Roma tarihinin en önemli düşünür ve tragedya ustalarından biri olan Seneca‘nın, Stoacılığa uygun bir yaşam anlayışının nasıl olması gerektiğine dair sorulara verdiği yanıtları bir araya getirdiği “Mutlu Yaşam Üzerine ~ Yaşamın Kısalığı Üzerine” adlı kitabından en ilham verici alıntıları sizler için derledik. Keyifli okumalar!
- “… herkes mutlu yaşamak ister, ancak yaşamı mutlu kılan şeyin ne olduğunu görmek konusunda zihinleri kördür. Nitekim mutlu bir yaşama kavuşmak hiç kolay değildir, insan bir kere yoldan sapmışsa ona kavuşmaya ne kadar istekli olursa ondan o kadar uzak kalır.” (s.3)
- “Ruh için neyin iyi olduğunu ruhun kendisi bulsun.” (s.5)
- “… bizi rahatsız eden ve korkutan unsurlardan uzaklaştığımızda daimi dinginliğe ve özgürlüğe ulaşacağımızı anlarsın, zira hazlar ve korkular kovulduğunda, değersiz, kırılgan şeyler ve rezilce davranışların verdiği zararların yerini sarsılmaz, doğru ve büyük bir sevinç alır, böylece ruhun huzuru, uyumu ve azameti uysallıkla buluşur, zira her vahşilik güçsüzlükten doğar.” (s.7)
- “… bir insanın yaşamına daimi bir neşenin ve kendi derinliğinden gelen soylu bir mutluluğun dahil olması öyle temel bir zorunluluktur ki, insan ancak bu sayede kendinde bulunan şeylerden keyif duyar ve sahip olduklarından fazlasını istemez.” (s.8-9)
- “… ancak aynı zamanda tutarsız ve pişmanlığın acısını çekmekle meşgul bu budalalar, büyük hazları deneyimleyecektir, yine de kabul etmelisin ki, her tür acıdan yoksun olduklarında, sağlıklı zihinden de yoksun olurlar, diğer birçoklarının başına geldiği gibi…” (s.17)
- “Herhangi bir pratik sonuç doğurmasa bile, insanlar yararına olan uğraşlar övgüye değerdir.” (s.27)
- “Ben zorluklara, ne kadar büyük olurlarsa olsun, bedenimi cesaretle güçlü kılarak katlanacağım.” (s.27)
- “Yaşamımdaki eylemleri sizin kanılarına göre şekillendirmemek kadar azimli olduğum bir konu daha yoktur.” (s.37)
- “Birinci ikinciyi destekler, ikinci üçüncüyü destekler, kimse kendisinin destekçisi değildir.” (s.47)
- “Geçmişini, ne zaman kesin bir plan yaptığını, ne kadar az günün tasarladığın gibi geçtiğini, ne zaman yüzünün doğal haline büründüğünü, ne zaman zihninin huzursuz olmadığını, böylesine uzun bir ömürde ne başardığını, sen kendin ne kaybettiğini anlamazken, birçoklarının senin yaşamından ne kadar çok çaldığını, yersiz kederin, aptalca mutluluğun, açgözlü şehvetin, dalkavukça ilişkinin yaşamından ne kadar çok çaldığını, sende sana ait ne kadar az şey kaldığını yeniden düşün, göreceksin ki vaktinden önce ölüyorsun.” (s.48)
- “Güçlü bir fırtınanın limandan koparıp oradan oraya sürüklediği veya farklı yönlerden esen çılgın rüzgarların etkisiyle aynı yerde dönüp duran bir adamın, uzun bir deniz yolculuğu yaptığını düşünmenin ne anlamı var?” (s.55)
- “‘Zavallı ölümlülerin ömründeki en iyi gün, / İlk kaçıp gidendir!’ … zamanın çabukluğuna sadece onu kullanırken hızlı olursan yetişebilirsin, tıpkı hiç durmayacak, taşkın nehirden suyu çarçabuk içer gibi. Şairin en iyi ömürden değil, en iyi günden bahsetmesi sonu gelmez ertelemeye dair en iyi eleştiridir. Açgözlülüğüne ne kadar uygun görünürse görünsün, nasıl oluyor da, zaman böyle hızla uçup giderken sen güvenle ve ağırdan alarak aylarını ve yıllarını böyle uzun bir süreye yayabiliyorsun? Şair burada senin gününden ve onun kaçıp gitmesinden bahsediyor. Dolayısıyla meşgul olan o zavallı ölümlülerden ilk kaçıp giden günün en iyisi olduğundan şüphe mi duyulur?” (s.57)
- “… zihnin boşlukları ve yarıklarından akıp gideceği için, kendine yer bulamayacak zamanı birine vermenin bir anlamı yoktur. Şimdiki zaman çok kısadır, hatta öyle kısadır ki, hiç yokmuş gibi görünür, zira her daim hareket halindedir, akar ve hızla geçip gider, varlığı daha insana varmadan biter, evren ve yıldızlar gecikmeye izin vermez, onların kesintisiz hareketliliği tek bir dolanımla sınırlı kalmaz.” (s.59)
Seneca. Mutlu Yaşam Üzerine ~ Yaşamın Kısalığı Üzerine. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ekim 2021.