Seyirci Etkisi: Sorumluluğun Difüzyonu

Editör:
Asya Yüce
spot_img

Bir gün, herhangi bir kalabalık ortamda yürürken birilerinin yardım çığlıklarını duyduğunuzu hayal edin. O yöne baktığınızda ve yardıma ihtiyacı olan bir insan fark ettiğinizde yapacağınız ilk şey hemen yardım eden rolünü üstlenmek mi olur yoksa nasılsa ortamdaki diğer kişilerden biri mutlaka yardım eder diye tepkisiz kalmayı mı seçersiniz?

Bu soruya belki de birçok kişinin tereddütsüz vereceği yanıt yardım etmek olur. Peki, gerçekten de herkes içinde bulunulan her koşuldan bağımsız mağdura yardım eder miydi? Yaşanılan birkaç olay aslında bunun aksi şekilde sonuçlanınca uzmanlar bu sorular tekrar sorulmuş ve bunun üzerine Seyirci Etkisi Deneyi denilen sosyal bilimler deneyi ortaya çıkmıştır. Gelin bu yazıda bu etki neymiş, nasıl işliyormuş ve herkesi böyle olaylar karşısında tepkisiz hatta “apatik” bırakabiliyormuş tüm detaylarıyla inceleyelim!

Nedir Bu “Seyirci Etkisi”?

Kaynak shrmpaceeduvn

İnsanların yaşanılan mağduriyete şahit olduklarında ortam kalabalık ise kendilerine düşen sorumluluğu adeta bölüşmüş yani kendilerine düşen payı onları harekete geçirmeyecek şekilde paylaştırmış gibi tepkisiz kaldıkları ve yardım etmekten kaçındıkları görülmüştür. Seyirci etkisi, kalabalık bir ortamda yardıma ihtiyacı olan biri bunu belirttiğinde diğer kişilerin, ortamda nasılsa başkaları da var diyerek o kişiye yardım etmekten kaçınması fenomenine verilen bir isimdir. Bu durum sorumluluğun difüzyonu olarak da ifade edilir. Burada difüze olan sorumluluk pek tabii hem yardım etmenin hem de yardım etmemenin sorumluluğu olarak görülebilir.

Deneyin Yapılmasına Neden Olan Olay: Kitty Genovese Cinayeti

Kaynak psikonotcom

28 yaşındaki Catherine “Kitty” Genovese isimli bir genç kız, 13 Mart 1964 günü iş çıkışı evine dönerken Winston Moseley tarafından kendi apartmanının önünde saldırıya uğrar ve defalarca bıçaklanır. Civardaki 37 kişi bu olaya şahit olur ve hepsi etrafta birbirlerinin olduğundan haberdardır. Olay gerçekleşip üstünden en az yarım saat geçene kadar hiç kimse polise haber vermez. Genç kız orada can verir. Olay gerçekleştikten sonra şahit olan 37 kişinin ifadeleri benzerdir. Hepsi durumun ciddiyetinin farkına varamadıklarını, iki sevgilinin kavga ettiğini sanıp genç kızın gerçekten bir cinayete kurban gidiyor olduğunu anlamadıklarını ifade etmişler. Bu olay üzerine John Darley ve Bibb Latane tarafından böylesine bir tepkisizliği açıklamak adına bir deney serisi başlatılmış.

Seyirci Etkisi Deneyi ve Sonuçları

Deney John Darley ve Bibb Latane tarafından 1968’te olayın gerçekleştiği yıl kurgulanır. Yazılan senaryoya göre deneye katılacak kişilere bazı roller verilir. Bu roller üzerinden gerçekleşecek tepkilerin gözlemlenmesi ve daha doğru sonuç elde edilebilmesi için katılımcılar birbirlerinin sesini telefonlar üzerinden duyacaklardır. Bunun amacı katılımcıların birbirlerini görmemelerini sağlamaktır.

4-5 kişilik gruplar halinde katılımcılardan bazıları senaryoya göre kavga ederler, diğerleri bu kavgaları telefonda dinlemektedir. Yine senaryoya göre gruptakilerden biri epileptik nöbet geçirir ve diğerleri bunu duyar. Katılımcıların bunu duyup ne kadar sürede yardım çağırdıkları da deneyin gözlem kısmını oluşturmaktadır. Birçok katılımcı yardım çığlıklarını duymalarına rağmen çeşitli şekillerde kayıtsız kalmışlardır.

Kaynak psycho testscom

Sonucu genel anlamıyla ifade edecek olursak grupta, sorumluluğun bölüşülebileceği insan sayısı arttıkça katılımcılar yardım çağırmayı geciktirmektedirler. Yani başkalarının varlığı insanların yardım etme dürtüsünü bir şekilde yavaşlatmaktadır. Hatta bazı katılımcılar hiçbir şekilde duruma müdahale etmemişler ve bu durum da seyirci apatisi olarak ifade edilmiştir.

Psikoloji Bu Durumu Nasıl Açıklıyor?

Darley ve Latane, her ne kadar apatik kalsalar da yardım etmeyen katılımcıların nöbet geçiren kişiyi önemsemez halde olmadıklarını aksine ciddi bir rahatsızlık içinde olduklarını gözlemlemişlerdir. Duruma hiç müdahale etmeyen katılımcılara bu durumun sebebi sorulduğunda katılımcılar, yardım etmemekten ötürü duydukları utanç ve suçluluğun buna neden olduğunu belirtmişlerdir. Bazıları ise olaya müdahale ederek deneyin gidişatını bozacak bir şey yapmaktan duydukları endişe nedeniyle tepkisiz kaldıklarını veya ortamda olduğunu düşündükleri diğer insanların varlığına güvenerek böyle hareket ettiklerini ifade etmişler.

Takip eden yıllarda gelen buna benzer birçok çalışma insanlardaki bu davranışın birkaç faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini gözlemlemişlerdir. Bu faktörler arasında insanların müdahale ettikleri zaman kendilerini ne kadar tehlikeye atacakları, bunun onlar için nelere mal olabileceği (utanç, zarar görme gibi), etnik köken, acele içinde olup olmamaları veya içinde bulundukları kültürün o durumu şekillendiren normlarının ne olduğu sayılabilir.

Kaynak nytimescom

Müdahale edilmeyen veya apatik kalınan durumlara örnek herhangi bir sözel zorbalık ya da online ortamlarda siber zorbalıklara sessiz kalmak, gözümüzün önünde meydana gelen bir olayı bildirmek yerine videoya çekmek veya küresel iklim değişkenliğine karşı bir eyleme geçmemek gibi durumlar da buna örnektir.

Sonuç olarak yardım edebilecek başka insanlar da ortamda olduğu zaman sorumluluğun difüzyonu gerçekleşmekte yani insanlar yardım çağırmak için bir aciliyet hissetmemektedirler. Hiç kimse bir şey yapmadıkça da insanlar zaten aciliyet gerektiren bir şey yok gibi düşünüp giderek daha da az sorumluluk hissetmeye başlamaktadır.

Seyirci Etkisinden Nasıl Kaçabiliriz?

 

Uzmanlara göre seyirci etkisinin olumsuz sonuçlarından kendini korumak bu sebeple herhangi bir şiddet eylemine kurban gitmemek bu durumun farkındalığından geçmektedir.

Eğer yardıma ihtiyacı olan sizseniz kendize etrafınızdaki kişilerden özellikle birini belirleyip onunla göz teması kurup, ona bireysel olarak seslenip ondan birebir yardım istemeniz karşınızdaki kişinin seyirci etkisinden kurtulup size yardım etmesini sağlayacaktır. Ne de olsa insanların direkt bireysel olarak kendilerine yöneltilen teklifleri reddetmesi, belki kabul eden olur diye topluca herkese yöneltilen teklifleri reddetmesinden çok daha zordur.

 

Kaynakça

Cherry, K. “How Psychology Explains the Bystander Effect”. Verywellmind. Web. 16.11.2022.

Dean, J. “Bystander Effect and the Diffusion of Responsibility”. Spring.org.uk. Web. 09.03.2023.

“Understanding the Bystander Effect”. Psychcentral. Web. 17.11.2021.

Kapak görseli: avive.life

spot_img
Ece kısa
Ece kısa
Ece KISA

1 Yorum

  1. Bütün yazılarında olduğu gibi, yine herkesin çok kolay anlayabileceği yalın bir dille açıklamışsın. Seninle ne kadar gurur duysam az canım kızım

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.