemiz.”
Aslı Alpar | Yazar – İllüstratör

“2023 yılından beklentilerim: sansürün, ifade özgürlüğü ihlallerinin olmadığı bir kültür sanat alanı; sanatın metalaşmasına karşı güçlü bir örgütlülük; eşitsizliklerle her alanda olduğu gibi sanatta da yüzleşilmesi.”
Nezaket Erden | Oyuncu

Erman Gürcüm | Ressam

“2023 yılında; sanat dünyasındaki genç sanatçılara olan imkanları daha fazla olmak üzere değiştirmek, özgürce yer alacakları ve kendilerini göstereceği daha çok platform oluşturmak isterdim.”
Ayşegül Karacan | Fotoğraf Sanatçısı

“Yaşadığımız zamanın değişime ve tüm alternatiflere açık oluşunu seviyorum. Fakat beraberinde bazı olumsuzluklar da getiriyor bu. İçinde olduğumuz çağ çok hızlı, göstermeci, önyargılı ve bunlar ülkedeki basınçla birleşince ortaya samimiyetten uzak, yüzeysel işler çıkabiliyor. Tam tersi aşırı bireysel, cesur ve orjinal işler de görüyorum. Dileğim bu hür fikirlerin artması, cesaret ve üretkenlikle daha kışkırtıcı işler görmek. İnsanların emek sömürüsü havuzundan çıkıp durup düşünmeye vakit ayırıp, bakmaları, görmeleri, hissetmeleri. İnsanlar gözlerine de soksanız artık baksalar da görmüyorlar ve düşünmüyorlar, bana bir şans verilseydi bu iyice dozajı artan uyuşukluğu ortadan kaldırmak isterdim.”
Özgür Cem Tuğluk | Oyuncu

“Vasatlık tüm yaşantımızda bu kadar kabul ettirilmişken, mükemmele yakın olanın kıymetli olduğu bu disiplinde vasatlık balonunun yırtılmasını, algoritmaların sunduklarının dışında olabilmeyi, iyiyi veya kötüyü birbirimizi “eylemeden” söylemeyi, ev ödevlerimizi yapmayı, beğenmekle kişisel ilişkilerin ayrışmasını, görünüş değil gerçekle ilgilenmeyi ve sevmeyi isterdim. Gitmeyelim sevelim bence. Daha güzel olacak gibi, sevelim.”
Serpil Altın | Yönetmen – Yapımcı

“Sanat, insana insan olduğunu hatırlatan, duygularımızın temsilini sağlayarak içimizdeki
çığlıklara ve suskunluklara kulak veren, hazzı yaşatan, estetik bakış açımızı körükleyen,
eleştirel yönüyle bizi farklı düşünme konusunda eğiten ve geliştiren çeşitli insan etkinlikleri
ve sonuçta ortaya çıkan üründür. Siyasetten ayrı tutulması gerektiği ifade edilse de siyasi
değer ilintimizi de yönlendirir. Dünyada ve ülkemizde yakın zaman içinde ise sanatın diğer
işlevlerini görmezden gelerek siyasetle ilişkisini fazla ciddiye alan sanat dünyası, kutuplaşma ortamının git gide sömürüsüne açık hale gelmiştir. Bu durum yönetmen ve senarist olarak beni son derece rahatsız etmekte ve içimde yepyeni bir çığlık yaratmaktadır.
Ürettiğimiz eserlerin gösterim ortamlarında seçiciler ve jüriler bu kutuplaşmanın dışında kalan biz üreticileri görmezden gelmeyi tercih ederek, kendi gruplarında bulunan üreticilerin eserlerini ön plana çıkarmayı tercih etmektedirler. Sanata yakışmayan “kutuplaşma” kelimesini kendi adalet arayışlarında adaletsizliklerine yaslanarak ön plana çıkarmaktadırlar. Bu sebeple resimde, edebiyatta, müzikte, sinemada, vs. … ön planda olan kutuplaşmanın değil sanatın birleştirici gücünün ön planda olmasını canı gönülden diliyorum.”
Rugül Serbest | Ressam – Oyuncu

“Yeni bir yılda sanat üreten insanlara, imkanı olmayanlara yer ve malzeme tahsis edilmesini ve üretimlerini sergileme konusunda destek sağlanmasını, sanatçıların yurtdışında da görünür olabilmesi için yurt dışındaki fuarlara ve sergilere ulaşmalarının sağlanmasını umut ediyorum.”
Naz Tansel | Ressam

“Sanata ulaşılabilirliğin sınırlarının genişlemesini hatta sınırlarının olmamasını isterdim. Örneğin, sanat fuarlarını ve ücretli girişi olan müzelere öğrencilerin ücretsiz gelebilmelerini bir ihtiyaç olarak görüyorum.”
Bekirhan Ak | Oyuncu – Tiyatro Kurucusu

“Genç bir sanatçı olarak, sanatın her alanında gençlerin önünün açılmasını dilerdim. Biz yeni mezun oyuncular olarak her köşesi farklı kişiler tarafından tutulmuş bu piyasada var olabilmek için kendi alanımızı oluşturmak zorunda kalmadan ayakta kalabilmeliyiz. Bizi ve işlerimizi görün, başımızda bir büyük olmadan da biz varız, iyiyiz.”
Sanat dolu, mutlu yıllar!