Shawn Mendes – In My Blood ve Psikoloji Çerçevesinde İncelemesi

Editör:
Berrak Akson, Asya Yüce
spot_img

Handwritten albümünde parlayan “Stitches” şarkısıyla müzik dünyasında adından söz ettirmeye başlayan ve ilerleyen yıllarda sesinin hakkını vererek artan bir ilgiyle ün kazanan Shawn Mendes, 2018 yılında kendi kaleminden çıkan “In My Blood” parçası ile kariyerinin gölgede kalmış yüzünü ortaya çıkarıyor. Mental durumunun müziğine kaynak olduğu noktada Mendes, hayatında zor bir döneminden geçen herkesin kendinden bir parçayla ilişkilendirebileceği sözleri ile “In My Blood”ta dinleyenlerin eline küçük bir ışık hüzmesi tutuşturuyor.

ca.pinterest.com
Shawn Mendes Illuminate Tour Pinterest

Shawn Mendes:

“Bu albüm benim için kendimi müzik bağlamında yeniden keşfetmek ve tek bir tarza takılıp kalmamak, içimden geldiği şekilde müzik yapmak konusunda kendime izin vermek ve tarzdan ziyade sesimle aktardığım hikayelerdeki birey ve uyum üzerineydi.”

Müziğin Bir Parçası Olmak

Müziği küçük yaşlardan itibaren hayatında besleyen çoğu çocuk gibi Shawn Mendes de kariyerini kendine en yakın alan olan müziğin kendisinde buldu. Anne ve babasının müziğe olan ilgisi küçük bir çocuk olan Shawn’ı bu alanda profesyonel olmaya iterken internet üzerindeki videolar yardımıyla kendi başına gitar çalmayı öğrendi. Youtube ve Vine platformları üzerinden paylaştığı coverlarla yaklaşık 3 milyon takipçiye ulaşan Mendes, belli bir kitleye sesini tanıtıp sevdirdi. Bu başarısı ona daha da cesaret vermiş olacak ki kendi şarkılarını yazmaya başladı. Popülerliği arttıkça yeteneği göz önüne çıkarken 2013 yılında Island Records bünyesine dahil oldu ve kariyerini resmi olarak başlatmış bulundu.

İlk single parçası “Life of the Party” ile Billboard Top 25’da çıkış yapan sanatçı 16 yaşında bu başarıyı kazanan en genç isim oldu. Bu büyük yükselişle hayatında daha birçok başarıyı sırtlanacağı müzik yolculuğunun ilk adımını atmıştı.

ıllluminate Tour, ca.pinterest.com
Illuminate Tour Pinterest

Shawn Mendes’in hayatı da “başarı beraberinde büyük zorluklar getirir” düşüncesini doğrulayacak şekilde şekillenmişti. Hayranlarına ne kadar yansıtmamış olsa da o da her insan gibi hayatında düşüş dönemleri yaşamış, duygusal olarak sarsılmış ve ruhsal olarak yıpranmıştı. Üçüncü stüdyo albümü olan ve kendi adını taşıyan Shawn Mendes albümünde yer alan “In My Blood” parçası sanatçının kişisel psikolojik deneyimlerine dayanarak şarkıyla bağdaşan herkes için bir çıkış yolu göstermek amacıyla yazılmıştı.

Shawn Mendes’e ait bir demeç:

“Anksiyete, geçen yıl aniden fark ettiğim bir şeydi. Bundan önce, büyürken oldukça sakin ve uyumlu bir çocuktum… Anksiyeteden muzdarip insanlar tanıyordum ve bu durumun anlaması zor olduğunu öğrendim. Fakat, sıra sana geldiğinde ‘Aman Tanrım, bu ne böyle? Çılgınca bir şey bu.’ diyorsun.”

Yeni Bir Gün Doğarken

Help me, it’s like the walls are caving in
(Bana yardım et, sanki duvarlar çöküyor)
Sometimes I feel like giving up
(Bazen vazgeçecekmişim gibi hissediyorum)
But I just can’t
(Ama yapamam)
It isn’t in my blood
(Bu benim kanımda yok)

I need somebody now
(şu anda birine ihtiyacım var)
I need somebody now
(şu anda birine ihtiyacım var)
Someone to help me out
(Bana destek olacak birine)
I need somebody now
(şu anda birine ihtiyacım var)

Şarkının ilk sözleri bir yardım çığlığıyla başlar. Şarkı boyunca ağırlıklı olarak hissedilen anksiyete ve depresyonun oluşturmuş olduğu ruhsal bozukluktan bir çıkış bulmak amacıyla herhangi birinin yardımına ihtiyaç duyulur ve bunu için çağrıda bulunulur. İçinde bulunulan durumun yaratmış olduğu hislerle yüzleşirken yaşanılan panik atağın yansımasıysa “it’s like the walls are caving in” (sanki duvarlar çöküyor) sözleriyle aktarılır.

Yaşanılan hislerin ağırlığından kurtulmak için sarf edilen sözler bir arayışın yanında kurtarıcının yokluğu ve bunun neden olduğu umutsuzluğun varlığını da işaret etmektedir. Umutsuzluğun doğurduğu ve pes etmek olarak yorumlanabilecek intihar düşüncesi “Sometimes I feel like giving up” (Bazen vazgeçecekmişim gibi hissediyorum) sözlerinde bir ihtimal olarak karşımıza çıkar. Bu intihar tasarısının amacı ölüm değildir, daha çok fark edilmek için varoluşsal bir alarm olarak yorumlanabilir. Bu yolla çıkışı bulabileceği fikrini bir süreliğine barındırır.

İçinde bulunduğu ümitsiz durumun neden olduğu pes etme düşüncesine rağmen “But I just can’t” (ama yapamam) sözlerindeki savaşma güdüsünün bilinçdışında ortaya çıkardığı çatışma, anlatıcıyı depresyona sürükleyen nedenlerden biri olma ihtimalini bulundurmaktadır.

Just have a drink and you’ll feel better
(Biraz iç sadece ve iyi hissedeceksin)
Just take her home and you’ll feel better
(Onu eve götür sadece ve iyi hissedeceksin)
Keep telling me that it gets better
(Sürekli olarak iyi olacağını söylüyorlar bana)
Does it ever?
(Hiç öyle oldu mu ki?)

Tüm yardım çağrılarına rağmen anlatıcının serzenişinin duyulmadığını vurgular şekilde sarf edilir bu sözler. Diğer insanlardan gelen içki ve cinsellik gibi çözüm önerileri anlatıcının iç dünyasında yaşadığı problemlere karşın dış dünyadan yeterli desteği bulamadığı ve etrafınki insanlar tarafından anlaşılmadığını göstermektedir.

I’m looking through my phone again, feeling anxious
(Telefonuma göz atıyorum yine, kaygılı hissediyorum)
Afraid to be alone again, I hate this
(Bir kere daha yalnız kalmaktan korkuyorum, bundan nefret ediyorum)

Anlatıcı; tekrarlayan bir yalnızlığın içine düşmekten kaçınmaya çalışır, yalnızlık onun için kaygı duyulacak bir durum haline gelmiştir. Sürekli olarak telefonunu kontrol etmesi yalnızlığını sonlandıracak ve fark edilmesini sağlayacak bir kurtuluş yolu bulma tedirginliğinden doğmaktadır.

No medicine is strong enough
(Hiçbir ilaç yeterince etkili değil)
Someone help me
(Bana yardım edecek biri)
I’m crawling in my skin
(Derimin içine sızıyorum)

Yaşadığı durumdan onu kurtaracak şeyin birilerinin yardımı olduğu sözleriyle karşılaşırız yeniden. İhtiyacı olan şey, midesine göndereceği haplar değil kanlı canlı birinin varlığıdır. Bu yardımı beklerken kendi bedeni içine sıkışmış bir yalnızlığı yaşamaktadır.

It isn’t in my blood (Bu benim kanımda yok)
It isn’t in my blood (Bu benim kanımda yok)

Duyguları arasında sıkışmış olmasına ve psikolojik bir çöküntü yaşamasına rağmen günün sonunda benliğinin yabancı olduğu pes etme düşüncesi onu bu sanrıdan uyandırıyor ve kendine getiriyor gibidir. Şarkının sonuna doğru sıkça tekrarlanan bu nakarat onu bir rüyadan uyandıracak sihirli kelimeler gibi dudaklarından dökülür. Gerçekliğe dönüşü, tüm olumsuz düşüncelerine karşın hayatın onu sürüklemiş olduğu bu savaşın sonunda ayağa kalkması ile sağlanır.

Müzik videosunda da görülebileceği üzere psikolojik olarak yıprandığı zorlu bir yolculuğun ardından doğan güneş ile kendini güvenli kollara teslim eder gibi uykuya dalar. Yaralar alınmış, savaş bitmiş, iyileşme vakti gelmiştir.

Shawn Mendes “In My Blood” hakkında:

“Bu şarkının konusu pes etmek istediğinde ve etmediğinde nasıl hissettiğinle alakalı. Bence, herkesin hayatında deneyimlediği ve insanların pek sık hakkında konuşmadığı şeyle ilgili, özellikle de müzik söz konusu olduğunda.”


Kaynakça:

  • “Shawn Mendes”. Thecanadianencyclopedia. web. Erişim tarihi: 15.11.2024
  • Alıntı 1: “Shawn Mendes (album)”. wikipedia. web. Erişim tarihi: 15.11.2024
  • Alıntı 2: “Shawn Mendes Opens Up to Zane Lowe About New, Emotional Track ‘In My Blood’”. billboard. web. Erişim tarihi: 15.11.2024
  • Alıntı 3: “Shawn Mendes confesses about his anxiety in his new single ‘In My Blood'”. eastside-online. web. Erişim tarihi: 15.11.2024
  • Öne Çıkan Görsel Linki
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.