Shrinking, başrollerinde Jason Segel ve Harrison Ford‘un bulunduğu, Amerikan yapımı, komedi-drama türündeki bir televizyon dizisidir. İlk bölümü 27 Ocak 2023 tarihinde yayınlanan Shrinking’in ilk sezonunda 10 bölüm bulunurken ikinci sezon henüz kesinleşmemiş olmasına rağmen, planlamalara göre dizinin üç sezon olacağı düşünülmektedir. Dizide Jimmy (Jason Segel), eşi Tia’nın (Lilan Bowden) ani ölümüyle dibi görmüş, yas tutan bir terapisti canlandırmaktadır. Bu yasla beraber kızı Alice ile (Lukita Maxwell) ilgilenemez hale gelmiş olan Jimmy, acısını hafifletmek için hastalarının hayatında daha fazla değişikliğe yol açmak ister. Böylece eğitimini ve bu konudaki etik değerleri görmezden gelerek, onların yaşantılarına doğrudan müdahale eder.
Dizi başlarken beyin şeklinde tasarlanmış bir labirentin içinde, Jimmy’nin liderliğinde dizi karakterlerinin piyon gibi hareket ettiğini görürüz. Fakat bu labirent, dizinin de konusuyla eşleşen bir anlatımla tek bir çıkış yoluna ve doğruya sahip değildir. Her karakter kendi çıkış yolunu kendi yaratır; labirentin altına kuyu açarak, üstünden tırmanarak veya labirenti oluşturan ağaç dallarını keserek olağan yolların dışında çıkış noktaları ararlar.
“Beni aşağı çeken bu ağırlığı taşımama yardım et
Boğulmaya başlamadan önce beni içkiden kurtar
Enkazın en korkunç balıkların olduğu yerde batmasına müsaade et
Düşünürken kendimi duymak istiyorum tekrar”
-Frightening Fishes / Benjamin Gibbard & Tom Howe
Dizide ilk bölümden itibaren yasın sebebi anlaşıldıktan sonra Jimmy karakterinin manik dönemini görürüz. Danışanlarına yardımlarının direkt etki etmesini istemesi, dizinin başından beri kullanılan “kendine yardım etmek için başkalarına yardım etmelisin” alt metninin de çıkış noktası olur. Dizide Jimmy’nin yanı sıra iki terapist daha vardır, bunlardan biri Paul (Harrison Ford), diğeri ise Gaby’dir (Jessica Williams). Oyuncu kadrosundan da anlaşıldığı üzere, genellikle aksiyon filmlerinden aşina olduğumuz Harrison Ford, komedi dizisinde de oynayabileceğini kanıtlamıştır. Dizinin bir diğer dikkat çeken yanı, bu terapistlerin sorunlarına da yakından değinmesidir. Hastaların problemlerini gözlemlerken, aslında terapistlerin de hayatlarında ne gibi sorunlar olabileceği ve her zaman çözüm yolunun o kadar basit olmadığı gözler önüne serilir. Ne de olsa terzi kendi söküğünü dikemez…
“Gerçekten hayatının geri kalanını benimle işleri yoluna koymadan mı geçireceksin?”
Jimmy’nin beş farklı danışanı bulunmasına rağmen daha çok Grace (Heidi Gardner) ve Sean’ı (Luke Tennie) görürüz. Dizinin geneline bakıldığında ise Jimmy’nin hastalarının sorunları, günlük yaşantımızda görebileceğimiz veya zaman zaman içinde bulunduğumuz sıkıntılardan oluşur. Örneğin Grace’in kopamadığı bir yıpratıcı ilişkide bulunması veya temizlik takıntısı bulunan Wally (Kimberly Condict) gibi. Bu gibi olaylarla dizi hem komedi unsurunu canlı tutarken, hem de bir takım temel sorunlara verilen cevapları izleyiciye geçirmeyi hedefler.
“Ben ruhsal bir kanunsuzum.”
Sean isimli karakter ise hikayede daha geniş bir alanı kaplar. Sean’ın askeri personel olarak çalıştıktan sonra yaşadığı TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) sebebiyle karıştığı kavgalar sonucu yolu Jimmy ile kesişir. Zorunlu terapi alması gereken Sean, ailesinin onu evden kovması ile Jimmy ile daha çok yakınlaşır ve onların bahçesindeki misafir evinde yaşamaya başlar. Bu da Jimmy’nin, danışanı ile kişisel arkadaşlık kurarak, bir kuralı daha çiğnemesine sebep olur. Hikayenin geneline bakıldığında ise Jimmy, yaptığı yanlışlar ile doğruya ulaşmaya çalışıyor da denebilir.
“İki hassas insan her zaman yolunu bulacaktır, sadece bağlantıda kalmaları gerekir.”
Jimmy’nin kızı Alice ise babasının yası ve ilgisizliği yüzünden zamanını tamamen komşuları Liz (Christa Miller) ile geçirmeye başlar. Zaten dizideki her karakterin kendi komedi anlayışı ve ayrı ilgi alanları vardır. Farklı hayatlara ve zevklere sahip insanların birbirleriyle yakınlaşmaları ve anlaşmak için bu farklılıkları kullanmaları seyirci tarafından hemen fark edilir.
“Hiç kimse kötü davranışının sonucunu görmeden onu değiştirme gereği duymaz.”
Özetleyecek olursak, Shrinking dizisi, izleyiciye tam bir konfor alanı sağlar. Diziye uyum sağlamak ve karakterler ile bütünleşmek oldukça kolaydır. Tabii ki bu noktada oyuncuların performanslarının yanı sıra; daha önce Scrubs, Ted Lasso gibi dizilerin yaratıcılığını üstlenen ve bu dizinin de yaratıcılarından olan Bill Lawrance’ın, yine Ted Lasso dizisinde Roy Kent rolünde izlediğimiz dizinin diğer yapımcısı Brett Goldstein’ın, bu dizinin ise hem başrolünde hem de yaratıcı koltuğunda gördüğümüz Jason Segel’ın çabaları övgüyü hak ediyor. Şunu da belirtelim ki, Ted Lasso dizisinde olduğu gibi Shrinking dizisinde de, yer yer beğenilme arzusu öne çıkar, bu durumun ise karakterler arasında doğal olmayan derecede romantikleşmeye ve farklı olayların ana konunun önüne geçmesine sebebiyet verdiğini gözlemlemek mümkün. Söz konusu durum ilk bölümlere çok yansımasa da, dizinin ilk yarısından sonra daha gözle görülür bir hale bürünüyor denebilir. Yine de samimi ve eğlenceli bir dizi olan Shrinking’i, özellikle After Life, Go On, In Treatment, Anger Management tarzı yapımları sevmiş olan izleyicilerin oldukça beğeneceğini düşünüyoruz.
Güzel bir inceleme olmuş, özellikle giriş kısmını biraz daha uzun irdelemeniz hoşuma gitti. Tavsiyelerinizi de değerlendireceğim… 🙂